Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/517 E. 2022/680 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLLERİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLLERİ :
3-
VEKİLİ :
4-
VEKİLİ :
DAVALI : 5-
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacılar vekilinin davalılar aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili … in sevk ve idaresindeki (diğer müvekkili … ait olan) … plakalı motosiklet ile 06/11/2019 tarihinde … karayolunun 23+600 Km’sinde seyir halinde iken müteveffa motosiklet sürücüsünün viraj girişinde (sollama yapılmasının yasak olduğu bölgede) müvekkili … sevk ve idaresindeki motosikleti geçmeye çalıştığını, hatta bu geçiş esnasında müvekkili … temasta bulunduğunu (omuz attığını), daha sonra da motosikletinin hakimiyetini kaybederek yol kenarındaki bariyerlere çarparak hayatını kaybettiğini, müteveffa araç sürücüsünün sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın yolda sürüklendiği esnada müvekkili … ‘in sevk ve idaresinde bulunan aracın arka tekerleğine çarparak kaza yapmasına sebep olduğunu, müvekkili … in meydana gelen kazayı basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde atlattığını, ancak müvekkili … ait aracın büyük hasar gördüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini, meydana gelen kazanın öncesinde müvekkili … nin aracında herhangi bir değişen ya da boyanan parça bulunmadığını, müvekkili … nin aracının kullanılamaz hale gelmesi sonucu oluşan zararı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin çok daha üzerinde olduğunu, bu nedenle de aracın gerçek değerinin ruhsat bilgileri üzerinden meydana gelen kaza tarihi baz alınarak tespit edilmesi ve zararlarının giderilmesi gerektiğini, müvekkili … in meydana gelen trafik kazası neticesinde psikolojik travma geçirdiğini, aşırı derecede üzüntü duyduğunu ve kendisinin ruh sağlığının ciddi derecede bozulduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 06/11/2019 tarihinde … karayolunun 23+600 Km’sinde vuku bulan ölümlü/yaralanmalı hasarlı trafik kazası nedeni ile müvekkili …’ın; meydana gelen kaza ile ilgili olarak motorsiklet sürücüsü müvekkili …’ın kusursuzluğunun ve aracın kaza tarihindeki gerçek bedelinin tespiti ile gerçek değerinin belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 1.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 06/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (sigorta şirketinin sorumlu olduğu sigorta poliçesi ile sınırlı olmak üzere) davalılardan tahsilini, aracın kullanılamamasından dolayı mahrum kalınan zararın tespiti ile yapılacak tespit doğrultusunda artırılmak üzere asgari 100,00 TL maddi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 06/11/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte (sigorta şirketi haricindeki) davalılardan tahsilini, müvekkili … için 25.000,00TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 06/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (sigorta şirketi haricindeki) davalılardan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …, … ve … vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davaya konu kazada davacı … ın ağır kusurlu olduğunu, davaya konu kazada davacı … ın ağır kusurlu olduğunu, dava konusu kazaya davacının bizatihi kendi kusurlu davranışı ile sebebiyet verdiğini, müteveffa …’ın dava konusu olayda herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacının her ne kadar tazminat talebinde bulunmuş ise de meydana gelen bu kazanın davacının ağır kusuru neticesinde gerçekleştiğini, davacı …’ın tedbirsiz ve kontrolsüz şekilde 2918 sayılı KTK’nın 56/1-c hükmünü ihlal etmesi ile kendi kusuru neticesinde kaza meydana geldiğini, bu nedenle söz konusu kazada müteveffa …’ın bir kusuru bulunmadığının da açık olduğunu, davaya konu kazanın davacı …’ın kusurlu davranışı ile meydana geldiğini, zarar gören davacı …’nin de maddi tazminat ve aracı kullanamamasından kaynaklanan zararını kazada ağır kusuru bulunan …’dan tazmin etmesi gerektiğini, bu nedenle usul ve mevzuat hükümleri uyarınca zarar görenin ağır kusuru illiyet bağını keseceğinden müvekkillerinin davaya konu tazminat taleplerinden sorumlu tutulmasının hak ve nefaset duygularını da zedeleyeceğini, bu nedenlerle müvekkilleri aleyhine ikame edilen hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile özetle; Dava konusu talebin belirsiz alacak olarak ileri sürülmesinin imkânı bulunmadığını, davacının dayandığı delillerin taraflarına tebliğe çıkarılması gerektiğini, sigortalının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına azami 39.000,00TL ile sınırlı olduğunu, Başvuru üzerine … numaralı hasar dosyası açıldığını ve ekspertiz raporu doğrultusunda maddi hasar tazminatı için davacı yana 17.12.2019 tarihinde 24.250-TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin ödemekle yükümlü olduğu tazminat ödemesi olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte şayet yine de tazminat hesaplaması yapılacak ise bu ödemenin dikkate alınmasını, tazminattan tenzilat yapılması gerektiğini, kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davacının beyan ettiği kusur oranını kabul etmediklerini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere şayet bir hesaplama yapılacak ise yürürlükte bulunan karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlar ekine göre yapılması gerektiğini, faizin hatalı talep edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini, davacının yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin reddinin gerektiğini, bu nedenlerle yapılan ödeme nedeniyle haksız davanın reddini, mahkememiz aksi kanaatte ise Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınmasını,davacının hasar bedeli tazminatı talebine yönelik bilirkişi raporu alınmasına ve yapılacak hesaplamanın Yürülükte bulunan ve Resmi Gazete’de Yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlar Eki uyarınca yapılmasını, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, dava tarihinden itibaren taraflar açısından yasal faiz uygulanmasını, haksız ve yasal dayanağı bulunmayan davanın reddi ile aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 26/07/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, dava dilekçelerinin sonuç kısmında belirtilen taleplerini tekrarla birlikte sonuç kısmının 1/a maddesinde 1.000,00 TL olarak istenilen söz konusu bedeli 4.750,00 TL artırarak 5.750,00 TL olarak, 1/b maddesinde 100,00 TL olarak istenilen söz konusu bedeli 1.400,00 TL artırarak 1.500,00 TL olarak, masraf ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın;
-Davacı … yönüyle; 06/11/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacının uğradığını iddia ettiği hasar bedeli maddi zararı ile ikame araç bedeli maddi zararının tazmini talepli maddi tazminat davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise dava konusu kaza sebebiyle davalıların murisi müteveffa …’a atfı mümkün bir kusur olup olmadığı, davacının uğradığını iddia ettiği bir maddi zararı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalılardan tahsilini talep edip edemeyeceği,
-Davacı … yönüyle; 06/11/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacının uğradığını iddia ettiği manevi zararının tazmini talepli manevi tazminat davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise dava konusu kaza sebebiyle davalıların murisi müteveffa …’a atfı mümkün bir kusur olup olmadığı, davacının uğradığını iddia ettiği bir manevi zararı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalılardan tahsilini talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İÇTİHATLARI
1.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 10/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mahkemece, kaza nedeniyle ilgili tüm bilgi ve belgeler celbedilerek kazanın meydana geldiği yerin özellikleri, kazanın meydana geliş şekli ve aracın hangi kısımlarının darbeye maruz kaldığı nazara alınarak sigortalı araçta kaza nedeniyle hangi hasarların meydana geldiği, meydana gelen hasarların tamiri için ne kadar masraf yapılması gerektiğinin tespit edildiği, aracın tamirinin ekonomik olup olmadığının belirlendiği, aracın tamiri ekonomik ise tamir bedelinin, ekonomik değilse aracın kaza tarihi itibariyle ikinci el piyasa rayiç değerinden sovtaj bedelinin mahsubu ile gerçek zarar miktarının hesaplandığı ek rapora göre karar verilmesinde usule aykırılık olmayıp itiraz yersizdir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 01/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda, zarar veren araç hususi nitelikte olduğundan, hükmedilen tazminata yasal faizi uygulanması gerekmekte olup, avans faiz uygulanması doğru değil, bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün, 6100 sayılı HMK.’nun 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.’nun 438/7. maddesi delaletiyle düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12/02/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Gerçek anlamda ibranameden söz edebilmek için tazmin edilecek miktar ile buna karşılık alınan meblağ arasında açık oransızlığın bulunmaması koşuldur. Başka bir anlatımla, açık oransızlığın bulunduğu durumlarda anılan belge ibraname değil, ancak makbuz niteliğindedir. Bu yön ise, ibranamenin verildiği tarih göz önünde tutularak zarar görenin gerçek zararının uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanması suretiyle belirleneceği hukuksal gerçeği ortadadır.

Açık oransızlık, edimler arasında bir misline yakın, bir misli veya daha fazla fark bulunmasıdır.
Gerçek anlamda bir ibranameden söz edebilmek için tanzim edilecek tutar ile buna karşılık alınacak tutar arasında açık bir oransızlığın bulunmaması gerekir.
Açık oransızlığın bulunduğu durumda belge ibraname değil, ancak makbuz niteliğindedir.” denilmiştir.
4.T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 27/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
“Davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında oluşan hasarın onarımı için gerekli makul sürede, davacının ikame araç temin etmek ve suretle masraf yapmak zorunda kalacağı, bu zararının da tazmininin gerektiği açık olmakla birlikte; bu zararın, kazadan kaynaklanan dolaylı zarar mahiyetinde olduğu ve davalı trafik sigortacısının sadece doğrudan zararlardan sorumlu olduğu, bu zararın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve poliçe özel şartları uyarınca teminat kapsamında bulunmadığının hüküm tesisinde dikkate alınması gerekir. İfade olunan tüm bu nedenlerle, araç mahrumiyet zararına yönelik davacı isteminin veistenemeyeceğine göre davalı sigorta şirketi yönünden bu taleplerin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde bu davalı için de kabulüne hükmedilmesi doğru görülmemiştir, itiraz yerindedir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.KUSUR AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Mahkememizce ceza soruşturma dosyası ve kaza anını gösterir kamera kayıtları celp edilerek kazanın meydana gelmesinde müteveffa sürücü …’ın kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru olup olmadığı hususunda T.C. Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor aldırılmış, 16/12/2021 tarihli ATK raporunda kazanın meydana gelmesinde davacı sürücü …’ın %40 oranında tali, müteveffa sürücü …’ın ise %60 oranında asli kusurlu olduğu rapor edilmiştir. Her ne kadar davacılar tarafından tanıklarının kusur raporu tanziminden sonra dinlendiği ifade edilmiş ise de gerek ceza soruşturması gerekse de Mahkememizde alınan kusur raporlarının birbirini teyit eder mahiyette olması, kusur raporlarının kaza anını gösterir kamera kayıtları tetkik edilmek suretiyle hazırlanması, tanık Selim’in soruşturma aşamasında alınan beyanının raporlar tanzim edilirken de mevcut olması ve tanık anlatımlarının yargılamaya bir yenilik katmadığı ve dahi raporlar arasında çelişki bulunmaması karşısında taraf vekillerinin yeniden kusur alınması yönündeki taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilerek Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlanan 16/12/2021 tarihli kusur raporunun hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
2.HASAR VE İKAME ARAÇ BEDELİNİN TESPİTİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Mahkememizce dava konusu araca ilişkin olarak sigorta şirketi nezdinde açılan hasar dosyası ile Türkiye Reasürans Şirketler Birliğine müzekkere yazılarak davaya konu kaza tarihinde, davacının maliki olduğu aracın değerine ait bilgi ve belgelerin ve Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacıya ait aracın tüm tramer kayıtlarının onaylı suretleri dosyamız arasına kazandırılmış, yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 10/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde alanında uzman bilirkişiden rapor aldırılmış, 03/11/2021 Tarihli bilirkişi raporunda davacı …’ın aracın tamirinin ekonomik olmadığı, kaza tarihindeki rayiç değerinin 100.000,00 TL olduğu, sovtaj değerinin ise 50.000,00 TL olduğu, aynı marka model yeni bir aracın satın alınması için gerekli makul sürenin 30 gün olduğu, davaya konu aracın 13/08/2018 tarihinde yola çıktığı, kaza tarihinde 15 aylık sürede 6.000 KM yol yaptığı, günlük 13 KM yol katettiği, günlük araç mahrumiyeti zararının 50,00 TL olacağı, toplam zararının ise 1.500,00 TL olacağı rapor edilmiş, söz konusu raporun sigorta şirketi tarafından yapılan hasar ödemesindeki eksper raporundaki çarpma noktaları, değişmesi gereken parçalar gibi objektif tespitler ile örtüşmesi, Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olarak hazırlandığına kanaat edilmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
3.DAVACI … YÖNÜYLE YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Yukarıda detayı verilen kusur raporu ve hesap raporu nazara alındığında davacıya ait aracı kullanan sürücü …’ın %40’lık kusur oranı da nazara alındığında davacı …’nin hasar bedeli maddi zararı 30.000,00 TL, ikame araç bedeli maddi zararı ile 900,00 TL’dir. Mahkememizce sigorta şirketi hasar dosyası dosyamız arasına alınmış olup davalı sigorta şirketi tarafından davadan önce davacı …’ye sigorta şirketi tarafından 17/12/2019 tarihinde 24.250,00 TL hasar ödemesi yapılarak 05/12/2019 tarihli İbraname alınmıştır. Yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12/02/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında davacının 30.000,00 TL’lik zararından dava öncesi ödeme miktarı mahsup edildiğinde fark tutarın 5.750,00 TL olduğu ve bu tutar ile zarar arasında bir misline yakın, bir misli veya daha fazla fark bulunmadığı, bu sebeple davacı tarafından verilen 05/12/2019 tarihli ibranamenin geçerli olduğu, davalıların da poliçe limiti kadar bu ibradan faydalanacağı, eldeki dosyada poliçe gereğince davalı sigorta şirketinin kaza tarihinde sorumluluk limitinin 39.000,00 TL olduğu görülmekle hasar bedeli yönüyle davacının herhangi bir alacağı kalmadığından bu kalem yönüyle davasının reddine karar verilmiştir. Ancak ikame araç bedeli maddi zararına ilişkin olarak sigorta şirketi tarafından bir ödeme yapılmadığı gibi yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 27/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında da ifade edildiği üzere ikame araç bedeli maddi zararından sigorta şirketinin sorumlu olmadığı, bu sebeple verilen ibranın bu kalem yönüyle bir hukuki sonuç doğurmayacağı, davacının kaza sebebiyle uğradığı ikame araç bedeli maddi zararının ise 900,00 TL olduğu ancak davacı vekilinin 26/07/2022 tarihli bedel artırım dilekçesinde toplam zarardan kusur tenzili yapmadan 1.500,00 TL talep ettiği anlaşılmakla davacı …’nin bu kalem alacağı yönüyle davasının kısmen kabulü ile 06/11/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle ikame araç bedeli maddi zararı 900,00 TL maddi zararının temerrüt tarihi olan 06/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar …, …, … ve … San. ve Tic. Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsili davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmesi hususunda Mahkememizde vicdani kanaat hasıl olmuştur.
4.DAVACI …’IN MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunumuzun 56/1 maddesinde; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. ” amir hükmü yer almaktadır.
Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatlarında ifade edildiği üzere; Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, 6098 Sayılı TBK’nın 56/1. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 Sayılı TMK’nın 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Dosya içerisinde yer alan davacı …’e ait 08/11/2019 tarihli Genel Adli Muayene Raporunun incelenmesinde özetle; Kaza neticesinde sağ el sırtında abrazyon, sağ kalçada ağrı, sol ayak bileğinde ağrı olmak üzere BTM ile giderilebilir şekilde yaralandığı, yaralanması sebebiyle hayati tehlike geçirmediği, kemik fraktürü olmadığı rapor edilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükmü, bilirkişi raporları ve Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatları çerçevesinde somut olayımız değerlendirildiğinde; 06/11/2019 tarihinde meydana gelen kazada kaza tarihi itibariyle davacının yaşı, kazanın meydana gelmesinde %40 oranında kusurlu olması, kaza sebebiyle BTM ile giderilebilir şekilde yaralanması, kendisinde herhangi bir kemik fraktürü meydana gelmemesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile paranın satın alma gücü de bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı lehine takdir edilecek 5.000,00 TL manevi tazminatın davacı için zenginleşme ve davalılar için de yıkım olmayacağına kanaat edilmekle davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 06/11/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle uğramış olduğu 5.000,00 TL manevi zararının temerrüt tarihi olan 06/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar …, …, … ve … San. ve Tic. Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsili davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebin reddine dair Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A-Davacı …’ın maddi tazminat talepleri açısından yapılan değerlendirmede;
1-Davacı …’ın davasının KISMEN KABULÜ İLE;
a) Davacının talep etmiş olduğu hasar bedeli maddi zararı yönüyle DAVASININ REDDİNE,
b) Davacının 06/11/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle ikame araç bedeli maddi zararı 900,00 TL maddi zararının temerrüt tarihi olan 06/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar …, …, … ve … San. ve Tic. Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsili DAVACIYA VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
B-Davacı …’ın manevi tazminat talepleri açısından yapılan değerlendirmede;
1-Davacı …’ın davasının KISMEN KABULÜ İLE; Davacının 06/11/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle uğramış olduğu 5.000,00 TL manevi zararının temerrüt tarihi olan 06/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar …, …, … ve … San. ve Tic. Ltd. Şti’den müştereken ve müteselsilen tahsili DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebin reddine,
C-YARGILAMA GİDERİ VE SAİR HUSUSLAR AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
1-)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken ‬403,03TL karar ve ilam harcından, dava açılırken alınan 89,15TL peşin harç, 105,03TL ıslah harcı olmak üzere toplam 194,18TL harcın mahsubu ile bakiye 208,85TL nin sigorta dışındaki davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davacı …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-)Davacılar tarafından yapılan 89,15TL peşin harç, 135,10 başvuru harcı, 105,03TL ıslah harcı toplamı olan 329,28-TL’nin sigorta dışındaki davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,
4-)Davacılar tarafından sarfedilen 726,55-TL posta ve tebligat gideri, 19,30TL vekalet harcı, 550,00TL bilirkişi ücreti, 1.453,30-TL adli tıp gideri olmak üzere toplam 2.749,15-TL yargılama giderinden davanın haklılık oranına (5.900/32.250) göre hesaplanan 502,95-TL’nin sigorta dışındaki davalılardan alınarak davacılara verilmesine, fazlasının davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı sigorta tarafından sarfedilen 8,50-TL vekalet harcının davacı …’dan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine,
6-)Davalı … tarafından sarfedilen 8,50-TL vekalet harcının haklılık oranına (26.350/32.250) göre hesaplanan 6,94TL’nin davacılardan alınarak davalı …’a verilmesine,
7-)Davalı … tarafından sarfedilen 11,50-TL vekalet harcının haklılık oranına (26.350/32.250) göre hesaplanan 9,40TL’nin davacılardan alınarak davalı …’a verilmesine,
8-)Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 900,00 TL vekalet ücretinin sigorta dışındaki davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
9-)Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin sigorta dışındaki davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
10-)Davalılar vekilleri yararına hasar bedeli maddi tazminat yönünden AAÜT’ye göre hesaplanan 5.750,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalılara verilmesine,
11-)Davalılar vekilleri yararına ikame araç bedeli maddi tazminat yönünden AAÜT’ye göre hesaplanan 600,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalılara verilmesine,
12-)Sigorta şirketi dışındaki davalılar vekilleri yararına manevi tazminat yönünden AAÜT’ye göre hesaplanan 5.000,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalılara verilmesine,
13-) Taraflarca yatırılan gider avansından artan bölümün karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
14-)6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacılar vekili, davacı … ile davalılar … … … … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren;
-Manevi tazminat talepleri açısından; 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İSTİNAF KANUN YOLUNA MÜRACAAT ETME HAKLARI AÇIK OLMAK ÜZERE,
-Hasar bedeli maddi zararı ile ikame araç bedeli maddi zarar talepleri açısından dava değeri yönüyle 6100 Sayılı Kanunun 341/2 maddesi ve 6763 Sayılı Kanunun 44. Maddesiyle eklenen Ek Madde 1 uyarınca her takvim yılı başından itibaren yeniden değerleme oranı uygulanarak belirlenen parasal sınır nazara alındığında miktar itibariyle KESİN OLMAK ÜZERE, Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2022

Katip Hakim