Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/515 E. 2021/491 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA :
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 12/10/2020 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, davalının faturaya konu malzemeleri aldığını ancak ödemesini yapmadığını bunun üzerine faturaya dayalı olan alacaklarının tahsili için Konya . İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile başlattıkları icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini, icra müdürlüğünce itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının borçlu olmadıklarına yönelik itirazlarının gerçek dışı olduğunu icra takibine konu altı adet fatura bedeli toplamı olan 22.356,00TL borçlu olduklarını beyanla davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 25/01/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazlarının olduğunu, müvekkili adresinin Ereğli olduğunu ve yetkili mahkemelerin Konya/Ereğli mahkemeleri olduğu, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini karar verilmesini talep etmiş, esasa ilişkin beyanlarında da, taraflar arasında davacının iddia ettiği gibi bir alacak ilişkisinin bulunmadığını, müvekkili şirketin almış olduğu malların bedeline karşılık 15/04/2020 keşide tarihli çeki davacı tarafı verdiğini, davacının da bu çeki tahsil ettiğini, ticari kayıtların incelenmesi halinde de borçlu olmadıklarının ortaya çıkacağını, icra takibine konu fatura bedelleri çek verilmek suretiyle ödendiğini, davacının kötü niyetli olarak dava açtığını beyanla davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, faturadan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılmış icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı şirket tarafından, davalıya yapılan mal satışı nedeniyle düzenlenmiş faturalardan kaynaklı bakiye alacağın tahsili amacıyla Konya . İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığı, davalının, icra dairesinin yetkisine ve borca itirazı sonucunda takibin durdurulduğu, eldeki davada, davalının icra dairesine yaptığı itirazının iptali ile takibin devamının talep edildiği anlaşılmıştır.
Dava tarafları arasında, takipte Konya İcra Dairelerinin yetkili olup olmadığı, dava ve takip konusu faturadaki mal alış verişinin olup olmadığı, faturalardan kaynaklı olarak davalının davacıya bir borcunun olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
Dava ve takip bir miktar para alacağının tahsiline yönelik olduğundan ve para borçları alacaklının yerleşim yerinde dava ve takip edilebileceğinden davalının icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
Mahkememize taraf vekillinin bildirdiği deliller toplanmış, ilgili Vergi Dairesi Müdürlüklerinden tarafların 2019 yılına ait BA-BS formlarının onaylı suretleri dosyaya celp edilmiş, Konya . İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden dosya arasına alınmış, …Ambarına müzekkere yazılarak teslim belgeleri ve teslime ilişkin tüm bilgiler celp edilmiş, tarafların ticari defterleri üzerinde SMMM bilirkişisinden rapor alınmıştır.
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre; “Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” İspat yükü kenar başlıklı HMK’nın 190. maddesine göre; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” Belirtilen yasa hükümleri karşısında, alacağın tahsili için girişilen icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında kural olarak ispat yükü davacı alacaklıya aittir. Bununla birlikte itirazın iptali davasında davalı borçlunun ödeme savunmasında bulunması ya da borcu ortadan kaldıran diğer itirazları ileri sürmesi halinde ispat yükü yer değiştirecek ve davalıya geçecektir.
İş bu davada, davalı taraf, satım bedelini ödediğini ileri sürdüğünden ispat yükü ödeme savunmasında bulunan davalı taraf üzerindedir. Mahkememizce her iki tarafı tacir olan iş bu ticari davada ticari defterler üzerinde muhasebeci bilirkişiye inceleme yatırılması gereği duyulmuştur.
6100 Sayılı HMK’nun 222.maddesi: “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1) (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmünü içermektedir.
Serbest muhasebeci bilirkişi 28/06/2021 tarihli raporunda; her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, açılış kapanış tasdiklerinin yine usule uygun ve süresinde yaptırıldığı, davacı tarafından düzenlenen takip konusu faturaların tamamının davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının defterlerine göre takip tarihinde davalının savunmalarında belirtilen 6442593 seri numaralı çek ödemesi cari hesaptan düşüldüğü halde bakiye 15.911,11TL alacağın kaldığı, diğer yandan davalının defterlerinde takip konusu toplam bedeli 13.100,00TL olan dört adet fatura defterlerde kayıtlı olup nakit ödeme kaydı bulunduğu halde takibe konu iki adet toplam bedeli 9.256,00TL olan faturaların kayıtlarda bulunmadığı tespitinde bulunmuştur.
Görüldüğü üzere, davalı, dava konusu faturalara ilişkin 20.000,00TL bedelli çek ödemesine dayanmış olup bu ödeme davacının defterlerinde cari hesaptan düşülmek suretiyle kayıtlı bulunmaktadır. Ödeme savunmasında bulunun davalı dosyaya başka bir delil sunamamıştır. Bu itibarla davacının defterlerinde kayıtlı alacak tutarınca davacının davalıdan alacaklı olduğu tespit edilerek takibin 15.911,11TL üzerinden devamının gerektiği anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası, alacaklının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı bir eda davası olup, itirazın tebliğinden itibaren bir yıllık süresinde açılan davada borçlunun itirazında haksızlığının belirlenmesi ve alacağın likit olması hâlinde, istem varsa borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına da hükmedilebilir (Kuru, B: İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219,223). Eldeki davada takip konusu alacağın faturaya dayanması karşısında alacak belirlenebilir (likit) olup davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, Davalının Konya . İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin; 15.911,11 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %10 ve değişen oranlarda avans faizi üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmolunan meblağın %20’sine tekabül eden 3.182,22 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin haklılık oranına göre hesaplanan (15.911,11/22.356,00 oranında) 939,46TL’sinin davalıdan, 380,54TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.086,89TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 255,50TL harcın ve icra dairesine yatırılan 126,29TL harcın toplamı 381,79TL harcın mahsubu ile bakiye 705,10TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
-Harçlar Kanunun 29. maddesi gereğince davacı alacaklının icra müdürlüğüne yatırdığı binde beş tahsil harcı mahkeme harçlarına mahsup edildiğinden bu hususun icra müdürlüğünce resen dikkate alınmasına,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40TL başvuru harcı, 7,80TL vekalet suret harcı, 255,50TL peşin harç ve 126,29TL icra dairesine yatırılan harç olmak üzere toplam 443,99TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 1.000,00TL bilirkişi ücreti ve 134,50TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.134,50TL yargılama giderinin haklılık oranına göre hesaplanan (15.911,11/22.356,00 oranında) 807,44TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmen davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
air, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2021

Katip … Hakim …