Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/168 E. 2022/223 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sahibi olduğu … plakalı aracın sevk ve idaresinde iken … İli, … İlçesi, … AVM mevkiinde ana yolda seyir halinde iken davalı sigorta şirketinin … poliçe nolu dava dışı sigortalısı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın tali yoldan dikkatsiz bir şekilde ana yola çıkması sonucu 01.05.2019 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada davalı sigorta şirketin zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortaladığı … plakalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle müvekkiline ait aracın sol arka çamurluğu, sol arka kapısı, döşemesi, sol arka kapı tesisatı ve sol arka çamurluğunun işlem gördüğünü ve yine sol arka kapısının boyandığını, tüm bu sayılan maddi hasarların müvekkilinin aracına ait yetkili serviste onarıldığını, aracın 02.05.2019 tarihinde yetkili servise teslim edildiğini, 09.05.2019 tarihinde de yetkili servisten onarılmış vaziyette teslim aldığını, müvekkiline ait olan aracın 16.11.2018 tarihinde trafiğe çıktığını, … 1.6 Life 2018 Model, 4009 km’de, kaza gerçekleşene kadar geçen bu süre içerisinde aracın değişen herhangi bir parçasının bulunmadığı gibi boyasında bir kusur ve çizik dahi söz konusu olmadığını, orijinal bir araçken mevcut kaza sebebiyle bir kısım parçaların işlem gördüğünü, Tramer dosyasına “Kısmi Hasar” kaydı işlendiğini, işlenen bu hasar kaydı sebebiyle arabanın piyasa rayiç bedelinde ciddi bir düşüş yaşanacağını, aracın değer kaybına uğradığını, araçta meydana gelen değer kaybının karşılanması için davalı sigorta şirketine müracaat edildiğini, davalı sigorta şirketi tarafından 23.02.2021 tarihinde 3.500,00-TL. ödenmişse de ödenen rakamın gerçek zararı karşılamaktan uzak olduğunu, müvekkilinin aracında meydana gelen araç değer kaybının belirlenerek, davalının ödediği 3.500.00-TL düşülerek eksik ödenen değer kaybının davalıdan 09.02.2021 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, HMK.nın 6.maddesinde “Genel yetkili Mahkeme; davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir” şeklinde düzenleme yapıldığını, işbu davada “Yetkili Mahkeme”, müvekkili sigorta şirketinin yerleşim yerinin İstanbul olması sebebiyle HMK madde 6/1 gereği; İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın yetki yönünden reddine karar verilmesini ve dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiğini, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasında davacının hukuki yararının bulunmadığını, HMK’nın dava şartlarına ilişkin 114-1/h maddesi kapsamında davacının belirsiz alacak davası açmakta “hukuki yarar yokluğu” nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini, davacı tarafın müracaatı üzerine yaptırılan Değer Kaybı Ekspertiz Raporu ile 3.500,00-TL değer kaybı oluştuğunun tespit edildiğini ve bu tutarın 23.02.2021 tarihinde davacı taraf vekili hesabına ödendiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu yönündeki iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, tüm bu nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; 01/05/2019 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davacıya ait araçta oluşan araç değer kaybının tazmini davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacıya ait … plakalı araç ile davalıya sigortalı ve dava dışı …’ın kullandığı … plakalı aracın 01/05/2019 tarihinde kazaya karışması neticesi davacı aracında oluşan ve eksik ödenen değer kaybının tazmini hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, kazaya karışan araçlara ait trafik kayıtları ve belgeler, sigorta şirketine ait poliçe ve hasar dosyası, yapılan ödemeye ilişkin belgeler, trafik kazası tespit tutanağı, Türkiye Reasürans Şirketler Birliğine ve Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine yazılan müzekkere cevapları, kazaya uğrayan araca ilişkin fotoğraflar ile tüm bilgi ve belgeler dosya arasına alınmıştır.
Akabinde dosya Adli Trafik bilirkişisi ile makine mühendisi bilirkişiye verilerek kazadaki tarafların kusur durumu ve davacı aracındaki değer düşüklüğünün belirlenmesi için rapor alınmasına karar verilmiştir.
Sunulan 12/02/2022 tarihli heyet raporunda özetle; Davaya konu 01.05.2019 tarihli kazada; Sürücü …, yönetimindeki otomobiliyle otopark içerisinde araçların park ettiği bölümden seyir halinde iken, otoparkın ana geçiş güzergahına çıkacağı esnada durup trafiği kontrol edip sağından ana geçiş güzergahından seyir halinde olan otomobile ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken, dikkatsiz ve tedbirsiz hareket ederek kontrolsüzce aniden yola girdiği ve kazaya sebebiyet verdiği olayda, özen yükümlülüğüne ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/d maddesine “ Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorundadırlar” trafik kuralını ihlal ettiği, sürücü Nurettin KILIÇ, yönetimlerindeki otomobil ile olay yeri otoparkın ana geçiş yolunda seyri sırasında istikametine göre solundan park için ayrılmış araçların yolundan kontrolsüzce aniden yola çıkan otomobilin sadmesine maruz kaldığı olayda herhangi bir kural ihlali yapmadığı görüş ve kanaatine varıldığı, davaya konu … plaka sayılı, … 1.6 Life marka/ tip, 2018 model otomobilin 01.05.2019 kaza tarihindeki hasarsız halinin değerinin 90.000,00-TL olduğu, hasar görüp onarıldıktan sonraki değerinin ise 83.000,00-TL olduğu ifade edilmiştir. Dolayısı ile kaza sonrası araçta 7.000,00-TL değer kaybının olduğu belirlenmiştir. Davalı sigorta şirketi tarafından 23/02/2021 tarihinde davacıya 3.500,00-TL ödeme yapılmış olmakla davacının işbu kaza sebebi ile bakiye 3.500,00-TL tutarındaki bir bedeli daha talep edebileceği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 01/03/2022 tarihli dilekçesi ile bidayette 1.000,00-TL olarak belirlediği talebini 3.500,00-TL’ye artırmış ve harcını da ikmal etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili yetki itirazında bulunmuş ise de yapılan yetki itirazının reddi gerekmiştir. 6100 sayılı HMK’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin birinci fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Yine aynı Kanunun 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir hükmü yer almaktadır. Her ne kadar davalı sigortacı vekili cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de kazanın meydana geldiği ve zarar gören davacının yerleşim yerinin Konya olması nedeniyle yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili kaza nedeniyle araçta oluşan değer kaybını talep etmiştir. Davaya konu olan kazada davacıya ait araç hasara uğramıştır. Bu tür kazalarda aracın kaza sonrası onarıldıktan sonra mübadele ( rayiç ) değerinin, olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü araç tamamen onarılmış olsa bile bu aracın tahribatın izlerini taşıyacağı aşikardır. Aracın onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun, kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden daha düşük olacaktır. Bu da aracın cari değerini düşürecektir.
Zararı tazminle yükümlü olan kimse, tazmin borcunu doğuran eylemin meydana gelmesinden önceki durumu iadeye mecburdur. Kural olarak; araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gören kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonraki ikinci el satış değeri arasındaki fark değer kaybını gösterir. Bilirkişi tarafından yapılan hesaplama da emsal Yargıtay içtihatlarına uygun olarak bahsi geçen şekilde yapılmış ve hükme mesnet alınmıştır. Ayrıca kusur belirlemesi de kaza tespit tutanağı ile uyumludur.
Davacı vekili eksik ödenen bedelin avans faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiş ise de sigortalı araç hususi araç olup bu nedenle yasal faize hükmetmek gerekmiştir. Yine davalı sigorta bakımından temerrüt talebin kendisine ulaştığı 01/02/2021 tarihinden itibaren 8 iş gününün sonu olan 12/02/2021 tarihinde gerçekleşeceğinden dolayı bu tarihten itibaren faize hükmetmek gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde dosya kül halinde değerlendirildiğinde davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada, davacıya ait … plakalı araç ile davalıya sigortalı ve dava dışı …’ın kullandığı … plakalı aracın 01/05/2019 tarihinde kazaya karışması neticesi davacı aracında oluşan ve eksik ödenen değer kaybının tazmini talep edilmiş olup, alınan heyet raporuna göre davacı aracında 7.000,00-TL tutarında araç değer kaybı belirlenmiş, davacı vekilince daha evvel sigorta şirketince ödenen bedel tenzil edildikten sonra talep artırım ile bakiye 3.500,00-TL değer kaybı talep edilmekle davanın kabulüne ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının talep arttırım dilekçesi de nazara alınmak suretiyle KABULÜ İLE;
1-)3.500,00 TL araç değer kaybı tazminatının davalının sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ve temerrüt tarihi olan 12/02/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Alınması gereken 239,09-TL harçtan peşin alınan 59,30-TL harç ve 21,40-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 158,39-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 59,30-TL peşin harç, 8,50-TL vekalet harcı, 21,40-TL tamamlama harcı, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti ve 79,20-TL posta – tebligat gideri olmak üzere toplam 1.427,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 3.500,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı tarafından yatırılan ve dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, miktar itibari ile kesin olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 24/03/2022

Katip Hakim