Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/651 E. 2022/696 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI : … –
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizde yapılan açık yargılama sonunda, mahkememizin 28/06/2018 tarih … Esas … Karar sayılı kararında belirtilen nedenlerle davanın reddine ilişkin istinaf kanun yolu açık olan bu kararımıza karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine ANKARA Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 13/11/2020 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile kararımızın kaldırılmasına ve dava dosyasının mahkememize gönderilmesine kesin olarak karar verilmesi üzerine mahkememize gelen dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı hakkında İstanbul . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından yapılan borca ve yetki itirazı üzerine dosya Konya İcra Müdürlüğüne gönderildiğini ve Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi hakkında Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyası ile açılan itirazın iptali davasının usulden reddine karar verildiğini, bunun üzerine Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yeniden ödeme emri çıkartıldığını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini, davalının alacakların zamanaşımına uğradığını iddia ettiğini, ancak bu iddianın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili şirketin yasal süre içerisinde icra takibi başlattığını, dava konusu taşımanın müvekkili şirket tarafından organize edildiğini, 15/06/2012 tarihinde davalı yükleyici firmanın talebi ile davalının Konya’daki deposundan Irak’a ihraç edilecek olan magnezit tuğlaların taşınması müvekkili şirket tarafından üstlenildiğini, bu doğrultuda fiili taşımanın dava dışı alt taşıyan … Tic. A.Ş.tarafından yapıldığını, bu kapsamda müvekkili şirket tarafından 25/06/2012 tarihli 47.250,00 USD tutarlı fatura düzenlendiğini, iş bu faturanın 24.496,01 USD’Lik kısmının davalı tarafından ödendiğini, ancak bakiye 22.753,99 USD’nin davalı tarafından müteaddit görüşmelere rağmen ödenmediğini, İstanbul . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun yetkiye itirazı üzerine dosyanın Konya . İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına ilişkin ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiğini, borçlunun icra takibine itirazı üzerine takibin durdurulduğundan bahisle, itirazın iptali ile takibin devamını, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; genel hükümlere tabi itirazın iptali davalarında 1 yıllık dava açma süresi bulunduğunu, davacı tarafın davasını 1 yıllık süre içerisinde açmadığını ve zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında geçerli olan eşyaların karayolundan uluslararası nakliyatı için mukavele sözleşmesine (CMR) göre davacının dava açma hakkının zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında geçerli olan sözleşmenin ilgili maddesinde davacının her türlü hak ve alacağının 1 yıllık süre içerisinde talep etme hakkı bulunduğu, buna göre 15.06.2012 tarihinde gerçekleşen taşıma nedeniyle davacının neredeyse 6 sene sonra dava açtığını, bu sebeple davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davacı tarafın taşımacı olarak üzerine düşen edimini yerine getirmediğini, müvekkili şirketin zararına sebebiyet verdiğini, dava konusu edilen alacağın kaynağının davacı şirkete ait aracın taşımakta olduğu malzemenin nakliyesi ile ilgili olduğunu, davacıya ait aracın 15.06.2012 tarihinde Adana yakınlarında taşımakta olduğu yükle birlikte yandığını, bu yangın sonucu malzemelerin tamamen kullanılamaz hale geldiğini, bu hususun Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, davacıya bu tespitin ardından müvekkili şirket tarafından 27.12.2012 tarihinde … seri numaralı 26.849,72 USD tutarında iade faturasının tanzim edildiğini, bu miktarın davacı şirket tarafından ödenmediğini ve müvekkili şirket aleyhine icra takibine gidildiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmenin ilgili maddesinde meydana gelen hasardan davacı şirketin sorumlu olduğunun beyan edildiğini, davacı tarafa gönderilen iade faturasına da davacının herhangi bir itirazının olmadığını, Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere taşıyıcı firmanın yanı davacı şirketin dava konusu edilen taşımadan kaynaklı meydana gelen hasar ve ziyadan sorumlu olduğunu, tespit raporunda da söz konusu malların hurdaya çıktığının belirtilmesinin bunun en büyük kanıtı olduğundan bahisle, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın taşıma sözleşmesinden kaynaklanan taşıma ücretinin ödenmediği iddiasıyla davacı tarafından başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise icra takibine dayanak taşıma sözleşmesi ve fatura gereğince davacının herhangi bir alacağı olup olmadığı, davacının taşıma sözleşmesi gereğince üzerine düşen edimlerini yerine getirip getirmediği, taşıma ücretine hak kazanıp kazanmadığı, hak kazanmış ise davacının ne kadar taşıma ücreti alacağı olduğu ve bu tutardan davalının sorumlu olup olmadığı hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 04/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Yapılan açıklamalar çerçevesinde, ilk derece mahkemesince, her ne kadar davalıya tebliğ edilen ödeme emri ile takip talebi arasında, alacağın tutarı yönünden bir uyumsuzluk varsa da taraflarca ödeme emrinin iptali için şikayet yoluna başvurulmadığı, dolayısıyla ödeme emrinin bu şekilde kesinleştiği, anılan hususun da itirazın iptalini gören genel mahkemece resen gözetilecek hususlardan olmadığı, eş söyleyişle ortada geçersiz bir takip bulunduğunun ve itirazın iptali davasının ön koşulunun gerçekleşmediğinin söylenemeyeceği, davalıya tebliğ edilen ve itiraza uğrayan ödeme emrindeki alacak miktarı yönünden davacının alacaklı olup olmadığının belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek, işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli deliller toplanmadığından ve değerlendirilmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca, davanın yeniden görülüp yeni bir karar verilmesi için ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. ” denilmiştir.
Yukarıda detayı verilen kaldırma ilamı çerçevesinde Mahkememizce işin esasına girilerek tarafların belirtmiş olduğu deliller toplanmış ve yargılama yapılmıştır.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/12/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
” 6102 sayılı TTK’nın 875. maddesi gereğince taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Aynı Kanun’un 875. maddesinde ise taşıyıcının sorumluluktan kurtulma halleri düzenlenmiştir.
Somut olayda, davalının taşımayı üstlendiği, taşınan emtianın taşıma sırasında yanarak zayi olduğu ihtilafsızdır. Davalı tarafça TTK’nın 875. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma hallerinin varlığı iddia ve ispat edilemediğine göre, davalının sorumluluğunun bu ilkeler çerçevesinde değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile birleşen davanın reddi doğru olmamış, birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.” denilmiştir. (Benzer yönde bkz. T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 12/11/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı)
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE VE ZAMANAŞIMI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Davaya dayanak taşıma işinin dava dışı firma tarafından 15/06/2012 tarihinde gerçekleştirildiği, davaya dayanak faturanın 25/06/2012 tarihinde düzenlendiği, davaya dayanak takibin ise 10/05/2013 tarihinde başlatıldığı anlaşılmakla 6102 Sayılı TTK’nın 855/1 maddesi gereğince alacak talep hakkının zamanaşımına uğramadığı, yukarıda detayı verilen T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 04/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da nazara alındığında itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığına kanaat edilmiş ve işin esasına geçilmiştir.
2.TAŞIMAYA KONU ÜRÜNLERİN NASIL HASAR GÖRDÜĞÜ VE YÜKÜN IRAK ÜLKESİNDEKİ ALICIYA TESLİM EDİLİP EDİLMEDİĞİ; Dosya içerisinde yer alan taraf savunma ve iddiaları, davacının T.C. İzmir . Noterliğinin 17/08/2012 Tarih ve … Yevmiye Nolu davalıya keşide ettiği ihtarı, davacının T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı tespit dosyasına vermiş olduğu 27/09/2012 tarihli beyan dilekçesi ile adı geçen tespit dosyasında yer alan 10/09/2012 tarihli bilirkişi raporunda taşımaya konu ürünlerin 16/06/2012 tarihinde … plakalı çekici ve … plakalı dorse ile taşındığı esnada “tırın lastiğinin parçalanması ve akabinde bu parçalanma sebebiyle çıkan yangın” neticesinde kullanılamaz hale geldiği, taşıma sözleşmesine konu ürünlerin Irak Ülkesindeki alıcına teslim edilemediği anlaşılmıştır.
3.TARAFLARIN İNCELENEN TİCARİ DEFTERLERİNİN DELİL MAHİYETİ;
-Davacıya ait ticari defter ve belgelerin incelenmesi neticesinde hazırlanan 09/09/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; Davacının ticari defter ve belgelerinin muhasebe usul ve esaslarına uygun olarak tutulduğu, defterlerin kendi içerisinde birbirini destekler mahiyette olduğu, sahibi lehine delil teşkil ettiği, dava konusu faturanın davacı defterlerinde yer aldığı, iade faturalarının davacı defterlerinde görünmediği, BS formunun bildirildiği, davacının kendi defterlerine göre davalıdan 22.393,11 USD alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
-Davalıya ait ticari defter ve belgelerin incelenmesi neticesinde hazırlanan 09/09/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda özetle; Davalının ticari defter ve belgelerinin muhasebe usul ve esaslarına uygun olarak tutulduğu, defterlerin kendi içerisinde birbirini destekler mahiyette olduğu, sahibi lehine delil teşkil ettiği, dava konusu faturanın davacı defterlerinde yer aldığı ancak akabinde taşıma sebebiyle yanan ve kullanılamaz hale gelen malzeme bedeli olarak iade faturası düzenlendiği, davalının kendi defterlerine göre davacıdan 9.511,74 TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
-Her iki tarafın da tacir olması, defterlerinin kendi içerisinde birbirini desteklemesi sebebiyle lehlerine delil teşkil etmesi ancak davacı ve davalının ticari defter ve belgelerinin birbirini teyit etmemesi sebebiyle 6100 Sayılı Kanunun 222/2 maddesi gereğince uyuşmazlığı çözer mahiyette delil niteliği taşımadığı değerlendirilmiştir.
4.DAVACI TARAFINDAN TAŞIMA YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN YERİNE GETİRİLİP GETİRİLMEDİĞİ HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
6102 sayılı TTK’nın 875. maddesinde; Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.”,
Taşıyıcının özeni alt başlıklı 876. maddesinde; “Zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur.”,
Araç arızası ve kiraya verenin kusuru alt başlıklı 877. maddesinde ise; “Taşıyıcı, taşıma aracındaki arızaya, taşıtı kiraladığı kişinin onun temsilcilerinin veya çalışanlarının kusuruna dayanarak sorumluluktan kurtulamaz.” hükümleri düzenlenmiştir.
Mahkememizce yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/12/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ve amir kanun hükümleri çerçevesinde taşıyıcının sorumluluktan kurtulma hallerinin somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda araştırma yapılmış, davacıya Mahkememizin 18/11/2021 tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararı gereğince … Plakalı Tır ile … plakalı dorseye ait yangının meydana geldiği tarihi kapsar var ise kasko ve zmss poliçelerini ibraz etmek veya temini mümkün olan kurum ve kuruluşlarının adlarını bildirmek ve ayrıca yangına dair var ise adli soruşturma numarası ile itfaiye veya ilgililer tarafından tutulan yangın raporunu ibraz etmek üzere 1 aylık kesin süre verilmesine, 1 aylık kesin süre içerisinde eksikliğin ikmal edilmemesi halinde ispat yükünün kendisinde olduğu da nazara alınarak davanın mevcut delil durumu ile karara çıkarılacağının ihtar edilmiş, davacı vekilinin bildirimi üzerine Mahkememizin 03/03/2022 Tarihli duruşmasının 1 nolu ara kararı gereğince 6102 Sayılı Kanunun 875/1 ve devamı maddeleri gereğince değerlendirme yapılmak üzere dava konusu ürünlerin taşındığı … Plakalı çekici ile … plakalı dorseye ait var ise sigorta poliçesi, hasar dosyası, yangın rapor vs tüm bilgi ve belgelerin temini amacıyla … Sigorta A.Ş’ye müzekkere yazılmış, ilgili sigorta şirketinden gelen 14/02/2022 tarihli müzekkere cevabı ile 15/06/2022 tarihli müzekkere cevabında taşımanın gerçekleştirildiği … plakalı araca ilişkin olarak herhangi bir sigorta poliçesi ya da hasar dosyası olmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar 15/06/2022 tarihli müzekkere cevabı ekinde bir takım sigorta poliçeleri sunulmuş ise de söz konusu sigorta poliçelerinin taşımanın gerçekleştirildiği … plakalı araca ait olmadığı anlaşılmıştır.
5.NETİCE; Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, bilirkişi raporu, Yüksek Mahkeme içtihatları ve somut olayımız bir bütün olarak değerlendirildiğinde taraflar arasında 15/06/2012 tarihinde davalının talebiyle Konya’dan Irak ülkesindeki alıcıya gönderilmek üzere magnezit tuğlaların taşınmazı hususunda sözlü olarak taşıma sözleşmesi akdedildiği, taraflar arasında taşıma bedelinin 47.250,00 USD olarak kararlaştırıldığı, davalı tarafından 24.496,01 USD’lik taşıma bedelinin ödendiği, bakiye taşıma bedelinin ise 22.753,99 USD olduğu, söz konusu ürünlerin davacı tarafından dava dışı . .. A.Ş’ye ait … plakalı çekici ve … plakalı dorse ile taşındığı, taşımaya konu ürünlerin 16/06/2012 tarihinde … plakalı çekici ve … plakalı dorse ile … karayolunda taşındığı esnada “tırın lastiğinin parçalanması ve akabinde bu parçalanma sebebiyle çıkan yangın” neticesinde kullanılamaz hale geldiği, taşıma sözleşmesine konu ürünlerin … Ülkesindeki alıcına teslim edilemediği, 6102 Sayılı TTK’nın 875, 876 ve 877 maddeleri gereğince davacının eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden, taşıma aracındaki arızaya, taşıtı kiraladığı kişinin onun temsilcilerinin veya çalışanlarının kusuru da dahil olmak üzere sorumlu olduğu, Mahkememizce yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/12/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ve amir kanun hükümleri çerçevesinde taşıyıcının sorumluluktan kurtulma hallerinin somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda araştırma yapıldığı, davacı tarafından söz konusu kazaya ilişkin adli tahkikat dosyası bildirilmediği, … Sigorta A.Ş’den gelen 14/02/2022 tarihli müzekkere cevabı ile 15/06/2022 tarihli müzekkere cevabında taşımanın gerçekleştirildiği … plakalı araca ilişkin olarak herhangi bir sigorta poliçesi ya da hasar dosyası olmadığının bildirildiği, tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde taşıyıcı konumunda olan davacı açısından sorumluluktan kurtulma hallerinin varlığı ispat edilemediği, taşıma sözleşmesinin tam iki tarafa borç yükleyen özleşmelerden olması sebebiyle taşıma edimini yerine getirmeyen davacının bakiye kalan taşıma ücreti yönüyle davalıdan edimini yerine getirmesini istemesi mümkün olmadığından davasının reddine karar verilmiş ve Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-) Davanın REDDİNE,
2-) Peşin alınan 1.485,62-TL harçtan alınması gereken 80,70-TL’nin mahsubu ile fazla alınan 1.404,92-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-) Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-) Davalı tarafından sarfedilen 22,20-TL vekalet harcı giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-) Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 13.870,83-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-) Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-) 6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2022

Katip … Hakim …