Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/579 E. 2022/406 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Taraflarınca 01/09/2020 tarihinde Konya . İcra Dairesi … E. sayılı dosyası kapsamında borçlu davalı firma aleyhine icra takibine başlatıldığını, ancak borçlunun takibe itiraz etmesi üzerine taraflarınca zorunlu olarak arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, arabuluculuk faaliyetinin olumsuz neticelenmesi nedeniyle iş bu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, davalı borçlu şirketin itirazları takibi sürüncemede bırakmak amaçlı olduğunu, bu nedenle itirazın iptalinin gerektiğini, faturalardan, mail yazışmalarından ve taraflara ait cari kayıtlarla ticari defterlerin incelenmesinden borçluların/davalıların haksız yere icra takibine itiraz ettiğinin açıkça ortaya çıkacağını, kaldı ki şifai ihtarlar dışında müvekkili firma tarafından davalı/borçluya Konya . Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarı ile ödeme ihtarı gönderildiğini, bu ihtarın 21/10/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak takibe konu borcun davalı tarafça ödenmediğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile bilgileri verilen alacağın tahsili için taraflarınca yapılan Konya . İcra Dairesi … E. sayılı icra takibine haksız sebeplerle itiraz eden davalı borçlunun itirazının iptaline, icra takibinin devamına, 12.862,00-tl asıl alacak + 996,81-tl takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere TOPLAM: 13.858,81-TL’nin tahsili ile asıl alacağa mevduata uygulanan en yüksek faizin işletilmesini, itirazın da haksız olan davalının dava değerinin % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirketin Uşak merkezli bir şirket olduğunu, davanın Konya da açıldığını, yetkili yer mahkemesinin Uşak olduğunu Konya da açılan işbu davanın reddinin gerektiğini, davacının dava dilekçesinde bir çok delile dayandığını yazdığını, ancak hangi delile niçin dayandığını belirtmediğini, kaldı ki iş bu delillerin dava dilekçesi ekinde verilmediğini, verilmiş ise de taraflarına tebliğ edilmediğini, taraflarına tebliğ edilmeyen ve ne olduğunu bilmedikleri belgeler hakkında hele de kendi kayıtlarını incelemek için tarflarına süre verilmemişken beyanda bulunmanın hukuka ve gerçeğe aykırı olacağını, delillerin bildirilmemesi ve tarflarına tebliğ edilmemesi hem dava dilekçesinde eksiklik meydana getirdiğini hem de hukuki dinlenilme haklarını ellerinden aldığını, iş bu sebeplerle dosya da var ise ileri sürülen delillerin hepsine cevap verme haklarını saklı tuttuklarını, dava dosyası içerisinde deliller kısmında arabuluculuk ilk toplantı tutanağının dava dosyasına sunulduğunun belirtildiğini, iş bu hususun gizlilik kuralına aykırılık teşkil ettiğini, savcılığa suç duyurusunda bulunulma haklarını saklı tuttuklarını, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, ancak davacının dava dilekçesinde borcun sebebini belirtmediğini, borcun neden kaynaklandığını açıklamadığını, dava dilekçesinde sadece icra takibi başlatıldığını, icra takibine itiraz edildiğinin yazıldığını, başkaca bir hususa yer verilmediğini, ancak neden icra takibi başlattıklarını, dayanaklarını, neden itirazın iptal edilmesi gerektiği vs. hiçbir şeyin dava dilekçesinde açıklanmadığını, davacının davasının dayanaksız haksız ve hukuka aykırı olması sebebiyle davanın reddini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, her türlü haklarının saklı kalmak kaydıyla talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın, faturaya dayalı olarak davacı tarafından başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise takibe dayanak faturalar dolayısıyla davacının herhangi bir alacağı olup olmadığı, faturalara konu hizmetin davalıya verilip verilmediği, davacının var ise alacağının miktarı, davalının bu tutardan sorumlu olup olmadığı hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 04/07/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava, taşıma ücretinin tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere davacının alacağının miktarı konusunda taraf defterleri arasındaki farkın davacı defterlerine kaydedilen fakat davalı defterlerinde bulunmayan 11 adet faturadan kaynaklandığı, davacının bu faturaların davalıya tebliğ edildiğini kanıtladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davalı taraf icra takibine konu faturalardaki hizmetin yapılmadığını savunmuş olup, bu durumda hizmetin verildiğini ispat külfeti davacıdadır. Davacı tarafından takibe dayanak faturaların davalıya tebliğ edilmiş olması mahkemenin kabulünün aksine tek başına hizmetin verildiğinin delili olamaz. Faturaya mülga TTK’nın 23. maddesi gereğince süresi içinde itiraz edilmemesi, sadece faturaya yazılması zorunlu olan unsurların, örneğin malın fiyatı ve adedi gibi hususların kesinleşmesi sonucunu doğurur. O halde, mahkemece ispat yükünün davacı üzerinde bulunduğu gözetilerek davacıya dava konusu faturalarda bahsi geçen hizmetleri verdiğine dair delillerini ibraz etmesi için süre verilmesi, sunulması halinde bu delillerin değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 17/03/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Tarafların ticari defterlerinin kapanış tasdiki bulunmasa da sahibi aleyhine delil olabileceği, faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olması ve itiraza uğramaması nedeniyle işin yapılıp teslim edildiğinin ispat edilmiş sayılacağı, kaldı ki davalı tarafından fatura konusu işe ilişkin herhangi bir itirazda bulunulmadığı, bu nedenle iş bedelinin ödendiğini davalı tarafın ispat etmesi gerektiği, ilk derece mahkemesince ispat yükünde yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin isabetli olmadığı kanaatine varılmıştır.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11/09/2013 Tarih ve … -… Esas-… Karar Sayılı ilamında;
“Taraflar arasında borcun vade tarihinin kesin olarak belirlenmediği ve icra takibinden önce davalının temerrüde düşürülmediği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda, vade tarihi belirsiz olan para alacağı için davalı borçlu icra takibinden önce temerrüde düşürülmediğinden temerrüt faizi ancak icra takibinden sonraki dönem için talep edilebilir.
Hal böyle olunca, icra takibinden önce temerrüde düşürülmemiş olan davalı borçludan “işlemiş” temerrüt faizi talep edilmesi mümkün olmadığından, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/04/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
“Mahkemece fatura tarihinin temerrüde esas alınarak ve faize başlangıç yapılarak fatura tarihi ile takip tarihi arasındaki işlemiş faiz alacağı yönünden davanın kabulü doğru olmamıştır. İcra takibinden önce temerrüdün varlığı kanıtlanamadığından takip öncesine ait işlemiş faiz alacağına ilişkin itirazın iptâli talebinin reddi gerekir.O halde mahkemece, açıklanan husus gözetilmek suretiyle yapılacak hesaba göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.” denilmiştir.
5.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Anılan yasa maddesinde de açıkça belirtildiği gibi; itirazın iptali davası açmak için öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlar. Bunun dışında bir yol (harici öğrenme v.s) öngörülmemiştir. Nitekim, aynı Kanun’un 62/2. madde ve fıkra hükmünde de, itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiştir.
Somut olayda; itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği bildirildiğine göre, mahkemece davacı alacaklıya tebliğ yapılmadığından 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı gözetilip, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
6.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 31/10/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Bu durumda cevap ve 2. cevap dilekçelerinde kötüniyet tazminatı talebi bulunmadığı ve daha sonraki aşamalarda özellikle ön inceleme duruşmasının yapılmasından sonra verilen dilekçe ile savunmanın genişletilmesi mahiyetinde olan kötüniyet tazminatı verilmesi talebine karşı davacı yanca açıkça savunmanın genişletilmesine muvafakat edildiği şeklinde beyanda bulunulmadığından, süresinde talep bulunmaması nedeni ile kötüniyet tazminatı isteminin reddi gerekirken mahkemenin davacının kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulması doğru olmadığından karar bozulmalıdır” denilmiştir.
7.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 14/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Davaya konu 93.395,82 TL bedelli faturanın hem davacının hem de davalının ticari defterlerinde mevcut olduğu, davalı tarafça kanuni sürede herhangi bir itirazın yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, alacak likit olduğundan, davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinafa başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, taraflar arasında imzalandığı çekişmesiz bulunan 07.02.2008 tarihli protokol gereği, davalının dava dışı … Tic.A.Ş.’nin bayii yükümlülüklerinin tamamını üstlendiği, incelenen ticari defter ve kayıtlara göre davacının dava tarihi itibariyle 93.395.82 TL’lik fatura tanzim edildiği, mevcut faturanın davacı ve davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tacirin kendisine gönderilen faturayı itiraz etmeksizin ticari defterlerine davacı alacağı olarak işlediği, söz konusu fatura bedelinin davacıya ödenmediği, davacının 93.395.82 TL tutarında cari hesap alacağı bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4.784,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 14.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” denilmiştir.
8.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27/05/2021 Tarih ve … -… Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Eldeki dava, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup, icra dairesinin yetkisi İİK’nın 50. maddesine göre HMK hükümleri çerçevesinde hadise şeklinde incelenip değerlendirilmelidir.
Eş söyleyişle, mahkemece davalı tarafın yetki itirazı hadise şeklinde incelenip taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunun tespiti hâlinde, davanın bir miktar para alacağına ilişkin olduğu gözetilerek TBK’nın 89/1. maddesi ve HMK’nın 10. maddesi hükümleri uyarınca davacı alacaklının muamele merkezinin bulunduğu Bursa İcra Dairelerinin de yetkili olduğunun kabulü ile işin esasına girilmesi gerekirken; mahkemece yargı çevresi içinde usulüne uygun yapılmış bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair direnme kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Davaya dayanak T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde özetle; Davacı tarafından 18/01/2019 Tarih, … numaralı ve 360,00 TL bedelli fatura, 19/01/2019 Tarih, … numaralı ve 600,00 TL bedelli fatura, 07/03/2019 Tarih ve 4.636,00 TL ve 22/05/2019 Tarih ve 7.266,00 TL’lik faturalar yönüyle alacaklı olduğundan bahisle asıl alacak miktarı 12.862,00 TL, işlemiş faiz alacağı 996,81 TL olmak üzere toplam 13.858,81 TL üzerinden alacağın tahsili tarihine kadar yasal faizi ile birlikte icra takibine geçtiği, davalı(borçlu) tarafından yasal süre içerisinde icra dairesinin yetkisine ve borca yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, borçlu tarafından yapılan itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak eldeki davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
2.Her ne kadar davalı(borçlu) tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de; Dosya içerisine yer alan tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesini içerir bilirkişi raporlarından takibe konu 18/01/2019 Tarih, … numaralı ve 360,00 TL bedelli fatura, 19/01/2019 Tarih, … numaralı ve 600,00 TL bedelli faturaların her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27/05/2021 Tarih ve … -… Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak taraflar arasındaki akdi ilişki nedeniyle takibin ve davanın ödenmeyen bir miktar para alacağına ilişkin olduğu gözetilerek 6098 Sayılı TBK’nın 89/1. maddesi ve 6100 Sayılı HMK’nın 10. maddesi hükümleri uyarınca davacı alacaklının muamele merkezinin bulunduğu Konya İcra Dairelerinin de yetkili olduğu anlaşılmakla takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, Mahkememizin görevli ve yetkili olduğu anlaşılmıştır.
3.Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgelerinin alanında uzman bilirkişiler marifetiyle incelenmesine karar verilmiş, dosya içerisinde yer alan;
a-13/12/2021 Tarihli ve davalının ticari defterlerinin incelenmesine dair bilirkişi raporunda özetle; Davalının ticari defter ve belgelerinin muhasebe usul ve esaslarına uygun olarak tutulduğu, sahibi lehine delil olma mahiyeti taşıdığı, takibe konu faturalardan 18/01/2019 Tarih, … numaralı ve 360,00 TL bedelli fatura, 19/01/2019 Tarih, … numaralı ve 600,00 TL bedelli faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu lakin 07/03/2019 Tarih ve 4.636,00 TL ve 22/05/2019 Tarih ve 7.266,00 TL’lik faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, kayıtlı olan faturaların nakden peşin olarak işlendiğinin ifade edildiği ANCAK bu ödemeye ilişkin defter kaydı dışında herhangi bir dekont, makbuz ya da başkaca bir delil bulunmadığı rapor edilmiştir.
b-15/10/2021 Tarihli ve davacının ticari defterlerinin incelenmesine dair bilirkişi raporunda özetle; Davacının ticari defter ve belgelerinin muhasebe usul ve esaslarına uygun olarak tutulduğu, sahibi lehine delil olma mahiyeti taşıdığı, takibe dayanak 18/01/2019 Tarih, … numaralı ve 360,00 TL bedelli fatura, 19/01/2019 Tarih, … numaralı ve 600,00 TL bedelli fatura, 07/03/2019 Tarih ve 4.636,00 TL ve 22/05/2019 Tarih ve 7.266,00 TL’lik tüm faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından yapılan herhangi bir ödeme kaydı bulunmadığı, fatura miktarları yönüyle davacının alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
4.Her iki bilirkişi raporunun bütün olarak değerlendirildiğinde;
a-Yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 04/07/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında ifade edildiği üzere hizmet ilişkisinin davalı tarafından inkar edilmesi karşısında davacının, davalının ticari defterlerinde kaydı bulunmayan 07/03/2019 Tarih ve 4.636,00 TL ve 22/05/2019 Tarih ve 7.266,00 TL’lik faturalar yönüyle hizmet verdiğini ispat yükünün davacı üzerinde olduğu,
b-Yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 17/03/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında ifade edildiği üzere davalının da kendi defterlerinde ödeme kaydı görülen lakin davacının defterlerinde ödeme kaydı bulunmayan takibe konu faturalardan 18/01/2019 Tarih, … numaralı ve 360,00 TL bedelli fatura, 19/01/2019 Tarih, … numaralı ve 600,00 TL bedelli fatura bedellerini ödediğini ispat etmesi gerekmektedir.
5.Mahkememizce davalının ticari defterlerinde nakit olarak ödendiğini kaydı bulunan lakin ödemeye ilişkin defter kaydı dışında herhangi bir dekont, makbuz ya da başkaca bir delil bulunmadığı anlaşılmakla “ödemenin itiraz mahiyeti” de nazara alınarak Mahkememizin 14/04/2022 tarihli duruşmasında bu ödemeye ilişkin delillerini ibraz etmesi için 2 haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içerisinde ilgili ödeme belgelerinin ibraz edilmemesi halinde dosyanın mevcut delil durumu ile karara çıkarılacağına ilişkin usulüne uygun ihtar yapılmış lakin verilen kesin süre içerisinde ödemeye ilişkin belgeler ibraz edilmemiştir. Davalının cevap dilekçesinde açıkça “yemin” deliline de dayanmaması karşısında 18/01/2019 Tarih, … numaralı ve 360,00 TL bedelli fatura, 19/01/2019 Tarih, … numaralı ve 600,00 TL faturalara ilişkin herhangi bir ödemede yapmadığı kanaati Mahkememizde hasıl olmuştur.
6.Davalının 07/03/2019 Tarih ve 4.636,00 TL ve 22/05/2019 Tarih ve 7.266,00 TL’lik faturalar yönüyle hizmet aldığını inkar etmesi karşısında davacı vekiline hizmet verildiğine ilişkin delillerini ibraz etmesi istenilmiş, davacı tarafından dava dilekçesinde açıkça “yemin” deliline dayanılması karşısında bu hususta “yemin” teklif etme hakkı hatırlatılmış, davacının söz konusu faturalar yönüyle hizmet verildiğine ilişkin olarak davalı şirket yetkilisine yemin yöneltmesi üzerine yeminin edası için T.C. Uşak . Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, dosya içerisinde yer alan 26/04/2022 tarihli talimat duruşmasında “davalı şirket yetkilisi söz konusu faturalar yönüyle herhangi bir hizmet almadıklarına dair” yemini eda etmiş ve davacının bu faturalar yönüyle hizmet verdiğini ispatlayamadığı anlaşılmıştır.
7.Yukarıda yapılan açıklamalar, bilirkişi raporları, icra dosyası, Yüksek Mahkeme içtihatları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
a-Davacı tarafından takibe konu faturalardan 18/01/2019 Tarih, … numaralı ve 360,00 TL bedelli fatura, 19/01/2019 Tarih, … numaralı ve 600,00 TL bedelli faturalar yönüyle hizmet verildiği lakin davalı tarafından hizmet bedellerinin ödenmediği, davacının bu faturalar yönüyle davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmakla anlaşılmakla T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından 18/01/2019 Tarih, … numaralı ve 360,00 TL bedelli fatura ile 19/01/2019 Tarih, … numaralı ve 600,00 TL bedelli faturalar yönüyle asıl alacak yönünden yapılan itirazın iptaline, takibin asıl alacak olan 960,00 TL üzerinden devamına karar verilmiş, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11/09/2013 Tarih ve … -… Esas-… Karar Sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/04/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamı da emsal alınarak icra takibinden önce davalının temerrüde düşürüldüğü davacı tarafından dosya kapsamında yer alan delillerden ispat edilemediğinden ve ödeme emrinde alacağın tahsili tarihine kadar yasal faiz talep edildiğinden bu talebiyle bağlı kalınarak bu alacağa takip tarihi olan 01/09/2020 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir. Mahkememizce davanın kısmen kabulüne karar verilen faturaların davalının ticari defterlerinde de kayıtlı olması ve alacağın likit olması karşısında yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 14/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak bu faturalar yönüyle davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 192,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
b-Her ne kadar davacı tarafından 07/03/2019 Tarih ve 4.636,00 TL ve 22/05/2019 Tarih ve 7.266,00 TL’lik faturalar yönüyle de icra takibine geçilmiş ise de davalının hizmet aldığını inkar etmesi, davacının söz konusu faturalar yönüyle hizmet verildiğine ilişkin olarak davalı şirket yetkilisine yemin yöneltmesi üzerine T.C. Uşak . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Tamiat sayılı dosyasının 26/04/2022 tarihli talimat duruşmasında “davalı şirket yetkilisi söz konusu faturalar yönüyle herhangi bir hizmet almadıklarına dair” yemini eda etmiş ve davacının bu faturalar yönüyle hizmet verdiğini ispatlayamaması karşısında davacının fazlaya ilişkin talebi reddedilmiş, reddolunan bu talep yönüyle davalının cevap dilekçesinde ve yasal süresi içerisinde açıkça kötüniyet tazminatı talep etmemesi karşısında yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 31/10/2016 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak davacı aleyhine herhangi bir kötüniyet tazminatına hükmolunmayarak Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
a) T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından 18/01/2019 Tarih, … numaralı ve 360,00 TL bedelli fatura ile 19/01/2019 Tarih, … numaralı ve 600,00 TL bedelli faturalar yönüyle asıl alacak yönünden yapılan itirazın İPTALİNE, takibin asıl alacak olan 960,00 TL üzerinden DEVAMINA, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
b) Asıl alacağa takip tarihi olan 01/09/2020 tarihinden itibaren yasal faiz UYGULANMASINA, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 192,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-Peşin alınan 167,39 TL harçtan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının mahsubu ile fazladan alınan 86,69TL nin kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından karşılanan 54,40 TL başvuru harcı, 80,70TL peşin harç ve 7,80 TL vekalet suret harcı olmak üzere toplam ‬142,90TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL lik arabuluculuk giderinin davanın haklılık oranına (960,00/13.858,81) göre hesaplanan 91,44TL nin davalıdan, 1.228,56TL nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
6-Davacı tarafından karşılanan 277,70TL posta ve tebligat gideri ile 1.000,00 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 1.277,70TL den davanın haklılık oranına göre (960,00/13.858,81) hesaplanan 88,50TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 960,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2022

Katip … Hakim …