Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/130 E. 2022/424 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı/borçlu arasındaki ticari iş kapsamında, müvekkili şirketin yaptığı iş karşılığında borçluya 24.12.2018 tarihli … nolu faturayı düzenlemiş olduğunu, söz konusu faturaya ile oluşan borcun ödenmesi hususunda birçok defa talepte bulunulmuş ise de borçlu/davalının borcunu ödemediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, fakat davalı tarafça söz konusu takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durmuş olduğunu, ancak davalının itirazlarının haksız ve dayanaksız olduğunu ve bu durumun yargılama aşamasında anlaşılacağını, davalının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalıya usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, ancak davalı davaya karşı herhangi bir cevap vermemiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İtirazın iptali davası olup, İ.İ.K.’nun 67. maddesi gereğince yasal bir yıllık süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalinin gerekip gerekmediği ve davacının takipteki kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası incelenmek üzere celbedilmiş, ticari defter ve kayıtlar, takibe konu faturalar ve tüm belgeler dosya arasına alınmıştır.
Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının yapılan incelenmesinde; Davacı-alacaklı tarafından tarafından davalı-borçlu aleyhine yapılan ilamsız takip olduğu, borçlunun süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Taraflara aralarındaki ticari ilişki nedeniyle defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup, davalı yan defterlerini ibraz etmemiş, davacı tarafça sunulan defterler ( 2018-2019 yılı defterlerini havi USB bellek ) üzerinde yapılan inceleme sonucu rapor ibraz edilmiştir.
SMMM bilirkişi tarafından sunulan 12/04/2022 tarihli raporda özetle; Davacı şirketin incelenen 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin muhasebe usul ve prensiplerine uygun olarak tutulduğu, e-defter kayıtlarının süresinde oluşturularak beratlarının süresinde alınmış olduğu, davalının ise defterlerini sunmadığı, takibe konu faturanın davacı şirketin defterlerinde kayıtlı bulunduğu, takip tarihi olan 20/06/2019 tarihi itibarı ile davacının davalıdan 42.910,80-TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki dava konusu bu alışverişte, takibe konu edilen davacı şirketin davalıya 2019/Kasım ve 2019/Aralık aylarında düzenlemiş olduğu faturaların ilgili aylara ait Bs formları ile bildirimlerinin yapılmış olduğu, davacı şirket tarafından icra takibinde (ödeme emrinde) talep edilen asıl alacak tutarının 76.088,38-TL olmasına rağmen dava dilekçesinde talep ettiği dava değerinin 34.095,30-TL olduğu ifade edilmiştir.
Bilirkişi raporu davalı tarafa 27/04/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, ancak davalı taraf rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunmamıştır. H.M.K’nın 281.maddesi hükmüne göre, yargılama sırasında yanlardan birinin bilirkişi raporuna itiraz etmemesi, itiraz eden taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturur.( Emsal Konya BAM . HD… E., … K. sayılı 09/04/2019 tarihli ilamı ) Davacı taraf da lehine olan rapora karşı herhangi bir itirazda bulunmamıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. Maddesi; MADDE 222 – (1) “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” hükmünü amirdir.
Yine belirtmek gerekir ki; HUMK’daki ve HMK’daki yazılı belge ile (ki belge kişinin kendi aleyhine olarak kendisi tarafından düzenlenir) ispat ilkesinin yegâne istisnasının tacirlerin basireti ilkesinin sonucu olan ticari defterler olduğu asla nazardan kaçırılmamalıdır.
Tacir basiretlidir, defterlerinde sadece ve sadece gerçekler yazılıdır. Defter delilini delil yapan tacirle ilgili basiret ilkesidir. Basiret ilkesi olmasaydı, defter delili diye bir delil olmazdı. Tacir basiretlidir, tacir basireti gereği her işi gibi defterlerini de yasalara göre tutar, silahların denkliği ilkesi önemli bir ilkedir, ticari defterler hasmın defterlerine hasretme durumu hariç, her iki tacirinde ticari işletmesi ile ilgili davalarda delil olabilir.
Yine HMK’nın 222 ve devamı maddelerine göre defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için uyuşmazlığın ticari işten kaynaklanması, uyuşmazlığın tacirler arasında çıkmış olması, ticari defterlerdeki kayıtların birbirini doğrulaması, ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması gerekir. Davaya bu açıklamalar ışığında da bakıldığında yukarıda izahı yapılan hususlar muvacehesinde davacı tarafın Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu bu haliyle defterlerinin leh ve aleyhe delil kabiliyetini haiz bulunduğu anlaşılmış, davalı yan ise defterlerini ibraz etmemiştir.
Davacı vekili ayrıca dilekçesinde %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinde; Madde 67 – (Değişik: 18/2/1965-538/37 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Hükmünü amirdir.
İİK.’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının İcra Hakimliğıne başvurmadan, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması şart değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bunlardan ayrı olarak alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte ve böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir.
Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede, davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada davalının Konya
. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali, takibin devamı ve % 20 icra inkar tazminatı talep edilmiş olup, dosyadaki bilgi ve belgeler, alınan rapor ve dosya kül halinde değerlendirildiğinde, davacı tarafın defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve delil kabiliyetini haiz bulunduğu, öte yandan davalı yanın defterlerini ibraz etmediği, davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan 42.910,80-TL alacaklı olduğu, ancak davacı vekilinin dava dilekçesinde dava değerini 34.095,30-TL olarak gösterdiği ve yargılamanın ilk celsesinde 34.095,30-TL’lik faturadan sebep huzurdaki davada taleplerinin olduğunu beyan etmesi ve taleple bağlı kalınmak suretiyle 34.095,30-TL olarak davanın kabulü gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KABULÜNE,
1-)Davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 34.095,30-TL üzerinden iptali ile takibin devamına, 34.095,30-TL ye takip tarihinden itibaren yıllık % 9 ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine,
2-)Kabul edilen miktarın % 20 si olan 6.819,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Alınması gereken 2.329,05-TL harçtan peşin alınan 183,78-TL harç ve icra dairesine yatırılan 398,49-TL harç olmak üzere toplam 582,27-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.746,78-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.114,30-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 183,78-TL peşin harç, 8,50-TL vekalet harcı, 398,49-TL icra dairesine yatırılan harç, 600,00-TL bilirkişi ücreti ve 168,50-TL posta – tebligat gideri olmak üzere toplam 1.418,57-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı tarafından yatırılan ve dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 16/06/2022

Katip … Hakim …