Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/632 E. 2022/438 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin davalı … San. A.Ş’nin ürettiği … no’lu filtreyi satış sözleşmesi uyarınca davalı …’tan 29.11.2018 tarihinde birim fiyatı 185,00 TL bedelle satın aldığını, filtrenin müvekkili firmaya ait … … /… seri numaralı iş makinasında kullanıldığını, iş makinasının şanzıman revizyon işleminin 16.08.2018 tarihinde yapıldığını, o tarihten 16.01.2019 tarihine kadar sorunsuz çalıştığını ancak 16.01.2019 tarihinde iş makinası düz yolda giderken ekranda filtre arızası vererek arızaya geçtiğini, arızadan sonra müvekkili şirket tarafından … Tic. Ltd. Şti. firmasına arıza sebebi ile ilgili olmak üzere tespit yaptırıldığını, … Tic. Ltd. Şti’nin yaptığı inceleme sonucunda şampiyon marka … no’lu şanzıman basınç filtresinin iç elemanın patlak olduğunu, arızanın ve arıza sonrası hasarın bu sebeple meydana geldiğinin anlaşıldığını, müvekkili şirketin aldığı filtredeki gizli ayıp ortaya çıkar çıkmaz davalı şirkete başvurduğunu, ancak davalı şirketin ayıbı kabul etmediğini, müvekkili şirketin filtredeki ayıp nedeniyle birçok zarara uğradığını ve bu zararların davalı şirket tarafından giderilmediğini, davalı tarafların 18.03.2019 tarihinde temerrüde düştüğünü, dava sonucu ticari işlerde mevduata uygulanan en yüksek faizin bu tarihten itibaren hesaplanmasının gerektiğini, TTK ve TBK maddeleri uyarınca sözleşmeden dönerek müvekkili şirketin zararlarının tamamının karşılanmasının gerektiğini, ihtiyati haciz taleplerinin kabul ile, sözleşmeden dönme sebebiyle ürünün 185,00 TL olan bedelinin temerrüt tarihi olan 18.03.2019 tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte ödenmesine, ayıplı ürünün sebep olduğu 17.700 TL tutarındaki hasar ücretinin temerrüt tarihi olan 18.03.2019 tarihinden itibaren ticari işlerde mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı taraflara usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı … A.Ş Vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkili mahkemede açılmadığını, mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, HMK’daki genel yetki kuralı uyarınca müvekkili şirket açısından yetkili mahkemenin İskenderun Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirket ile davacının taraf olduğu herhangi bir alım-satım sözleşmesi bulunmadığını, bu sebeple karşı tarafın ayıplı mal satımına yönelik taleplerinin muhatabının müvekkili şirket olmayıp, müvekkilinin ayıba karşı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin taraf olmadığı bir hukuki ilişkiden dolayı sorumluluğunun olamayacağını, müvekkili şirketin, ulusal ve uluslararası standartlara uygun olarak her türlü taşıt araçlarına yağ, yakıt, hava ve hidrolik filtrelerin üretimi gerçekleştiren, hizmet sağladığı sektörde saygın bir şirket olduğunu, müvekkili şirketin imalatı olan her türlü filtre takımlarının gerekli kalite standartlarına sahip, üretimden sonra bir takım testlerden geçirilen standart ürünler olduğunu, söz konusu ürünlerin üretildikten sonra bir takım testlere tabi tutulduğunu, kalite kontrol uzmanları ve mühendisler tarafından tek tek kontrolden geçirildiğini, davaya konu … numaralı filtre takımının da üretimden sonra ilgili testlere tabi tutulduğunu, yapılan statik basınç testinde 30 bar basınçta sızdırma ve deformasyon olmadığının tespit edildiğini, gerekli kalite standartlarını haiz olduğunu, … Ltd. Şti. tarafından yapılan ürün şikayeti ve inceleme talebi üzerine söz konusu ürünün müvekkili şirket tarafından incelemeye alındığını, yapılan kontrollerde; bir takım tespitlerde bulunulduğunu, ürünün gerekli kaliteye sahip olduğunu, … standartlarını haiz olduğunun tespit edildiğini, ayrıca normal çalışma basıncından daha yüksek basınca maruz kaldığı ve bunun sebebinin ise davaya konu filtreden kaynaklanmadığını, araçta mevcut olan by-pass sisteminin çalışmaması, yağ soğutucunun çalışmaması veya uygun yağın kullanılmamasından kaynaklı olabileceğinin araştırma sonucunda ürünlerdeki ayıbın kullanıcı hatasından kaynaklandığını, davacı tarafın tacirler için öngörülen şekilde usulüne uygun bir ayıp ihbarında bulunmadığını, geçerli şekilde yapılmayan bildirimin ayıp ihbarı sayılamayacağı gibi müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, açılan davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … ise usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ayıplı mal satımından kaynaklı tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanması nedeniyle ayıplı ürün bedeliyle bu ürünün sebep olduğu hasar ücretinin davalılardan tahsilinin mümkün olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, davaya konu filtreye ilişkin fatura, … firmasınca yapılan tespit belgesi, davalı şirkete yapılan şikayet başvurusu, … firmasınca düzenlenen fatura ve tüm belgeler celbedilmiştir.
Akabinde dosyanın bir makine mühendisi bilirkişi ile bir nitelikli hesaplamalar uzmanı (sözleşmeler konusunda uzman) bilirkişiye tevdi ile davacı tarafın talepleri ile davalı şirket vekilinin savunmaları ve dosyadaki tüm bilgi ve belgeler incelenmek suretiyle ve ayrıca ayıbın mahiyeti de irdelenerek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Sunulan 06/09/2021 tarihli heyet raporunda özetle; Ürünün gizli ayıplı olup olmadığı hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu, gizli ayıplı olduğunun kabul edilmesi halinde davacının seçimlik haklarını kullanabileceği, TBK 231. Maddesi gereğince zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğu, malın davacıya teslim tarihinin 29/11/2018 olduğu, davanın açıldığı tarihin 15/12/2020 olduğu, dava açılmadan evvel arabulucuya yapılan başvuru ve son tutanağın imzalanması arasındaki 35 günlük sürenin de ilave edildiğinde ( Zira bu arada geçen süreler zamanaşımı hesabında nazara alınmayacağından ) dava tarihinde 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçmediği, davalı üretici olan şirketin garanti sorumluluğunun olduğu kanaatine varılması halinde davanın 2 yıllık garanti süresi içerisinde açıldığı, davaya konu filtrenin üreticiye gönderildiği, üretici firmaya ait labaratuvarda incelendiği, sonuç tarihinden itibaren 15 gün muhafaza edileceğinin bildirildiği ve davacı tarafından iade alınıp alınmadığı konusunda dosyada bilgi bulunmadığı ve sonuç olarak filtre üzerinde bir inceleme imkanının olmaması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden dava konusu araçtaki arızanın filtreden kaynaklandığını ya da kaynaklanmadığını ya da filtrenin (gizli) ayıplı olup olmadığının tespit edilmesinin mümkün olamayacağı ifade edilmiştir.
Sunulan rapora yapılan itirazlar üzerine bu defa dosyanın resen seçilecek iki makine mühendisi bilirkişi ile ticaret mevzuatından kaynaklı nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişiye verilerek rapor alınmasına, yapılan itirazlarda değerlendirilmek suretiyle taraf ve mahkeme denetimine elverişli rapor tanziminin istenilmesine, dava konusu olan filtredeki ayıbın gizli ayıp mahiyetinde olup olmadığı ve değerinin ne kadar olabileceği ve davacı tarafın istemiş olduğu tamir masraflarının piyasa rayiç değeri ile uyumlu olup olmadığı hususunun da raporda değerlendirilmesine, gerekmesi halinde davaya konu filtrenin (davacı vekili tarafından kendilerinde olduğu belirtildiğinden dolayı ) de incelenmesi hususunda yetki verilmesine karar verilmiş olup sunulan 24/03/2022 tarihli heyet raporunda özetle;
Bilirkişiler tarafından yapılan belirlemelere göre … Firması tarafından iş makinasının arızasının giderilmesi için belirlenen 17.700 TL bedelin piyasa rayiçlerine uygun olduğu, davalı şirket tarafından filtrenin kesilerek kontrol edildiği, bu nedenle filtrenin mevcut haliyle ve dosyadaki bilgi ve belgelere göre ayıplı olup olmadığının bilinemeyeceği, ürünün ayıplı olması durumunda üretici firmanın da haksız fiil hükümlerine göre sorumlu tutulabileceği, üründeki ayıbın gizli ayıp niteliğinde kabul edilmesi halinde süresinde bildirim yapılıp yapılmadığı ve satıcı ve üreticinin sorumluluğuna ilişkin değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu ifade edilmiştir.
Davalı şirket vekili davada zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de; TBK 231. Maddesi gereğince zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğu, malın davacıya teslim tarihinin 29/11/2018 olduğu, davanın açıldığı tarihin 15/12/2020 olduğu, dava açılmadan evvel arabulucuya yapılan başvuru ve son tutanağın imzalanması arasındaki 35 günlük süre de ilave edildiğinde dava tarihinde 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçmediği görülmekle zamanaşımı itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilinin husumet ve yetki itirazına gelince; Her ne kadar davalı şirket dışındaki bayi olan … ile davacı arasında alım satım ilişkisi kurulmuş ise de üretici olan davalı şirketin de haksız fiil hükümleri gereğinde açılan davadan sorumluluğu bulunmaktadır. Davalı vekilinin yetki itirazına gelince; Türk Borçlar Kanunu Madde 89- Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır; Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde ifa edilir hükmü gereği ve yine HMK’nun 10.maddesine göre ise sözleşmeden doğan davalarda, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi de yetkilidir. Bu nedenle borç konusunun bulunduğu yer, davalılardan birisinin yerleşim yeri ve de sözleşmenin ifa yeri Konya olduğundan dolayı davalı vekilinin yetki itirazı nazara alınmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesi dosya kül halinde değerlendirildiğinde; Davacı yanca sözleşmeden dönme hakkının kullanılması nedeniyle ayıplı ürün bedeliyle bu ürünün sebep olduğu hasar ücretinin davalılardan tahsilli talep edilmiş olup dosya kapsamı ve sunulan raporlara göre davaya konu filtrenin gizli ayıplı olduğu, davalı şirketin söz konusu ürünü keserek kontrol etmesi neticesinde bilirkişi heyeti tarafından tekrar incelenme imkanının bulunmaması, dosyadaki bilgi ve belgelere göre ürünün gizli ayıplı olduğu kanaatine varılması ve imkan bulur bulunmaz durumun davalı şirkete bildirilmesi, davalıların satıcı ve üretici olmaları hasebiyle farklı hukuki sebeplere göre davacıya karşı sorumlu olmaları, alınan ürün bedeli olan 185,00-TL ile iş makinasının arızasının giderilmesi için belirlenen 17.700 TL bedelin piyasa rayiçlerine uygun olması da birlikte değerlendirildiğinde ve davalılar dava ile birlikte temerrüde düştüğünden dolayı faiz başlangıcı dava tarihi alınmak suretiyle davanın kabulüne ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KABULÜ İLE,
1-)185,00-TL ürün bedeli ile 17.700,00-TL hasar bedeli olmak üzere toplam 17.885,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faize ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Alınması gereken 1.221,72-TL harçtan peşin alınan 305,44-TL harcın mahsubu ile bakiye 916,28-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 305,44-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı, 197,50-TL posta – tebligat gideri, 3.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.065,14-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan ve dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekili ile e-duruşma yolu ile duruşmaya katılan davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 23/06/2022

Katip Hakim