Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/132 E. 2022/731 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15.07.2020 tarihinde davacı müvekkili …’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile Söğütlü Sokak istikametinden … Caddesi istikametine sol şeritte seyir halinde iken, aynı istikamette seyir halinde bulunan ve aniden üzerine sol şeride manevra yapan sürücü …’in sevk ve idaresindeki plakasız motosiklete çarpmamak için fren yaparak manevra yaptığı esnada direksiyon hakimiyetini kaybettiğini ve refüje çarpması neticesinde trafik kazasının meydana geldiğini, dava konusu trafik kazasında müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, geçici ve kalıcı işgöremezliğe maruz kaldığını ve geçici bakım ihtiyacı doğduğunu, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davacı müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını, kaza tespit tutanağı ve sair belgelerdeki aleyhe tespit ve değerlendirmeler ile kusur isnadını kabul etmediklerini, dava konusu trafik kazasına sebebiyet veren plakasız motosikletin kaza tarihi itibariyle Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası’nın bulunmadığını, dolayısıyla … müvekkilinin geçici ve kalıcı işgöremezliğe maruz kalması ve geçici bakım ihtiyacı doğması nedeniyle uğramış olduğu maddi zararların tazmininden varsa diğer sorumlularla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkili …’nun dava konusu trafik kazası nedeniyle ağır şekilde yaralandığını, özellikle ayak bileğindeki kırıklar başta olmak üzere vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar, ezilme ve yaralanmalar meydana geldiğini, kazadan sonra Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan ve tedavi altına alınan müvekkilinin yatarak tedavi gördüğünü ve çeşitli cerrahi operasyonlar geçirdiğini, dava konusu trafik kazası nedeniyle ağır şekilde yaralanan müvekkilinin, geçici ve kalıcı işgöremezliğe maruz kaldığını ve geçici bakım ihtiyacının doğduğunu, dava konusu trafik kazasında müvekkilinin yaralanması, geçici ve kalıcı işgöremezliğe maruz kalması ve geçici bakım ihtiyacının doğması nedeniyle uğramış olduğu maddi zararların tazmini için gerekli bilgi ve belgelerle birlikte davalı …’na başvuruda bulunulduğunu, başvuru dilekçeleri ve eklerinin 04.08.2020 tarihinde …’na tebliğ edildiğini, davalı … nezdinde … nolu hasar dosyası kapsamındaki aleyhe hususları kabul etmediklerini, hasar dosyası kapsamında davalı … tarafından bir kısım bilgi ve belgelerin talep edildiğini, ilgili talebe istinaden cevabi yazılarının ve eklerin …’na tebliğ edildiğini, taraflar arasında arabuluculuk görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını, bu nedenlerle müvekkili …’nun ağır şekilde yaralanması, geçici ve kalıcı işgöremezliğe uğraması ve geçici bakım ihtiyacının doğması nedeniyle, HMK madde 107/2 uyarınca başlangıçta belirttikleri taleplerini arttırım hakları saklı olmak üzere; sürekli işgöremezlik tazminatı olarak şimdilik 10.000,00-TL, geçici işgöremezlik tazminatı olarak şimdilik 100,00-TL, geçici bakıcı gideri tazminatı olarak şimdilik 100,00-TL olmak üzere toplam şimdilik 10.200,00-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 15.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı …’ndan tahsili ile müvekkili davacıya ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin … mesuliyetinin kusur oranı ve teminat limitleriyle sınırlı olduğunu, …’nın sorumluluğunun kazanın gerçekleştiği tarihte geçerli olan sigorta teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kazada davacı tarafın tam kusurlu olduğunu, trafik kazası tespit tutanağı ve dava dilekçesinde atfedilen kusur oranlarının kabul edilemez olduğunu, davacının yaralanma iddiasının araç ile ağaca çarpması sonucunda oluştuğunu, bu çarpmadan sonra tescilsiz araç kaza yapan araca çarpmış olduğunu, davacının yaralanması ile çarpma arasında illiyet bağının bulunmadığını, davacının emniyet kemeri takılı olmadığından aynı zamanda kaza neticesinin oluşmasında ve zararın oluşması ve artmasında müterafik kusurlu olduğunu, … sorumluluğunun ancak ZMMS yaptırılabilecek tescilli bir araç bulunması halinde söz konusu olduğunu, tescilsiz araçların verdiği zararlarda, aracın zorunlu trafik sigortasına konu edilebilecek bir motorlu taşıt olduğunun davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, zorunlu trafik sigortası motorlu araçların işletilmesi neticesinde üçüncü kişilerde oluşacak zararlar nedeniyle işletene düşecek hukuki sorumluluğu belirli limitler dahilinde sigorta koruması altına alındığını, tescilsiz bir motorlu taşıtın işletilmesinin üçüncü kişilerde oluşturduğu bedeni zararlarda, bu aracın sigorta sözleşmesine konu edilebilecek bir araç olduğunun belirlenmesinin gerektiğini, bu konudaki ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, her ne kadar davacı tarafça sunulan görgü ve tespit tutanağında motosikletin silindir hacminin 50 cc’nin üzerinde olduğu yönünde tespit yapılmış olsa da, bu tespit sadece tamirci beyanına dayalı olarak yapıldığını, motosikletin silindir hacminin kesin olarak belirlenmesi gerektiğini, bununla birlikte tespiti yapılan motosikletin kazaya karışan motosiklet olup olmadığının da belli olmadığını, tespit tutanağında motosiklette hiçbir hasarın bulunmadığını, davacıya zarar veren motorlu aracın geçerli bir sigorta poliçesi bulunup bulunmadığının araştırılmasının gerektiğini, ayrıca da mevcutsa yapılan ödemeler ile yapılan temliklerin mahkemece dikkate alınması gerektiğini, aynı şekilde daha önceden davacıya aynı zarar nedeniyle zarar sorumluları, müvekkil ve SGK dahil üçüncü kişiler tarafından ödenen tazminat ödemelerinin de belirlenmesi durumunda bu ödemeler davacının uğradığı zararı tamamen karşılıyorsa davanın reddini, aksi takdirde ise bu ödemelerin güncellerek tespit edilen zarar tutarından tenzil edilmesi gerektiğini, eğer ki davacı taraf tazminat talep hakkını bir üçüncü kişiye temlik ettiğinin belirlenmesiyle birlikte bu üçüncü kişinin davaya dahil edilmesini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; genel şart değişikliğinin yürürlük tarihinden (01.06.2015) sonra meydana gelen kazalarda genel şartlarda ve kanunda öngörülen usul ve esaslara göre değerlendirme yapılması gerektiğini, yine kabul anlamına gelmemekle birlikte maluliyet oranının tespitinin kaza tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre yapılması gerektiğini, davacıda kalıcı maluliyetin bulunmadığını, maluliyet oranının kaza tarihindeki mevzuata göre belirlenmesi gerektiğini, maluliyet incelemesinin Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında ifade edildiği üzere Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Dairesi veya üniversitelere bağlı Adli Tıp Ana Bilim Dalında görevli uzmanlardan oluşturulacak heyet tarafından yapılması gerektiğini, Konya Şehir Hastanesin’den verilmiş olan 18.01.2021 tarihli raporda, kazazedenin 1 yıl sonra kontrolünün gerektiğinin belirtildiğini, davacının maluliyetinin kalıcı olup olmadığının belli olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen raporların delil olma özelliğinin bulunmadığını, davacının kalıcı maluliyetinin tesbitinin ancak 18.01.2022 tarihinde belli olacağını, davacıda kalıcı maluliyet bulunmadığından talebin reddine karar verilmesini, diğer zarar sorumluları ile davada taraf olan müvekkili arasında dava neticesine göre bir rücu ilişkisi oluşacağı için, davanın diğer dava sorumlularına ihbarının gerektiğini, tescilsiz motosikletin sürücüsü Muhammet El Casım’a davanın ihbarının gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğu yönünden iddia edilen kusur hali ve kusur oranını kabul etmediklerini, zarar ile tescilsiz aracın çarpması arasında illiyet bağının bulunmadığını, müvekkilinin …’nın sorumluluğu kusur oranı ile sınırlı olduğundan müvekkilinin mesuliyeti ile davacı tarafça ileri sürülen kusurlu halleri ve kusur oranınını kabul etmediklerini, 15.07.2020 tarihli trafik kazası tespit tutanağında davacının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/1-b (hız kurallarına uymamak) maddesini ihlal edip kusurlu olduğunu, tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, trafik kazası tespit tutanağındaki aleyhe tespitleri kabul etmediklerini, kazanın meydana geliş şekli dikkate alındığında, davacının direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüjdeki ağaca çarptığını ve kazanın bu şekilde meydana geldiğini ve kazadan sonra tescilsiz aracın kaza yapan araca çarptığının açık olarak ortada olduğunu, davacının yaralanma iddiasının ağaca çarpma sonucunda oluştuğunu, bu nedenle tescilsiz aracın çarpması ile davacının yaralanma iddiasının arasında illiyet bağının bulunmadığını, davacıda emniyet kemeri bulunmadığından zararın oluşması ve artmasında aynı zamanda müterafik kusurlu olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, geçici iş göremezlik zararı, geçici bakıcı gideri, rapor /cenaze ve defin / ulaşım / yemek giderlerinin tazmini yönündeki taleplerinin 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS genel şartları uyarınca teminat dışında olduğunu, davacı tarafça tazmini talep edilen sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik zararı, geçici iş göremezliğe bağlı bakıcı gideri, cenaze, defin, ulaşım ve yemek gideri gibi zararlar sigorta koruması dışında tutulduğunu, kabul manasına gelmemek kaydıyla eğer ki mahkemece geçici iş göremezlik noktasında bir inceleme yapılacak olursa, davacıya SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, bilinmeyen bir aracın kazaya dahlinin olduğunun belirlenmesi halinde kusur raporunda bu hususun dikkate alınması gerektiğini, müvekkili … haksız fiilin faili olmadığı için temerrüde düşmediğini, davacının kaza tarihinden itibaren faiz talebinin reddini, ayrıca … ticari şirket olmadığından davacının avans faizi talebinin reddinin gerektiğini, bu nedenlerle davacının haksız davasının öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; Mahkememiz nezdinde derdest 2021/132 E. sayılı dosya kapsamında alınan 15.09.2022 tarihli aktüer bilirkişi 1. ve 2. ek raporundaki aleyhe hususları kabul etmediklerini, 15.09.2022 tarihli aktüer bilirkişi 2. ek raporu kapsamında, müvekkili …’nun 282.907,12-TL sürekli işgöremezlik, 7.792,19-TL geçici işgöremezlik ve 4.708,80-TL geçici bakıcı gideri tutarında zarara uğradığının tespit edildiğini, dosya kapsamındaki beyanlarının tekrarla işbu zararın tazmininden davalının sorumlu olduğunu, 15.09.2022 tarihli 1. ek raporunda, PMF Yaşam Tablosu ve Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre tespit edilen %9,3 maluliyet oranı dikkate alınarak hesaplama yapılmış olup işbu rapor Yargıtay’ın son tarihli yerleşik kararlarına, usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay’ın son tarihli yerleşik kararlarında kaza tarihinin 20.02.2019 tarihinden sonra olması halinde Erişkinler İçin Engelilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmesine karar verildiğini, bu nedenlerle HMK madde 107/2 uyarınca başlangıçta, müvekkili … için; 10.000,00-TL olarak belirttiğimiz sürekli işgöremezlik zararı taleplerini, fazlaya ilişkin ve başkaca sorumlulara karşı her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 282.907,12-TL olarak arttırdıklarını, 100-TL olarak belirttiği geçici işgöremezlik zararları taleplerini, fazlaya ilişkin ve başkaca sorumlulara karşı her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 7.792,19-TL olarak artırdıklarını, 100-TL olarak belirttikleri geçici bakıcı gideri zararı talebini fazlaya ilişkin ve başkaca sorumlulara karşı her türlü talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla 4.708,80-TL olarak arttırdıklarını,
toplam 295.408,11-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 15.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkili davacıya ödenmesine karar verilmesini, dosya kapsamında alınan Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen rapora ilişkin 1.786,00-TL masrafın yargılama gideri olarak tahsilini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; cismani zarar nedeniyle açılan maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 15/07/2020 tarihinde davacının … plakalı araç ile seyir halindeyken aniden manevra yapan sürücü … idaresindeki plakasız motorsiklete çarpmamak için manevra yapması nedeniyle oluşan kazadaki maddi tazminat ( sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ) talebi hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, trafik kayıtları, hasar dosyası ve belgeler, sosyal ekonomik durum araştırması, kaza tespit tutanağı, Konya Meram Devlet Hastanesinden istenen belgeler, SGK kayıtları, Konya CBS … sor sayılı dosyası ve tüm belgeler celbedilmiştir.
Mahkememizce tarafların kusur durumunun belirlenmesi için dosya Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek rapor alınmıştır. Raporda;
A)Sürücü … idaresindeki motosiklet ile seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde sağ şerit üzerinden sol şeride manevra yapmadan evvel sol gerisini kontrol etmesi ve sol şerit üzerinden gelen araçların hız ve mesafesini dikkate alarak sol şerit üzerinden gelen sürücü idaresindeki otomobilin geçişini beklemesi gerekirken bu hususlara riayet etmemiş olup kontrolsüzce sola manevrası sebebi ile sol gerisinden gelen otomobilin seyir durumunu bozduğu anlaşılmakla meydana gelen kazada asli kusurlu olduğu,
B) Davacı sürücü …, idaresindeki otomobil ile yola gereken dikkatini vermesi ve sağ önünden sola manevra yapan motosiklete karşı etkin tedbir alabilmesi gerekirken aldığı tedbir sonucu direksiyon hakimiyetini kaybedip orta refüj üzerinde bulunan ağaca çarpması sonucu meydana gelen kazada tali kusurlu olduğu, sürücü …’in %80 oranında kusurlu, davacı sürücü …’nun ise %20 oranında kusurlu olduğu rapor edilmiştir. İşbu belirlemenin kaza tespit tutanağı ile de uyumlu olduğu anlaşılmıştır.
Dosya maluliyet oranlarının belirlenmesi için Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi ATK’na gönderilmiş olup sunulan 08/02/2022 tarihli maluliyet raporunda;
11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Çalışma Gücü ve Meslekten Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre; sürekli iş göremezlik (kalıcı sakatlık) oranının %9.3 olduğu, tedavi giderinin 3.000,00-TL olduğu, bakıcı giderlerinin 5.886,00-TL olduğu, geçici iş göremezlik süresinin ise 4 ay olduğu ifade edilmiştir.
Aynı raporda Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerine göre ise; sürekli iş göremezlik (kalıcı sakatlık) oranının %12,6 olduğu, tedavi giderinin 3.000,00-TL olduğu, bakıcı giderlerinin 5.886,00-TL olduğu, geçici iş göremezlik süresinin ise 4 ay olduğu ifade edilmiştir.
Akabinde aktüerya raporu alınmış olup, 16/05/2022 tarihli raporda özetle; geçici iş göremezlik maddi zararın 7.792,19 TL, sürekli iş göremezlik nedeni ile uğradığı maddi zararın 136.774,10 TL, iyileşme süresinde bakıcı giderinden doğan maddi zararın 4.708,80 TL, olduğu rapor edilmiştir.
Mahkememiz dosyasında davacı vekili ile davalı vekilinin yapmış olduğu itirazlar da nazara alınarak; aktüerya bilirkişisinden ek rapor alınmış, ek raporda özetle; geçici iş göremezlik maddi zararın 7.792,19 TL, sürekli iş göremezliği nedeni ile uğradığı maddi zararı 139.840,87 TL, iyileşme süresinde bakıcı giderinden doğan maddi zararın 4.708,80 TL olduğu rapor edilmiştir.
Akabinde yeniden aktüerya raporu alınmış ve bu raporda Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerine göre belirlenen sürekli iş göremezlik (kalıcı sakatlık) oranı %12,6 ve TRH 2010 yaşam tablosu gözetilerek sunulan raporda; geçici iş göremezlik maddi zararın 7.792,19 TL, sürekli iş göremezliği nedeni ile uğradığı maddi zararı 220.249,37 TL, iyileşme süresinde bakıcı giderinden doğan maddi zararın 4.708,80 TL olduğu rapor edilmiştir.
Sonrasında ise hem güncel asgari ücrete göre hem de Çalışma Gücü ve Meslekten Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre belirlenen sürekli iş göremezlik (kalıcı sakatlık) oranı %9.3 ve PMF 1931 yaşam tablosuna göre alınan ek rapora göre; geçici iş göremezlik maddi zararın 7.792,19 TL, sürekli iş göremezliği nedeni ile uğradığı maddi zararı 175.460,48 TL, iyileşme süresinde bakıcı giderinden doğan maddi zararın 4.708,80 TL olduğu rapor edilmiştir.
Hem de Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerine göre belirlenen sürekli iş göremezlik (kalıcı sakatlık) oranı %12,6 ve TRH 2010 yaşam tablosu gözetilerek sunulan ek raporda; geçici iş göremezlik maddi zararın 7.792,19 TL, sürekli iş göremezliği nedeni ile uğradığı maddi zararı 282.907,12 TL, iyileşme süresinde bakıcı giderinden doğan maddi zararın 4.708,80 TL olduğu rapor edilmiştir.
Davacı vekili Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerine göre belirlenen sürekli iş göremezlik (kalıcı sakatlık) oranı %12,6 ve TRH 2010 yaşam tablosu gözetilerek sunulan ek rapordaki miktarlara göre talebini artırmış, mahkememizce ise Çalışma Gücü ve Meslekten Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre belirlenen sürekli iş göremezlik (kalıcı sakatlık) oranı %9.3 ve PMF 1931 yaşam tablosuna göre sunulan ek rapora göre belirlenen tutarlar mucibince dava kısmen kabul edilmiştir.
Her ne kadar davalı vekili meydana gelen kazadan sorumlu olmaları için motosikletin motor hacminin 50 cc ve üzeri olması gerektiğini ifade etmiş ise de dosyadaki belgelere göre motor hacminin100 cc olduğu anlaşılmakla bu itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Müterafik kusur indirimi itirazlarına gelince araç kazalarında emniyet kemeri kullanmanın baş, yüz, boyun, göğüs, omurga yaralanmalarında koruyucu görev üstlendiği, davacıda oluşan yaralanma bölgeleri nazara alındığında, bu itirazın da reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı kaza tarihinden itibaren avans faizi talep etmiş ise de davalıya yapılan başvuru tarihi 04/08/2020 tarihi olup buna 8 iş günlük sürenin ilavesi suretiyle temerrüt 17/08/2020 tarihinde gerçekleşmiştir. Öte yandan sigortasız araç motosiklet olduğundan dolayı da yasal faize hükmetmek gerekmiştir.
Davalı vekilinin zamanaşımı itirazına gelince; 2918 sayılı KTK’nun 109/1. maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler için, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Maddenin 2. fıkrasında “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğarsa” ifadesi ile kanun koyucu, taraf ayrımı yapmaksızın (davacı, davalı veya dava dışı 3. kişi) fiil cezayı gerektiriyor ise uzamış ceza zamanaşımının uygulanacağını benimsemiştir. 2918 sayılı Kanun’un anılan madde hükmünde gözden kaçırılmaması gereken husus, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; bunun dışında fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır. Dahası söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular (örneğin işleten, sigortacısı) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür. (HGK’nun 05.06.2015 tarih, … , … sayılı kararı).
Davaya konu edilen olayda davacının yaralandığı görülmektedir. Kaza tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı TCK’ya göre zamanaşımı süresi 8 yıldır. Davaya konu trafik kazası 15.07.2020 tarihinde meydana gelmiş, eldeki dava ise 10/03/2021 tarihinde açılmıştır. Dolayısı ile hem normal süre hem de uzamış ceza zamanaşımı süresi davamızda geçmemiştir.
Yine Türk Borçlar Kanunu’nun zamanaşımının düzenlendiği 72. maddesi,
MADDE 72- “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” Hükmünü amirdir. Bu nedenle yaralamalı trafik kazasından sebep ceza kanununda öngörülen normal ve uzamış ceza zamanaşımı süreleri geçmemiş bulunduğundan bu itirazın da reddi gerekmiştir.
25.02.2011 tarihinde 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” yürürlüğe girmiştir.
Bu Kanunun 59. maddesi ve geçici 1.maddesi ile trafik kazaları sebebiyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin, sosyal güvenceleri olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı ve yine bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre; 6111 Sayılı Kanun gereği yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonra meydana gelen tüm trafik kazaları nedeni ile sunulan belgeli sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacaktır. Bu nedenle davacının dava konusu tedavi giderlerinden belgeli/faturalı sağlık giderlerinin tümünden Sosyal Güvenlik Kurumu, belgesiz/paramedikal giderlerden ise aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sorumludur. Yargıtay . Hukuk Dairesinin emsal ilamlarında da aynı hususta benzer mahiyette değerlendirmelerde bulunulmuştur. Dolayısı ile davalı hem belgelendirilemeyen tedavi giderlerinden hem de NEÜ Üniversitesi Adli Tıp Kurumu raporu ile bakıcıya ihtiyaç olduğunun belirlenmesi neticesi bakıcıya ödenmesi gereken bedellerden de sorumlu olacaktır.
Cismani zarara uğrayan kişi; yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik (Maluliyet) zararını isteyebilecektir. Geçici iş göremezlik zararı olarak belirlenen sürenin sonundan başlayarak muhtemel yaşam tablosuna göre belirlenecek süre için maluliyet zararı hesabı yapılmaktadır. Maluliyet hali “gelişen durum” olarak kabul edilmektedir. Kişinin maluliyet olmadan önceki işinde çalışmaya devam etmesi bu zararın olmadığına işaret etmez, maluliyetten kasıt EFOR KAYBIDIR. Alınan Necmetttin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi ATK raporu ile davacının % 9,3 oranında MALÜL olduğu, iyileşme süresinin 4 ayı bulacağı belirlenmiştir.
Yargıtay . H.D.nin … E., … K. Sayılı ve 26/11/2019 tarihli ilamında da görüleceği üzere; “Kazada yaralanan kişi, maluliyetinin oluşması halinde oluşacak sürekli iş göremezlik zararını bedeni zararlar klozundan, bakıcı gideri, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik zararlarını ise tedavi giderleri klozundan karşılanmak üzere sigorta şirketinden talep edebilir.” hükmünü amirdir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; Davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada,15/07/2020 tarihinde davacının … plakalı araç ile seyir halindeyken aniden manevra yapan sürücü … idaresindeki plakasız motorsiklete çarpmamak için manevra yapması nedeniyle oluşan kazadaki maddi tazminat ( sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ) talep ettiği, Çalışma Gücü ve Meslekten Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre belirlenen sürekli iş göremezlik (kalıcı sakatlık) oranı %9.3 ve PMF 1931 yaşam tablosuna göre alınan ek rapora göre belirlenen 175.460,48 TL sürekli iş göremezlik bedeli, 7.792,19 TL geçici iş göremezlik bedeli ve 4.708,80 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 187.961,47 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin olarak ( Davacı vekili talebini Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik Hükümlerine göre belirlenen sürekli iş göremezlik (kalıcı sakatlık) oranı %12,6 ve TRH 2010 yaşam tablosu gözetilerek sunulan ek rapordaki miktarlara göre artırmış bulunduğundan ) davanın kısmen kabulüne yönelik olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının talep arttırım dilekçeside nazara alınmak suretiyle KISMEN KABULÜ İLE;
1-)175.460,48 TL sürekli iş göremezlik bedeli, 7.792,19 TL geçici iş göremezlik bedeli ve 4.708,80 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 187.961,47 TL tazminatın davalının sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ve temerrüt tarihi olan 17/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-)Alınması gereken 12.839,65-TL harçtan, peşin olarak alınan 59,30-TL harç ve ıslah harcı olarak alınan 975,00-TL olmak üzere toplam 1.034,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.805,35-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin haklılık oranına göre (187.961,47/295.408,11) hesaplanan 839,89-TL’nin davalıdan, 480,11-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 59,30-TL peşin harç ve 975,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.093,60-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından sarfedilen 1.900,00-TL bilirkişi ücreti, 730,30-TL adli tıp ihtisas dairesi rapor ücreti, 1.786,00-TL Meram Devlet Hastanesi Başhekimliği Adli Rapor ücreti, 8,50-TL vekalet suret harcı, 253,90-TL yazışma ve tebligat gideri olmak üzere toplam 4.678,70-TL yargılama giderinin haklılık oranına (187.961,47/295.408,11) göre hesaplanan 2.976,95-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan bölümün davacı üzerindebırakılmasına,
6-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 29.194,22-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı reddedilen bölüm bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 17.117,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-)Davalı tarafından sarfedilen 8,50-TL vekalet harcı giderinin haklılık oranına (107.446,64/295.408,11) göre hesaplanan 3,09-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-)Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 01/12/2022

Katip Hakim