Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/540 E. 2022/25 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili kurumun 233 sayılı KHK uyarınca kurulmuş bir kamu iktisadi teşebbüsü olduğunu, bina ve eklentilerinin güvenliğinin sağlanmasının ihale yöntemiyle özel güvenlik şirketlerinden satın alındığını, özel güvenlik hizmetinde, ihale edilen her bir yüklenici firmanın ihale konusu hizmeti yürütmek üzere çalıştıracağı işçileri kendilerinin belirlediğini, firmalarla yapılan sözleşmeler gereği işe alma ve işten çıkarma yetkileri ile bundan doğacak sorumluluğun bu firmalara ait bulunduğunu, işin doğası gereği ihale makamı olan müvekkili kurumun hizmet alımı için ihaleye çıkarak, söz konusu güvenlik işini ihale usulü gereği en uygun teklifi veren firmaya bıraktığını, bu firmanın da kendi çalıştırdığı işçileri ile bu hizmeti verdiğini, kendi işçileri açısından doğacak sorumlulukların da bu firma tarafından yerine getirilmesi gerektiğinin açık olduğunu, dava dışı … adlı güvenlik işçisinin müvekkili kurumun güvenlik işlerini üstlenen davalı şirketlerin bünyesinde 13/01/2012-19/12/2014 ile 26/12/2014-04/05/2017 tarihleri arasında çalıştığını ve 04/05/2017 tarihinde çalıştığı iş yerinin tasfiyesi nedeniyle yüklenici firmaya iadesinin yapıldığını, bunun üzerine … çalışmış olduğu 5 yıl 2 ay 29 günlük hizmetinin karşılığı olarak 91,92-TL damga vergisi de dahil olmak üzere toplam 12.110,67-TL kıdem tazminatının kendisine müvekkili kurum tarafından ödendiğini, dava dışı … müvekkili idare bünyesinde ihale ile güvenlik hizmetlerinde bulunan davalı şirketler bünyesinde çalışan bir işçi olduğunu, söz konusu şirketler ile müvekkili kurum arasında imzalanan sözleşme ve şartnamelerin ilgili maddeleri, 4875 sayılı İş Kanunun 2/6. maddesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 162-168 maddeleri uyarınca müvekkili kurum tarafından … ödenen bedelin davalı şirketler tarafından müvekkili kuruma ödenmesi gerektiğini, müvekkili kurumun ihale yapan bir kamu kuruluşu olması ve … ‘in müvekkili kurumun değil de davalı şirketlerin işçisi olduğunu, müvekkili kurum tarafından ödenen miktarın davalılardan tahsili gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla müvekkili kurum tarafından ödenen 12.110,67-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketlerden ilgili dönemlere ilişkin sorumlulukları oranında tahsilini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı taraflara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Ayrıca davacı vekili dosyaya ibraz edilen 23/09/2019 tarihli dilekçesi ile; Görülmekte olan davada müvekkili kurum tarafından ödenen 12.110,67-TL’nin davalı şirketlerden tahsilinin talep edilmiş olduğunu, dava devam eder iken dava dışı işçi … tarafından davacı kurum aleyhine ihbar tazminatı talebiyle arabuluculuğa başvurulduğunu, taraflarca yapılan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde 3.483,76-TL ihbar tazminatı, 340,00-TL arabuluculuk ücreti ve 2.519,40-TL kıdem tazminatı TİS farkının ödenmek durumunda kalındığını, daha evvel ödenen ve talep edilen 12.110,67-TL ile son ödenen bedellerle birlikte toplam alacağı 18.453,83-TL’ye ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı … Tic.Ltd.Şti. ve … Ltd.Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketler ile davacı kurum arasında imzalanan esas sözleşmede ve sözleşmenin eki niteliğindeki protokollerde, taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklarda, uyuşmazlığın halli için yetkili yargı mercii olarak Ankara Mahkemelerinin gösterildiği, bu suretle yetki sözleşmesi yapıldığını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, kaldı ki aksi kanaatte olunması halinde dahi davanın müvekkili şirketlerin merkezinin bulunduğu Uşak’ta açılması gerektiğini, öte yandan davacının yaptığı ödemeden huzurdaki dava ile haberdar olunduğunu, alacaklının zararını tanzim eden davacının, kendilerine rücu ettiğini, ancak herhangi bir ihbar ve bildirimde bulunmadığını, bu durumun dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, davacının öncelikle bildirimde bulunmasının gerektiğini, hangi ücreti ne için ödediğinin bilinmediğini, müvekkili şirketlerin davacıdan ihale ile iş aldıklarını, ihaleyi kazanan müvekkili şirketlerin mevcut işçilerle çalışmaya devam ettiklerini, ancak davacı kurumun, ihaleye çıktığı işçi sayısını zaman içerisinde düşürdüğünü, 200 işçi ile başlayan işin 100 işçiye kadar düştüğünü, davacı tarafın deponun kapatılacağını kendilerine bir gün önceden bildirdiği için, müvekkilinin şirketin işçilere bilgi verme, tutanak tutma, ihbar önelleri v.s için zamanı da kalmadığını, bu durumun açıkça hakkın kötüye kullanılması olduğunu, kendilerine hiç bir ihtarda bulunmayan davacının davasının dürüstlük ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, müvekkili şirket ve davacı arasında imzalanan sözleşmelerin ya da teknik ve idari şartnamelerin hiç birisinde asıl işverenin işçilik alacakları yönüyle müvekkili şirkete rücu edebileceği yönünde bir düzenleme olmadığını, ihale makamının kıdem tazminatı yönünden müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapmadığını, ayrıca Sayıştay . Dairesinin … Sayılı kararı ile de kıdem tazminatından asıl işverenin sorumlu olacağı ve alt işverene rücu edemeyeceğinin belirtildiği, davacının ödediği damga vergisini de talep ettiğini, davacının ödediği verginin müvekkili şirketi ilgilendirmeyip, iş bu dava sonunda haklı çıkmaları şartıyla geri ödenmesi ya da mahsubu için vergi dairesinden talepte bulunabileceğini, davacının davasının haksız ve hukuka aykırı olması sebebiyle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı ile davalılar arasındaki sözleşme gereğince, davacının dava dışı üçüncü kişiye yaptığı ödemenin rücuen tahsiline yönelik alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafça üst işveren olarak dava dışı 3. kişi işçiye ödenen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı vs. bedellerin alt işveren sıfatıyla davalılardan tahsilini talep edip edemeyeceği hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, dava dışı işçi ile alakalı tüm belgeler, davalılarla yapılan hizmet alım sözleşmeleri ile bu sözleşmelerin eki niteliğindeki şartnamelere ilişkin bilgi ve belgeler vs. tüm deliller toplanmıştır.
Akabinde dosyanın tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda hesap bilirkişisine verilerek her bir şirketin sorumlu olduğu dönem ve miktarların ayrı ayrı ve de hangi tarihteki hangi miktardan hangi şirketin sorumlu olduğunun ayrı ayrı belirlenmesi ve buna göre hesabın yapılması hususunda rapor alınmasına karar verilmiştir.
Sunulan 01/07/2021 tarihli raporda özetle; İşçiye ödenen kıdem tazminatının iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olduğu, bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak davalı şirketlerin idareye karşı sorumlu bulundukları, ihbar tazminatından ise son işverenin sorumlu bulunduğu, işveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemelerin de aynı esasla davalı sirketlerden tahsil edilebileceği, sözleşme ve teknik şartnamelerdeki tarafların sorumluluklarına göre hesaplamanın yapıldığı, kıdem tazminatından sorumlu olunmayan dönemler için hesaplama yapılmadığı, haklı neden olmaksızın iş sözleşmesi feshedilen işçinin ihbar tazminatının son alt işvereni olan … Ltd. Şti.-… Tic. Ltd. Şti sorumlu olduğu kanaati ile hesaplama yapıldığı, yapılan hesaplama neticesinde de; 5.612,28-TL’den davalılar … Tic. Ltd. Şti. , … Ltd. Şti. Ve … Tic. Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğu, 5.640,79 TL’den davalılar … Tic. Ltd. Şti. Ve … Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğu, 14.71-TL’den davalı … Tic. Ltd. Şti’nin sorumlu olduğu, 3.515,82-TL’den … Tic. Ltd. Şti. Ve … Ltd. Şti.’nin ödeme tarihlerinden itibaren sorumlu olduğu beyan edilmiştir.
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 2/7 maddesi ” bir işverenden işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenler ile uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran, diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. ” hükmünü amirdir.
4857 Sayılı İş Yasası’nın belirtilen bu maddesine göre davacı asıl işveren , davalı şirketler ise alt işveren olarak tazminatlar bakımından işçi karşısında müteselsilen sorumludurlar.
Davacı ile davalılar arasında imzalanan ihale sözleşmeleri ve bu ihale sözleşmesinin eki niteliğindeki genel şartnamelere göre davalılar dava dışı işçiye ödenen bedellerden kısmen sorumludurlar.
Diğer taraftan davacının ödediği bedelin davalılardan ne miktarda talep edileceği hususunun da değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacı taraf ödemiş olduğu bedelin tümünü davalılardan tahsil etmek istemektedir. Ancak birden çok alt işverenin bulunması halinde her işveren, işçinin kendi nezdinde çalıştığı dönemden sorumludur. Bu nedenle davacının yaptığı ödemenin tümünden her bir davalının ayrı ayrı sorumlu tutulması beklenemez. Dava dışı işçinin davalı alt işverenler nezdinde çalıştığı dönemler baz alınarak davacı tarafından ödenen toplam 18.453,83-TL bedelin kendi dönemlerine tekabül eden kısmından ödeme tarihinden itibaren davalılar sözleşme ve şartnameler gereği sorumludurlar.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenici İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması, sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları ( aksine durumlar nazara alınmıştır. ) nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını sorumlulukları nispetinde talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Öte yandan yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme de bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her bir davalı aleyhine ayrı ayrı tahsil hükmü kurulması icap etmiştir.
Davalılar vekili yetki itirazında bulunmuş ise de cevap dilekçesi süresinden sonra verildiğinden dolayı bu itiraz nazara alınmamıştır. Öte yandan re’sen araştırmayı gerektirir kesin yetki durumu da huzurdaki davada söz konusu değildir.
Dosya kül olarak değerlendirildiğinde; Davacı yanca dava dışı işçi olan … ödenen toplam 18.453,83-TL’nin rücuen tahsili talep edilmiş olup, toplanan deliller, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve eki şartnameler, alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde davanın bilirkişi raporunda belirlenen şekliyle kısmen kabulüne ilişkin olarak aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının ıslah dilekçeside nazara alınmak suretiyle KISMEN KABULÜ İLE;
1-)5.612,28-TL’ nin davalılar … Tic. Ltd. Şti., … Ltd. Şti. ve … Tic. Ltd. Şti.’nden ödeme tarihi olan 28/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte işbu davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-)5.640,79-TL’nin davalılar … Tic. Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti.’nden ödeme tarihi olan 28/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte işbu davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-)14,71-TL nin davalı … Tic. Ltd. Şti’nden ödeme tarihi olan 28/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte işbu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-)3.515,82-TL’nin … Tic. Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti.’nden ödeme tarihi olan 31/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte işbu davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine,
5-)Alınması gereken 1.009,87-TL harçtan peşin alınan 206,82-TL harç ile dava sırasında alınan 216,66-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 586,39-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-)Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet suret harcı, 206,82-TL peşin nispi harç gideri olmak üzere toplam 247,92-TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı tarafından sarfedilen 242,10-TL posta – tebligat gideri, 500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 742,10-TL yargılama giderinden haklılık oranına (14.783,60/18.453,83) göre hesaplanan 594,51-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-)Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.670,23-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11-)Davacı tarafından yatırılan ve dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, mazereti reddedilen davalı … Şirketi vekili ile diğer davalıların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi.13/01/2022

Katip Hakim