Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/630 E. 2022/351 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

ANA DAVA VE BİRLEŞEN DAVA
DAVACISI:
VEKİLİ :

ANA DAVA VE BİRLEŞEN DAVA
DAVALISI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali, Alacak
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı vekilinin davalı aleyhine açtığı işbu dava Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sırasına kaydedilmekle ve adı geçen mahkemenin faaliyetinin durdurulması nedeniyle dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına aktarılmakla (kaydedilmekle) ve yine davacı vekilinin davalı aleyhine açtığı alacak davası da Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sırasına kaydedilmekle ve sözü geçen … Esas sayılı dava dosyası da aralarındaki hukuki, fiili ve şahsi bağlantı nedeniyle mahkememiz … Esas sayılı dosya ile birleştirilmekle, iki dava dosyasının birleştirilmesi üzerine, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda; mahkememizin 13/07/2016 tarih … Esas … Karar sayılı kararında belirtilen nedenlerle davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin temyiz kanun yolu açık olan bu kararımıza karşı davacının ve asli müdahilin temyiz kanun yoluna başvurması üzerine Yargıtay . Hukuk Dairesinin 04/02/2020 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile kararımız bozulmakla, karar düzeltme kanun yolu açık olan bozma kararına karşı davacı ve davalının karar düzeltme kanun yoluna başvurması üzerine Yargıtay . Hukuk Dairesinin 26/11/2020 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile karar düzeltme talebi reddedilmekle dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmiş ve yeniden yapılan yargılama sonunda;
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEPLER :
Davacı vekili ana dava yönünden mahkememize vermiş olduğu 04/07/2012 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin TTK ve 3096 SK gereği kurulmuş ve Bursa’ da doğalgaz ham maddesi ile elektrik üreten (üretici) bir şirket olduğunu, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuatı gereği ürettiği elektriği serbest piyasa koşullarında piyasaya sattığını, müvekkilinin ürettiği elektriği müşterilerine ulaştırmak için davalı … şirketinin hatlarından istifade edilebilmesi için taraflar arasında sistem kullanım anlaşması imzalandığını, bu kapsamda müvekkilinin davalıya iletim ve dağıtım sistem kullanım bedelleri ödediğini, 4628 SK nun 13. maddesi gereğince ve ayrıca Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliğinin 17, 18 ve 28. maddeleri gereği bu bedellerin EPDK tarafından belirlendiğini, davalının iletim sistem kullanım bedelini dava dışı … adına yansıttığını, müvekkilinden alınan iletim sistem kullanım bedeli ile …’ a yansıtılan bedelin birebir aynı olması gerektiğini ancak EPDK nın onayına tabi olan iletim sistem kullanım bedelinde bir artış olmamasına rağmen davalının mevzuata ve EPDK kararlarına aykırı olarak dağıtım sistemi içerisinde TL/kWh olarak yansıttığı birim iletim sistem kullanım bedelini artırdığını, buna bağlı olarak davalının müvekkili şirketten Ocak 2004 – Ağustos 2006 döneminde metodolojiye aykırı olarak KDV hariç 253.256,69 TL (yazım hatası olup icra takip talepnamesine göre doğrusu 253.276,54 TL dir) fazla iletim bedeli tahakkuk ve tahsil ettiğini, buna ilişkin liste fatura ve ödeme dekontlarının davaya konu icra takip dosyası arasında olduklarını, ödemeleri dava hakları saklı tutmak suretiyle yaptıklarını, Ocak 2014 – Şubat 2014 dönemi için Ankara . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında açtıkları kısmi davanın yargılaması sonunda mahkemenin 17/12/2009 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile kısmi davanın kabulü ile 1.000,00 TL nin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verildiğini, işbu kararın davalıca temyizi üzerine kararın Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin 26/05/2011 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile onanarak kararın kesinleştiğini, bu tip davalarda zaman aşımı süresinin 10 yıl olarak Yargıtayca uygulanmakta olduğunu, kesinleşen 1.000,00 TL lik kısım düşülmek suretiyle bakiye 252.276,54 TL asıl alacak ve 571.440,76 TL takip tarihine kadar birikmiş faiz olmak üzere toplam 823.697,45 TL ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren uygulanacak aylık faiz üzerinden alacaklarının tahsili için Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden 16/05/2012 tarihinde giriştikleri icra takibine davalının haksız itirazda bulunması üzerine takibin durduğundan, davalının itirazının taraflar arasında kısmi davada verilen kesin hükmün varlığı müvekkilinin tüm ödemeleri itirazı kayıtla ödemiş olması ve davalı tarafından fazladan tahakkuk ettirilen bedellere ilişkin olarak davalıya ihtarname tebliğ etmiş olması nedenleriyle hukuka aykırı olduğundan bahisle davalının … Esas sayılı icra dosyasına yönelik itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen dava yönünden Konya . Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 30/01/2014 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; mahkememizin … Esas sayılı dosyasında Ocak 2004 – Ağustos 2006 dönemine ilişkin sistem kullanım bedelinin KDV hariç tutar üzerinden işlemiş gecikme zammının tahsilini sağlamaya yönelik itirazın iptali davasının görülmekte olduğunu, icra takibinde ve itirazın iptali davasında aynı döneme ilişkin müvekkilinden fazladan alınan yansıtma iletim sistem kullanım bedelinin KDV sinin, KDV tutarına işlemiş gecikme zammının ve asıl alacak ve KDV tutarına işlemiş gecikme zammının KDV sinin takip ve dava konusu etmediklerinden ve fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulduğundan ve takip ve dava dışı kalemlerin tahsili için işbu davayı açmak durumunda kaldıklarından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere takip ve davaya konu asıl alacağın KDV si olan 45.586,20 TL nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek gecikme zammı ve ayrıca asıl alacağa ve KDV ye işleyen gecikme zammına eklenecek KDV nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAPLAR:
Davalı vekili ana dava yönünden mahkememize vermiş olduğu 27/08/212 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin özelleştirme sonucu 30/10/2009 tarihinde … Grubuna geçtiğini, sözleşme gereği 24/07/2006 tarihinden önceki iş ve işlemlerden dolayı sorumluluğun müvekkiline ait olmayıp davalı şirketin hisselerini müvekkiline devreden …’ a ait olduğunu, bu nedenle müvekkili şirkete husumet düşmediğini, husumetin müvekkili şirketin hisselerinin önceki sahibi …’ a yöneltilmesi gerektiğini, davanın husumetten reddine karar verilmemesi halinde Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 23. maddesindeki hüküm gereği fatura tebliğ tarihinden itibaren bir yıllık sürenin geçirilmesi nedeniyle davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, Borçlar Kanunu gereği sebepsiz zenginleşme talep ve davalarının ön gördüğü zaman aşımı süresinin çoktan geçmesi nedeniyle yine davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, taraflar arasındaki kesin hüküm olmadığını, müvekkilinin taraflar arasındaki sistem kullanım sözleşmesine ve elektrik mevzuatına uygun işlemler yaptığını, davacının dava konusu ettiği zararlarını müşterilerinin faturalarına aynen yansıtarak müşterilerinden tahsil ettiğini, davacının mükerrer tahsilat amacıyla ve kötü niyetle işbu davayı açtığını, müvekkilinden istenilen işlemiş ve işleyecek faizin usul ve yasaya aykırı olup yasal şartları varsa ancak yasal faiz isteyebileceğinden bahisle davanın reddine ve davacının kötü niyetli takip yapması nedeniyle %40 oranında kötü niyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili birleşen dava yönünden mahkememizce vermiş olduğu beyan ve cevap dilekçelerinde özetle; itirazın iptali ile ilgili kök dosyadaki husumet ve zaman aşımı ve esasa ilişkin savunma ve itirazlarını tekrar ederek işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ, DELİLLER, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
İşbu davalar; taraflar arasındaki dağıtım sistem kullanım anlaşmasından kaynaklanan ve fazladan ödendiği iddia edilen iletim sistem kullanım bedellerinin ve işlemiş faizlerinin tahsili için başlatılmış icra takibine yönelik itirazın iptali ve takibe konu edilen asıl alacağa isabet eden KDV, KDV nin gecikme zammı ve gecikme zammına isabet eden KDV nin tahsiline yönelik alacak davalarıdır.
Mahkememizce yürütülen yargılama neticesinde 13/07/2016 tarih … Esas … Karar sayılı karar ile;
“Asıl davanın KISMEN KABULÜ İLE; Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki davalının itirazının kısmen iptali ile; icra takibine 244.997,84 TL asıl alacak, 551.395,14 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 796.392,98 TL ve asıl alacağa takip talebindeki aylık %1,40 oranı aşılmamak kayıt ve şartıyla 6183 SK nun 51. maddesi uyarınca aylık %1,40 ve azalması halinde azalan oranlarda gecikme faizi uygulanmak suretiyle devam olunmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Kabul edilen 244.997,84 TL asıl alacağın %40 ı oranı olan 97.999,13 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Birleşen davanın da KISMEN KABULÜ İLE; 44.023,83 TL fazladan ödenen KDV nin ve ayrıca işbu miktar KDV nin ödeme tarihlerinden itibaren kademeli olarak 6183 SK nun 51. Maddesine göre hesaplanacak gecikme zammının ve ayrıca 244.997,84 TL asıl alacak ile 44.023,83 TL KDV sinin toplamına isabet eden gecikme zammının KDV sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” dair karar verildiği,
Mahkememiz kararının davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine,Yargıtay . Hukuk Dairesinin 04/02/2020 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile;
“Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asli müdahale talep eden … Organize Sanayi Bölgese Müdürlüğünün temyiz istemi ile asıl ve birleşen davalarda davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Taraflar arasındaki sistem kullanım anlaşmasının 3/A-1. maddesinde; “Dağıtım şirketi, her türlü vergi ve yükümlülükler de ilave edilmiş olan ayrıntılı ödeme bildirimini, takip eden ayın ilk beş günü içerisinde kullanıcıya gönderecektir. Kullanıcı, ödeme bildiriminin tebliğ edildiği günü izleyen onbeş gün içerisinde bildirimde yer alan tutarı, dağıtım şirketine ödeyecektir. Ödemede gecikilen süre için 6813 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un 51 inci maddesinde öngörülen gecikme zammı uygulanacaktır. Maddi hatalar dışında; ödeme bildirimi içeriğine yapılacak herhangi bir itiraz, ödemeyi durdurmayacaktır. Dağıtım şirketinin hatası nedeniyle fazla ödenmiş olan tutar, Dağıtım şirketi tarafından ödeme bildiriminin tebliğ edildiği günden sonraki on gün içerisinde bir itirazda bulunulması halinde, ödeme tarihini izleyen onbirinci günden başlamak üzere 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un 51 inci maddesine göre hesaplanan gecikme zammı dahil olmak üzere bir sonraki ödeme dönemine ait bedelden mahsup edilecektir.” hükmünü yer verilmiştir.
Sözleşmenin anılan hükmünde, davalı … şirketinin, geciken alacaklarının tahsilinde 6183 Sayılı Yasa hükümlerine göre gecikme zammı isteyebileceği düzenlenmiştir. Yine bu hüküm uyarınca, davalı … şirketinin hatası nedeniyle, kullanıcı şirketin yaptığı fazladan ödemeler, dağıtım şirketi tarafından, ayrıca bu fazladan ödemeler için 6183 Sayılı Yasa hükümlerine göre gecikme zammı da tahsil edilmiş ise gecikme zammı ile birlikte bir sonraki ödeme dönemine ait bedelden mahsup edecektir. Diğer bir anlatımla bu hükümde, dağıtım şirketine, fazladan yaptığı tahsilatlar için ayrıca gecikme zammı uygulamış ise bunların da iadesi yükümlülüğü yüklenmiştir. Sözleşmenin bu hükmü, sözleşmede kullanıcı olarak adlandırılan davacı tarafa gecikme zammı isteme hakkı vermez. Ancak, davacı çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince ticari faiz isteyebilir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin asıl ve birleşen davalarda, gecikme zammı uygulanmasına hükmedilmesi isabetsiz olmuştur.
Diğer yandan, birleşen davada yasal herhangi bir dayanağı bulunmamasına rağmen, asıl alacak ile KDV alacağına uygulanan gecikme zammının KDV’sinin tahsiline hükmedilmesi de bozmayı gerektirmiştir” şeklinde ifade edilen gerekçelerle ilk kararımızın bozulduğu anlaşılmıştır.
Yargılamaya yukarıda yazılı esas sayısı üzerinden devam edilerek usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin ilk kararında davalının husumete yönelik itirazları ve zamanaşımı def’isi reddedilmiş olup, Yargıtay ilamında bu hususa dair temyiz itirazları reddedilmekle sözü edilen konuya ilişkin yeniden bir değerlendirme yapılması lüzumlu görülmemiştir.
Yine Mahkememiz ilk kararındaki davalının fazladan fatura tahsilatı yaptığı ve bu tahsilatların davalıdan istirdadının gerektiğine dair tespitlere karşı yapılan temyiz itirazları da Yargıtay Dairesince yerinde görülmemiş, Mahkememizin ilk hükmü istirdadı istenilebilecek alacağa uygulanacak faiz ve feriler yönünden bozulmuştur.
Her ne kadar Mahkememizin önceki kararında davalı … şirketinin, geciken alacaklarının tahsilinde 6183 Sayılı Yasa hükümlerine göre uyguladığı gecikme zammı oranları üzerinden faiz hesabı yapılmak suretiyle istirdat edilecek tutar belirlenmiş ve buna göre hüküm kurulmuş ise de; yukarıda yer verilen Yargıtay ilamında ayrıntılarıyla belirtildiği üzere, 6183 Sayılı Yasada belirtilen gecikme zammı, dağıtım şirketlerine tanınmış bir hak olup; kullanıcı davacının fazladan yaptığı ödemeleri gecikme zammı oranları üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte dağıtım şirketinden isteme hakkı yoktur. Ancak, davacı çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince ticari faiz isteyebilir. Yine bununla birlikte Mahkememizin ilk kararında birleşen dava için asıl alacak ile KDV alacağına uygulanan gecikme zammının KDV’sinin de tahsiline dair hüküm oluşturulmuş ise de gecikme zammının KDV’sinin davalıdan talep edilmesinin yasal herhangi bir dayanağı bulunmamaktadır.
Açıklanan bu hususları ve uyulan bozma ilamında belirtiler hususları karşılar nitelikte ek rapor düzenlenmesi için dosya önceki bilirkişiye tevdi edilerek 14/12/2021 ve 01/02/2022 tarihli raporlar aldırılmıştır. Düzenlenen raporların denetime elverişli ve açıklayıcı olması ve aynı zamanda istenilen hususları karşılaması sebebiyle hükme esas alınması gerekmiş olup; ana dava ve birleşen dava yönünden bu kez ticari avans faiz uygulanmak suretiyle davalıdan tahsil edilecek alacak tutarları aşağıdaki şekilde belirlenerek hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-ANA DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
Davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibe, 244.576,82TL asıl alacak, 472.047,37TL işlemiş faiz olmak üzere 716.624,19TL toplam alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi üzerinden devam olunmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen asıl alacağın %40 olan 97.830,73TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının kötü niyet tazminatının yasal koşulları oluşmadığından reddine
a)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 48.952,60TL karar ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 8.113,55TL harcın ve icra dairesine yatırılan 4.118,40TL harcın toplamı olan 12.231,95TL harcın mahsubu ile bakiye 36.720,65TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, (Mahkememizin … esas … karar sayılı dosyasına davalı tarafından yatırılan 4.000,00TL ve 44.516,81TL olmak üzere yatırılan toplam 48.516,81TL bakiye karar harcından mahsup edildiğinde, fazla tahsil edilen 11.796,16TL’nin kararın kesinleşmesi ve talep halinde davalıya iadesine,)
-Harçlar Kanunun 29. maddesi gereğince davacı alacaklının icra müdürlüğüne yatırdığı binde beş tahsil harcı mahkeme harçlarına mahsup edildiğinden bu hususun icra müdürlüğünce resen dikkate alınmasına,
b)Davacı tarafından yapılan 21,15TL başvuru harcı, 3,30TL vekalet suret harcı, 8.113,55TL peşin harç, 4.118,40TL icra müdürlüğüne yatırılan harç olmak üzere toplam 12.256,40TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c)Davacı tarafından sarfedilen 2.000,00TL bilirkişi ücreti ve 519,20TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.519,20TL yargılama giderinin haklılık oranına göre hesaplanan (716.624,19/823.697,45) 2.191,73TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, (davacı vekilinin 13/04/2016 tarihli duruşmadaki beyanına göre 4.050,00TL yargılama gideri yönünde herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına,)
d)Davalı tarafından sarfedilen 120,00TL posta ve tebligat gideri, 250,00TL bilirkişi ücreti, 143,50TL temyiz yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 513,50TL yargılama giderinin haklılık oranına göre hesaplanan (107.073,26/823.697,45) 66,75TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
e)Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 52.881,21TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
f)Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 14,121,96TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
2-BİRLEŞEN DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
Toplamda 44.023,84TL’nin;
6.510,35TL’lik kısmı için 05/03/2004 tarihinden itibaren,
4.979,74TL’lik kısmı için 15/04/2004 tarihinden itibaren,
7.407,17TL’lik kısmı için 18/05/2004 tarihinden itibaren,
6.858,41TL’lik kısmı için 20/05/2004 tarihinden itibaren,
7.476,29TL’lik kısmı için 11/08/2004 tarihinden itibaren,
7.447,77TL’lik kısmı için 24/08/2004 tarihinden itibaren,
197,29TL’lik kısmı için 01/01/2006 tarihinden itibaren,
374,09TL’lik kısmı için 22/02/2006 tarihinden itibaren,
340,97TL’lik kısmı için 28/03/2006 tarihinden itibaren,
334,18TL’lik kısmı için 26/04/2006 tarihinden itibaren,
335,93TL’lik kısmı için 24/05/2006 tarihinden itibaren,
418,49TL’lik kısmı için 28/06/2006 tarihinden itibaren,
501,94TL’lik kısmı için 25/07/2006tarihinden itibaren,
409,96TL’lik kısmı için 24/08/2006 tarihinden itibaren,
431,26TL’lik kısmı için 31/08/2006 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
a)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.007,27TL karar ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 778,50TL harcın mahsubu ile bakiye 2.228,77TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b)Davacı tarafından yapılan 25,20TL başvuru harcı, 3,80TL vekalet suret harcı, 778,50TL peşin harç olmak üzere toplam 807,50TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c)Davacı tarafından sarfedilen 18,00TL posta ve tebligat giderinin haklılık oranına göre hesaplanan (44.023,84/45.586,20) 17,38TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
d)Davalı tarafından sarfedilen 143,50TL temyiz yoluna başvurma harcının haklılık oranına göre hesaplanan (1.562,36/45.586,20) 4,92TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
e)Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 6.523,10TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
f)Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 1.562,36TL vekalet ücretinin davacı tahsili ile davalıya verilmesine,
3-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/05/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …