Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/597 E. 2022/554 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalılar aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin aracı ile 16.07.2020 tarihinde Konya ili … Caddesi istikametinden … Caddesi güzergâhında seyir halindeyken, … Sokak kavşağına gelindiği esnada müvekkilinin önünde seyir halinde olan … plakalı araç ile sürücüsü …’un sağa sinyal vererek dönmeye yönelik manevra yaptığını fark ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin takip mesafesini korumak sureti ile yavaşladığını, … plakalı araç sürücüsünün sağa dönerken plakası tespit edilemeyen bir aracın ters yoldan gelmesi nedeni ile durmak zorunda kalması nedeniyle müvekkilinin de aracını durdurmak zorunda kaldığını, durdukları konumlarda dahi müvekkiline ait … plakalı araç ile önünde bulunan … plakalı araç arasında takip mesafesi kurallarına uygun hareket edildiğinin delillerin değerlendirilmesi ile fark edileceğini, bu esnada müvekkilinin bütün dikkat ve özenine rağmen müvekkiline ait … plakalı aracın arkasında seyreden … idaresindeki davalı sigorta şirketince… poliçe nolu … plakalı aracın süratli bir şekilde fren yapmaksızın müvekkilinin duran aracına çarptığını, bu çarpmanın etkisiyle müvekkilinin aracının … idaresindeki … plakalı aracın sağ arka köşesine çarparak yola savrulduğunu, o esnada araçta bulunan müvekkilinin ve arkadaşı … in basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığını, kaza sonrası çağrılan ambulans ile hastahaneye kaldırıldıklarını ve tedavi gördüklerini, müvekkilinin yokluğunda tanzim edilen kaza tutanağında sürücü … ve müvekkilinin 2918 Sayılı Kanunun 56/1-C maddesini ihlal ettikleri gerekçesi ile yarı yarıya kusurlu bulunduklarını, fakat belirtildiği üzere müvekkilinin trafik kurallarına uymayan hiçbir kusurlu davranışı olmamasına rağmen ilgili kaza tutanağında takip mesafesine uymamaktan ötürü müvekkiline kusur atfedilmesi hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, takip mesafesine ve hız kurallarına uymayan tarafın davalı şahıs olduğunu, bu hususun davalının ifadesi 20/07/2020 tarihli cd izleme tutanağı ve kamera görüntüleri ile sabit olduğunu, müvekkilinin kusursuzluğunu ortaya koymak adına Konya . Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş … Karar nolu dava dosyası ile kusur değerlendirilmesi ve aracında gerçekleşen hasarın tespiti için delil tesbiti davası açtıklarını, söz konusu davada her ne kadar araçta gerçekleşen hasar için tespit yapılmış olsa da açmış oldukları işbu davada belirlenecek kusur oranı tespitine göre maddi tazminat miktarı belirleneceğinden işbu davayı HMK. 107. maddesi gereği belirsiz alacak davası olarak açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, bu nedenlerle fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak kaydıyla, meydana gelen trafik kazasında müvekkiline ait araçtaki maddi hasarın 6100 sayılı kanun 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere göre (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL’sinin) davalı …’den olay tarihinden, sigorta şirketi yönünden başvuru tarihinden başlamak üzere avans faiziyle birlikte (davalı sigorta şirketinden poliçede belirtilen miktar ve sorumluluk sınırları dâhilinde kalmak üzere) ve davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, Konya . Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş … Karar nolu dosyasından yapılan tespit masraflarının davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekâlet davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi özetle: Davacı tarafın 16/07/2020 tarihinde gerçekleşen kaza sonucunda araçlarında meydana geldiğini iddia ettikleri hasar bedelini dava ile talep ettiklerini, davanın usule ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle reddinin gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 107. Maddeye göre davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. Davacının hasar bedeli tespitlerini kabul etmediklerini, davacının alacağı olduğunu iddia ettiği miktarı belirleyebildiğini, bu nedenle davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davanın reddini talep ettiklerini, gerçekleşen kaza ile ilgili olarak tutulan ölümlü/yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağından da görüleceği üzere davacı …’ın meydana gelen kazada kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkili … adına kayıtlı … plaka sayılı aracın ZMSS şirketi olan … Sigorta A.Ş. tarafından davalı …’ın aracında meydana gelen hasar bedelini ödediğini, meydana gelen kazada davalı müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacı yanın söz konusu kazada kusurlu olduğunun ortada olduğunu, bu nedenlerle davanın öncelikle usulden reddine, mahkememiz aksi kanaatte ise davanın esastan reddine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın HMK 121.maddesine göre dava ile ilgili delillerini müvekkili şirkete tebliğ etmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün davaya konu kazada kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerekmekte olduğundan adli tıp kurumundan kusur raporu alınması gerektiğini, davacı tarafın araç hasarının müvekkili şirket tarafından karşılandığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın, sigortalının kusurunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, davacının ödediği dolaylı gider olan tespit giderlerinden müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, dava öncesi müvekkili şirkete usulüne uygun herhangi bir müracaat bulunmadığından davayı kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, bu nedenlerle aleyhlerine haksız olarak açılan davanın reddini, kusur yönünden Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden bilirkişi incelemesi yapılmasını, davacının teminat dışı taleplerinin reddini, davacının davasının ispatı halinde müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı bakiye poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 16/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle açmış olduğu belirsiz alacak ve tesbit davasında alınan hesap bilirkişi raporu uyarınca müvekkilinin 8.654,12 TL bakiye hasar alacağı olduğunun tespit edildiğini, bu nedenlerle alacaklarının belirli hale gelmesi nedeniyle, 6100 Sayılı yasanın 107/2. maddesi uyarınca, dava dilekçesinde belirttikleri asgari tutarı artırdıklarını ve müvekkilin uğradığı 8.654,12 TL hasar alacağının davalı …’den olay tarihinden, sigorta şirketi yönünden başvuru tarihinden başlamak üzere avans faiziyle birlikte (davalı sigorta şirketinden poliçede belirtilen miktar ve sorumluluk sınırları dâhilinde kalmak üzere) ve davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, Konya . Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş … Karar nolu dosyasından yapılan tespit masraflarının davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın 16/07/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının uğradığını iddia ettiği aracında meydana gelen hasar bedelinin tazmini talepli açılan maddi tazminat davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise davaya konu kaza sebebiyle davalılara atfı mümkün bir kusur olup olmadığı, davacının uğradığını iddia ettiği bir zararı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalılardan tahsilini talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu görülmüştür.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 10/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mahkemece, kaza nedeniyle ilgili tüm bilgi ve belgeler celbedilerek kazanın meydana geldiği yerin özellikleri, kazanın meydana geliş şekli ve aracın hangi kısımlarının darbeye maruz kaldığı nazara alınarak sigortalı araçta kaza nedeniyle hangi hasarların meydana geldiği, meydana gelen hasarların tamiri için ne kadar masraf yapılması gerektiğinin tespit edildiği, aracın tamirinin ekonomik olup olmadığının belirlendiği, aracın tamiri ekonomik ise tamir bedelinin, ekonomik değilse aracın kaza tarihi itibariyle ikinci el piyasa rayiç değerinden sovtaj bedelinin mahsubu ile gerçek zarar miktarının hesaplandığı ek rapora göre karar verilmesinde usule aykırılık olmayıp itiraz yersizdir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“S0omut olayda, zarar veren araç hususi nitelikte olduğundan, hükmedilen tazminata yasal faizi uygulanması gerekmekte olup, avans faiz uygulanması doğru değil, bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün, 6100 sayılı HMK.’nun 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.’nun 438/7. maddesi delaletiyle düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12/02/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Gerçek anlamda ibranameden söz edebilmek için tazmin edilecek miktar ile buna karşılık alınan meblağ arasında açık oransızlığın bulunmaması koşuldur. Başka bir anlatımla, açık oransızlığın bulunduğu durumlarda anılan belge ibraname değil, ancak makbuz niteliğindedir. Bu yön ise, ibranamenin verildiği tarih göz önünde tutularak zarar görenin gerçek zararının uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanması suretiyle belirleneceği hukuksal gerçeği ortadadır.
…,
Açık oransızlık, edimler arasında bir misline yakın, bir misli veya daha fazla fark bulunmasıdır.
Gerçek anlamda bir ibranameden söz edebilmek için tanzim edilecek tutar ile buna karşılık alınacak tutar arasında açık bir oransızlığın bulunmaması gerekir.
Açık oransızlığın bulunduğu durumda belge ibraname değil, ancak makbuz niteliğindedir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.KUSUR AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Her ne kadar 16/07/2020 tarihli kaza tespit tutanağında kazanın meydana gelmesinde davacıya da kusur izafe edilmiş ise de söz konusu kaza tespit tutanağının “kaza anını gösterir kamera kayıtları incelenmeden” hazırlandığı, akabinde ceza soruşturma aşamasında kaza anını gösterir kamera kayıtlarının dosya arasına alındığı, bu kayıtların da incelenmesi neticesinde düzenlenen 22/02/2021 Tarihli Adli Trafik Raporunda kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlunun davalı … olduğunun rapor edildiği, Mahkememizce aldırılan 03/11/2021 Tarihli Adli Trafik Bilirkişi raporunda da davalının tam kusurlu olduğunun rapor edildiği, yine bu raporla da yetinilmeyerek ilgili ceza dosyası ve kamera kayıtlarının celp edilerek ATK Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu aldırıldığı, T.C. Adalet Bakanlığı Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 24/12/2021 Tarihli Kusur Raporunda “incelenen kamera kayıtları da nazara alınarak kazanın meydana gelmesindeki tam kusurun davalı …’e” ait olduğunun rapor edildiği anlaşılmakla birbirini teyit eden kusur raporları gereğince davalının tam kusurlu olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
2.HASAR BEDELİNİN TESPİTİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Davacı tarafından eldeki dava açılmadan önce T.C. Konya . Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasında delil tespiti yaptırılmış ve makine mühendisi bilirkişiden aldırılan 04/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda; aracın yenileme ve onarım masraflarının 18.900,00 TL olacağı, onarım sırasında bu değerin artabileceği bu haliyle aracın tamirinin ekonomik olmadığı, aracın kaza tarihindeki ikinci el piyasa değerinin 28.000,00 TL olduğu, bu değer ile hasarlı değeri olan 10.500,00 TL’nin mahsubu neticesinde araçtaki hasar miktarının 17.500,00 TL olabileceği rapor edilmiştir. Söz konusu rapor sigorta şirketinden hasar dosyası ile sigorta gözetim merkezinden davacıya ait aracın önceki hasar verileri temin edilmeden hazırlanması sebebiyle hükme esas alınmamış ve tespitlere itibar edilmemiştir.
Mahkememizce yargılama aşamasında makine mühendisi bilirkişiye aldırılan 03/11/2021 Tarihli bilirkişi raporunda; aracın yenileme ve onarım masraflarının 13.001,76 TL olacağı, onarım sırasında bu değerin artabileceği bu haliyle aracın tamirinin ekonomik olmadığı, aracın kaza tarihindeki ikinci el piyasa değerinin 22.000,00 TL olduğu, bu değer ile hasarlı değeri olan 10.500,00 TL’nin mahsubu neticesinde araçtaki hasar miktarının 11.500,00 TL olabileceği rapor edilmiştir.
Her iki bilirkişi raporu arasında çelişki olması ve raporu tanzim eden makine mühendisi bilirkişilerin Motorlu Araç Değer Kaybı, Motorlu Araç Sigortaları/hasar Tespiti uzmanlığı bulunmadığı anlaşıldığından raporlar arasındaki çelişkileri gidermek ve aracın tamirinin ekonomik olduğuna kanaat edilmesi durumunda; meydana gelen hasarlar, değişmesi gereken parçalar, işçilik dahil onarım/parça fiyatları KDV dahil ayrı ayrı gösterilmek suretiyle toplam hasar miktarının hesaplanması, aracın tamirinin ekonomik olmadığına kanaat edilmesi durumunda; Kaza tarihindeki rayiç değeri ile sovtaj değeri nazara alınarak var ise davacının talep edebileceği net maddi zararının hesaplanması hususunda Motorlu Araç Sigortaları/hasar Tespiti ile Motorlu Araç Değer Kaybı alanında uzman sigorta eksperi bilirkişiden rapor aldırılmış, 10/04/2022 Tarihli bilirkişi raporunda özetle; Yedek parça, işçilik ve KDV eklendiğinde yenileme ve onarımının 38.882,15 TL olacağı, bu nedenle aracın tamirinin ekonomik olmadığı, aracın 2. El rayiç değerinin 24.000,00 TL olacağı, hasarlı değerinin 9.000,00 TL olacağı, bunların mahsubu neticesinde araçta meydana gelen hasar bedelinin 15.000,00 TL olacağı, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin mahsubu neticesinde davacının maddi zararının 8.654,12 TL olacağı rapor edilmiştir.
Motorlu Araç Sigortaları/hasar Tespiti ile Motorlu Araç Değer Kaybı alanında uzman sigorta eksperi bilirkişi tarafından hazırlanan 10/04/2022 Tarihli bilirkişi raporundaki tespitlerin davalı sigorta şirketi tarafından ödemeye dayanak olmak üzere hazırlatılan eksper raporundaki(aracın hasarlı kısımları, yedek parçalar vs) tespitler ile örtüşmesi, ilgili raporun 5. Ve 6. Sayfasında 03/11/2021 Tarihli bilirkişi raporu ile 04/08/2020 tarihli bilirkişi raporundaki hesap hatalarının gerekçeleriyle birlikte izah edilmesi ve bu raporun hasar dosyası ile sigorta gözetim merkezinden gelen veriler de değerlendirilerek hazırlanması sebebiyle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
3.Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, bilirkişi raporları, hasar dosyası, müzekkere cevapları, Yüksek Mahkeme içtihatları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 16/07/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının aracında hasar meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde davalının tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde davacının aracının tamirinin ekonomik olmadığı, Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatları gereğince kaza tarihindeki rayiç değerinden sovtaj değeri mahsup edildiğinde davacının maddi zararının 15.000,00 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından dava öncesinde 6.345,88 TL ödeme yapıldığı, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12/02/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında davalı tarafından yapılan ödemenin makbuz niteliğinde olduğu, gerçek zarar ile ödeme arasında misli fark bulunduğu anlaşılmakla davacının davasının 8.654,12 TL üzerinden kabulüne karar verilmiş, her ne kadar davası ticari avans faizi talep etmiş ise de yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak hükmolunan tutara davalı gerçek kişi yönünden kaza tarihinden, diğer davalı sigorta şirketi yönünden ise temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı …’ın davasının KABULÜ İLE; Davacının 16/07/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle uğramış olduğu 8.654,12, TL hasar bedeli maddi zararının davalı … Sigorta A.Ş(Sigorta şirketi yönünden kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 15/02/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) ile davalı …’den(Kaza tarihi olan 16/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili DAVACIYA VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 591,16 TL harçtan peşin olarak alınan 54,40 TL harcın ve 93,40 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 443,36TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabulculuk ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsili ile hazineye gelir kaydına.
4-Davacı tarafından karşılanan 54,40 TL başvuru harcı, 54,40 TL peşin harç, 93,40 TL ıslah harcı, 7,80 TL vekalet suret harcı, 259,80 TL posta ve tebligat gideri ve 1.850,00 TL bilirkişi ücreti gideri ve Konya . Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş Tespit sayılı dosyasından davacı tarafça karşılanan 25,00TL başvurma harcı, 89,60 TL Peşin harç, 7,80TL vekalet harcı, 350,00 TL bilirkişi ücreti, 419,90TL keşif harcı, 76,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 3.288,10TL nin davalılardan tahisili ile davacıya verilmesine.
5-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 8.654,12TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine.
6-Davalı … vekili tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2022

Katip Hakim