Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/117 E. 2023/483 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:
Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili aleyhine Konya .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, icra takibi başlatan davalı-alacaklı haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin davalı-alacaklıya borcu olmadığını, ilk olarak taraflarınca Konya .Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas,… Karar sayılı dosyasından menfi tespit davası açıldığını ancak açtıkları dava Arabuluculuk son tutanağı sunulmadığından dava şartı yokluğu gerekçesiyle reddedildiğini, müvekkilinin davalı-alacaklı hakkında Konya Cumhuriyet Başsavcılığına senet bedeli üzerinde oynama yapılarak bedel kısmının değiştirildiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuş ve Cumhuriyet Başsavcılığının, Emniyet Genel Müdürlüğü Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü’ne yaptırdığı bilirkişi incelemesi neticesinde, raporda “tetkike konu senedin rakamla gösteren hanesinin ilk tanzimi esnasında “20.000” olarak düzenlenmiş olduğu, bilahire farklı mürekkepli kalem ile rakamla değer gösteren hanesinin sol başına “2”rakamının eklenmesi suretiyle söz konusu senedin rakamla değer gösteren hanesinin tahrifen değiştirilmiş olduğu sonucuna varılmıştır.”şeklinde rapor tanzim edildiğini, müvekkili tarafından imzalanan ve gerçekte 20.000,00 TL bedelli olan senedin başına ‘2’ rakamı eklenerek takibe konu olan senet 220.000,00TL haline getirilmiş ve bu haliyle müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, senet metninde görüleceği üzere tanzim tarihi ile vade tarihi arasında 9 günlük süre içerisinde küçük bir işletmeye sahip olan müvekkilinin 220.000,00 TL ödemek için senet tanzim ederek büyük meblağlı bir borç altına girmesinin hayatın olağan akışına aykırı olacağını, takibe konu olan senetteki ekleme yapılan bu kısımların müvekkili tarafından doldurulmadığını, davalı ile müvekkili arasında 220.000,00 TL ‘lik bir ticaret olmadığını, davalı-alacaklıya senet verilmesinin sebebi davalının müvekkiline mal alabilmesi için kredi açılmasına ilişkin olduğunu, davalı-alacaklı Kolluk kuvvetine ve savcılık makamına verdiği ifadelerin tamamen çeliştiğini, davalı-alacaklının karakol ifadesinde; “… ve Eşi benden malzeme istediler ,bende TEMİNAT senedi vermelerini istedim. Bana 220.000 TL tutarında tahmini 10 gün sonra tahsil edilecek senet verdiler” demesine rağmen Savcılık ifadesin de ise “Huzurda göstermiş olduğunuz senedi müşteki … o dönem birlikte çalıştığım … ’nın yanında doldurmuştu. Hatta …’ya özellikle müşterinin senedi yanında doldurmasını ve imzalamasını tembihlemiştim. Müştekinin hangi kısımları …’nın yanında doldurduğunu bilmiyorum.” diyerek önceki beyanları ile tamamen çeliştiğini, Müvekkiline Konya İli … Sitesinde Ayakkabı imalatı olarak faaliyet gösterdiğini, davalı ile müvekkilinin aynı sektörde çalışmakta olduğunu, müvekkilinin davalıdan zaman zaman ayakkabı derisi, ayakkabı taban ilacı v.s ürünleri almak istemesi üzerine davalı müvekkiline malzeme vermek için kendisine teminat olarak 20.000,00TL‘lik evrak vermesi halinde kendisinin toptancı olarak kredi açabileceğini ve kendisine mal verebileceğini beyan etmesi üzerine davalıya senet verilmesi hususunda anlaştıklarını, müvekkilinin ise davalıdan mal temin edebilmek için iyi niyetli olarak söz konusu senedi davalıya verilmek üzere davalı yanında çalışan …’ya (Yukarıda bahsedilen Konya Cumhuriyet Savcılığı … soruşturma sayılı dosyada davalı gibi şüphelidir) elden 20.000,00 TL bedelli senet verdiğini, ( Bedeli 20.000,00 TL olan ,sadece miktar kısmı, müvekkilenin şahsi bilgileri ve imza kısmı müvekkilenin kendi elinden çıkan ,diğer kısımları davalı tarafından eklenen senettir) müvekkiline senedi davalıya vermeden önce, kendisine gelecek olan çek-çeklerini davalıya vermesi halinde senedinin kendisine iade edilip edilmeyeceğini sorduğunda davalı-alacaklı, müvekkili ile müşteri çekleri temin ederek kendisine vermesi halinde müvekkilinin verdiği senedi yırtıp atacağını beyan ettiğini ve müvekkiline bu konuda güven verdiğini, müvekkilinin yukarıda bahsi geçen ve kendisine gelen müşteri çek ve senetlerini cirolayıp davalıya vereceği konusunda aradığını, davalının ise yanında çalışan … ‘yı çeki teslim almak için müvekkilinin yanına gönderdiğini, … nın müvekkilinin yanına geldiğinde, müvekkiline çeki cirolamadan önce …’YA çeki vermesi halinde verdiği senedin akıbetinin ne olacağını sorduğunu …’da müvekkiline ‘Senedi yırtıp atacağız merak etmeyin.’ demiş ve o da müvekkiline güven verdiğini, bunun üzerine müvekkiline iyi niyetle İbrahim Sayı’ya söz konusu çeki (12.000,00 TL BEDELLİ) cirolayıp teslim edildiğini, bu olaydan birkaç gün sonra ise müvekkiline gelen diğer müşteri evrakları olan … ’a ait 4.000,00 TL bedelli senet ve … ’e ait 5.000,00 TL bedelli çek olmak üzere toplamda 21.000,00 TL bedelli evraklar teslim edildiğini, müvekkiline, davalı-alacaklıyı aradığında ise davalı müvekkiline ‘SENEDİ YIRTTIM. SIKINTI YOK’ diyerek müvekkiline senedini yırttığına inandırdığını, bu nedenlerle müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespit edilmesini, davalının kötü niyetli olmasından dolayı alacağın %20’si oranında tazminata mahkum edilmesini, icra takibinin müvekkili açısından öncelikle teminatsız durdurulmasını, ücreti vekâlet ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacının mesnetsiz olarak açmış olduğu davanın reddinin gerektiğini, davacının kötü niyetle açmış olduğu bu davadaki iddialarını kabul etmediklerini, davacının tek dayanağı 2 rakamının sonradan eklenmiş olduğunun tespiti olduğunu, ancak bono üzerindeki “ikiyüzyirmibin” yazısının davacı tarafın el ürünü olduğu hususu bir hakikat olduğunu, davacının her ne kadar 2 rakamının fazla olmasından bahsemiş olsa da Türk Ticaret Kanunu 676. Maddedeki; “Poliçe bedeli hem yazı hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursa, yazı ile gösterilen bedel üstün tutulur.” hükmü gereğince takibe konu bono geçersiz hale gelmeyeceğini, gerekirse bono üzerinde yazı ile yazılmış olunan “ikiyüzyirmibin” ibaresinin davacının eli ürünü olup olmadığının tespitini talep ettiklerini, davacı kötü niyetle söz konusu 2 rakamının sonradan atılmış olduğunu beyan ederek borçtan kurtulmaya çalıştığını, üstelik bir de % 20 oranında tazminat talep ettiğini, davacının açmış olduğu bu davada bu tazminata hükmedilmesi zaten mümkün olmadığını, zira söz konusu bonodaki imza da yazı ile yazılmış olunan “ikiyüzyirmibin” ibaresi de davacının el ürünü olduğunu, davacının şuan işletmekte oldu işletmenin asıl sahibi olan eşi … ile müvekkili arasında yaklaşık 20 yıllık ticari ilişki söz konusu olduğunu, bu kişinin batmış ve alacaklılarından mal kaçırabilmek maksadıyla işletmeyi eşinin üzerinden yürütmeye çalıştığını, davacı müvekkilinin ifadelerinin çeliştiğinden bahsettiğini, fakat kendi çelişkilerine bakmamakta olduğunu, dava dilekçesinde söz konusu bononun alışveriş teminatı olarak müvekkiline verildiğinden ancak mal alışverişi olmadığından söz etmekte, ancak diğer çekleri neden verdiğini izah edemediğini, bunun yanında davacının Savcılık makamına sunmuş olduğu 30.01.2019 tarihli şikayet dilekçesinde ise müvekkilline ” ticari ilişki ve ticari hayatta bulunan açık hesap kavramı kapsamında ” ( yani ticari teamül) alışveriş yaptığını açık bir şekilde kabul ettiğini, bu kapsamda -borcu sebebiyle- bonoyu verdiğini bu dilekçede kabul ettiğini, ancak kötü niyetle dava dilekçesinde söz konusu bono sebebiyle her hangi bir alış veriş olmadığını bononun teminat olarak verildiğini savunduğunu, davacının beyanları hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ayrıca davacının eşi olan ( asıl muhatap olunan kişi ) Uğur Kaçar, Köprübaşı polis merkezinde verdiği 05.03.2019 tarihli ifadesinde; “… isimli şahıs ile 20 yıldır ticaretimiz vardır. Ben 4 yıl önce ticaretimi kestim. ( piyasada kendisini battı olarak gösterdi, eşi üzerinden çalışmalarına devam etti ) Eşimin ticareti devam ediyor. Şuan için miktarını bilmediğim müşterilerimden alıp ciroladıktan sonra …’a vermiş olduğum çek ve senetler var ancak kaç tane olduklarından ve miktarının ne kadar olduğundan şu an bilgim yoktur.” şeklinde beyanda bulunduğunu, davacı 08.02.2019 tarihinde Cumhuriyet Savcılığı makamında verdiği ifadenin hemen başında da; ” 16.10.2018 tarihinde şüpheli …’ dan ayakkabı malzemesi aldım.” beyanında bulunduğunu, sonuç itibariyle davacının beyanlarındaki çelişki ile şu anda savunmuş olduğu şey arasında çelişki mevcut olduğunu, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz olarak müvekkili aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe dayanak 16/10/2018 Tanzim ve 25/10/2018 Vade Tarihli 220.000,00 TL tutarlı bono yönüyle bono miktarında tahrifat yapıldığı ve tahrifat öncesiyle haliyle borç miktarının ödenmesi sebebiyle borcun kalmadığı iddiasıyla açılan menfi tespit davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe dayanak 16/10/2018 Tanzim ve 25/10/2018 Vade Tarihli 220.000,00 TL tutarlı bono üzerinde herhangi bir tahrifat yapılıp yapılmadığı, tahrifat öncesi haliyle davacı tarafından borcun ödenip ödenmediği, bu bono yönüyle davacının herhangi bir borcu kalıp kalmadığı, var ise miktarının ne olduğu hususlarında olduğu, bono altında bulunan imzanın keşideciye ait olduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 27/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda, bonoda bono bedelinin yazıyla belirtilen bölümünde tahrifat bulunmamakta ise de, Antalya C. Başsavcılığı tarafından aldırılan 23/10/2020 tarihli raporda ve Mahkemece aldırılan 01/02/2021 tarihli raporda takip dayanağı bononun rakamla gösterilen bedel kısmının, 1.600 TL iken, başına “2” rakamı sonradan ilave edilmek suretiyle mevcut 21.600 TL haline getirildiği yazılmıştır. Bu değişiklik imza (Paraf) edilmediğine göre bononun rakamla yazılan bedel bölümünde tahrifat yapılmıştır.
Takip dayanağı bonoda tahrifat yapıldığının saptanması halinde senedin tahrifattan önceki miktar için geçerli sayılması gereklidir (HGK’nin 14/05/2003 tarih, … E., … K.).” denilmiştir.
2.T.C. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 21/03/2023 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“İstanbul Adli Tıp Kurumunca düzenlenen 24/12/2021 tarihli raporda inceleme konusu senette “… ” , ” Antalya” , yazı ile ve rakamla miktar belirtir bölümler ile imzaların bir kalem, diğer yazıların farklı fiziki evsafta ikinci bir kalem ile oluşturulmuş olduğu, senedin rakamla miktar belirtir bölümünde birler basamağında yer alan “0” rakamının kendisinden önce gelen rakamlardan konum, ebat, satır hizası ve baskı derecesi bakımından farklılıklar gösterdiği saptandığından bulunduğu konuma sonradan ilave edilmiş olduğu, senedin yazıyla miktar belirtir kısmında tahrifat yapıldığını gösterir yeterli ve nitelikte bir bulgu saptanmadığının belirlenmesine ilişkin bilirkişi raporunun gerekçeli ve hüküm kurmaya yeterli olmasına, TTK’nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında uygulanması gereken aynı kanunun 676/1 maddesi uyarınca bono bedeli hem yazı ve hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursa yazı ile belirlenen bedele itibar edilecek olup ancak bu kuralın rakamla değer bildiren bölümde tahrifat yapılmaması halinde uygulanacak olmasına, senette davacının keşideci, davalının ise lehtar olup taraflar arasında yüz yüzelik bulunmasına, istinaf olunan ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı HMK’nun 353/1-b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 28/06/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda, sahtecilik ve grafoloji uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen 6.02.2017 tarihli rapor ile Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 3.11.2020 tarihli raporda; takip dayanağı senedin rakamla gösterilen bedel kısmının, 20.000 TL iken, başına “2” rakamı sonradan ilave edilmek suretiyle mevcut 220.000 TL haline getirildiği ve yine yazı ile miktar belirtir bölümdeki “ikiyüz” yazısının sonradan ilave edilerek “ikiyüzyirmibin” haline getirildiği bildirilmiş olup, bu durumda, değişikliğin yanında bir imzanın (parafın) olmadığı da gözetildiğinde, senedin yazı ve rakamla yazılan bedel bölümünde tahrifat yapıldığı anlaşılmaktadır.
Takip dayanağı bonoda tahrifat yapıldığının saptanması halinde senedin tahrifattan önceki miktar için geçerli sayılması gereklidir (HGK’nun 14.05.2003 tarih, … E., … K.).
O halde, mahkemece, bononun 20.000 TL bedelli olmasına rağmen tahrifat yapılarak 220.000 TL’ye dönüştürüldüğü kabul edildiğine göre, İİK’nun 169/a-5. maddesi gereğince borçlunun borca itirazının kısmen kabulü ile 20.000 TL asıl alacak ve fer’ilerini aşan kısım yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 17/12/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması, aynı Kanun’un 222. maddesinde düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu itibarla somut olayda HMK’nın 220. maddesi hükmünün uygulanabilirliği bulunmamaktadır. Esasen kambiyo senetlerinin tacir olan tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olmaması sonuca etkili olmayıp, kambiyo senedini hükümden düşürmez.” denilmiştir.
5.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/01/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mahkemece davalı yararına asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. İİK.nun 72/4. maddesinde “Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.” hükmü bulunmaktadır. Anılan yasa hükmü dikkate alındığında somut olayda işbu dosya kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilerek icra takibi durdurulmadığına göre alacaklının alacağını geç almış bulunduğu ve bu nedenle zarara uğradığından söz edilemez. Öyle olunca mahkemece, koşulları oluşmayan davalının tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davalı yararına tazminata hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.” denilmiştir.
6.T.C. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 25/10/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Tacir olan davalı şirket tarafından alacaklı olmadığı halde davacı aleyhine icra takibine girişilmesi davalının kötü niyetli olduğunu göstermektedir. Bu durum karşısında mahkemece; davalı aleyhine İİK’nın 72/5. maddesi uyarınca kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı gerekçeyle bu yöne ilişkin talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. ” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.DAVAYA DAYANAK İCRA DOSYASININ İNCELENMESİNDE: T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe dayanak 16/10/2018 Tanzim ve 25/10/2018 Vade Tarihli 220.000,00 TL tutarlı bono üzerinden 26/10/2018 Tarihinde Örnek-10 Kambiyo Senetlerine Mahsus İcra Takibine geçildiği, takip alacaklısının …, takip borçlusunun … olduğu, takibin alacak aslı 220.000,00 TL, takip öncesi işlemiş faiz 119,17 TL ve komisyon 600,00 TL olmak üzere 220.779,17 TL üzerinden başlatıldığı anlaşılmıştır.
2.TAKİBE DAYANAK BONONUN İNCELENMESİNDE: Takibe dayanak 16/10/2018 Tanzim ve 25/10/2018 Vade Tarihli 220.000,00 TL tutarlı bononun incelenmesinde keşidecisinin …, keşide tarihinin 16/10/2018, vade tarihinin 25/10/2018, keşide yerinin Karatay/Konya, bedelinin 220.000,00 TL olduğu, ihdas nedeninin boş olarak bırakıldığı şeklen yapılan incelemede bononun 6102 Sayılı TTK’nın 776 ve devamı maddeleri gereğince kambiyo vasfına haiz olduğu anlaşılmıştır.
3.İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Davacının tedbir talebi üzerine Mahkememizin 16/03/2021 Tarihli ara kararı ile teminat karşılığında davacının tedbir talebinin kabul edildiği, teminatın yatırılması akabinde T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında icra müdürlüğünün 19/03/2021 tarihli müzekkere cevabından tedbirin infaz edilerek takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
4.BONO ÜZERİNDE TAHRİFAT YAPILIP YAPILMADIĞI HUSUSUNDA ALDIRILAN BİLİRKİŞİ RAPORLARININ İNCELENMESİNDE:
(a) 21/03/2019 Tarihli T.C. EGM Ankara KPL’nin Uzmanlık Raporunda: Bononun ilk tanzimi esnasında “20.000,00 TL” olarak düzenlendiği, farklı mürekkepli bir kalem ile rakamla gösterilen değer hanesinin sol başına “2” rakamının eklenmesi suretiyle söz konusu senedin rakamla değer gösteren hanesinin tahrifen değiştirilmiş olduğu, rakamla “20.000,00 TL” yazan kısmın davacının el ürünü olduğu rapor edilmiştir.
(b) 01/07/2020 Tarihli T.C. Adalet Bakanlığı ATK Fizik İhtisas Dairesinin Uzmanlık Raporunda: İnceleme konusu senette rakamla miktar belirtir bölümde yazılı “220.000” ibaresinin başında bulunan “2” rakamının konum, ebat, kalem evsafı ve kalem baskı derecesi bakımından kendisinden sonra gelen rakamlardan farklılık gösterdiği, bulunduğu konuma sonradan eklenmiş bulunduğu rapor edilmiştir.
(c) 29/07/2022 Tarihli T.C. Adalet Bakanlığı ATK Fizik İhtisas Dairesinin Uzmanlık Raporunda İnceleme konusu bonoda yazıyla miktar belirtir bölümde yer alan “ikiyüzyirmibin” ibaresinin mavi mürekkepli kalem ile tek seferde yazılmış olduğu, bonoda yazıyla miktar belirtir bölümdeki “ikiyüzyirmibin” ibaresi ile …’ın mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazının mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı rapor edilmiştir.
(ç) Değerlendirmede: Yukarıda yapılan açıklamalar ve bilirkişi raporları nazara alındığında dava konusu bono üzerinde bulunan ve rakamla miktar belirtir bölümde yazılı rakamın ilk tanzimi esnasında “20.000,00 TL” olarak düzenlendiği, “220.000” ibaresinin başında bulunan “2” rakamının konum, ebat, kalem evsafı ve kalem baskı derecesi bakımından kendisinden sonra gelen rakamlardan farklılık gösterdiği, bulunduğu konuma farklı mürekkepli bir kalem ile rakamla gösterilen değer hanesinin sol başına “2” rakamının eklenmesi suretiyle söz konusu senedin rakamla değer gösteren hanesinin tahrifen değiştirilmiş olduğu, bonoda yazıyla miktar belirtir bölümde yer alan “ikiyüzyirmibin” ibaresinin mavi mürekkepli kalem ile tek seferde yazılmış olduğu, bonoda yazıyla miktar belirtir bölümdeki “ikiyüzyirmibin” ibaresi ile …’ın mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazının mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı, senedin tanzim anında “20.000,00 TL” olarak düzenlendiği Mahkememizce kabul edilmiştir. Bu sebeple yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 28/06/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı, T.C. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 27/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 21/03/2023 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak TTK’nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında uygulanması gereken aynı kanunun 676/1 maddesi uyarınca bono bedeli hem yazı ve hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursa yazı ile belirlenen bedele itibar edilecek olup ancak bu kuralın rakamla değer bildiren bölümde tahrifat yapılmaması halinde uygulanacak olmasına ve takip dayanağı bonoda tahrifat yapıldığının saptanması halinde senedin tahrifattan önceki miktar için geçerli sayılması ilişkin 6102 Sayılı TTK’nın 778/1-g maddesi delaletiyle bonolar hakkında uygulanacak 748/1 maddesi gereğince davacının 20.000,00 TL tutar kadar borçlu olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
5.DAVACI TARAFINDAN YAPILDIĞI İDDİA EDİLEN ÖDEMELER AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Yukarıda detayıyla ifade edildiği üzere davacının, dava konusu bono yönüyle 6102 Sayılı TTK’nın 778/1-g maddesi delaletiyle bonolar hakkında uygulanacak 748/1 maddesi gereğince davacının 20.000,00 TL tutar kadar borçlu olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir. Bu tutar yönüyle davacının ödemeleri ispat yükü kendisindedir. Davacı aşamalarda alınan yazılı ve sözlü beyanlarında bir takım çek, bono ve elden ödemeler ile bakiye borcu ödediğini iddia etmiş ise de ilgili kurumlara yazılarak ödeme araçları temin edilmiş, söz konusu ödeme vasıtalarının bir kısmında davacının hiç cirosunun bulunmadığı, bir kısmında ise ödemelerin dava konusu bonoya istinaden yapıldığına ilişkin hiç bir açıklama olmadığı anlaşılmıştır.
6.DAVACININ TİCARİ DEFTERLERİNİN İNCELENMESİNDE: Mahkememizce tacir olan davacının ticari defterleri bilirkişi marifetiyle inceletilmiş, davalı tarafından defter ve belgelerin ibraz edilmemesi sebebiyle inceleme yapılamamış, davacının defter ve belgelerinin incelenmesini içerir 14/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda dava ve takip konusu bonolara ilişkin olarak davacının defterlerinde herhangi bir kayıt bulunmadığı rapor edilmiş ise de yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 17/12/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak bonoların kayıtlı olmamasının sonuca etkili olmadığı ve takip konusu bonoların kambiyo vasfına etki etmediği Mahkememizce kabul edilmiştir.
7.YEMİN AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayandığı anlaşılmakla Mahkememizin 11/04/2023 Tarihli duruşmasında ödeme iddiasına dayanak belgelerde ödemenin takip ve dava konusu bonoya istinaden yapıldığına ilişkin bir ibare bulunmaması da nazara alınarak yemin hakkı hatırlatılmış, davacının yemin deliline dayanması akabinde davalıya usulüne uygun olarak yemin eda ettirilmiş, davalı tarafından Mahkememizce kabul edilen bakiye 20.000,00 TL yönüyle herhangi bir ödeme yapılmadığı hususunda yemin eda edilmiş dolayısıyla davacının 20.000,00 TL’lik borcunu ödediğini ispat edemediği Mahkememizce kabul edilmiştir.
8.MAHKEMEMİZCE KABUL EDİLEN BORÇ TUTARI ÜZERİNDEN YAPILAN HESAP İNCELEMESİNDE; Dava konusu bonoda tahrifat yapılması sebebiyle alacak aslının 20.000,00 TL olarak kabul edilmesi ve bu tutar üzerinden ödeme yapıldığının davacı tarafından ispat edilememesi karşısından Mahkememizce bono yönüyle alacak aslı 20.000,00 TL olarak kabul edilerek yeniden hesaplama yapılmıştır. Söz konusu hesabın basit bir matematik hesabı olması ve 6100 Sayılı Kanunun 30/1 maddesi gereğince usul ekonomisi nazara alınarak takip öncesi faiz başlangıç tarihi 25/10/2018, faiz bitiş tarihi 26/10/2018, komisyon oranı 0,30 üzerinden yapılan hesaplamada bu bono yönüyle davacının alacak aslı 20.000,00 TL, takip öncesi işlemiş faiz 10,68 TL, komisyon tutarı 60,00 TL olarak hesaplanmış, hesap raporu Mahkememiz hakimince imza edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
9.NETİCE: Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, bilirkişi raporları, icra dosyası, Yüksek Mahkeme ilamları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe dayanak 16/10/2018 Tanzim ve 25/10/2018 Vade Tarihli 220.000,00 TL tutarlı bono üzerinden 26/10/2018 Tarihinde Örnek-10 Kambiyo Senetlerine Mahsus İcra Takibine geçildiği, takip alacaklısının …, takip borçlusunun … olduğu, takibin alacak aslı 220.000,00 TL, takip öncesi işlemiş faiz 119,17 TL ve komisyon 600,00 TL olmak üzere 220.779,17 TL üzerinden başlatıldığı, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları neticesinde dava konusu bono üzerinde bulunan ve rakamla miktar belirtir bölümde yazılı rakamın ilk tanzimi esnasında “20.000,00 TL” olarak düzenlendiği, “220.000” ibaresinin başında bulunan “2” rakamının konum, ebat, kalem evsafı ve kalem baskı derecesi bakımından kendisinden sonra gelen rakamlardan farklılık gösterdiği, bulunduğu konuma farklı mürekkepli bir kalem ile rakamla gösterilen değer hanesinin sol başına “2” rakamının eklenmesi suretiyle söz konusu senedin rakamla değer gösteren hanesinin tahrifen değiştirilmiş olduğu, bonoda yazıyla miktar belirtir bölümde yer alan “ikiyüzyirmibin” ibaresinin mavi mürekkepli kalem ile tek seferde yazılmış olduğu, bonoda yazıyla miktar belirtir bölümdeki “ikiyüzyirmibin” ibaresi ile …’ın mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazının mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı, senedin tanzim anında “20.000,00 TL” olarak düzenlendiği, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 28/06/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı, T.C. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 27/04/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 21/03/2023 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak TTK’nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında uygulanması gereken aynı kanunun 676/1 maddesi uyarınca bono bedeli hem yazı ve hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursa yazı ile belirlenen bedele itibar edilecek olup ancak bu kuralın rakamla değer bildiren bölümde tahrifat yapılmaması halinde uygulanacak olmasına ve takip dayanağı bonoda tahrifat yapıldığının saptanması halinde senedin tahrifattan önceki miktar için geçerli sayılması ilişkin 6102 Sayılı TTK’nın 778/1-g maddesi delaletiyle bonolar hakkında uygulanacak 748/1 maddesi gereğince davacının 20.000,00 TL tutar kadar borçlu olduğu, davacının ödeme iddiasına dayanak belgelerde ödemenin takip ve dava konusu bonoya istinaden yapıldığına ilişkin bir ibare bulunmaması da nazara alınarak yemin hakkının hatırlatıldığı, davacının yemin deliline dayanması akabinde davalıya usulüne uygun olarak yemin eda ettirilmiş, davalı tarafından Mahkememizce kabul edilen bakiye 20.000,00 TL yönüyle herhangi bir ödeme yapılmadığı hususunda yeminin eda edildiği, dava konusu bonoda tahrifat yapılması sebebiyle alacak aslının 20.000,00 TL olarak kabul edilmesi ve bu tutar üzerinden ödeme yapıldığının davacı tarafından ispat edilememesi karşısından Mahkememizce bono yönüyle alacak aslı 20.000,00 TL olarak kabul edilerek takip öncesi faiz başlangıç tarihi 25/10/2018, faiz bitiş tarihi 26/10/2018, komisyon oranı 0,30 üzerinden yeniden yapılan hesaplamada bu bono yönüyle davacının alacak aslı 20.000,00 TL, takip öncesi işlemiş faiz 10,68 TL, komisyon tutarı 60,00 TL olarak borçlu olduğu anlaşılmakla davacı …’ın davasının kısmen kabulüne, davacı …’ın T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe dayanak 16/10/2018 Tanzim ve 25/10/2018 Vade Tarihli 220.000,00 TL tutarlı bono yönüyle, 200.000,00 TL alacak aslı, 108,49 TL takip öncesi işlemiş faiz ve 600,00 TL komisyon olmak üzere toplam 200.708,49‬ TL tutar kadar davalı …’a borçlu olmadığının tespitine, 200.708,49‬ TL alacak tutarı yönüyle icra takibinin iptaline, takibin iptal edilmeyen 20.000,00 TL alacak aslı, 10,68 TL takip öncesi işlemiş faiz ve 60,00 TL komisyon olmak üzere 20.070,68‬ TL üzerinden(Asıl alacağa takip tarihi olan 26/10/2018 tarihinden itibaren alacağın tahsili tarihine kadar tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla değişen oranlarda yıllık % 19.50 avans faizi uygulanmasına) kaldığı yerden devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
10.TARAFLARIN KÖTÜNİYET TAZMİNATI TALEPLERİ HAKKINDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE:
(a) Davacının Reddedilen Davası Açısından Yapılan Değerlendirmede: Davacının tedbir talebi üzerine Mahkememizin 16/03/2021 Tarihli ara kararı ile teminat karşılığında davacının tedbir talebinin kabul edildiği, teminatın yatırılması akabinde T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında icra müdürlüğünün 19/03/2021 tarihli müzekkere cevabından tedbirin infaz edilerek takibin durdurulduğu, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/01/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak 20.000,00 TL yönüyle alacaklının alacağına geç kavuşmuş bulunduğu anlaşılmakla davanın kısmen reddedilen 20.000,00 TL yönüyle takibin Mahkememizin 16/03/2021 tarihli ara kararı ile durdurulması sebebiyle yasal şartların oluştuğuna kanaat edilmekle 2004 Sayılı İİK’nın 72/4 maddesi gereğince %20 oranında hesaplanan 4.000,00 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
(b) Davacının Kabul Edilen Davası Açısından Yapılan Değerlendirmede: Yukarıda detayı verilen T.C. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 25/10/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 21/03/2023 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında dava konusu senedin 20.000,00 TL olarak tanzim edilmesine rağmen tahrifat yapılarak 220.000,00 TL olarak takibe geçilmesi, taraflar arasında yüzyüzelik bulunması, davacının alacaklı olmadığı halde 200.000,00 TL yönüyle takibe geçmesinde kötüniyetli olduğuna kanaat edilmekle 2004 Sayılı İİK’nın 74/5 maddesi gereğince %20 oranında hesaplanan 40.000,00 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı …’ın davasının KISMEN KABULÜNE,
2-Davacı …’ın T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe dayanak 16/10/2018 Tanzim ve 25/10/2018 Vade Tarihli 220.000,00 TL tutarlı bono yönüyle, 200.000,00 TL alacak aslı, 108,49 TL takip öncesi işlemiş faiz ve 600,00 TL komisyon olmak üzere toplam 200.708,49‬ TL tutar kadar DAVALI …’A BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, 200.708,49‬ TL alacak tutarı yönüyle icra takibinin İPTALİNE, takibin iptal edilmeyen 20.000,00 TL alacak aslı, 10,68 TL takip öncesi işlemiş faiz ve 60,00 TL komisyon olmak üzere 20.070,68‬ TL üzerinden(Asıl alacağa takip tarihi olan 26/10/2018 tarihinden itibaren alacağın tahsili tarihine kadar tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla değişen oranlarda yıllık % 19.50 avans faizi uygulanmasına)KALDIĞI YERDEN DEVAMINA, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-2004 Sayılı Kanunun 74/5. Maddesi gereğince dava takip borçlusu davacı lehine kısmen neticelendiğinden T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında icra takibinin 200.000,00 TL alacak aslı, 108,49 TL takip öncesi işlemiş faiz ve 600,00 TL komisyon olmak üzere toplam 200.708,49‬ TL YÖNÜYLE DERHAL DURDURULMASINA, bu hususta ilgili icra müdürlüklerine MÜZEKKERE YAZILMASINA, takibin iptali edilmeyen 20.000,00 TL alacak aslı, 10,68 TL takip öncesi işlemiş faiz ve 60,00 TL komisyon olmak üzere 20.070,68‬ TL üzerinden(Asıl alacağa takip tarihi olan 26/10/2018 tarihinden itibaren alacağın tahsili tarihine kadar tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla değişen oranlarda yıllık % 19.50 avans faizi uygulanmasına)bakiye kalan KISIM YÖNÜYLE DEVAMINA, reddedilen bu kısım yönüyle 2004 Sayılı İİK’nın 72/4 maddesi gereğince Mahkememizce verilen 16/03/2021 tarihli tedbir kararının KALDIRILMASINA,
4-Karar Kesinleştiğinde; 2004 Sayılı Kanunun 74/5. Maddesi gereğince münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra dosyalarının (kısmen kabulüne karar verilen yönüyle)eski hale İADE EDİLMESİNE, bu hususta bu hususta ilgili icra müdürlüklerine MÜZEKKERE YAZILMASINA,
5-Takipte davalı(alacaklının) 200.000,00 TL yönüyle takibe geçmesinde kötüniyetli olduğuna kanaat edilmekle 2004 Sayılı İİK’nın 74/5 maddesi gereğince %20 oranında hesaplanan 40.000,00 TL kötüniyet tazminatının DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davanın kısmen reddedilen 20.000,00 TL yönüyle takibin Mahkememizin 16/03/2021 tarihli ara kararı ile durdurulması sebebiyle yasal şartların oluştuğuna kanaat edilmekle 2004 Sayılı İİK’nın 72/4 maddesi gereğince %20 oranında hesaplanan 4.000,00 TL tazminatın DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
7-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 13.710,40TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.770,36 TL harcın mahsubu ile 9.940,04TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin haklılık oranına göre (200.708,49/220.779,17) hesaplanan 1.200,00TL’sinin davalıdan, 120,00TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Davacı tarafından karşılanan 59,30TL başvuru harcı ve 3.770,36TL peşin harç olmak üzere toplam 3.829,66‬‬‬TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
10-Davacı tarafından karşılanan 206,75‬TL posta ve tebligat gideri, 500,00TL bilirkişi ücreti gideri, 8,50TL vekalet harcı gideri, 2.001‬,00TL Adli Tıp gideri, 97,70TL tedbir harcı gideri olmak üzere toplam 2.813,95‬TL ‘den davanın haklılık oranına göre (200.708,49/220.779,17) hesaplanan 2.558,14TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı tarafından karşılanan 8,50TL vekalet harcının davanın haklılık oranına göre (20.070,68/220.779,17) hesaplanan 0,77TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, fazlasının davalı üzerinde bırakılmasına,
12-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 31.099,19 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
13-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00‬ TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
14-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin ve davalı asil …’ınyüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ NEZDİNDE İSTİNAF KANUN YOLUNA müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/07/2023

Katip … Hakim …