Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/559 E. 2023/566 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ :

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 13.06.2019 tarihinde … mahallesi, … caddesi, … … Kavşağı, Selçuklu/KONYA adresinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde müvekkili … ve dedesi … yaralandığını, ardından hastaneye kaldırıldığını, … maluliyet no’lu aktüerya raporu sonucunda davalı … Hesabı tarafından taraflarına 9.998,00 TL ödeme yapıldığını, ancak ödeme yapılan miktarın müvekkilinin zararını karşılamakta yetersiz kaldığını, bu sebeple taraflarınca fazlaya ilişkin tazminat istemi bakımından, ticari uyuşmazlıklarda dava şartı olan zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, anlaşılamadığını, bu nedenlerle müvekkilinin uğramış olduğu bakıcı giderleri bakımından 100,00 TL, meslekte kazanç kaybı ve çalışma gücünün azalmasından doğan kayıplar bakımından 100,00 TL, geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi kayıplar bakımından 100,00 TL, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bakımından 100,00 TL, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ve iyileşme giderleri bakımından 100,00 TL olmak üzere şimdilik belirsiz alacak niteliğinde toplamda 500,00TL maddi tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacının usulüne uygun bir başvurusu bulunmadığını, davacının başvurusu sonrasında müvekkilinin başvuruyu değerlendirmeye aldığını ve davacıya toplamda 9.998,00-TL ödenmesine karar verdiğini ve ödeme 02/09/2020 tarihinde yaptığını, yapılan ödeme sonrasında davacı tarafın ödemenin yetersiz olduğunu kanıtlayacak nitelikte mevzuat gereği ibrazı istenen evraklarla birlikte müvekkiline tekrardan bir başvurusu bulunmadığını, davacının tüm zararı müvekkili tarafından 02/09/2020 tarihinde yapılan 9.998,00-TL’LİK ödeme ile tazmin edildiğini, bu nedenle haksız davanın reddinin gerektiğini, Mahkeme aksi kanaate ise yapılan ödeme güncellenerek belirlenen tazminat tutarından indirilmesi gerektiğini, davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin mesuliyeti kusur oranı ve teminat limitleriyle sınırlı olduğunu, bu nedenlerle davacının haksız davasının öncelikle usulden reddini, mahkeme aksine kanaatte ise, esastan reddini, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın; 13/06/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının uğradığını iddia ettiği maddi zararlarının tazmini talepli maddi tazminat davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise; 13/06/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında plakası tespit edilemeyen araç sürücüsüne atfı mümkün bir kusur olup olmadığı, davacının uğradığını iddia ettiği bir maddi zararı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalıdan tahsilinin talep edilip edilemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 24/11/2021 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında; “Söz konusu olay nedeniyle tutulan trafik kaza tespit tutanağında; davacınıntrafik ışık ve işaretlerine uymam kuralını ihlal ettiği davalı sürücünün ise hız sınırı ve alkollü araç kullanma kuralını ihlal ettiğinin tutanağa bağlandığı. İDM tarafından aldırılan Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin raporunda davacının kusursuz davalı sürücü Gökhan’nın %100 kusurlu olduğunun rapor edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda Trafik kaza tespit tutanağı dosyadan aldırılan bilirkişi raporu arasındaki kusur dağılımına ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. (Nitekim Yargıtay . HD’nin … esas …, … esas 2018/6067 karar sayılı emsal ilamları)”
Bu halde mahkemece, İTÜ, Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek 3 kişilik uzman bilirkişi kurulundan kusur dağılımına ilişkin, çelişkilerin giderilmesi yönünde denetime elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu anlaşılmıştır.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 09/01/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgili olup, temyiz kesinlik sınırı belirlenirken dava konusu edilen alacağın değeri dikkate alınır. Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir. Davacı vekili, işbu davada müvekkili adına 09/03/1981 tarihinde davalı bankaya yatırılan 1.500,00 TL’nin alım gücü üzerinden bugünkü karşılığını talep etmiştir. Bu haliyle dava, HMK’nın 107. maddesinde belirtilen belirsiz alacak davası niteliğinde olup, belirsiz alacak davasında alacağın bir kısmının dava edilmesi ve mahkemece bu alacağa ilişkin davanın tümden reddedilmiş olması halinde davacı yönünden kararın kesin olduğundan söz edilemez. Bu durumda, mahkemenin 19/06/2015 tarihli davacı vekilinin temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının kaldırılarak esasa yönelik temyiz incelemesine geçilmesine karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.CEZA SORUŞTURMASI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: 13/06/2019 tarihli Kaza Tespit Tutanağında … plakalı kamyonetin olay esnasında davacının üzerinde bulunduğu motosikletin yanından geçtiği ancak herhangi bir temasının tespit edilemediği gerekçesiyle T.C. Konya Cumhuriyet Başsavcılığının … Sor. … Sayılı Kararı ile Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verilmiş, söz konusu karara davacı tarafından yapılan itiraz ise T.C. Konya . Sulh Ceza Hakimliğinin … D. İş sayılı kararı ile 24/12/2019 tarihinde kesin olarak reddedilmiştir.
2.KUSUR RAPORLARI AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
(a) 13/06/2019 Tarihli Kaza Tespit Tutanağının İncelenmesinde özetle; Kazanın meydana gelmesine ilişkin olarak herhangi bir kusur tespiti yapılmamıştır.
(b) 16/07/2020 Tarihli Adli Trafik Bilirkişisi Kusur Raporu: Davacı tarafından dava öncesinde davalıya yapılan müracaat neticesinde davalı tarafından kusur raporu aldırılmış, bu kusur raporunda kazanın meydana gelmesinde davacının yolcu olarak bulunduğu tescilsiz motosiklet sürücüsünün %75 oranında asli, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün ise %25 oranında tali kusurlu olduğu rapor edilmiştir.
(c) 03/12/2021 Tarihli T.C. Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesinin Kusur Raporu: Kazanın meydana gelmesinde davacının yolcu olarak bulunduğu tescilsiz motosiklet sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün ise herhangi bir kusurunun olmadığı rapor edilmiştir.
(ç) 26/05/2022 Tarihli 3 kişiden teşekkül ettirilen İTÜ Kusur Raporunda: Kazanın meydana gelmesinde davacının yolcu olarak bulunduğu tescilsiz motosiklet sürücüsünün %75 oranında asli, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün ise %25 oranında tali kusurlu olduğu rapor edilmiştir.
(d) 13/01/2023 Tarihli 5 kişiden teşekkül ettirilen Karayolları Fen Heyeti Kusur Raporunda: Kazanın meydana gelmesinde davacının yolcu olarak bulunduğu tescilsiz motosiklet sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün ise herhangi bir kusurunun olmadığı rapor edilmiştir.
(e) 27/07/2023 Tarihli 7 kişiden teşekkül ettirilen T.C. Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Kurulunun Kusur Raporu: Kazanın meydana gelmesinde davacının yolcu olarak bulunduğu tescilsiz motosiklet sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün ise herhangi bir kusurunun olmadığı rapor edilmiştir.
3.NETİCE: Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, bilirkişi raporları, Yüksek Mahkeme ilamı ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde her ne kadar davacı tarafından 13/06/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde uğradığını iddia ettiği maddi zararlarının tazmini amacıyla davalıya karşı eldeki dava açılmış ise de yukarıda içeriği özetlenen 13/06/2019 Tarihli Kaza Tespit Tutanağı, 16/07/2020 Tarihli Adli Trafik Bilirkişi raporu, 03/12/2021 Tarihli T.C. Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesinin Kusur Raporu, 26/05/2022 Tarihli İTÜ Kusur Raporu ile 13/01/2023 Tarihli Karayolları Fen Heyeti Kusur Raporu arasında çelişki bulunduğu anlaşılmakla yine yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 24/11/2021 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamı emsal alınarak kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi adına 7 kişiden teşekkül ettirilen T.C. Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Kurulundan Kusur Raporu aldırılmış, ilgili raporda kazanın meydana gelmesinde davacının yolcu olarak bulunduğu tescilsiz motosiklet sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün ise herhangi bir kusurunun olmadığının rapor edildiği anlaşılmakla davacının davasının reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
4.KANUN YOLU AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE: Her ne kadar eldeki dava 500,00 TL üzerinden harçlandırılmak suretiyle açılmış ise de eldeki davanın belirsiz alacak davası olduğu ve yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 09/01/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile 6100 Sayılı Kanunun 341/3 maddesi de nazara alınarak istinaf kanun yolu açık olmak üzere hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 54,40TL nin mahsubu ile bakiye 215,45‬TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabulculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan 3.750,00TL bilirkişi ücreti ve 7,80TL vekalet harcı olmak üzere toplam 3.757,80TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ NEZDİNDE İSTİNAF KANUN YOLUNA müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/10/2023

Katip Hakim