Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/157 E. 2021/567 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI:
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ:
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 18/03/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile ipotek borçlusu davalılar arasında, müvekkilinin davalılardan alacağına mahsuben devraldığı taşınmazlara ilişkin olarak 22.03.2019 tarihli protokol imzaladığını, bu protokole göre davalıların taşınmazlarını müvekkili banka adına tescil tarihinden itibaren 12 aylık süre içerisinde protokolün 1. Maddesinde belirtilen taşınmaz bedellerine, tescil tarihinden itibaren işleyecek %1.50 kâr ilavesi suretiyle bulunacak maliyet bedeli üzerinden geri almayı, bankanın da aynı şartlarda satmayı taahhüt ettiğini, bu protokolün . Maddesi ile davalılara protokol çerçevesinde taşınmazların banka adına tescil tarihinden itibaren 12 ay süre ile ipotek borçluları olan davalıların kullanımına izin verildiğini, protokolün . Maddesi ile, belirtilen süre içerisinde taşınmazların belirtilen şartlarda satın alınmadığında taşınmazların kullanım haklarının sona ereceğini ve taşınmazı derhal boş olarak müvekkile teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiklerini, protokolün . Maddesi ile protokolde belirtilen ödemeleri ve taahhütlerini yerine getirmedikleri takdirde protokolün hiçbir ihbar ve ihtara gerek kalmaksızın hükümsüz hale geleceğini, müvekkili bankanın satın almış olduğu davaya konu taşınmazları davalıların sadece sözleşmede belirtilen süre içerisinde kullanmasına izin verdiğini, bundan sonraki zaman dilimi için ise muvafakati bulunmadığını, taşınmazların banka adına tescil tarihinin ….04.2019 olduğunu, bu nedenlerle davalıların müvekkilinin maliki olduğu …İli, …İlçesi, …Mah. … Ada, … parselde kayıtlı …Giriş Blok, . Kat, …nolu bağımsız bölüm ve Konya İli, …İlçesi, …Mah. … Ada, … parselde kayıtlı … Blok, . Kat, …nolu bağımsız bölümde bulunan taşınmazlarda fuzuli işgalci olarak bulunduğunu, davalıların protokol şartlarını yerine getirmemeleri ve söz konusu taşınmazları boşaltmamalarından dolayı müvekkilinin mağdur olduğundan bahisle dava konusu taşınmazlarda fuzuli işgalci olarak bulunan davalıların müdahalesinin meni ile taşınmazlardan tahliyesini, davalıların haksız işgalci konumuna geldikleri tarihten itibaren, şimdilik 2.000,00 TL ecrimisil bedelinin ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsilin ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin mahkememize vermiş olduğu 27/04/2021 havale tarihli cevap dilekçesi ile özetle; Davacının davasına öncelikle görev yönünden itiraz ettiklerini, dava konusu uyuşmazlık da görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin tacir olmadığını, olayın ticari bir işten kaynaklanmadığını, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, ayrıca müvekkilinin dava konusunu taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazın alacağa mahsuben davacı bankaya verildiğini, müvekkili ile davalı banka arasında geri alım sözleşmesi imzalandığını, geri alım sözleşmesine göre müvekkilinin taşınmazı alma hakkı bulunduğunu, müvekkilinin bu geri alım sözleşmesine göre geri alım hakkını kullanmak istediğini ve bu amaçla davacı banka ile görüşmeler yaptığından bahisle öncelikle davanın görev yönünden reddine karar verilmesini mahkememiz aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … ‘a dava dilekçesi ekli meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi vermemiştir. Davalı … ‘a duruşma günü de tebliğ edildiği halde geçerli bir özür bildirmeksizin duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, haksız işgal iddiasıyla müdahalenin meni, dava konusu taşınmazlardan davalıların tahliyesi ve haksız işgal sebebiyle ecrimisil alacağı talebine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 1. maddesinde: Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir” hükmüne yer verilmiştir. Aynı yerdeki farklı mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, mahkemelerce görev hususu resen nazara alınır. HMK nun 114. maddesi gereğince mahkemenin görevli olması hususu dava şartlarındandır. HMK nun 115. maddesi gereğince de mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartındaki noksanlığın sonradan giderilmesi mümkün değildir. Mahkemenin görevsizliği halinde de davanın usulden reddi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmelidir.
TTK nun 5. maddesinde de ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumundan hareket ederek asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu dava ve işler düzenlenmiştir. TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Yine özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere asliye ticaret mahkemesinde bakmakla görevlidir.
TTK nun 4. maddesinde ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumu düzenlenmiştir. TTK nun 4. maddesine göre; Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Yine tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; TTK ndan, TMK nun 962–969. maddelerinden, TBK nun 202, 203, 444, 447, 487–501, 515–519, 532–545, 547–554, 555–560 ve 561–580. maddelerinden, fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuattan, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerden ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerden doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
Bir davaya asliye ticaret mahkemesinin bakmakla görevli olabilmesi için görülecek dava veya işin; 1-Ya her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davası olması, 2-Ya da TTK’nda düzenlenen bir konudan doğan hukuk davası olması, 3-Veyahut TTK 4/1. maddenin (b), (c), (d), (e), (f) bentlerinde sayılan konulardan doğan hukuk davası olması, 4-Yahut da diğer özel kanunlardan doğan hukuk davası olması gerekmektedir.
Dosya içerisinde yer alan 22/03/2019 tarihli Protokol hükümlerinin incelenmesinde özetle; İlgili protokolün 1 nolu maddesi gereğince dava konusu olan …İli …İlçesi …Mahallesi … Ada … Parsel sayılı taşınmazda yer alan …Blok . Kat …nolu bağımsız bölüm ile aynı ada parselde bulunan taşınmaz üzerinde yer alan … Blok . Kat … nolu dairelerin davacı bankaya devrinin kararlaştırıldığı, 4. Maddesi gereğince 12 ay süreyle taşınmazın kullanımının davalılara bırakıldığı, . Maddesinde ise protokolde belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde herhangi bir ihbar ya da ihtara gerek kalmaksızın protokolün hükümsüz kalacağı ve davalıların taşınmazı boş olarak davacıya teslim etmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
Davacı vekilinin dava dilekçesinden açıkça anlaşıldığı üzere davalıların protokol şartlarını yerine getirmemeleri sebebiyle hükümsüz kaldığı ve taşınmazı boşaltmamaları sebebiyle haksız işgalin önlenmesinin talep edildiği görülmektedir.
Mahkememizce dava konusu edilen taşınmazların tapu kayıtları dosyamız arasına celp edilmiş, ilgili tapu kayıtlarının incelenmesinde müzekkereye cevap verildiği 29/03/2021 tarihi itibariyle dava konusu taşınmazların …/04/2019 tarihi itibariyle davacı adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup davanın her aşamasında hakim tarafından resen değerlendirilmelidir. Somut olayda görev hususunun netleştirilebilmesi için taraflar arasındaki uyuşmazlığın genel kredi sözleşmesinden mi yoksa mülkiyet hakkından mı kaynaklandığı hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 29/04/2019 Tarih ve …Esas-…Karar Sayılı İlamında;
“Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili bankanın mülkiyetinde bulunan taşınmazın davalı ile yapılan satış protokolü doğrultusunda aynı tarihte davalıya zilyet sıfatı ile teslim edildiğini, müvekkili tarafından taşınmazın …vadeli olarak satışının vaaddedildiğini, davalının protokol hükümlerine uymadığından ve ödemesi gereken taksit tutarlarını ödemediğinden temerrüde düştüğünü, imzalanan protokolün feshedildiğini, taşınmazı müvekkiline boş olarak teslim etme yükümlülüğü bulunduğundan taşınmazın halihazırda müvekkiline teslim edilmediğinden davalının fuzuli şagil durumunda olduğunu açıklanan nedenlerle müvekkilinin mülkiyetinde bulunan taşınmaza yapılan müdahalenin önlenmesine ve taşınmazın zilyetliğinde kaldığı 30/01/2015 tarihinden ihtarname tarihi olan 06/03/2017 tarihine kadar 36.540,00 TL kullanım bedeli olarak ve ihtarname tarihinden taşınmazın müvekkiline boş olarak teslim edileceği tarihe kadar aylık 650,00 TL ecrimisilin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya kapsamından; uyuşmazlığın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığı, davanın mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve alacak davası olduğu, davacı tacir ise de davalının tacir olmadığı, uyuşmazlığın mutlak yada nispi ticari dava niteliğinde bulunmadığı anlaşıldığından, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir” denilmiştir.
Anılan Bölge Adliye Mahkemesi ilamı ve somut olayımız bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacının dava dilekçesinde de ifade ettiği üzere taşınmazın devrine dayanak Protokol Hükümlerinin yerine getirilmemesi sebebiyle ilgili protokolün hükümsüz kaldığı, bu nedenle bu protokol hükümlerine dayanılarak bir talepte bulunulamayacağı, kaldı ki davacının talebi nazara alındığında dayanağının mülkiyet hakkına ilişkin olduğu, tapu kayıtlarının celbinde de taşınmazların dava tarihi itibariyle davacıların mülkiyetinde bulunduğu açık olmakla uyuşmazlığın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığı, davanın mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve alacak davası olduğu, davacı her ne kadar tacir ise de gelen müzekkere cevaplarından davalıların tacir olmadığı, dolayısıyla davanın mutlak ya da nispi ticaret davası niteliğinde olmadığı anlaşılmakla davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan usulden reddine, davaya bakmakla yetkili ve görevli Mahkemenin T.C. Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilerek mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davanın 6100 sayılı HMK m. 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevli olmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE, davaya bakmakla yetkili ve görevli Mahkemenin T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Görevsizlik kararı kesinleştiğinde ve Mahkememizin görevsiz olduğu yönünde hüküm kurulması durumunda; 6100 Sayılı Kanunun 20/1. Maddesi gereğince iki haftalık yasal süre içerisinde Mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talepte bulunulması halinde DOSYANIN GÖREVLİ T.C. KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde dava açılmamış sayılacağının ve bu konuda resen karar verileceğinin İHTARINA,
3-6100 Sayılı Kanunun 331/2. Maddesi gereğince yargılama giderlerinin GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEMECE DEĞERLENDİRİLMESİNE,
4-Var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2021

Katip … Hakim …