Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/109 E. 2023/270 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
YAZIM TARİHİ :

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizde yapılan açık yargılama sonunda, mahkememizin 17/09/2020 tarih … Esas … Karar sayılı kararında belirtilen nedenlerle davanın reddine ilişkin istinaf kanun yolu açık olan bu kararımıza karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine KONYA Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 16/02/2021 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile kararımızın kaldırılmasına ve dava dosyasının mahkememize gönderilmesine kesin olarak karar verilmesi üzerine mahkememize gelen dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 20/11/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; 26/04/2016 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araçla karışmış olduğu trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, karşı taraf sürücüsünün kaza yerinden kaçtığını, Aydın C. Başsavcılığınca açılan soruşturma da daimi arama kararı verildiğini, müvekkilinin vücudunda kırıklar ve zedelenmeler olduğunu, uzun tedavi süreci yaşadığını, aradan geçen uzun zamana rağmen müvekkilinde oluşan kalıcı sakatlık nedeniyle sigorta şirketinden tazminat talep etme gereğinin hasıl olduğunu, dava açılmadan önce davalı … yapmış oldukları başvurularının yönetmeliğe uymadığından bahisle reddedildiğini daha sonra alının sağlık kurulu raporu ile yapılan başvuru ile %10 üzerinden yapılan hesaplama ile 44.895,00TL ve sonrasında revize edilerek 30.039,00TL ödeme yapıldığını, ancak alınan raporda kalıcı sakatlık oranının %10’dan fazla olduğunu beyanla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla ileride mahkememizce tespit edilecek bedelleri arttırmak üzere şimdilik 25,00TL geçici iş göremezlik, 25,00TL daimi iş göremezlik, 25,00 TL bakıcı gideri, 25,00TL belgelendirilemeyen tedavi gideri ve 1.827,00TL ATK rapor masrafı olmak üzere toplam 1.927,00 TL maddi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 18/12/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemelerin Aydın Mahkemeleri olduğunu, öncelikle yetkisizlik kararı verilerek davanın yetkili ve görevli Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, esasa ilişkin beyanlarında müvekkili kurumun yapılan hesaplama ile davacıya ödeme yaptığını, davacının başkaca hak ve alacağının kalmadığını, yapılan ödemenin aktüeryacıya hesap yaptırılarak yapıldığını, müvekkili kurumun geçici iş göremezlik tazminatı, tedavi ve bakıcı giderlerinden sorumlu olmadığını, maluliyet raporu alınması için yapılan masraflardan müvekkili kurumun sorumlu tutulamayacağını beyanla müvekkili tarafından kazaya ilişkin ödemelerin yapıldığını bunun dışında sorumluluklarının olmadığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 14/03/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; Daha önce 25,00TL olan daimi iş göremezlik taleplerini 206.594,74 artırarak 206.619,74 TL (sigorta şirketinin sorumlu olduğu limit dahilinde), daha önce 25,00 TL olan geçici iş göremezlik taleplerini 7.715,44 TL artırarak 7.740,44 TL, daha önce 25,00 TL olan geçici bakıcı gideri taleplerini 2.610,20 TL artırarak 2.635,20 TL, daha önce 25,00 TL olan kaçınılmaz tedavi giderleri taleplerini 1.575,00 TL artırarak 1.600,00 TL, daha önce 1.827 TL olan ATK rapor ücreti talepleri olduğu gibi 1.827,00 TL olmak üzere toplamda 1.927,00 TL olan taleplerini 218.495,38 TL arttırarak, 220.422,38 TL tazminat alacağına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın 26/04/2016 Tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının uğradığını iddia ettiği cismani zararlarının tazmini talepli açmış olduğu maddi tazminat davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise meydana gelen kazanın trafik kazası olup olmadığı, güvence hesabının sorumluluğuna gidilip gidilemeyeceği, kazanın meydana gelmesinde sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsüne atfı mümkün bir kusur olup olmadığı, davacının uğradığını iddia ettiği bir maddi zararı olup olmadığı, var ise miktarı, davalı tarafından dava öncesinde yapılan ödeme ve ibra neticesinde davacının talep edebileceği bir zararı kalıp kalmadığı, var ise miktarı ve davalıdan tahsilinin talep edilip edilemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 16/04/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
“Somut olaya bakıldığında; olaya ilişkin olarak kolluk güçleri tarafından düzenlenen 22/04/2014 tarihli tutanakta, olay yeri krokisi çizilmiş, kamyonetin geldiği yer belirtilmiştir. Davacı olay sebebiyle hastaneye kaldırılmış, kaza sebebiyle yaralanması basit olmadığından yatış verilmiş, daha sonra 22/04/2014 tarihli davacı beyanında kazanın plakasını tespit edemediği beyaz renkli bir kamyonetin hızla gelerek kendisine çarpması ile meydana geldiğini beyan ettiği görülmüştür.
Dosyada 02/12/2015 tarihli kusur raporu alınmış, kamyonetin kazanın oluşunda % 100 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı tarafça rapora süresinde itiraz edilmemiştir.
Tüm dosya kapsamından davacının yaralanmasının plakası tespit edilemeyen aracın çarpması ile meydana geldiği kanaatine varıldığından davalıya husumet doğrultulmasında ve davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı husus olmadığı kanaatine varılmıştır. ” denilmiştir.
2.Mahkememizin, T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi yargı çevresinde olması sebebiyle, davacının cismani zararlarının tespiti noktasında T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 20/10/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı emsal alınmış, ilgili ilamda ise;
“Bu halde Aym’ce verilen iptal kararı sonrası düzenlenecek maluliyet raporlarında 01/06/2015 tarihinden itibaren uygulanan genel şartların bu halde genel şartlarla belirlenen özürlülük ölçütü yönetmeliği ile engelliler yönetmeliğinin uygulanma imkanı kalmadığından ;
Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan hükümlere göre ,haksız fiil tarihi 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği (ancak Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığı bu dönem için de yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uygulanacak) hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Kökleşmiş Yargıtay . HD uygulaması ve içtihatlarına göre maluliyet raporlarının düzenlenmesinde haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik ve yasa hükümlerine göre değerlendirme yapılması gerekmektedir.(Nitekim Yargıtay HD nin … esas … karar … esas … karar sayılı ilamları)” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12/02/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Gerçek anlamda ibranameden söz edebilmek için tazmin edilecek miktar ile buna karşılık alınan meblağ arasında açık oransızlığın bulunmaması koşuldur. Başka bir anlatımla, açık oransızlığın bulunduğu durumlarda anılan belge ibraname değil, ancak makbuz niteliğindedir. Bu yön ise, ibranamenin verildiği tarih göz önünde tutularak zarar görenin gerçek zararının uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanması suretiyle belirleneceği hukuksal gerçeği ortadadır.

Açık oransızlık, edimler arasında bir misline yakın, bir misli veya daha fazla fark bulunmasıdır.
Gerçek anlamda bir ibranameden söz edebilmek için tanzim edilecek tutar ile buna karşılık alınacak tutar arasında açık bir oransızlığın bulunmaması gerekir.
Açık oransızlığın bulunduğu durumda belge ibraname değil, ancak makbuz niteliğindedir.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda, zarar veren araç hususi nitelikte olduğundan, hükmedilen tazminata yasal faizi uygulanması gerekmekte olup, avans faiz uygulanması doğru değil, bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün, 6100 sayılı HMK.’nun 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.’nun 438/7. maddesi delaletiyle düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
5.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 07/02/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
” Davalı tarafın müterafik kusur yönünden yaptığı itirazlar bakımından ise; dosya içerisinde bulunan kaza tespit tutanağına göre, kask ve ekipmanların takılı olup olmadığı “belirsiz” olarak işaretlenmiştir. davacının kaskının takılı olmadığına dair dosya kapsamında herhangi bir delil olmayıp, takılı olmadığının ispatı davalı sigorta şirketinin üzerindedir. Davalı tarafça, yargılama aşamasında sunulmuş herhangi bir delil bulunmadığından,aslolan kask ve güvenlik ekipmanı takılması olup, bu hususun aksinin davalı tarafça da ispatlanamadığından indirim uygulanmaması kararı yerinde olup istinaflar yersizdir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.KAZANIN TRAFİK KAZASI OLUP OLMADIĞI VE GÜVENCE HESABININ SORUMLULUĞU BULUNUP BULUNMADIĞI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Mahkememizce T.C. Konya Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma dosyası dosyamız arasına alınmış, dosyanın hali hazırda zamanaşımı bürosunda olduğu, faili meçhul sürücüsünün aranmasına devam edildiği, soruşturma dosyası içerisinde yer alan 26/04/2016 Tarihli tutanakta davacının kullanmış olduğu motosiklette meydana gelen zararın tutanak altına alındığı, yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 16/04/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamı da emsal alındığında gerek davacının soruşturma dosyasındaki anlatımları ve bu dosya içerisinde yer alan tutanaklar, gerekse de davalı tarafından yapılan başvuru neticesinde dava öncesinde yapılan ödeme de nazara alındığında kazanın trafik kazası olduğu ve davalı Güvence Hesabının sorumluluğunun bulunduğuna kanaat edilmiştir.
2.KUSUR AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE:
a.27/05/2017 Tarihli Kusur Raporunda: Kazanın meydana gelmesinde kimliği belirsiz sürücünün %80 oranında asli, davacının ise %20 oranında tali kusurlu olduğunun rapor edildiği,
b.19/08/2019 Tarihli Kusur Raporunda: Kazanın meydana gelmesinde kimliği belirsiz sürücünün %80 oranında asli, davacının ise %20 oranında tali kusurlu olduğunun rapor edildiği,
c.16/07/2021 Tarihli Kusur Raporunda: Kazanın meydana gelmesinde kimliği belirsiz sürücünün %100 oranında asli, davacının ise kusuruz olduğunun rapor edildiği,
d.Mahkememizce yukarıda ifade edilen kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi adına ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor aldırılmış, 07/07/2022 Tarihli ATK Raporunda: Kazanın meydana gelmesinde kimliği belirsiz sürücünün %80 oranında asli, davacının ise %20 oranında tali kusurlu olduğunun rapor edildiği, ATK Trafik İhtisas Dairesi raporunun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun hazırlandığı, önceki raporlar irdelenerek aralarında hasıl olan çelişkinin giderildiği görülmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
3.MALULİYET RAPORU AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Mahkememizce yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 20/10/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı emsal ilamında belirtilen kriterler esas alınarak T.C. Selçuk Üniversitesi Hastanesinden rapor aldırılmış, 11/02/2022 Tarihli bilirkişi raporunda 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre yapılan değerlendirmede kalıcı iş göremezlik oranın % 18 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 6 ay olduğu, bu sürenin 2 ayında bakıcıya muhtaç olduğu, SGK tarafından karşılanmayan, belgeye bağlanamayan zorunlu tedavi giderinin ise 2.000,00 TL olduğu rapor edilmiş, bilirkişi raporunun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığına kanaat edilmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
4.AKTÜERYA RAPORU AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Mahkememizce yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 20/10/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı emsal ilamında belirtilen kriterler ve raporlar esas alınarak hesap raporu aldırılmış, PMF-1931 Yaşam Tablosuna göre hazırlanan 10/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda davalı tarafından dava öncesinde yapılan ödemelerin güncellenmesi ve toplam tazminattan mahsup edilmesi neticesinde davacının sürekli iş göremezlik maddi zararının 804.580,21 TL, geçici iş göremezlik maddi zararının 7.740,44 TL, bakıcı gideri maddi zararının 2.635,20 TL, SGK tarafından karşılanmayan, zorunlu, belgeye bağlanamayan tedavi gideri maddi zararı olduğu rapor edilmiş, bilirkişi raporunun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığına kanaat edilmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
5.ISLAH DİLEKÇESİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Davacı vekilinin 14/03/2023 tarihli ıslah dilekçesinde davalı güvence hesabının dava öncesinde yapılan ödemelerin mahsubu ve poliçe limiti nazara alınarak sürekli iş göremezlik maddi zararının 206.619,74 TL, eçici iş göremezlik maddi zararının 7.740,44 TL, bakıcı gideri maddi zararının 2.635,20 TL ve 1.827,00 TL belgelendirilen tedavi gideri ile 1.600,00 TL SGK tarafından karşılanmayan, zorunlu, belgeye bağlanamayan tedavi gideri maddi zararı olmak üzere 3.427,00 TL tedavi gideri maddi zararı miktarı kadar ıslah edilmiştir.
6.DAVA ÖNCESİNDE YAPILAN ÖDEMELER SEBEBİYLE VERİLEN İBRALARIN GEÇERLİLİĞİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Davacı tarafından yapılan müracaat üzerine davalı Güvence Hesabı tarafından dava öncesinde 05/11/2018 tarihinde 44.895,00 TL ve 21/12/2018 tarihinde ise 30.039,00 TL ödeme yapılmıştır. Mahkememizce davalı tarafından ödemelerin yapıldığı tarihteki verilen nazara alınarak aktüerya bilirkişisinden davacının zararının karşılanıp karşılanmadığı hususunda raporda değerlendirme yaptırılmış, 10/02/2023 Tarihli bilirkişi raporunun (8) ve (9) sayfasında yapılan değerlendirme ve güncelleme neticesinde ödeme tarihleri itibariyle davalı tarafından yapılan ödemelerin davacının zararını karşılamadığı, davacı zararı ile davalı ödemesi arasında “misli” fark olduğu da anlaşılmakla yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12/02/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak 30/10/2018 ve 18/12/2018 tarihli İbranamelerin “Makbuz” mahiyetinde olduğu değerlendirilmiştir.
7.DAVALININ ZAMANAŞIMI DEFİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Eldeki davada kaza tarihi 26/04/2016 tarihidir. 6098 Sayılı TBK’nın 154/1 maddesi gereğince kısmi ödeme zamanaşımı süresinin işlemesini kesmekte olup aynı kanunun 156/1 maddesi gereğince yeni zamanaşımı süresi başlamaktadır. Davalı tarafından son kısmi ödeme 18/12/2018 tarihinde yapılmış olup bu tarih itibariyle yeni zamanaşımı süresi en baştan işlemeye başlayacaktır. Yapılan açıklamalar ve 2918 Sayılı Kanunun 109/1-2 maddesi ve kaza neticesinde davacının yaralanması da nazara alınarak somut olayda zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
8.FAİZ BAŞLANGIÇ TARİHİ VE TÜRÜ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Davacı gerek dava dilekçesinde gerekse de ıslah dilekçesinde faiz talebi yönüyle başlangıç tarihini ifade etmemiş olup Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatları gereğince faiz başlangıç tarihi mahkememizce “dava tarihi” olarak kabul edilmiştir. Her ne kadar davacı dava dilekçesinde “avans” faizi talep etmiş ise de davacının soruşturma aşamasında olayın sıcağı sıcağına alınan 26/04/2016 Tarihli Kolluk Beyanında kendisine çarpan aracın “Binek Otomobil” olduğunu ifade etmesi de nazara alınarak yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde hükmolunan tazminata yasal faiz uygulanmıştır.
9.MÜTERAFİK KUSUR AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Kaza neticesinde “Kaza Tespit Tutanağı” tutulmadığı, dolayısıyla motosiklet sürücüsü olan davacının koruyucu ekipmanlarının olup olmadığı hususunun belirsiz olduğu, yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 07/02/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak davacının koruyucu ekipmanlarının takılı olmadığına dair dosya kapsamında herhangi bir delil olmayıp, takılı olmadığının ispatının davalı sigorta şirketinin üzerinde olduğu lakin davalı tarafça yargılama aşamasında sunulmuş herhangi bir delil bulunmadığından, aslolan kask ve güvenlik ekipmanı takılması olup, bu hususun aksinin davalı tarafça da ispatlanamadığından indirim uygulanmaması karar verilmiştir.
10.NETİCE: Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, bilirkişi raporları, Yüksek Mahkeme ilamları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde 26/04/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde kimliği belirsiz sürücünün %80 oranında asli, davacının ise %20 oranında tali kusurlu olduğunun rapor edildiği, T.C. Selçuk Üniversitesi Hastanesinden rapor aldırılmış, 11/02/2022 Tarihli bilirkişi raporunda 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre yapılan değerlendirmede kalıcı iş göremezlik oranın % 18 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 6 ay olduğu, bu sürenin 2 ayında bakıcıya muhtaç olduğu, SGK tarafından karşılanmayan, belgeye bağlanamayan zorunlu tedavi giderinin ise 2.000,00 TL olduğunun rapor edildiği, PMF-1931 Yaşam Tablosuna göre hazırlanan 10/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda davalı tarafından dava öncesinde yapılan ödemelerin güncellenmesi ve toplam tazminattan mahsup edilmesi neticesinde davacının sürekli iş göremezlik maddi zararının 804.580,21 TL, geçici iş göremezlik maddi zararının 7.740,44 TL, bakıcı gideri maddi zararının 2.635,20 TL, SGK tarafından karşılanmayan, zorunlu, belgeye bağlanamayan tedavi gideri maddi zararı olduğu anlaşılmakla davacının 14/03/2023 tarihli ıslah dilekçesi de nazara alınarak 26/04/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle mahrum kaldığı 206.619,74 TL sürekli iş göremezlik maddi zararının, 7.740,44 TL geçici iş göremezlik maddi zararının, 2.635,20 TL bakıcı gideri maddi zararının ve 1.827,00 TL belgelendirilen tedavi gideri ile 1.600,00 TL SGK tarafından karşılanmayan, zorunlu, belgeye bağlanamayan tedavi gideri maddi zararı olmak üzere 3.427,00 TL tedavi gideri maddi zararının davalı … kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere dava tarihi olan 20/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili davacıya verilmesine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı …’in davasının KABULÜ İLE;
a) Davacının 26/04/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle mahrum kaldığı 206.619,74 TL sürekli iş göremezlik maddi zararının davalı … kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere dava tarihi olan 20/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili DAVACIYA VERİLMESİNE,
b) Davacının 26/04/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle mahrum kaldığı 7.740,44 TL geçici iş göremezlik maddi zararının davalı … kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere dava tarihi olan 20/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili DAVACIYA VERİLMESİNE,
c) Davacının 26/04/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle mahrum kaldığı 2.635,20 TL bakıcı gideri maddi zararının davalı … kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere dava tarihi olan 20/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili DAVACIYA VERİLMESİNE,
ç) Davacının 26/04/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle mahrum kaldığı 1.827,00 TL belgelendirilen tedavi gideri ile 1.600,00 TL SGK tarafından karşılanmayan, zorunlu, belgeye bağlanamayan tedavi gideri maddi zararı olmak üzere TOPLAM 3.427,00 TL tedavi gideri maddi zararının davalı … kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere dava tarihi olan 20/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 15.057,05 TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 44,40TL peşin harcın ve 750,00TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 14.262,65TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından karşılanan 44,40TL başvuru harcı, 44,40 TL peşin harç, 750,00TL ıslah harcı gideri, 6,40TL vekalet suret harcı, 321,00TL posta ve tebligat gideri, 1.160,00TL bilirkişi ücreti gideri, 1.050,00TL talimat gideri, 945,00TL Adli Tıp gideri, 148,60TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı gideri olmak üzere toplam ‬4.469,8‬0‬TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 33.859,13TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/04/2023

Katip Hakim