Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/177 E. 2022/274 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:
Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirketin … ili … İlçesi … Mah. … … -… Pafta … Ada … Parselde yapılacak olan dairelerden … Blok . Kat … nolu daire (bağımsız bölüm) için 616.800,00 TL ye anlaştıklarını ve 24.02.2016 tarihli Gayrimenkul (Konut) Satış Vaadi Ön Sözleşmesini imza altına aldıklarını, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre müvekkilinin davalı şirkete 616.800,00 TL ödemede bulunacak ve davalı tarafında 28.02.2019 tarihinde daireyi müvekkiline teslim edeceğini, müvekkilinin sözleşme gereğince ve sözleşme eki ödeme planına göre peşin/ara ödemeleri olan toplam 616.800,00 TL yi davalı şirketin hesabına gönderdiğini, sözleşme gereğince müvekkili üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, ancak davalı tarafın sözleşmede belirtilen süre içerisinde taşınmazı (konutu) teslim etmediğini, gerekçe olarak da şirketin ekonomik sıkıntılarda olduğunu söylediğini, müvekkilinin sözleşme teslim tarihinden önce inşaat alanına gittiğinde ve sosyal medyadan takiplerinde konutun bitirilemeyeceğini bilmesine karşılık sözleşme şartlarına uymak adına sözleşmede belirtilen sürelere uyduğunu, teslim tarihine kadar beklediğini, sözleşmede belirtilen teslim tarihi geçtikten sonra tekrar davalı şirketle görüşmeye gitmesine karşılık bir sonuç elde edemediğini, sözleşmenin 13.2 Alıcının Haklı Feshi başlığı altında “Alıcı; o tarihe kadarki yükümlülüklerini yerine getirmiş olmak kaydıyla, Satıcı’nın teslim ve/veya tapu devrini belirlenen süreler içinde yerine getirmemesi ve belirlenen cezalı sürenin altı aydan fazla sürmesi durumunda, haklı nedenle, tek yanlı olarak ve bir önel vermeksizin sözleşmeyi fesh edebilir.” Şeklinde düzenleme konulduğunu, müvekkilinin Konya . Noterliğinin 20.09.2019 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesiyle fesih ihbarında ve ödenen 616.800,00 TL bedelin ödeme tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte iadesini ihtar ettiğini, ihtarnameye herhangi bir cevabın taraflarına ulaşmadığı gibi davalı tarafından ödeme de yapılmadığını, davalı tarafın konutu teslim etmemesi, ihtarnameye cevap vermemesi, sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca bedeli de iade etmemesi nedenleriyle Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası ile 616.800,00 TL alacaklarının müvekkilinin davalıya ödediği tarihten itibaren faiziyle taraflarına ödenmesi talepli dava açtıklarını, yargılaması yapılmış ve ilk derece Mahkemesi tarafından davalı tarafa çekilen ihtarname tarihinden 1 gün sonrası için davalının temerrüde düşürüldüğünden 616.800,00 TL bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince 26.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek faizle ödenmesine karar verildiğini, taraflarca bu karar istinaf edildiğini, şu an için Konya Bölge Adliye Mahkemesin de istinaf incelemesinde olduğunu, işbu davanın konusunun ise yukarıdaki belirtikleri gibi derdest olan Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müvekkilinin davalıya ödemiş olduğu 26.02.2016 tarihli 50.000,00 TL, 28.04.2016 tarihli 50.000,00 TL ve 30.06.2016 tarihli 516.800,00 TL olmak üzere toplam 616.800,00 TL bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince müvekkilinin davalıya yaptığı ödeme tarihinden başlamak üzere Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasının karar tarihi olan 16.12.2020 tarihine kadar olan dönem içerisindeki zararının hesap edilerek davalıdan tazmin edilmesine karar verilmesi talebini içerdiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davalının sebepsiz zenginleşmesi ve davacı müvekkilinin davalıya ödemiş olduğu bedel nedeniyle uğramış olduğu şimdilik 5.000,00 TL lik zararının denkleştirici adalet ilkesi gereğince tazmini ve dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, (Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas … Karar sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacının müvekkili şirket aleyhine, Konya . Asl. Tic. Mah. … Esas sayılı dosyada sözleşmeyi feshettiklerinden bahisle alacak davası açtığını, bu dosyanın karara çıktığını ve her iki tarafın da kararı istinaf ettiğini, istinafın henüz sonuçlanmadığını, bu nedenle eldeki dosya açısından dersdestlik itirazında ve ilk davanın kesinleşmesi ihtimaline karşı, kesin hüküm itirazında bulunduklarını, ayrıca davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, davacının istediği tazminat kalemleri hakkında ayrıca ve açıkça zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, aleyhlerine açılan işbu davanın, gerçeğe aykırı olduğunu, hukuki mesnetten yoksun olduğunu, kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, davacının ilk davada sözleşmeyi feshetmesinden (Konya . Noterliği 20.09.2019 tarihli fesih ihtarnamesi) kaynaklı alacak talebinde bulunmuşken, eldeki davada sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan tazminat isteminde bulunduğunu, davacının ilk davada dayanmadığı hukuki sebebe ikinci dava olan işbu davada dayanmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin ilgili paydaşlarıyla görüşmekte, ödeme yapmakta, sulh olmakta olduğunu, Zermeram Projesinin devam ettiğini, müvekkili şirketin her kademedeki yöneticisi ve çalışanıyla işinin başında olduğunu, davacının da bu durumu bildiğini, ayrıca davayı kabul anlamına gelmemekle ve davacının feshinin, haksız fesih olmasına rağmen, arabuluculuk görüşmelerinde, sorumlu satıcı olan Müvekkili Şirketin, davacıya ödediği bedeli ödemeyi kabul etmesine rağmen davacının fazladan haksız ve kötü niyetli olarak eldeki davayı açma yoluna gittiğini, bu nedenlerle haksız, mesnetsiz, hukuka, kanuna ve gerçeğe aykırı davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın 24/02/2016 tarihli adi yazılı şekilde akdedilen Gayrimenkul(Konut) Satış Vaadi Önsözleşmesinin T.C. Konya . Noterliğinin 20/09/2019 Tarih ve … nolu fesih ihtarnamesiyle feshine ilişkin bedelin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla denkleştirici adalet ilkesi gereğince ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi talepli sebepsiz zenginleşme davası olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23/12/2021 Tarih ve … -… Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Açılmış ve görülmekte olan bir davanın davacısı, hukukî korunma sürecini başlatmış olduğundan artık onun aynı davayı yeniden bir başka mahkeme önüne getirmesinde hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle daha önce açılmış ve hâlen görülmekte olan bir davanın, ikinci kez açılması hâlinde, davacının bu ikinci davayı açmasında hukukî yararı olmadığı gerekçesi ile HMK’nın 114. maddesiyle derdestlik dava şartı kabul edilerek maddenin (ı) bendinde “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması” düzenlemesine yer verilmiştir. HMK’nın  114. maddesinin gerekçesinde  derdestlik  itirazının hukukî yarar eksikliğinin somut ve özel planda bir düzenleniş biçimi olduğu, onun da temelinde yatan bu düşünceye uygun işlev görmesinin sağlanabilmesi için ilk itiraz olmaktan çıkartılıp, dava şartına ilişkin usulî itiraza dönüştürülmesinde kaçınılmaz bir zorunluluk olduğu belirtilmiştir.
Derdest bir davanın ilk koşulu, tarafları, müddeabihi ve dava sebebi aynı olan bir davanın daha önce açılmış olmasıdır. İkinci koşulu ise daha önce açılmış bulunan davanın hâlen görülmekte olması, kesin hükümle sonuçlanmamış olmasıdır. Bu iki koşulun birlikte bulunması hâlinde derdest bir davanın varlığı kabul edilmelidir. Bir davanın açılması ile şeklî anlamda kesin hükme bağlanması arasında geçen sürede davanın derdest olduğu kabul edilir (… : Medeni Usul Hukukunda Derdestlik İtirazı, Ankara 2007, s.8 vd.). Davanın derdest olması, taraflar arasında o konuda ortaya çıkan uyuşmazlığın henüz tam olarak çözümlenemediği anlamına gelir.
Derdestlik (görülmekte olan dava), yargılamanın başlaması anından hüküm verilmesine ve bu hükmün de kesinleşmesine kadar geçen süreç, görülmekte olan yargılamayı ifade eder. Başka bir ifadeyle, bir davanın görülmekte olması için, verilen kararın şeklî anlamda da kesinleşmemiş olması gerekir (… : Medenî Usûl Hukukunda Aslî Müdahale, Ankara 2019, s. 126; Tanrıver, s. 49).” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunumuzun 114/1-ı maddesinde; “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması” dava şartı olarak düzenlenmiştir.
2.Adı geçen kanunun 115/1-2. Maddesinde; “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” amir kanun hükmü yer almaktadır.
3.Mahkememizce sözleşmeye konu taşınmaza ilişkin tapu kayıtları dosyamız arasına celp edilmiş ve yine taraflar arasında görülen ve karara bağlanan T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı dosyamız arasına alınmıştır.
4.T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamının incelenmesinde özetle; Davacının davamız davacısı, davalısının davamız davalısı olduğu, dava konusunun taraflar arasında akdedilen 24/02/2016 Tarihli adi yazılı şekilde akdedilen Gayrimenkul(Konut) Satış Vaadi Önsözleşmesi gereğince davalıya ödenen 616.800,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebine ilişkin olduğu, yapılan yargılama neticesinde T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/12/2015 Tarih ve … Esas-… Karar ve T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 07/06/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı emsal alınarak mülkiyetin nakli bakımından geçersiz olan sözleşmeye istinaden tarafların aldıklarını sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince birbirlerine iade etmesi gerektiğinden bahisle davacının davasının kabulü ile 616.800,00 TL’nin 26/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna müracaat edildiği, istinaf incelemesinin ise halen devam ettiği anlaşılmıştır.
5.Yukarıda özeti yapılan T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamından açıkça anlaşıldığı üzere davanın tarafların ve konusunun aynı olduğu ve davanın henüz kesinleşmediği görülmüştür.
6.Nitekim davacının T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamına karşı istinaf kanun yolu müracaatına ilişkin 08/01/2021 tarihli dilekçesi dosyamız arasına alınmış, davacının istinaf dilekçesinin incelenmesinde özetle; “İlk derece mahkemesi, taraflar arasındaki bu sözleşmenin geçersiz olduğuna ve ödenen bedelin temerrüt tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmişse de, Mahkemece olayda DENKLEŞTİRİCİ ADALET İLKESİ uygulanmamıştır. Bilindiği üzere ülkemizde yaşanan enflasyon oranlarının yüksek olması, Türk Parasının değer kaybı, paranın verildiği tarihteki alım gücü ile iade tarihindeki alım gücü çok farklı ve adaleti denkelştirmeyecek oranda azdır. Yargıtay kararlarında da benimsenen bu ilke gereğince davacı müvekkilimin mağduriyetinin bir miktarda olsa giderilmesi için faiz kararının temerrüt tarihinden değil, denkleştirici adalet ilkesi de gözetilerek paranın davalıya ödendiği tarihten itibaren işletilmesi gerekmektedir” denilmiştir. Anılan istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinden anlaşıldığı üzere davacı taraflar arasında görülen ve ilk derece Mahkemesince karara bağlanan T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında davacı tarafından verilen paranın denkleştirici adalet ilkesince iadesini talep etmektedir.
7.Yukarıda yapılan açıklamalar, T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ve hükme emsal alınan T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde taraflar arasında görülen ve ilk derece Mahkemesince karara bağlanan lakin henüz kesinleşmediği için derdest olan T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamına konu dava ile Mahkememizde açılan davanın taraflar ve konusunun aynı olması karşısında taleplerin aynı olduğu ve 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunumuzun 114/1-ı maddesi gereğince Mahkememiz dosyası yönüyle somut olayda olumsuz dava şartlarından derdestlik dava şartının gerçekleştiği anlaşılmakla davacının davasının usulden reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-ı maddesi gereğince dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Peşin alınan 85,39TL harçtan alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 4,69TL harcın kararımız kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı vekili yararına AAÜT’nin 7/2 maddesine göre hesaplanan 750,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.14/04/2022

Katip … Hakim …