Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/600 E. 2022/806 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … -…
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
DAHİLİ DAVALI : … – …
DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tespiti, Tapu İptali ve Tescil.
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti, Tapu İptali ve Tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Yapı Kooperatifinin, haricen tanzim edilen Konut Yapı Kooperatifi Ana Sözleşmesi’nin Konya . Noterliği’nin 09.04.1999 tarihli ve … Yevmiye Numaralı tasdik şerhi ile onaylanması ile kurulduğunu ve faaliyete başladığını, kooperatifin 2002 Hesap Yılı Olağan Genel Kurulu Toplantısının 08.03.2003 tarihinde yapıldığını ve toplantı gündeminin 10. Maddesinde 142 Daire ve 8 işyeri için üye alınmasına veya taşınmazların satılmasına oy birliği ile karar verildiğini, 21.02.2004 tarihli 2003 yılı olağan genel kurulunda alınan kararlardan 7. maddede belirlendiği üzere peşin veya taksitle belli bedeller üzerinden daire satılması için yönetimin tam yetkili kılındığını, bunun üzerine davacının da sabit üye olarak belli bedel ödemek suretiyle kooperatife üye olduğunu, Konya . Noterliği’nin 03.12.2006 tarihli ve … yevmiye nolu çekiliş tespit tutanağı ile imza altına alınan kura çekilişine göre, … İli … İlçesi … Ada … Mahallesi H blok Zemin Kat … Nolu bağımsız bölümün davacı …’ın payına isabet ettiğini, müvekkilinin kooperatife üye olduğu günden bugüne kadar üzerine düşen bütün yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve ödemeleri gereken aidatları zamanında ödediğini, mevcut durumda davacının hakkı olan bağımsız bölümün devredilmesinin önünde davacıdan kaynaklanan herhangi bir engel olmamasına rağmen halen devir yapılmadığını, gelinen aşamada kooperatif tarafından yapım işleri tamamlanarak, bir kısım üyelerin hak kazandıkları bağımsız bölümlerin kendilerine devredildiğini, ancak müvekkiline devrin yapılmadığını, dolayısı ile eşit davranma yükümlülüğünün ihlal edildiğini, müvekkilinin payına isabet eden bağımsız bölümün devredilmemesi üzerine 28.02.2013 tarihli protokol imzalanarak üyeliği onaylanan bir kısım sabit üyelerden herhangi bir aidat talep etmeden dairelerin teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, 28.01.2018 tarihli 2017 Hesap Yılı Olağan Genel Kurulunun 5. Gündem Maddesinde sabit üyelerin de diğer ortaklar gibi aidat ödemesi teklif edildiğini, davacının da aralarında bulunduğu 10 üyenin ret oyuna karşılık 21 kabul oyuyla teklifin kabul edildiğini, 28.01.2018 tarihli genel kurul toplantısından önce yapılan toplantılar ve üyeler ile kooperatif arasında düzenlenen protokollerle sabit üyelerin peşin ödedikleri belirli bedeller haricinde aidat ödememeleri yönünde kararlar alınmışken halihazırda davacıdan aidat talep edilmesinin aidat borcu bulunduğu gerekçeleriyle taşınmaz devri yapılmamasının hukuken geçerli hiçbir dayanağı bulunmadığını, kooperatifler Kanunu m.23’de “Ortaklar bu kanunun kabul esaslar dahilinde hak ve vecibelerde eşittirler” ifadesine yer verildiğini ve kanunun bu hükmünün emredici nitelikte olduğunu, bu hususun mahkemece resen gözetilmesi gerektiğini, bu düzenleme uyarınca ortakların, bu kanunun kabul ettiği esaslar çerçevesinde eşit olduklarını, ortaklıktan kaynaklanan borçlarını yerine getiren bir ortağın, eşit durumda bulunduğu, diğer ortaklara tanınan haklardan kendisinin de yararlandırılmasını istemeye hakkının bulunduğunun tabii olduğunu, kooperatif üyesinin borcunun olması halinde her ne kadar tapu devri yapılamayacak olsa da diğer ortaklara hangi koşullarda devir yapıldığının araştırılarak karar verilmesi gerektiğini, gelinen aşamada davalı kooperatife ait tüm kayıtların incelenmesi neticesinde görüleceği üzere, peşin ödeme suretiyle kooperatife sabit üye olarak kabul edilen davacıdan haksız bir şekilde aidat talep edildiğini, kooperatifin bir kısım üyelerine tapu devirlerini yaptığını, kooperatif borcu nedeniyle davacının taşınmazına haciz konduğu veya haciz konulmasının söz konusu olduğu hususları gözetildiğinde, davacının payına isabet eden bağımsız bölümün tapusunun davalı kooperatif yönünden iptali ile davacı adına tescilini, bu mümkün değilse dava konusu bağımsız bölümün tespit edilecek değerinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep etme gereğinin hasıl olduğunu, müvekkili ile davalı arasında uyuşmazlığın çözümü için dava şartı zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığını, arabuluculuk görüşmesinin olumsuz sonuçlandığını, bu nedenlerle müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunun tespiti ile, davalı kooperatif nezdinde davacının payına isabet eden … İli … İlçesi … Ada … Mahallesi H Blok Zemin Kat … No’lu Bağımsız Bölümün tapusunun iptali ile davacı adına tescilini, bunun mümkün olmaması halinde dava konusu bağımsız bölümün tespit edilecek değerinin davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini, davanın konusuz kalmaması uyuşmazlığın aynına ilişkin olması nedeni ile dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş olup davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava, davacının kooperatif üyesi olduğunun tespiti, davalı kooperatif nezdinde payına isabet eden bağımsız bölümün tapusunun iptali ile davacı adına tescili, bunun mümkün olmaması halinde dava konusu bağımsız bölümün tespit edilecek değerinin davalıdan tahsili davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının davalı kooperatif üyesi olup olmadığı, davalı kooperatif nezdinde payına isabet eden bağımsız bölümün tapusunun iptali ile davacı adına tescilini, bunun mümkün olmaması halinde dava konusu bağımsız bölümün tespit edilecek değerinin davalıdan tahsiline ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, tapu kayıtları, Konya . Noterliği 03/12/2006 tarih ve … yevmiye nolu çekiliş tespit tutanağı, davacı tarafından yapılan aidat ödemelerini gösterir makbuz ve belgeler, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğündeki kooperatife ait bilgi ve belgeler, Konya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğündeki kooperatife ait bilgi ve belgeler dosya arasına alınmıştır.
Gelen tapu kayıtlarına göre kooperatif adına olan tapu kaydının iptalinin istendiği … İli … İlçesi … Ada, … parseldeki … Mahallesi H Blok Zemin Kat … No’lu Bağımsız Bölümün malikinin … olduğu anlaşılmıştır.
Akabinde mahkememiz dosyası kooperatifler konusunda uzman bilirkişi ile nitelikli hesaplamalar konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilip rapor alınmıştır.
Sunulan 06/12/2021 tarihli heyet raporunda özetle; Davalı kooperatifin taraflarına üye kayıt defterleri ile 2021 yılı ticari defterlerinin ibraz edildiği, davalı kooperatife ait karar defteri ve diğer yıllara ait ticari defterlere ulaşılamadığı, davalı kooperatif yetkilileri defterlerin karakola teslim edildiğini bildiklerini, ancak nerede olduklarından bilgi sahibi olmadıklarını belirttiklerini, davalı kooperatife ait 2021 yılı defterinde davacı … ile ilgili bir kayıt bulunmadığı, davalı kooperatife ait üye kayıt defterlerinde 45.000 TL tahsilat yapıldığı ve Yıllık Aidat Taahhüdünün “Sabit” olduğu bilgilerinin bulunduğu, dosyada yer alan senet alındı makbuzundan davacı ve dava dışı … adına kooperatife ciro edilen toplam 90.000 TL’lik senedin alındığının anlaşıldığı, ayrıca Konya . İcra Müdürlüğü’nün ödemelerine ilişkin ödeme belgelerinin de dosyada yer aldığı, ancak bu belgelerde söz konusu icra dosyasının hangi alacağa ilişkin olduğu hususunda bilgi olmadığı, konut yapı kooperatifleri örnek ana sözleşmesinin 62. maddesine göre konutlar, maliyet bedelleri kesinleştikten sonra ortaklar veya temsilcilerinin katılımıyla noter önünde çekilecek kura ile dağıtılacağı, ancak ana sözleşme m. 59/2’ye göre gerek konutların tip ve gruplar, gerekse diğer özellikleri itibari ile; ortakların isteklerine göre dağıtılması esası kararlaştırılmışsa kuraya başvurulamadığı, dava konusu uyuşmazlıkta dava dosyası içerisinde yer alan Konya . Noterliği’nin 03.12.2006 tarihli ve … yevmiye nolu çekiliş tespit tutanağı ekinde yer alan listelere göre Konya İli … İlçesi … Ada … Mahallesi H blok zemin kat … nolu bağımsız bölümün davacı …’ın payına isabet ettiği anlaşıldığı, dolayısıyla dava konusu taşınmazın noter kurası neticesinde davacıya tahsis edildiğinin anlaşıldığını, davacı vekilinin talepleri arasında dava konusu taşınmazın tapuda müvekkili adına tescili de yer aldığını, bu kapsamda dava konusu taşınmazın davacı adına tescil edilip edilmeyeceği hususu mahkemenin takdirinde olduğunu, dava konusu uyuşmazlık açısından üzerinde durulması gereken hususlardan bir diğeri ise davacının sabit fiyatlı ortak olup olmadığı olduğu, Kooperatifler Kanunu m. 42/6’ya göre genel kurul kararı olmaksızın bir kimsenin sabit fiyatla kooperatife ortak olmasının mümkün olmadığını, ancak Yargıtay’ın sabit fiyatlı ortaklık konusunda kooperatif tarafından alınmış bir genel kurul kararı bulunmamasına rağmen söz konusu üyeliğin zımnen kazanılabileceğine ilişkin kararların da bulunduğunu, dava konusu uyuşmazlık açısından bakıldığında davalı kooperatifin 2002 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantı Tutanağında “İnşaat ile ilgili olarak daire sayısının belirtilmesine geçildi, yapılan müzekkerelerden sonra kooperatifin onaylı projesinin toplam 240 daire ve 8 işyerinden oluşmasına ve de bu dairelere karşılık arsa sahipleri ile emanet usulü yapımcı kişi ve kurumlara daire verildikten sonra 142 daire karşılığı üye ve 8 işyeri için üye alınmasına veya satılmasına oy birliği ile karar verildi” şeklinde bir kararın alındığı, 21.02.2004 tarihinde yapılan 2003 yılı olağan genel kurul toplantı tutanağında ise gündemin 7. maddesinde, “Peşin ve taksitle belli bedeller üzerinden daire satılması için yönetim tam yetkili kılındı” şeklinde karar alındığının tespit edildiğini, bu çerçevede davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından davacının peşin bedelli ortak alınması konusunda bir kararının bulunup bulunmadığı hususunun araştırılması gerektiği, davalı kooperatifin yönetim kurulu karar defteri bilirkişi kurulumuza teslim edilmediğinden davacının peşin bedelli ortak olmasına ilişkin yönetim kurulu tarafından alınmış bir kararın bulunup bulunmadığı hususunda bir değerlendirme yapılamadığı, ancak davalı kooperatifin üye kayıt defterinin davacıya ilişkin 42. sayfasında yıllık aidat taahhüdü kısmında “sabit” şeklinde bir açıklamaya yer verildiği, ayrıca “Protokoldür” başlıklı 28.201? tarihli (Kooperatifin mühürü tarih üzerine basıldığından yıl kısmı tam tespit edilememiştir) tarafların davalı kooperatif ve dava dışı bazı kişiler olduğu belgenin 12. maddesinde davacı ile dava dışı …’ın sabit üye oldukları ve söz konusu kişilerin borçlarına mahsuben Mehmet Kale’nin kooperatife toplamda 60.000 TL ödeme yapacağının kararlaştırıldığı, bunun dışında 06.11.2006 tarihli davalı kooperatif tarafından düzenlenen senet alındı makbuzunda da davacı ve …’tan 2 adet sabit daire hissesine karşılık makbuzda belirtilen bonoların ciro ettirilerek alındığı bilgisine yer verildiği, yukarıda da ifade edildiği gibi kooperatiflerde eşitlik ilkesinden ayrılmak istendiğinde söz konusu hususun mutlaka genel kurul kararıyla gerçekleştirilmesi gerektiği, bunun dışında Koop K m. 42/6’ya göre peşin ödemeli ortaklık ancak genel kurul kararıyla tesis edilebileceği, davalı kooperatifin 21.02.2004 tarihli genel kurul toplantısında yönetim kuruluna sabit fiyatlı ortak alınması konusunda yetki verildiğinin anlaşıldığı, davalı kooperatifin yönetim kurulu karar defteri bilirkişi kurulumuza teslim edilmediğinden davacının peşin bedelli ortak olmasına ilişkin yönetim kurulu tarafından alınmış bir kararın bulunup bulunmadığı hususunda bir değerlendirme yapılmadığı, bunun dışında Yargıtay’ın ortaktan uzun süre aidat istenmemesi gibi bazı durumlarda zımnen sabit fiyatlı ortaklığın kazanılabileceğine ilişkin kararları da bulunduğu, dava konusu uyuşmazlıkta davalı kooperatifin 28.01.2018 tarihli 2017 Yılı Olağan Genel Kurul Toplantı Tutanağında yer alan 5. Maddede alınan karara göre genel kurul tarafından sabit fiyatlı ortaklardan da diğer ortaklar gibi aidat alınması teklifinin kabul edildiği, söz konusu karara aralarında davacının da bulunduğu bazı ortaklar tarafından muhalefet edildiği ve muhalefetin toplantı tutanağına geçirildiğinin anlaşıldığı, dolayısıyla davalı kooperatifin söz konusu kararıyla daha önce sabit fiyatlı olarak verilen ortaklıkların kaldırıldığının anlaşıldığı, Kooperatiflerde genel kurul kararıyla tanınan sabit fiyatlı üyeliğin bir başka genel kurul kararıyla kaldırılmayacağı hususunda Yargıtay’ın bazı kararlarının bulunduğu, buna karşılık bir başka Yargıtay kararında değişen şartlar çerçevesinde sabit fiyatlı üyeliğin kaldırılabileceğine hükmedildiğini, mahkememiz tarafından davacının sabit fiyatlı üye olduğu ve söz konusu durumun davacı açısından kazanılmış hak niteliğinde olduğu kanaatine ulaşılması halinde 28.01.2018 tarihinde yapılan genel kurul toplantısının 5. gündem maddesinde alınan kararla davacının kazanılmış hak niteliğinde olan sabit fiyatlı üyeliğini ortadan kaldırılıp kaldırılamayacağı hususunun mahkememizin takdirinde olduğu, Yargıtay’ın yukarıda yer verilen bazı kararlarına göre ortakların usulüne uygun bir şekilde tesis edilen sabit fiyatlı üyeliklerini kaldıran genel kurul kararları yokluk/butlan müeyyidesine tabi olduğundan söz konusu kararın hükümsüzlüğünün ileri sürülmesi için ortakların bu yöndeki genel kurul kararına muhalefet etmelerinin gerekli olmadığı, dava konusu uyuşmazlıkta davacının söz konusu karara muhalefet ettiği de toplantı tutanağından anlaşıldığı rapor edilmiştir.
Sunulan bu heyet raporuna göre davacının davalı kooperatifte peşin bedelli üye olduğu kanaatine varılmış olup, ancak davalı kooperatifin , kooperatife ait tüm defter ve belgeleri bilirkişi incelemesine esas olmak üzere sunmadığı anlaşılmıştır.
Davacının peşin bedelli üye olduğunun belirlenmesi ve tapu iptali tescil talebinin mevcut olması üzerine … Tapu Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı kooperatif adına kayıtlı herhangi bir taşınmaz olup olmadığının bildirilmesi talep edilmiş, gelen cevabi yazıda kooperatifin daireleri devrettiği, kooperatif adına kayıtlı olan daireler üzerinde ise tedbir ve haciz şerhlerinin bulunduğu, dolayısı ile dosyanın tarafı olmayan dava dışı haciz alacaklılarının haklarını engeller nitelikte karar verilemeyeceğinden dolayı davacının tapu iptali ve tescil talebinin kabulü mümkün görülmemiştir.
Zaten bu durumun anlaşılması üzerine davacı vekili tarafından da dava konusu taşınmazın keşif yapılarak belirlenecek rayiç değerinin verilmesi talep edilmiştir.
Bunun üzerine mahkememiz dosyasında dairenin bedelinin belirlenmesi amacıyla dava konusu taşınmaz mahallinde inşaat mühendisi ve gayrimenkul değerlendirme uzmanı bilirkişisi eşliğinde keşif yapılarak keşif sonucu dosya bilirkişilere tevdi edilip rapor alınmıştır.
Sunulan 23/06/2022 tarihli raporda özetle; Dava konusu taşınmazın tapuda; … Mahallesi, … Ada … Nolu Parsel, 2/36 arsa paylı Mülkiyeti Tam Hisse ile … adına kayıtlı Zemin-… Bağımsız Bölüm nolu Mesken nitelikli taşınmaz olduğu ve taşınmazın değerinin keşif tarihi itibariyle (31.03.2022): 780.000,00 TL (Yedi Yüz Seksen Bin Lira), dava tarihi itibariyle (25.11.2020): 280.000,00 TL (İki Yüz Seksen Bin Lira) olabileceği rapor edilmiştir. İşbu rapor sonrasında davacı vekili dava tarihi itibarı ile taşınmazın belirlenen 280.000,00-TL değeri üzerinden eksik harcı ikmal etmiş, davacı asil de 12/19/2022 tarihli dilekçe ile değerin belirlendiği bilirkişi raporuna bir itirazının olmadığını beyan etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde dosya kül halinde incelendiğinde; açılan davanın davacının davalı kooperatif üyesi olup olmadığı, davalı kooperatif nezdinde payına isabet eden bağımsız bölümün tapusunun iptali ile davacı adına tescili, bunun mümkün olmaması halinde dava konusu bağımsız bölümün tespit edilecek değerinin davalıdan tahsiline ilişkin olduğu, alınan raporlar, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre davacının peşin bedelli kooperatif üyesi olduğu, her ne kadar tapu iptali tescil talebi birincil talep olarak istenilmiş ise de taşınmazın 3. kişi … adına kayıtlı olduğu ve dolayısı ile bu talebin kabulünün mümkün olmadığı anlaşılmış, kooperatif adına olup aynı mahiyette bir taşınmazın da verilmesinin olanaksız olmasının görülmesi nedeniyle, taşınmazın dava tarihi itibarı ile belirlenen rayiç değerinin ikincil talep olarak kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KABULÜ İLE;
1-)Davacının davalı kooperatif üyesi olduğunun TESPİTİNE,
2-)Davacının tapu iptal tescil talebinin kabulü mümkün olmadığından dolayı dava konusu taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli olan 280.000,00 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
3-)Alınması gereken 19.126,80-TL harçtan, peşin olarak mahkememiz dosyasına yatırılan 54,40-TL’nin ve tamamlama harcı olarak alınan 4.727,30-TL olmak üzere toplam 4.781,70-TL’nin mahsubu ile bakiye 14.345,10-TL karar harcının davalı kooperatiften tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalı kooperatiften tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı, 54,40-TL peşin harç, 4.727,30-TL tamamlama harcı, 2.800,00-TL bilirkişi ücreti, 571,90-TL keşif harcı, 89,60-TL Tedbir Harcı ve 273,45-TL yazışma ve tebligat gideri olmak üzere toplam 8.578,85-TL yargılama giderinin davalı kooperatiften alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 42.200,00-TL vekalet ücretinin davalı kooperatiften alınarak davacıya verilmesine,
7-)Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; Davacı vekili ile ihbar olunanın yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 22/12/2022

Katip … Hakim …