Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/524 E. 2021/423 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ….
KARAR NO : …
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – … .
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ….
KARAR TARİHİ : ….
KARAR YAZMA TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali Davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklı …, davalı-borçlu …’ne elektronik malzeme alımı için 31/12/2019 tarihinde 3000 EURO ve 02/01/2020 tarihinde 2000 EURO olmak üzere toplam 5000 EURO havale gönderdiğini, gönderilen havale sonrasında davalı borçlu şirketin istenilen cihazı göndermediğini, Konya . İcra Müdürlüğünün …E. sayılı takip dosyası ile davalı borçlu şirket için icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu şirketin itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, havalenin vaki bir borç için yapıldığını, ne var ki müvekkilinin davalı şirkete borcu olmadığı gibi davalıdan satın aldığı cihaz bedeli olarak 5000 EURO gönderdiğini ancak davalı şirketin sipariş edilen cihazı göndermediği gibi müvekkilinin davalıya ödediği sipariş edilen cihaz bedelini de geriye iade etmediğini, bu nedenle borçlunun Konya . İcra Müdürlüğü …E sayılı icra takibine yaptığı itirazının iptali ile takibin devamına, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı/temlik alan … ve temlik eden …. ile müvekkili arasında yapılan sözleşme bulunmadığını, alacaklı olduğunu iddia eden …. ile müvekkili şirket arasında herhangi bir sözleşme olmadığı gibi cihaz alım satımı konusunda da bir görüşme ya da anlaşmada yapılmadığını, müvekkil şirket sözleşmeyi dava dışı …- …. Adi Ortaklığı ve …arasında 20.12.2020 tarihinde mail ortamında yazışma yapılarak sonrasında sözleşme imzalanarak yapıldığını, sözleşmenin taraflarının …. – …. adi ortaklığı ve …olduğunu, davacı …ile …’ın sözleşmede taraf olmadığı için herhangi bir taraf sıfatının da bulunmadığını, sözleşmenin tarafları … …. Adi Ortaklığı ve …’a 14.08.2020 tarihinde sözleşmenin şartlarının yerine getirilmesi için ihtarname gönderildiğini, 20.12.2020 tarihli sözleşmenin şartlarına uymayan sözleşmenin karşı taraflarına, dava tarihinden ve icra takibinden çok önce … …. Adi Ortaklığı ve ….Konya . Noterliğinin …yevmiye 14.08.2020 tarihli ihtarname, 25.000 Eurodan 5.000 Euro ödendiği kalan 20.000 Euronun ödenmesi için ihtarname çekildiğini, dava tarihihden çok önce çekilen bu ihtarname sözleşmenin taraflarının … …. Adi Ortaklığı ve …olduğunu gösterdiğini, davacı sözleşmede taraf olmadığı için sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüğü bulunmadığını, müvekkilinin dava dışı taraflar … …. Adi Ortaklığı ve …ile yapmış olduğu 20.12.2019 tarihli sözleşme ile ilk etapta sipariş ile birlikte 25.000 Euro ödenmesi konusunda anlaştıklarını, fakat dava dışı taraflar sözleşmeye sipariş ile birlikte 5.000 Euro ödeme yaptıklarını, Müvekkili dava dışı taraflar … …. Adi Ortaklığı ve …iyi niyetine güvenerek geri kalan 20,000 Euro’nunde ödeneceği inancı ile sözleşmede belirtilen cihazları Almanya’da ürettirdiğini, müvekkili şirketin üreticiye karşı sorumlu olduğunu, 5000 Euro harici kalan 20.000 Euronun ödenmediğini, ödenmesi halinde cihazların teslime hazır olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İtirazın iptali davası olup, İ.İ.K.’nun 67. maddesi gereğince yasal bir yıllık süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının Konya . İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalinin gerekip gerekmediği ve davacının takipteki kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyası, ödemeye ilişkin banka dekontları, alacağın devrine ilişkin 16/09/2020 tarihli Akçaabat . Noterliğine ait devir belgesi ve tüm delil ve belgeler dosya arasına alınmıştır.
Konya . İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasının yapılan incelenmesinde; Alacaklı … tarafından davalı-borçlu … hakkında yapılan ilamsız takip olduğu, borçlunun süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dosyadaki belgelerin incelenmesinde … tarafından …’ne gönderilen 31/12/2019 tarihli 3000 Euro ve yine 02/01/2020 tarihli 2000 Eoru’luk havaleye ilişkin dekontların açıklama bölümlerinde sipariş edilen cihazın ödemesi kaydının mevcut olduğu görülmüştür.
… alacağın devri sözleşmesi ile alacağını Akçaabat . Noterliğine ait 16/09/2020 tarihli devir belgesi ile davacıya devretmiştir.
Davacı tarafa alacağın devir alındığı …’ne ait ticari defterlerin yerini bildirmek, davalı tarafa da kendi defterlerinin yerini bildirmek üzere süre verilmiş olup istenilen defterlerin yerinin bildirilmesi üzerine bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Alacağın davacı yanca devir alındığı …’ne ait ticari defterler üzerinde …Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtası ile alınan raporda özetle; Dava dışı şirketin ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre delil kabiliyetini haiz olduğu, ticari defterlerde dava dışı şirket ile davalı şirket arasında ticari bir ilişkinin varlığına rastlanmadığı, dosyaya sunulan dekontlara göre … tarafından …’ne 31/12/2019 tarihli 3000 Euro ve yine 02/01/2020 tarihli 2000 Euro olmak üzere toplam 5000 Euro gönderildiğinin anlaşıldığı ifade edilmiştir.
Davalı defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesi sunulan raporda ise özetle; davalı defterlerinin TTK hükümleri gereğince usulüne uygun tutulduğu, davalı yan ticari defterlerine göre dava dışı … ile aralarında cari hesap ilişkisi olduğu, dava dışı şirketin davalı şirkete 5000 Euro gönderdiği ve havalenin davalı şirket kayıtlarında yer aldığı ve davalı şirketin dava dışı şirkete 5000 Euro karşılığıolan 33.399,60-TL tutarında borçlu olduğu, öte yandan davalı yan ticari defter kayıtlarında dava dışı … …. Adi Ortaklığı ve …ve davacı … ile ticari ilişkisinin olmadığı ifade edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. Maddesi; MADDE 222 – (1) “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” hükmünü amirdir.
Yine belirtmek gerekir ki; HUMK’daki ve HMK’daki yazılı belge ile (ki belge kişinin kendi aleyhine olarak kendisi tarafından düzenlenir) ispat ilkesinin yegâne istisnasının tacirlerin basireti ilkesinin sonucu olan ticari defterler olduğu asla nazardan kaçırılmamalıdır.
Tacir basiretlidir, defterlerinde sadece ve sadece gerçekler yazılıdır. Defter delilini delil yapan tacirle ilgili basiret ilkesidir. Basiret ilkesi olmasaydı, defter delili diye bir delil olmazdı. Tacir basiretlidir, tacir basireti gereği her işi gibi defterlerini de yasalara göre tutar, silahların denkliği ilkesi önemli bir ilkedir, ticari defterler hasmın defterlerine hasretme durumu hariç, her iki tacirinde ticari işletmesi ile ilgili davalarda delil olabilir.
Yine HMK’nın 222 ve devamı maddelerine göre defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için uyuşmazlığın ticari işten kaynaklanması, uyuşmazlığın tacirler arasında çıkmış olması, ticari defterlerdeki kayıtların birbirini doğrulaması, ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması gerekir. Davaya bu açıklamalar ışığında da bakıldığında yukarıda izahı yapılan hususlar muvacehesinde dava dışı …’nin defterleri üzerinde yapılan incelemede davalı ile aralarında bir ticari ilişki görünmese de usulüne uygun tutulan davalı şirket defterlerine göre davalı ile dava dışı alacağı temlik eden … arasında ticari ilişki olduğu ve davalının dava dışı alacağı temlik eden …’ne 5000 Euro borçlu olduğu belirlenmiş bu haliyle davalı defterlerinin leh ve aleyhe delil kabiliyetini haiz bulunduğu anlaşılmış olup, davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan 5000 EORO alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf takip tarihi öncesinde asıl alacak bakımından faiz hesabı yapıp bunu da takip talebi ile istemiş ise de; Takipten evvel temerrüt olgusu gerçekleşmediğinden dolayı, takip öncesi faizin reddine, asıl alacağın kabulü ile takipten sonrası için ise faize hükmedilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili ayrıca dilekçesinde %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinde; Madde 67 – (Değişik: 18/2/1965-538/37 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Hükmünü amirdir.
İİK.’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının İcra Hakimliğıne başvurmadan, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması şart değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bunlardan ayrı olarak alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte ve böylede borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir.
Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği kanaatine varılmıştır. İcra inkar tazminatına hükmedilir iken icra takip tarihindeki Eoro’nun efektif satış kuru baz alınarak kabul edilen miktar üzerinden hesaplama yapılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede, davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada davalının Konya . İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali, takibin devamı ve % 20 icra inkar tazminatı talep edilmiş olup, alınan raporlar ve dosya kül halinde değerlendirildiğinde, alacağı davacıya temlik eden dava dışı …’nin defterleri üzerinde yapılan incelemede davalı ile aralarında bir ticari ilişki görünmese de usulüne uygun tutulan davalı şirket defterlerine göre davalı ile dava dışı alacağı temlik eden … arasında ticari ilişki olduğu ve davalının dava dışı alacağı temlik eden …’ne 5000 Euro borçlu olduğunun belirlendiği, bu haliyle davalı defterlerinin leh ve aleyhe delil kabiliyetini haiz bulunduğu anlaşılmış olup, yine dosyadaki havale dekontları ile birlikte yapılan değerlendirmede davacının takip tarihi itibarı ile davalıdan 5000 EORO alacaklı olduğu anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
1-) Davalının Konya . İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 5.000,00 EURO üzerinden iptali ile takibin devamına , 5.000,00 EURO’ya takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca değişen oranlarda faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-)Kabul edilen miktarın takip tarihindeki efektif satış kuru karşılığı (8,74-TL ) üzerinden %20 oranında hesaplanan 8.740,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.176,42-TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 542,12-TL harcın ve icra dairesine yatırılan 226,37-TL harcın olmak üzere toplam 768,49-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.407,93-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin ( 5000/5.291,21 ) oranına tekabül eden 1.247,36-TL’sinin davalıdan, 291,21/5.291,21 oranına tekabül eden 72,64-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet suret harcı, 542,12-TL peşin harç ve 226,37-TL icra dairesine yatırılan harç, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 137,00-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.967,69-TL yargılama giderinin haklılık oranına göre ( 5000/5.291,21 ) hesaplanan 1.859,40-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 6.845,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Reddedilen kısım bakımından AAÜT’ye göre hesaplanan 2.708,25-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,

Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi 23/09/2021

Katip … Hakim …