Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/533 E. 2021/727 K. 30.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin davalıdan alacağı için davalı hakkında Konya . İcra Müdürlüğüne … Esas sayılı icra dosyası ile takip yapıldığını, ödeme emrinin davalıya 03/04/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından 16/06/2020 tarihinde borca ve tüm ferilere itiraz ettiğinden takibin durduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, tüm bu nedenlerle davalı tarafından yapılan itirazın iptal edilerek Konya . İcra Müdürlüğüne … Esas sayılı icra dosyası ile takibin devamına, davalının itirazının kötü niyetli olması nedeniyle alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, icra dosyasındaki nispi harcın işbu davadaki harçtan mahsup edilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ekli meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi vermemiştir. Davalıya duruşma günü de tebliğ edildiği halde geçerli bir özür bildirmeksizin duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER:
Mahkememize bildirilen deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası celp edilmiş, davacının tacir olup olmadığı araştırılmış, Vergi Dairesinden davacı ve davalının 2019-2020 yıllarında birbirleri ile düzenlemiş oldukları BA-BS formları celp edilmiş, mali müşavir bilirkişiden bilirkişi raporu aldırılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I. DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Davanın, faturaya dayalı olarak yapılan icra takibine itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise T.C. Konya . İcra müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına dayanak faturadan dolayı davacının herhangi bir alacağı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalıdan tahsil edilip edilemeyeceği hususlarında olduğu tespit edilmiştir.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11/09/2013 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı ilamında;
“Taraflar arasında borcun vade tarihinin kesin olarak belirlenmediği ve icra takibinden önce davalının temerrüde düşürülmediği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda, vade tarihi belirsiz olan para alacağı için davalı borçlu icra takibinden önce temerrüde düşürülmediğinden temerrüt faizi ancak icra takibinden sonraki dönem için talep edilebilir.
Hal böyle olunca, icra takibinden önce temerrüde düşürülmemiş olan davalı borçludan “işlemiş” temerrüt faizi talep edilmesi mümkün olmadığından, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/10/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
“Dosya içeriğinden, davalı kiracı Mustafa Demirbaş gerçek kişi olduğundan tacir olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar kamu düzenine ilişkin olduğu halde davalının Ticaret Sicili ve Odasında kaydının bulunup bulunmadığı, Vergi Dairesi veya Mal Müdürlüğünden bilanço esasına göre defter tutup tutmadığı hususları sorulup gerektiğinde davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak Türk Ticaret Kanunu’na göre tacir olup olmadığı araştırılmamıştır.” denilmiştir.
3.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 09/04/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Her ne kadar davalı şirket ise de davacının gerçek kişi olduğu, tacir kaydının bulunmadığı, 6102 sayılı TTK 11/2 maddesi ile Esnaf ve Sanatkarlar ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin 18/06/2007 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı gereğince 2013 sayılı VUK mükerrer 177.maddesi gereğince bilanço hesabı esasına göre defter tutma hadlerine göre esnaf olduğu, işletme hesabına göre defter tuttuğu, bu sebeple davanın TTK 4.maddesi gereğince ticari dava niteliğinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla Konya Asliye . Ticaret Mahkemesince açılan davada genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan, davalının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/04/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
“Davacı fatura tarihi ile takip tarihine kadar işlemiş faiz de talep edilmiş, mahkemece ”davacının davasının kabulü ile Antalya . İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden takip edilen 53.000,00 TL asıl alacak ve işlemiş faiz ve diğer alacaklar yönünden yapılan itirazın iptaline, takibin devamına” denilmek suretiyle 17.661,34 TL işlemiş işlemiş faiz alacağı yönünden de dava kabul edilmiştir. Fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihi faize başlangıç yapılamaz. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi (TBK. m. 117/1) ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi (TBK. m. 117/2) gerekir. Somut olayda icra takibinden önce alacak miktarı gösterilmek ve ödenmesi talep edilmek suretiyle borçlu temerrüde düşürülmediğinden ve kararlaştırılmış kesin vade bulunmadığından temerrüt, icra takibinin başlatıldığı tarihte oluşmuştur. Mahkemece fatura tarihinin temerrüde esas alınarak ve faize başlangıç yapılarak fatura tarihi ile takip tarihi arasındaki işlemiş faiz alacağı yönünden davanın kabulü doğru olmamıştır. İcra takibinden önce temerrüdün varlığı kanıtlanamadığından takip öncesine ait işlemiş faiz alacağına ilişkin itirazın iptâli talebinin reddi gerekir.O halde mahkemece, açıklanan husus gözetilmek suretiyle yapılacak hesaba göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.” denilmiştir.
III.GÖREV HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE
Dava dosyasının incelenmesinde davacının gerçek kişi oluğu davalının ise 6100 Sayılı Kanunun 16/1 maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişi tacir olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının gerçek kişi olduğunun anlaşılması üzerine tacir sıfatı bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla ilgili kurum ve kuruluşlara müzekkere yazılmıştır.
Dosya içerisinde yer alan T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı Selçuk Vergi Dairesi Müdürlüğünün 11/02/2021 Tarihli müzekkere cevabı ile T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı Mevlana Vergi Dairesi Müdürlüğünün 05/02/2021 Tarihli müzekkere cevabından davacının bilanço usulü esasına göre defter tutmakla yükümlü mükellef olduğu, taraflar arasındaki ticaretin ise ticari işletmeleriyle ilgili olduğu, dolayısıyla eldeki davanın 6102 Sayılı TTK’nın 4. Maddesi gereğince nispi ticari dava olduğu anlaşıldığından Mahkememizin görevli olduğu kabul edilmiştir.
IV.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
Mahkememizce ilgili icra dosyası dosyamız arasına alınmış, taraflara ticari defterlerini ibraz etmeleri için usulüne uygun olarak davetiye ve ihtar yapılmıştır. Davalı tarafından ticari defter ve belgeleri ibraz edilmemesi üzerine davacının ibraz etmiş olduğu ticari defter ve belgeler üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dosya içerisinde yer alan 06/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının 6102 Sayılı TTK’nın 64/3 ve 213 sayılı VUK’un 182. Maddesi gereğince tutulması zorunlu olan 2020 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikinin ve yevmiye defterinin kapanış tasdikini yasal süreler içerisinde yaptırdığı, 6100 Sayılı HMK’nın 222 ve 6102 Sayılı TTK’nın 64/3 maddesi gereğince ticari defterlerinin lehine delil niteliğinde olduğu, incelenen ticari defterler gereğince taraflar arasında … nolu cari hesap ilişkisi bulunduğu, davaya konu faturanın davalının borç hanesine işlendiği ve yine davalı tarafından yapılan ödemelerin alacak hanesine kaydedilerek mahsup işleminin yapıldığı, faturadan kaynaklı toplam borcun 16.491,16 TL olduğu, faturada davalının kaşe ve imzasının bulunduğu, davacı yanın ilgili vergi dairesine fatura dolayısıyla BS formu ile bildirimde bulunduğu, düzenlenen bir iade faturası olmadığı, davalı tarafından toplamda bu fatura için 9.000,00 TL ödeme yapıldığı, mahsup edilen ödeme akabinde davacının 7.491,16 TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir. Hazırlanan bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olduğundan hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Dava konusu icra dosyasının incelenmesinde asıl alacak talebinin 7.491,16 TL olduğu, asıl alacağa takip öncesi 72,04 TL faiz işletildiği, asıl alacak tutarının bilirkişi raporuyla birbirini teyit ettiği anlaşılmıştır.
Yine dosya içerisinde yer alan 04/03/2020 Tarihli Mutabakat Belgesinde tarafların KDV hariç olmak üzere dava konusu fatura dolayısıyla 13.975,56 TL tutarda mutabık kaldıkları anlaşılmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar, icra dosyası, bilirkişi raporu, mutabakat belgesi ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı ile davalı arasında 102 28 nolu cari hesap ilişkisi olduğu, davaya konu faturanın ödenmemesi sebebiyle taraflar arasında ihtilaf yaşandığı, bunun üzerine davacı tarafından fatura dayanak yapılmak suretiyle icra takibine geçildiği, ilamsız yapılan icra takibine davalı tarafından 16/06/2020 tarihinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, davacı yanca itirazın iptali için dava açıldığı, davanın yasal süre içerisinde olduğu, taraflar ticari defterlerini ibraz etmek üzere usulüne uygun olarak davetiye ve ihtarın yapıldığı lakin davalı tarafından ticari defterlerin ibraz edilmemesi üzerine davacının ticari defterleri üzerinden inceleme yapıldığı, dosya içerisinde yer alan bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere davacının 6102 Sayılı TTK’nın 64/3 ve 213 sayılı VUK’un 182. Maddesi gereğince tutulması zorunlu olan 2020 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikinin ve yevmiye defterinin kapanış tasdikini yasal süreler içerisinde yaptırdığı, 6100 Sayılı HMK’nın 222 ve 6102 Sayılı TTK’nın 64/3 maddesi gereğince ticari defterlerinin lehine delil niteliğinde olduğu, incelenen ticari defterler gereğince taraflar arasında 102 28 nolu cari hesap ilişkisi bulunduğu, davaya konu faturanın davalının borç hanesine işlendiği ve yine davalı tarafından yapılan ödemelerin alacak hanesine kaydedilerek mahsup işleminin yapıldığı, faturadan kaynaklı toplam borcun 16.491,16 TL olduğu, faturada davalının kaşe ve imzasının bulunduğu, davacı yanın ilgili vergi dairesine fatura dolayısıyla BS formu ile bildirimde bulunduğu, düzenlenen bir iade faturası olmadığı, davalı tarafından toplamda bu fatura için 9.000,00 TL ödeme yapıldığı, mahsup edilen ödeme akabinde davacının 7.491,16 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davacının davasının bu miktar üzerinden kabulüne karar verilmesi hususunda Mahkememizde vicdani kanaat hasıl olmuştur.
Her ne kadar davacı tarafından takip tarihinden öncesine dair olmak üzere temerrüt faizi işletilmiş ise de;
6102 Sayılı TTK’nın 18/3. Maddesinde; “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.” amir hükmü yer almaktadır.
Dosya içerisinde yer alan 04/03/2020 tarihli mutabakat metninde taraflar alacak/borç hususunda mutabık kalmışlar ise de söz konusu belgede borcun ödeneceği tarihe ilişkin olarak herhangi bir tarih kararlaştırılmamıştır.
Her ne kadar takibe dayanak belge fatura niteliğinde ve davalı yanca faturaya itiraz edilmemesi veya iade faturası düzenlenmemesi sebebiyle davalının temerrüte düştüğü düşünülebilir ise de T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/04/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında da ifade edildiği üzere fatura düzenlenmesi borçluyu temerrüde düşürücü nitelikte bir işlem olmadığından fatura tarihi faize başlangıç yapılamaz. Takip öncesi temerrüt faizi talep edilebilmesi için borçlunun alacak miktarını gösterir ve ödeme talebini içerir bir ihtarla temerrüde düşürülmesi (TBK. m. 117/1) ya da borcun ödeneceği günün tarafların anlaşmasıyla kesin olarak belirlenmesi (TBK. m. 117/2) gerekir. Somut olayda icra takibinden önce alacak miktarı gösterilmek ve ödenmesi talep edilmek suretiyle borçlu temerrüde düşürülmediğinden ve kararlaştırılmış kesin vade bulunmadığından takip öncesi faize hükmedilmemiş ve Covid-19 tedbirleri kapsamında yargısal faaliyetlerdeki sürelerin uzamasına ilişkin karar nazara alınarak Asıl alacağa 01/07/2020 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Takip öncesi alacağın likit olması, taraflar arasında alacak/borç hususuna ilişkin olarak mutabakat sağlanması karşısında davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 1.498,23 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
a) T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından asıl alacak yönünden yapılan itirazın İPTALİNE, takibin asıl alacak olan 7.491,16 TL üzerinden DEVAMINA,
b) Asıl alacağa 01/07/2020 tarihinden itibaren yasal faiz UYGULANMASINA, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 1.498,23 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 511,72 TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan alınan 90,12TL peşin harç, 39,04TL tamamlama harcı ve 37,82TL icra dairesine yatırılan peşin harç olmak üzere toplam 166,98‬TL harcın mahsubu ile kalan 344,74TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-İcra dosyasına yatırılan peşin harç, karar ve ilam harcından düşüldüğünden kararın infazı sırasında harca ilişkin bu durumun icra dairesince nazara alınmasına,
4-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından karşılanan 37,82TL icra harcı, 54,40 TL başvuru harcı, 39,04 TL tamamlama harcı, 90,12 TL peşin harç ve 7,80 TL vekalet suret harcı olmak üzere toplam ‬229,18TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından karşılanan 185,50TL posta ve tebligat gideri ile 650,00 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 835,50TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/12/2021

Katip … Hakim …