Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/577 E. 2022/134 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin davalının nakliye hizmetlerini gerçekleştirdiğini ve bu nakliye işlemlerinden kaynaklanan borçları faturalandırdığını ancak hazırlanan faturaların ücretlerini davalının ödemediğini, ödeme emrinde yazılı bulunan borç miktarına da haksız olarak itiraz ettiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına, asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirketin aleyhine Konya .İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosya ile davacı tarafın takip başlattığını, Müvekkili şirketin davacıya bir borcu olmadığından aksine alacağı olduğundan usul ve yasaya aykırı olarak başlatılan takibe müvekkili adına itiraz ettiklerini, Müvekkili şirketin şehirler arası taşımacılık işi yaptığını, kendisine bağlı çalışanlar olduğu gibi kendi araçları ile de malların müvekkili şirket adına dağıtımını yapan kişiler olduğunu, Müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, taşıma irsaliyesine konu olan bedellerin davacı ve babası tarafından alınmış ve müvekkili şirkete ödenmediğini, müşterilerden tahsil edilen ve müvekkili şirkete ödenmesi gereken yaklaşık 12Bin TL olan taşıma bedellerinin davacı ve babası tarafından alındığını, müvekkili şirketin açacağı tazminat davası ve alacak davası hakkı saklı kalmak kaydı ile huzurda açılan davaya, takibe ve taleplere itiraz ettiklerini, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olarak başlatılan takibin iptalini, itirazlarının kabulünü, Davacının davasının reddi ile Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddini, müvekkili şirket lehine kötü niyet tazminatına yükletilmesine karar verilmesini ve yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Dava, faturaya dayalı olarak davacı tarafından yapılan T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile başlatılan icra takibine, davalı/borçlu olduğu iddia edilen tarafından yapılan itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise icra takibine konu faturalar dolayısıyla davacının herhangi bir alacağı bulunup bulunmadığı, var ise miktarının ne olduğu hususlarında olduğu görüldü.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/10/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, faturanın davalının BA-BS formlarında kayıtlı olduğu, davalının fatura bedelini ödediğini yazılı belge ile kanıtlaya0madığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle uyuşmazlık konusu faturanın davalı ticari kayıtlarında yer almasının malın teslimine karine teşkil etmesine göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden
alınmasına, 18/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.” denilmiştir.
2.T.C. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 25/10/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Tacir olan davalı şirket tarafından alacaklı olmadığı halde davacı aleyhine icra takibine girişilmesi davalının kötü niyetli olduğunu göstermektedir. Bu durum karşısında mahkemece; davalı aleyhine İİK’nın 72/5. maddesi uyarınca kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı gerekçeyle bu yöne ilişkin talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/10/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
“Dosya içeriğinden, davalı kiracı Mustafa Demirbaş gerçek kişi olduğundan tacir olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar kamu düzenine ilişkin olduğu halde davalının Ticaret Sicili ve Odasında kaydının bulunup bulunmadığı, Vergi Dairesi veya Mal Müdürlüğünden bilanço esasına göre defter tutup tutmadığı hususları sorulup gerektiğinde davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak Türk Ticaret Kanunu’na göre tacir olup olmadığı araştırılmamıştır.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
Takibe dayanak T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde özetle; Takip alacaklısının davacı olduğu, takip borçlunun davalı olduğu, takibe dayanak olarak dava konusu faturaların gösterildiği, takibe esas alacağın 30.000,00 TL olduğu, işlemiş faiz talebinde bulunulmadığı, davalı/borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, borçlu itirazının davacıya tebliğ edilmediği ve açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacının gerçek kişi olması sebebiyle tacir olup olmadığı hususunda araştırma yapılmış, dosya içerisinde yer alan T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı Meram Vergi Dairesi Müdürlüğünün 23/12/2020 tarihli müzekkere cevabında özetle davacının bilanço usulüne göre defter tuttuğu ifade edilmiştir.
Detayı yukarıda verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/10/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamı gereğince davacının bilanço usulüne göre defter tutan gerçek kişi tacir, davalının ise özel hukuk tüzel kişisi tacir olmaları sebebiyle eldeki davanın ticari dava olduğu ve Mahkememizin görevli olduğuna kanaat edilmekle işin esasına girilmiştir.
Mahkememizce usulüne uygun verilen süre akabinde tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde alanında uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmış, dosya içerisinde yer alan 21/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu faturalara ilişkin olarak BA-BS formalarının karşılıklı olarak birbirini teyit ettiği, tarafların ticari defter ve belgelerinin usul ve yasaya uygun olarak tutulduğu, davacının ticari defterlerinin incelenmesinde dava konusu faturalar dolayısıyla ticari defterlerinde “peşin hizmet satışları” olarak kayıt ettiği, dolayısıyla davacı tarafından davalı şirkete düzenlenmiş olan faturalar dolayısıyla tamamının bedelinin peşin olarak alındığı, davacının kendi ticari defterlerine göre davacıdan alacaklı bulunmadığı, davalının incelenen ticari defterlerine göre ise davalının, davacıya borcu olmadığı gibi aksine davacıdan 14.455,42 TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar, Yüksek Mahkeme içtihatları, icra dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Taraflar arasında dava konusu faturalar dolayısıyla ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafından faturaya konu malların teslim edilmesine rağmen bedelinin ödenmediği iddiasıyla ilamsız icra takibine geçildiği, yasal süre içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, detayı yukarıda verilen T.C. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 18/10/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere faturalara ilişkin olarak BA-BS formalarının karşılıklı olarak birbirini teyit ettiği dolayısıyla faturaya konu malların teslim edildiği anlaşıldığı, davalı tarafından davaya konu faturalar dolayısıyla herhangi bir borcun bulunmadığının ifade edildiği, Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgelerinin uzman bilirkişi marifetiyle incelettirildiği, 21/06/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre tarafların ticari defter ve belgelerinin muhasebe usul ve esasları ile yasaya uygun olarak tutulduğu, davacının ticari defterlerinin incelenmesinde dava konusu faturalar dolayısıyla ticari defterlerinde “peşin hizmet satışları” olarak kayıt ettiği, dolayısıyla davacı tarafından davalı şirkete düzenlenmiş olan faturalar dolayısıyla tamamının bedelinin peşin olarak alındığı, davacının kendi ticari defterlerine göre davacıdan alacaklı bulunmadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar verilmiş ve yine detayı yukarıda ifade edilen T.C. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 25/10/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı gereğince tacir olan davacının, davalından alacaklı olmadığı halde aleyhine icra takibine girişmesinde kötüniyetli olduğuna kanaat edilmekle 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince dava değeri üzerinden tespit edilen tutarın %20 oranında hesaplanan 6.000,00 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilerek mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacının takibinde haksız ve kötüniyetli olduğu görülmekle 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince dava değeri üzerinden tespit edilen tutarın %20 oranında hesaplanan 6.000,00 TL kötüniyet tazminatının DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
3-Peşin alınan 512,33 TL harçtan alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile kalan 431,63‬ TL harcın kararımız kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
4-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
8-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/02/2022

Katip … Hakim …