Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/628 E. 2022/242 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari alışverişler nedeniyle müvekkil şirketin davalı şirketten alacağı olduğunu, davalı şirkete faturalar düzenlendiğini, davalı şirketin faturalara ve fatura içeriklerine TTK.’da belirtilen süreler içinde itiraz etmediğini ve faturalar ile faturaların içeriklerinin kesinleştiğini, davalı şirketin müvekkiline olan borçlarını ödemeyince 24.602,56 TL’lik alacağı için Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla karşı taraf (borçlu) aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak ve sırf icra takibini sürüncemede bırakmak için “takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize, ferilerine” itiraz ettiğini, borçlunun söz konusu itirazı üzerine İcra Dairesince takibin durdurulmasına karar verildiğini, tarafların tacir olduğunu, asıl alacak konusu malların davalı borçluya teslim edildiğini, işlemiş faiz konusunda takibe konu beher fatura için 6102 sayılı TTK’nun 1530/4 maddesi hükmü uyarınca fatura konusu malların tesliminden itibaren 30 gün sonrasının nazara alındığını, taraflar tacir olduğundan avans faizi talep edildiğini, bu nedenle davalı tarafın haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından mütevellit alacağın ve fer’ilerinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, davalının haksız itirazı nedeniyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, ancak davalı yan davaya cevap vermemiş, duruşmalarda kendisini vekili vasıtası ile temsil ettirmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İtirazın iptali davası olup, İ.İ.K.’nun 67. maddesi gereğince yasal bir yıllık süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalinin gerekip gerekmediği ve davacının takipteki kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası incelenmek üzere celbedilmiş, ticari defter ve kayıtlar, takibe konu faturalar ve tüm belgeler dosya arasına alınmıştır.
Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının yapılan incelenmesinde; Davacı-alacaklı tarafından tarafından davalı-borçlu aleyhine yapılan ilamsız takip olduğu, borçlunun süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Taraflara aralarındaki ticari ilişki nedeniyle defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup, davalı yan defterlerini ibraz etmemiş, davacı tarafça sunulan defterler üzerinde yapılan inceleme sonucu rapor ibraz edilmiştir.
Sunulan 17/09/2021 tarihli raporda özetle; Davacı tarafın 2019 yılına ait ibraz edilen defterlere göre e-ticari defter mükellefi olduğu, defter beratlarının usulüne uygun ve süresinde verildiği, Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varıldığı, davacı defter kayıtlarına göre, davacı yanın icra takip tarihi olan 15/10/2019 tarihi itibariyle davalıdan 24.602,56 TL alacaklı olduğu, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, icra takibine konu faturaların BS formlarında bildiriminin yapıldığı, düzenlenen faturaların açık fatura olduğu beyan edilmiştir.
Akabinde bilirkişiden işlemiş faiz hesabının doğruluğunu tetkik açısından iki ayrı ek rapor alınmıştır. Hükme de esas alınan 14/03/2022 tarihli ek raporda; Sayın mahkemenin vermiş olduğu görev çerçevesinde, TTK’nun 1530 Maddesi 4/a maddesi gereğince icra takibine konu faturanın, borçlu davalı tarafından alınmasını müteakip 30 günlük sürenin sonundan itibaren takip tarihi olan 15.10.2019 tarihine kadar yıllık %16 oranında ve ayrıca bu tarihler arasında geçerli olan avans faiz oranlarına göre yapılan hesaplamaya göre fatura tarihini müteakip 30 günlük süre sonundan takip tarihi olan 15.10.2019 tarihine kadar yıllık %16 oranında hesaplanan faizin 561,13 TL olarak hesaplandığı, söz konusu tarihler arasında geçerli olan avans faizi oranlarına göre yapılan hesaplamaya göre ise hesaplanan faizin 680,51 TL olduğu belirlenmiştir. Ancak davacı vekilinin icra takibindeki talebi bu tutarlardan daha az olup 517, 66-TL olduğundan dolayı taleple bağlılık kuralı gereği işlemiş faiz olarak kararda 517, 66-TL nazara alınmıştır.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. Maddesi; MADDE 222 – (1) “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” hükmünü amirdir.
Yine belirtmek gerekir ki; HUMK’daki ve HMK’daki yazılı belge ile (ki belge kişinin kendi aleyhine olarak kendisi tarafından düzenlenir) ispat ilkesinin yegâne istisnasının tacirlerin basireti ilkesinin sonucu olan ticari defterler olduğu asla nazardan kaçırılmamalıdır.
Tacir basiretlidir, defterlerinde sadece ve sadece gerçekler yazılıdır. Defter delilini delil yapan tacirle ilgili basiret ilkesidir. Basiret ilkesi olmasaydı, defter delili diye bir delil olmazdı. Tacir basiretlidir, tacir basireti gereği her işi gibi defterlerini de yasalara göre tutar, silahların denkliği ilkesi önemli bir ilkedir, ticari defterler hasmın defterlerine hasretme durumu hariç, her iki tacirinde ticari işletmesi ile ilgili davalarda delil olabilir.
Yine HMK’nın 222 ve devamı maddelerine göre defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için uyuşmazlığın ticari işten kaynaklanması, uyuşmazlığın tacirler arasında çıkmış olması, ticari defterlerdeki kayıtların birbirini doğrulaması, ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması gerekir. Davaya bu açıklamalar ışığında da bakıldığında yukarıda izahı yapılan hususlar muvacehesinde davacı tarafın e-ticari defter mükellefi olduğu, defter beratlarının usulüne uygun ve süresinde verildiği, Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu bu haliyle defterlerinin leh ve aleyhe delil kabiliyetini haiz bulunduğu anlaşılmış, davalı yan ise defterlerini ibraz etmemiştir.
Davacı vekili ayrıca dilekçesinde %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinde; Madde 67 – (Değişik: 18/2/1965-538/37 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Hükmünü amirdir.
İİK.’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının İcra Hakimliğıne başvurmadan, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması şart değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bunlardan ayrı olarak alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte ve böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir.
Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede, davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada davalının Konya 5. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali, takibin devamı ve % 20 icra inkar tazminatı talep edilmiş olup, alınan kök rapor, ek raporlar ve dosya kül halinde değerlendirildiğinde, davacı tarafın defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve delil kabiliyetini haiz bulunduğu, öte yandan davalı yanın defterlerini ibraz etmediği, davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan 24.602,56 TL asıl alacak, 517,66 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.120,22 TL kadar alacaklı olduğu belirlenmekle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KABULÜNE,
1-)Davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 24.602,56-TL asıl alacak, 517,66-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.120,22-TL üzerinden iptali ile takibin devamına, asıl alacak olan 24.602,56-TL ye takip tarihinden itibaren yıllık % 16 ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-)Kabul edilen miktarın % 20 si oranında hesaplanan 5.024,04-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Alınması gereken 1.715,96-TL harçtan peşin alınan 303,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.412,56-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 303,40-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet harcı, 103,00-TL posta – tebligat gideri, 750,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.218,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı tarafından yatırılan ve dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi.31/03/2022

Katip Hakim