Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/576 E. 2022/76 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN : 1-
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN : 2-
3-
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/06/2012 günü sürücü … ZMMS ile sigorta koruması altına alınmamış … plaka sayılı otomobil ile müvekkilinin yönetimindeki … plaka sayılı motosikletin çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını ve çalışma gücünün azalmasına sebebiyet verdiğini, makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenmiş bilirkişi raporuna göre … plaka sayılı otomobil sürücüsü …’in %100 oranında kusurlu olduğunun belirtildiğinden bahisle fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak üzere tedavi ve iyileşme süresindeki bakıcı giderinden doğan 10,00-TL, belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi giderlerinden doğan 10,00-TL’nin kazanın meydana geldiği tarihte geçerli Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigortası poliçelerinin tedavi teminatı klozu kişi başı teminat limiti ile sınırlı olarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkile verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
Davacı vekili 02/05/2019 havale tarihli talep artırım dilekçesi ile maddi tazminat talebini 13.517,40-TL’ye arttırmış ve harcını da yatırmıştır.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı …’na usulüne uygun tebligat yapılmış, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili kurumun adresinin Şişli/İstanbul’da olduğunu, davanın yetkili İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğinden bahisle yetki itirazında bulunduğunu, motorlu araç kazalarından doğan zararlar nedeniyle … tazminat taleplerinin zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğunu ve bu sürenin geçtiğinden bahisle davacının dava konusu talebinin zamanaşımına uğradığını, trafik kazasından kaynaklı tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerektiğinden talep edilen tedavi giderleri nedeniyle müvekkili kurumunun herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, bakıcı ve tedavi giderinin de bu kapsamda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davayı ihbar eden davalı … vekili 17/09/2018 tarihli dilekçesinde; 10/06/2012 tarihinde … plakalı aracın kaza yaptığını, kaza neticesinde … yaralandığını, aracın Zorunlu Trafik Sigortası bulunmadığı gerekçesi ile müvekkiline karşı tedavi giderlerinden doğan maddi tazminat davası açıldığını, ödenecek tazminatlar ile … Yönetmeliğinin ilgili maddeleri gereğince rücu edileceğini, bu sebeplerle dava konusu olay ile ilgili yaptığı ödemelerin, iddia ve savunmalarının sunulması yönünde davadan haber edilmesi zaruretinin doğduğunu, ihbar edilenlerin müvekkil yanında davaya katılması gereğinin HMK 61. madde ve davamı hükümlerine göre ihbarını talep etmiştir.
İhbar olunan SGK vekilinin dilekçesinde özetle; Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesinin zorunlu olduğunu, diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talebin reddedilmiş sayılacağını, kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılmasının şart olduğunu, hizmet tespit davalarının açılabilmesine ilişkin olarak hizmetlerin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıllık bir süre öngörüldüğünü, davacının geçirmiş olduğu trafik kazası neticesinde tedavi ve iyileşme süresinde uğradığı bakıcı gideri ile SGK tarafından karşılanmadığının iddia edildiği maddi zararın tazmini talepli olarak müvekkil kuruma ihbar edildiğini, kurum tarafından yapılan inceleme neticesinde davacı … ‘in kuruma herhangi bir müracaatının olmadığını, tedavi giderlerinin müvekkil kurum tarafından karşılandığını bu sebeplerle davanın reddi ile davacı taraf aleyhine yargılama gideri ile vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; yaralanmalı trafik kazası nedeniyle açılmış SGK tarafından karşılanmayan zorunlu tedavi giderleri ve bakıcı giderine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kaza tarihinde trafik poliçesi bulunmayan dava dışı sürücünün sevk ve idaresindeki aracın davacının kullandığı motosiklete çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanması nedeniyle belgelendirilemeyen tedavi gideri ve bakıcı giderinin davalıdan tazmininin gerekip gerekmediği hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava konusu olaya ilişkin olarak trafik tescil müdürlüğünden … plakalı araca ait trafik sicil kaydı, Konya SGK İl Müdürlüğünden davacıya herhangi bir ödenek bağlanıp bağlanmadığına ilişkin belgeler, Mahkememiz … E., … K. Sayılı dosyası, Konya ( Kapatılan ) . Sulh Ceza Mahkemesi … E., … K. Sayılı dosyası ile ilgili hastanelerden davacının ait tedavi evrakları celbedilmiştir.
Davacının talep edebileceği belgelendirilemeyen tedavi giderinin ne kadar olduğu ve bakıcıya ihtiyaç duyup duymadığı hususunda Adli Tıp Uzmanı bilirkişiden ve davacının talep edebileceği bakıcı gideri hususunda aktüerya uzmanı bilirkişiden rapor alınmıştır, adli tıp uzmanı bilirkişiden alınan raporda davacının iyileşme süresinin 9 ayı bulacağı, bu sürede %100 malul sayılacağı, bu sürede bakıcıya ihtiyaç duyacağı, tedavi masraflarının ise 5.000,00-TL olacağı değerlendirilmesi yapılmış, ve aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada ise davacı için 8.517,40-TL bakıcı gideri tespit edilmiştir.
Davacı vekili 02/05/2019 havale tarihli talep artırım dilekçesi ile bakıcı giderini 8.517,40-TL’ ye, belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi giderlerini ise 5.000,00-TL’ ye artırarak toplam maddi tazminat talebini 13.517,40-TL olarak belirlemiştir.
Davalı vekili dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ise de HMK 16. madde gereğince yetki itirazının reddine, zamanaşımı itirazlarında bulunulmuş ise de davada uzamış ceza zamanaşımı sürelerinin geçerli olması ve dava tarihi itibariyle ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından bu itirazın da reddine karar vermek gerekmiştir.
25.02.2011 tarihinde 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” yürürlüğe girmiştir.
Bu Kanunun 59. maddesi ve geçici 1.maddesi ile trafik kazaları sebebiyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin, sosyal güvenceleri olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı ve yine bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre; 6111 Sayılı Kanun gereği yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonra meydana gelen tüm trafik kazaları nedeni ile sunulan belgeli sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacaktır. Bu nedenle davacının dava konusu tedavi giderlerinden belgeli/faturalı sağlık giderlerinin tümünden Sosyal Güvenlik Kurumu, belgesiz/paramedikal giderlerden ise aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sorumludur. Yargıtay . Hukuk Dairesinin emsal ilamlarında da aynı hususta benzer mahiyette değerlendirmelerde bulunulmuştur. Dolayısı ile araca ait zorunlu mali mesuliyet sigortası yok ise bu durumda … aynı şekilde belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi giderlerinden ve de bilirkişi hekim raporu ile bakıcıya ihtiyaç olduğunun belirlenmesi neticesi bakıcıya ödenmesi gereken bedellerden sorumlu olacaktır.
Yukarıda izah edilen nedenlerle Mahkememizin … E., … K. sayılı ve 25/06/2020 tarihli ilamı ile davacı vekilinin talep artırım dilekçesi de nazara alınarak 5.000,00-TL SGK tarafından karşılanmayan ve fatura edilemeyen tedavi gideri ve 8.517,40-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 13.517,40-TL maddi tazminatın dava tarihi 10/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine yönelik olarak karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiş olup Konya BAM . HD.’nin … E., … K. Sayılı ve 05/11/2020 tarihli ilamı ile kaldırılmıştır. Kaldırma ilamında özetle;
“Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Somut olayda davalı vekili, vefat edenin motosiklette kasksız ve zararı koruyucu ekipmanlar kullanmadığı belirterek indirim yapılması gerektiğini savunmuştur. Dava dosyası içerisinde olaya ilişkin soruşturma dosyası ve dosya numarası fiziken ve Uyapta görülememiş bulunduğundan, varsa bir ceza soruşturma dosyasının getirtilip incelenerek kask ve koruyucu ekipman kullanılıp kullanılmadığı, kullanılmamış ise bunun yaralanmada etken olup olmadığının değerlendirilip karar yerinde tartışılarak sonucuna göre tazminat miktarından % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapılıp yapılmayacağına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsiz bulunduğundan buna yönelik davalı vekilinin itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Kaldırma kararı sonrasında ceza yargılamasının yapıldığı Konya . Sulh Ceza Mahkemesinin … esas … karar sayılı dosyası ile Mahkememizin … esas … karar sayılı dosyası işbu dosya içerisine alınmış ve akabinde dosya NEÜ Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na gönderilerek davacının kask ve koruyucu ekipman takması ya da takmamasının yaralanmaya etki edip etmeyeceği hususunda rapor alınmıştır.
Sunulan 27/07/2021 tarihli raporda özetle; Davacı … 10.06.2012 tarihinde uğradığı trafik kazası neticesinde yaralandığı, sağ diz patellada multiple fraktür hatları izlendiği, sol diz tibia plato medialinde posteriorda belirgin olmak üzere multiple deplase fraktür hatları izlendiği, tanımlanan fraktür hatlarının eklem aralığı düzeyine kadar medialde interkondiler çentik düzeyine uzanım gösterdiği, fibula başında multiple parçalı fraktür hattının izlendiği,
Kask kullanmanın kafa bölgesi yaralanmalarını önleyebileceği ancak şahısda kafa bölgesinde herhangi bir yaralanmasının olmadığı, diz bölgesinde ise sağ diz patellada, sol diz tibia plato medialinde eklem aralığına uzanan fraktür ve fibula başında parçalı fraktür olduğu bu nedenle dizlik kullanmanın diz bölgesi yaralanmalarının etkisini azaltabileceği veya önleyebileceği ifade edilmiştir.
Davacı vekili tarafından rapora yapılan itirazlar üzerine bu defa ek rapor alınmıştır.
Sunulan 28/12/2021 tarihli raporda özetle; Davacı … 10.06.2012 tarihinde uğradığı trafik kazası neticesinde yaralandığı, sağ diz patellada multiple fraktür hatları izlendiği, sol diz tibia plato medialinde posteriorda belirgin olmak üzere multiple deplase fraktür hatları izlendiği, tanımlanan fraktür hatlarının eklem aralığı düzeyine kadar medialde interkondiler çentik düzeyine uzanım gösterdiği, fibula başında multiple parçalı fraktür hattının izlendiği,
Daha önce verilen rapor, İstanbul ATK 2.Adli Tıp İhtisas Kurulunun raporunun emsal ilamı, tarafların itirazları, 1981 tarihli Hurt raporu ve yerel makaleler(ekte gönderilen) incelendiğinde kask ve koruyucu ekipman kullanımının kullanıldığı bölgede (kask:kafa, dizlik : diz) oluşacak yaralanmayı düşük enerjili travmalarda önleyebileceği yüksek enerjili travmalarda ise en azından önlemese bile azaltabileceği ancak yaralanmanın önüne geçmeyebileceği ifade edilmiştir.
Dolayısı ile kaldırma kararı sonrası alınan asıl ve ek raporda kask ve koruyucu ekipman kullanımının kullanıldığı bölgede (kask:kafa, dizlik : diz) oluşacak yaralanmayı düşük enerjili travmalarda önleyebileceği, yüksek enerjili travmalarda ise en azından önlemese bile azaltabileceği ancak yaralanmanın önüne geçmeyebileceği değerlendirmeleri nazara alındığında meydana gelen kaza nedeniyle davacının da karşılık kusuru bulunduğu hususu değerlendirilmekle tazminat miktarından % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği yönünde kanaat oluşmuştur.
6098 sayılı TBK’nın 52. Maddesine göre; Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Anılan yasal düzenlemede de belirtildiği üzere zarar görenin zararın oluşmasında ya da zararın artmasında bir ihmali varsa bu hususun tazminatın belirlenmesinde dikkate alınması gerekir. Bir başka deyişle zararın oluşumunda zarar görenin de müterafik kusurunun bulunması halinde tazminattan indirim yapılması gerekmektedir. Müterafik kusurun dikkate alınması için bu yönde yapılan bir savunmaya gerek olmayıp Mahkemece müterafik kusurun resen dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim bu husus Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamında da vurgulanmıştır.
Öte yandan emsal yüksek yargı kararlarına göre müterafik kusur indirimi nedeniyle kısmen reddedilen tutar üzerinden davacı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmedilemez. Bu nedenle yapılan müterafik kusur indirimi nedeniyle davacı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; Davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada, 10/06/2012 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kaza sebebiyle müvekkilinin tedavi ve iyileşme süresinde uğradığı bakıcı gideri zararı ile SGK tarafından karşılanmayın ve fatura edilemeyen kaçınılmaz tedavi giderinden doğan maddi zararının tazmini talep edilmiş olup, mahkememizce toplanan deliller alınan bilirkişi hekim raporuna göre tedavi masraflarının 5.000,00-TL, aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada bakıcı giderinin ise 8.517,40-TL olduğu tespit edildiği edilmiş, kaldırma kararı sonrası alınan raporlara ve yapılan değerlendirmelere göre işbu miktarlardan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmakla tedavi giderinin 4.000,00-TL, bakıcı giderinin ise 6.813,92-TL olması gerektiği ve toplam davacı alacağının 10.813,92-TL alacağı kabul edilmekle aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının talep arttırım dilekçesi de nazara alınmak suretiyle KISMEN KABULÜ İLE,
1-)Davalının sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere 4.000,00-TL SGK tarafından karşılanmayan ve fatura edilemeyen tedavi gideri ve 6.813,92-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 10.813,92-TL maddi tazminatın dava tarihi 10/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-)Alınması gereken 738,70-TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 35,90-TL peşin harç ve yargılama sürecinde alınan 46,11-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 82,01-TL harcın mahsubu ile bakiye 656,69-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet suret harcı, 35,90-TL peşin nispi harç ve 46,11- TL ıslah harcı olmak üzere toplam 123,11-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-) Davacı tarafından sarfedilen 314,40-TL posta – tebligat gideri ve 630,00-TL bilirkişi ücreti, 700,00- TL Adli Tıp fatura gideri olmak üzere toplam 1.644,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ( Her ne kadar dava kısmen kabul edilmiş ise de müterafik kusur indirimi nedeniyle davacı aleyhine yargılama giderine hükmedilmemiştir. )
6-)Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve ihbar olunan SGK vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 27/01/2022

Katip Hakim