Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/137 E. 2021/667 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalılar aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizde yapılan açık yargılama sonunda, mahkememizin 23/01/2018 tarih … Esas … Karar sayılı kararında belirtilen nedenlerle davanın kabulüne ilişkin istinaf kanun yolu açık olan bu kararımıza karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 16/02/2021 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile davalı …Motorlu şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabul edilerek dosya mahkememize gönderilmekle … Esas sırasına kaydedilmiş olup, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP :
Davacı vekilinin 17/08/2021 tarihli dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin davalı … şirketinden, yine diğer davalı şirkete ait olan 22/06/2017’de …marka Echo 4000 elektrikli ATV satın aldığını, ürünün faturasını da dosyaya sunduklarını, müvekkilinin elektrikli ATV’yi satın aldığından bu yana sürekli olarak arızalar vermeye başladığını, ürün teslim edildikten bir gün sonra yağ kaçağı arızası verdiğini, arıza verdikten 10 gün sonra da ekranı göstermeme arızası ortaya çıktığını, söz konusu arızaların davalıya bildirildiğini, bu arızalar firma yetkilileri tarafından servis olmadan giderildiğini, daha sonra ekran değiştirildikten sonra ürünün şarj olup olmadığına dair ibarenin gözükmediğini, elektrik motor hızlandırma butonu ve devir düşürme butonunda arıza gibi ayıplar ortaya çıkardığını, bu arızadan sonra motorun 10-15 devirin üstüne çıkamadığını orada takılı kaldığını, ortaya çıkan son ayıbın ise direksiyon kırılması olduğunu, ürünün kullanılabilirliğinin tamamen ortadan kalktığını, tüm bu ayıpların bilirkişi raporuyla da ortaya çıkacağını, alınan bu üründe sürekli çıkan arızalar nedeniyle istenilen verimin alınamadığını, ürünü doğru düzgün kullanamadıklarını, bu arızalar nedeniyle yetkili servis arandığında ücret karşılığı gelebileceklerini beyan ettiklerini, müvekkili davalı … şirketine ortaya çıkan ayıplar nedeniyle ürünü iade etmek istediğini bildirdiğini, …satış yetkilisi ve servis sorumlusunun 28/07/2017 tarihinde ATV’nin ayıplı mal olduğunu belirttiğini, …firmasının satış temsilcisinin ürünün satanın kendileri olmadığı için muhatap kendilerinin ve ürünün ancak davalı … firmasına iade edilebileceklerini belirttiğini, ürünün iadesi için … firması ile iletişime geçildiğini, … şirketiyle ürünün mail order ile çektirilmiş olmasından bahisle kendilerinin iade işlemini yapamayacaklarının diğer davalı …şirketi ile görüşmeleri gerektiğini belirttiğini, iki firmanın da sorumluluğu diğerine atması üzerine ücret iadesinin alınamadığını, davalı her iki şirketinde ürün hakkında düzenlenen garanti belgesine göre üründe ortaya çıkan ayıplardan dolayı 2 yıl süreyle müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, müvekkilinin üründen beklediği faydayı sağlayamaması ve sürekli ortaya çıkan arızlar nedeniyle kullanamaması, ürün iadesi için karşısında muhatap bulamaması nedenleriyle davalarının kabulü ile ayıplı malın iade alınarak ödenen satış bedelinin yasal faiziyle birlikte geri verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ltd. Şti temsilcisi … duruşmada vermiş olduğu beyanında özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davaya konu ATV cihazının diğer davalı …Araçlar A.Ş. tarafından ithal edildiğini, kendilerinin sadece aracın satışında aracılık ettiklerini, aracın bedelinin diğer davalı tarafından tahsil edildiğini, bu sebeple davadan önce davacı tarafın iade taleplerini kabul etmediklerini, davada taraflarına husumet düşmeyeceği kanaatinde olduklarını beyan etmiştir.
Davalı …Araçlar İmal ve Satış Aş tarafından davaya cevap verilmediği, davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu 16/01/2018 havale tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER:
Mahkememizce taraf vekillerinin bildikleri deliller toplanmış, makine mühendisi bilirkişiden rapor aldırılmış, elektrikli ATV nin arızası için davalı şirketlerden tutulan servis kayıtları istenilmiş olup davalı …şirketi vekilince ilgili araçla ilgili servis kaydının olmadığını bildirmiştir.
DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu aracın üretiminden kaynaklanan ayıplı olduğu iddiasına dayalı aracın iadesi ile bedelin tahsili davası olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ise satım sözleşmesine konu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise davalının bu ayıptan sorumlu olup olmadığı hususundadır.
II.SAFAHAT
Mahkememizin 23/01/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde satım sözleşmesine konu cihazın ayıplı olduğu, ayıbın üretimden kaynaklandığı, ayıbın kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf kanun yoluna müracaatı neticesinde T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 16/02/2021 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamıyla ihbar yükümlülüğü yönüyle araştırma yapılarak hasıl olacak neticeye göredeğerlendirme yapılması hususunda kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
III. HÜKME ESAS ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 16/02/2021 Tarih ve … Esas… Karar Sayılı İlamında;
” 6102 sayılı TTK’nın 23/1-c maddesi gereğince malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa bu 2 ve 8 günlük süre içinde durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Somut olayımızda dava konusu araç, davacı alıcıya 22.06.2017 tarihinde teslim edilmiştir. Davacı yanca aracın teslim edildikten bir gün sonra yağ kaçağı arızası verdiği, arıza verdikten 10 gün sonra da ekranı göstermeme arızası ortaya çıktığı, söz konusu arızaların davalıya bildirildiği, bu arızalar firma yetkilileri tarafından servis olmadan giderildiği, ancak arızaların devam ettiği iddia edilmiştir. Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca ihbar yükümlülüğünün süresinde yerine getirilip getirilmediği üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Zira araç bedelinin iadesi için satış konusu araç üzerinde inceleme yapılarak ayıbın varlığının ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirildiğinin kanıtlanması gerekir.” denilmiştir.
T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 02/03/2021 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
” Mahkemece konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla satım konusu plastik boruların ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise bu ayıbın açık veya gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı tespit ettirilerek, ayıp açıkca belli değilse, gizli ayıp olduğu takdirde, davacının söz konusu gizli ayıbı öğrenme tarihi tespit edildikten sonra, bu ayıbın öğrenildiğinde hemen satıcıya bildirilmesi gerektiğinden TBK m. 223/2 gereğince derhal bildirim yapılıp yapılmadığı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilmiştir.
T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/05/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
” Davalı tarafından TTK’nın 23/c maddesinin “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü  maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. ” hükmü yollaması ile Türk Borçlar Kanunu 223/2 maddesinin “Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. ” düzenlemesi uyarınca ortaya çıkan ayıbın davacılara hemen bildirilmesi gerekirken bu bildirimde bulunulmamıştır. Satılan mal için 10 yıllık garanti verilmesi ayıp ihbarının süresinde yapılması külfetini ortadan kaldırmaz. Bu nedenle süresinde yapılan bir ayıp ihbarı bulunmadığı gözetilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” denilmiştir.
IV.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
Dosya içerisinde yer alan makine mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan 15/12/2017 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; Dava konusu araçta meydana gelen arızanın “AÇIK AYIP” mahiyetinde olduğu, ayıbın üretimden kaynaklandığı, kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı rapor edilmiştir. Alanında uzman ve bilirkişi listesine kayıtlı bilirkişi tarafından hazırlanan raporun ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olduğundan hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Dosya içerisinde yer alan Sipariş Fişinin incelenmesinde dava konusu araca ilişkin siparişin 14/06/2017 tarihinde verildiği, 22/06/2017 tarihinde ise … seri numaralı faturanın tanzim edildiği görülmüştür.
Davacı tanığı … , Mahkememizin 05/10/2021 Tarihli duruşmasında alınan beyanında özetle; Aracın kendilerine teslim edildikten “üç gün” sonra yağ kaçağı arızası verdiği, bu durumu aynı gün davalı yetkilisine bildirdiğini ifade etmiştir.
Davacı tanığı … , Mahkememizin 05/10/2021 Tarihli duruşmasında alınan beyanında özetle; Aracın kendilerine teslim edildikten “iki veya üç gün” sonra yağ kaçağı arızası verdiği, bu durumu aynı gün satın alma biriminde çalışan arkadaşının davalı yetkilisine bildirdiğini ifade etmiştir.
Her iki tanık beyanı bir arada değerlendirildiğinde; Dava konusu araçta meydana gelen yağ kaçağı arızasının, aracın teslim edildikten “üç gün” sonra davalı şirket yetkililerine bildirildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar tanık … “iki ya da üç gün” demek suretiyle tereddüt yaşamış ise de söz konusu bildirimi yapanın diğer tanık … olması ve yine tanık … satın alma biriminde çalışan arkadaşının davalıya bildirimde bulunduğunu ifade etmesi karşısında, tanık … ‘in “üç gün içinde bildirdik” şeklindeki beyanına üstünlük tanınmış ve ayıbın aracın tesliminden üç gün sonra yapıldığı kabul edilmiştir.
Yine yukarıda ifade edilen tanık anlatımlarının yanı sıra dosya içerisine ibraz edilen mail yazışmalarının incelenmesinde;
“-Davacı şirket çalışanı … ‘nın 01/07/2017 tarihli mail içeriğinde özetle; “22/06/2017 tarihinde firmanızdan almış olduğumuz ürün sürekli arıza yapmaktadır. … Bey 29/07/2017 tarihinde ürün için ayıplı tabirini kullanmıştır.” demiştir.
-Davalı tarafından verilen cevapta ise; … beyin iade işleminin söz konusu olmadığını ve size böyle bir şey söylemediğini söylemektedir” denilmiştir.
Anılan mail yazışmaları ve tarihleri incelendiğinde davalı tarafından ayıp ve iade hususlarının kabul edilmediği, söz konusu yazışmaların ise satış sözleşmesinden 9 gün sonra yapıldığı görülmektedir.
6102 Sayılı Kanunumuzun 23/1-c maddesinde; ” Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. ” amir kanun hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükmü, tanık anlatımları, bilirkişi raporu ve Yüksek Mahkeme ilamı çerçevesinde somut olayımız bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Gerek davacı gerekse de davalıların tüzel kişi tacir oldukları, adı geçen kanunun 18/2 maddesi gereğince ticaretlerine ilişkin bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmekle mükellef oldukları, adı geçen kanunun 23/1-c maddesi gereğince açık ayıplarda davacının ayıbı 2 gün içerisinde davalıya ihbarının gerektiği, dosya içerisinde yer alan bilirkişi raporunda ifade edildiği üzere davaya konu araçlarda bulunan ayıbın niteliği itibariyle açık ayıp olduğu lakin gerek mail yazışmaları gerekse de davacının kendi tanıklarının anlatımlarından açıkça anlaşıldığı üzere açık ayıp ihbarının 2 günlük yasal sürede yapılmamış olması sebebiyle davacının davasının reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Dava açılırken alınan 113,57 TL peşin harçtan alınması gereken 59,30 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 54,27 TL’nin harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-Davalı … A.Ş. tarafından yapılan 99,00 TL yargılama gideri, 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 59,10 TL tehirici icra karar harcı olmak üzere toplam 256,20 TL nin davacıdan tahsili ile davalı …Motorlu Araçlar … A.Ş. ye verilmesine,
5-Davalı …Motorlu Araçlar … A.Ş. vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin ve davalıların yokluğunda, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/12/2021

Katip Hakim