Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/128 E. 2022/170 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının kefil olması nedeniyle aleyhine yapılan takipte çek bedelleri ile Bsmv’den sorumlu ve borçlu olmadığını, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinde davalının davacıdan talep ettiği BSMV’nin, kredi çeken borçlu şirket … Tic.Ltd.Şti’nin davalı bankadan aldığı paralar üzerinden uygulanan % 5 oranındaki gelir vergisi olduğunu, kefalet sözleşmesi davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 581 ila 603 üncü maddeleri arasında düzenlendiğini, Kefalet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu’nun 581 inci maddesinde “kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme” şeklinde tanımlandığını, müteselsil kefaletin ise aynı Kanun’un 586. maddesinde yer aldığını, görüldüğü gibi kefalet sözleşmesinin kişisel bir teminat sözleşmesi olduğunu, diğer sözleşmeler gibi kefil ile alacaklının karşılıklı ve birbirine uygun iradelerinin birleşmesi ile meydana geldiğini, bu sözleşme ile kefil, asıl borçlunun borcunu alacaklıya karşı ifa edememesi tehlikesini kişisel olarak üstlendiğini, kefalet borcunun feri karakteri, ferdileştirilmiş bir borç için tekeffülü zorunlu kıldığını, Yeni Borçlar Kanunu’nda da borcun ferdileştirilmesi ile ilgili bir düzenleme bulunmadığını, kefaletin fer’iliği yanı sıra BK 582/3 fıkrası ile kefilin korunması da kefil lehine olan, kefalette asıl borcun ferdileşmesi gerektiği görüşünü desteklediğini, davacı müvekkilinin borçlu … Tic.Ltd.Şti’nin kredi borcuna 2016 yılında müteselsilen kefil olduğunu, Kefalet tarihinde doğmuş bir çek bedeli riski bulunmadığını, Kefaletin verildiği anda borcun belirli ya da belirlenebilir olmasının gerekli olduğunu, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına ait ödeme emrinde ise “…..Çek yaprak bedellerinin faiz getirmeyen bir banka hesabında depo edilmesini, çek yapraklarının nakde dönüşmesi halinde nakde dönüştüğü tarihten itibaren ve % 64 temerrüt faizi, BSMV, icra harç ve masraf vekalet ücreti ile tahsilinin” talep edildiğini, doğmamış bir borca kefil olunmasının mümkün olmadığını, davalı bankaca talep edilen tutarların kefil davacılar yönünden bilirkişi marifetiyle incelenerek tespit edilmesinin gerektiğini, açılan davanın kabulü ile Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından talep edilen BSMV ve Çek Bedellerine ilişkin taleplerden davacı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile alacaklı tarafın basiretli bir tacir ve banka olmasından ötürü kusurlu ve kötü niyetle hareket etmiş olması nedeniyle takip miktarına göre % 20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı … Limited Şirketi firmasının adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde müvekkili bankaca ipotekli taşınmazların kaydındaki ipoteğin paraya çevrilmesi amacı ile davacı ve asıl borçlu hakkında Konya . İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığını ve icra emrinin borçlu firmaya ve davacı malike tebliğ edildiğini, takibin kesinleştiğini, Konya . İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasından başlatılan takip kapsamında, takip talebinde 3.100.000,00 TL ipotek limiti bulunduğunu, ipotek limitinden alacaklarının fazla olduğunu ve ‘Gerçek alacağın ipotek limitinin üzerinde olmasına karşın üst sınır ipoteği nedeni ile bu takipte talep edilemeyen anapara, faiz, BSMV ve bu takipten kaynaklanan avukatlık ücreti ve takip masrafları ayrıca talep edilecektir.’ açıklaması ile takip başlatıldığını, Konya . İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyasına konu edilen taşınmazlardan sadece 1 tanesinin davacı tarafından ipotek olarak verildiğini, davacının maliki olduğu … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Ada / … Pafta / … Parsel, … Arsa Paylı, . Kat … Bağımsız Bölüm Numaralı, Dubleks Mesken nitelikli taşınmazın kaydına ipotek tesis edilen taşınmazdaki ipotek tutarı da 300.000,00 TL’ olduğunu, anılan taşınmaz icraen satılarak paraya çevrildiğini ve ihalenin kesinleştiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yürütülmekte olan takiplerin; takip konusu edilen alacakların, takibe konu edilen taşınmazların kaydına tesis edilen ipoteklerin paraya çevrilmesi ve satış bedellerinden alacakların tahsili amacı ile işlem başlatıldığını, zira somut olayda da davacının adına kayıtlı olan taşınmazın paraya çevrildiğini ve ihale bedelinin müvekkili Banka alacaklarına mahsup edildiğini, dolayısıyla davacı …’ nun malvarlığına bu takip kapsamında konulan bir haciz bulunmadığını, netice olarak davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerdeki maddeler ve yerleşik içtihatlar uyarınca, müvekkili Banka’nın çek yaprakları iade edilmediği sürece çeklerden kaynaklanan yasal yükümlülük tutarlarını talep edebileceğini, müvekkili Banka’ya çek yapraklarınin iade edilmediğini, iade edilmeyen çek yapraklarına ilişkin müvekkili Banka alacağının devam ettiğini, davacı tarafından iş bu davanın açılmasının tamamen süreci uzatmaya yönelik olduğunu, açılan işbu davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile usul yönünden reddi ile mahkeme aksi kanaatte ise esas yönünden reddine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; icra takibinden sebep davacının davalıya çek bedelleri ile BSMV bedellerinden dolayı borçlu olmadığının tespiti davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından talep edilen BSMV ve çek bedellerinden sorumlu ve borçlu olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celbedilmiş, ipotek belgesi, davacıya ve dava dışı kredi kullanan şirkete ait banka kayıtları ve tüm belgeler dosya arasına alınmıştır.
Akabinde dosya bankacı bilirkişiye verilerek (ayrıca bilirkişiye yerinde inceleme ve evrak alma yetkisi de verilmek suretiyle ) rapor alınmasına karar verilmiş, raporda davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu BSMV ve çek bedellerinden sorumlu olup olmadığının da değerlendirilmesi talep edilmiştir.
Bankacı bilirkişi … tarafından sunulan 11/02/2022 tarihli raporda özetle;
Genel Nakdi ve Gayrınakdi Kredi sözleşmesinde Tarafların “banka” olarak … Bankası A.Ş. … Şubesi, “müşteri” olarak … Ltd.Şti. nin kaydedildiği, sözleşmenin imza edildiği 25.04.2013 tarihinde kredi limitinin 3.000.000,00 TL olarak belirlendiği, daha sonra 30.12.2014 tarihinde 5.000.000,00 TL ye yükseltildiği, sözleşmenin davacı … ile dava dışı … ve … tarafından müteselsil kefil olarak imza edildiği, kefalet tutarının her biri için 3.000.000,00 TL olarak gösterildiği, davacı …’nun kefalet limitinin 30.12.2014 tarihinde 5.000.000,00 TL ye yükseltildiği, kefalet konusunun sözleşmenin 9.11 maddesinde “Kefalet” başlığı altında düzenlendiği, 9.11.1 maddesinde kefil, borcun müşteri için her ne nedenle olursa olsun muaccel olması halinde, ihbarda bulunulması suretiyle kefalet borcunun da muaccel olacağını kabul eder hükmünün yer aldığı, davacının ayrıca Busines Card Üyelik sözleşmesi ve Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesinde de imzasının olduğu,
Davacının BSMV tutarından sorumlu olup olmadığı yönünden; Taraflar arasında imzalanan 27.06.2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin 29 ncu sayfasında davacının Kefalet Beyanının yer aldığı, Sözleşmenin “Kefalet” başlıklı 9.11 bölümünün 9.11.1 maddesinde,
“Kefil borcun her ne nedenle olursa olsun muaccel olması halinde, ihbarda bulunulması suretiyle kefalet borcunun da muaccel olacağını kabul eder” hükmünün yer aldığı,
Sözleşmenin “Ücret, Vergi, Masraf, ve Giderler” başlıklı 3.4 bölümünün, 3.4.1 maddesinde, “Banka tarafından işbu sözleşme kapsamında her türlü kredinin açılması, kullandırılması, devam ettirilmesi, takip ve tasfiyesine yönelik işlemlerden, ………… doğan her türlü ücret, komisyon, masraf, sigorta primi, fon, vergi, resim, harç ve sair giderleri ve bunların gider vergilerini Bankaya derhal ödemekle yükümlü olduğunu, Bankanın uygun görmesi halinde bu tutarların kredi hesaplarından karşılanabileceğini kabul ve taahhüt eder.” düzenlemesinin bulunduğu, ayrıca 3.5.1.3 maddesinde de Bankanın KKDF ve BSMV oranlarında meydana gelen lehe ve aleyhe artışların müşteriye yansıtılacağı ve ödeme tablosunun buna göre yeniden düzenleneceğinin belirtildiği, Türkiye’de bankacılık uygulamasında, ticari müşterilerle imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin müşterinin ticari amaçla kullandığı bütün kredilerden doğan borçlarını kapsamına aldığı, sözleşmeyi imza eden kefilin bu borçların tamamı için kefil olduğunu bildiği ve sözleşmeyi imzaladığı, buna göre, asıl müşterinin sözleşme kapsamındaki tüm borçlarından kefilin de kefalet limiti dahilinde sorumlu olmasının bankacılık teamüllerine de uygun olduğu, dolayısı ile davacının talep edilen 14.972,06 TL BSMV’den sorumlu olduğu,
Davacının Gayrınakdi Çek Kredisi tutarından sorumlu olup olmadığı yönünden; Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin Gayrinakdi Kredilerin kullandırılmasına ilişkin düzenlemelerin yer aldığı 8 nci kısmının “Genel Hükümler” başlıklı 8.1 bölümün 8.1.1. Maddesinde, “Müşteri Bankaca lehine düzenlenip verilen ve/veya verilecek teminat mektuplarından ve/veya kontrgarantilerden, diğer garantilerden, kabul ve avallerden doğabilecek bütün sonuçlardan dolayı Bankaya karşı sorumlu ve borçlu olduğunu ve bankanın kendisine rücü hakkı bulunduğunu kabul ve taahhüt eder” hükmünün yer aldığı, her çek yaprağı için 5941 sayılı Çek Kanunu gereği Bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutardan müşterinin ve müteselsil kefilin sorumlu olduğu, dolayısı ile 24.980.00 TL tutarındakı paranın Banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesinin, ya da çek yapraklarının iade edilmesinin talep edildiği takibe itiraz edilmediği, depo talebinden asıl borçlu ile birlikte davacının da sorumlu olduğunun anlaşıldığı yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde dosya kül halinde değerlendirildiğinde, dosyadaki bilgi ve belgeler alınan bilirkişi raporuna göre davacının Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından talep edilen BSMV ve çek bedellerinden de sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın reddine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacının davasının REDDİNE
2-)Peşin alınan 682,29-TL harçtan alınması gereken 80,70-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 601,59-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.992,81-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalanın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 03/03/2022

Katip Hakim