Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/51 E. 2023/9 K. 04.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI : … – …
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 23/01/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin borcunu ödemeden konkordato başvurusunda bulunduğunu, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas, … karar sayılı ilamı ile konkordatosunun tasdik edildiğini, karara karşı istinaf başvurusunda bulunduklarını, söz konusu dosyada müdahil talebinde bulunduklarını, davalı şirketin müvekkili bankaya 07/11/2018 tarihi itibariyle 1.544.007,00TL nakit, 32.000TL (Çek karnesi) ve 44.384,90 EUR akreditif (07.12.2018 vadeli) gayri nakit karşılığı olan 07.11.2018 tarihi itibariyle T.C Merkez Bankası EURO kuru üzerinden 273.703,92 TL, (dava tarihi itibariyle 292.061,51 TL) olmak üzere toplamda 1.849.710,92 TL borcu bulunduğunu, konkordato dosyasına davalı şirketin mizan kayıtlarına göre 581.828,48TL borcu bulunduğu bahisle bu miktar üzerinden ödeme planı sunularak bu projenin itirazlarına rağmen tasdik edildiğini, İİK’nun 308/b maddesi gereğince tasdik kararından itibaren 1 ay içinde dava açılması gerektiğini bu süre içinde iş bu davanın açıldığını, konkordato dosyasında tasdik edilen projede belirlenen alacak miktarın müvekkili bankanın alacak miktarından eksik olduğunu beyanla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla projede kabul edilmeyen 1.267.882,44TL’lik eksik kalan alacaklarının borcun doğduğu tarihten itibaren işleyecek en yüksek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 05/02/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; açılan davada eksik harcın tamamlattırılmasını, konkordato dosyasında komiser raporuna süresinde itiraz edilmediğini, itiraz süresi geçtiğinden zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, iş bu talebe ilişkin karar verme yetkisinin konkordato kararı veren Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacı bankanın gerçekte ne kadar alacaklı olduğu hususunun ilgili banka kayıtları celp edilerek bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafın faiz talebinin de yersiz olduğunu beyanla açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davacı banka şubesinden davaya konu tüm bilgi ve belgeler celp edilmiş, Konya … esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiş bankacı ve konkordato komiserliğinde ehil muhasebeci bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
DAVANIN NİTELİĞİ, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
Dava, konkordato projesine dahil edilmeyen çekişmeli alacak davasıdır.
Her ne kadar mahkememizce düzenlenen ön inceleme tensip tutanağının 7. maddesinde sehven dava değerinin 1.849.710,92 TL olduğundan bahisle, davacı tarafa eksik harcın tamamlanması için süre ihtaratı yapılmış ve davacı tarafça dosyaya tamamlama harcı yatırılmış ise de, dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde açıkça konkordato projesine kabul edilmeyen 1.267.882,44TL alacağın nisaba dahil edilmesi talep edildiğinden davacının talebi ile bağlı kalınarak dava değeri 1.267.882,44TL olarak kabul edilmiş ve yargılama bu değer üzerinden görülmüştür.
2004 Sayılı İİK’nın 308/b maddesine göre, “Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler.
Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.”
Yerleşik Yargıtay uygulamasında 2004 Sayılı İİK’nın 308/b maddesinde belirtilen 1 aylık süre, bu davaların açılması için hak düşürücü süre olmayıp, konkordato davasında çekişmeli alacaklılar için pay ayrılması halinde, bu paydan yararlanabilmek için dava açılması gereken süre olduğu kabul edilmektedir. Bu itibarla davalının hak düşürücü süre itirazları yerinde görülmemiştir.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı 04/12/2019 tarihli kararı ile, davalı şirketin konkordato projesinin tasdikine ve konkordato tasdik kararının gerekçeli kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin derhal bağlayıcı hale gelmesine karar verildiği, karara karşı istinaf yoluna gidilmesi üzerine kararın, Konya BAM . H.D.’nin … Esas, … Karar sayılı 10/03/2021 tarihli kararı ile onandığı, istinaf mahkemesi kararına karşı temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine ise, istinaf mahkemesi kararının Yargıtay . H.D.’nin … Esas, … Karar sayılı 16/02/2022 tarihli kararı ile bozularak dosyanın Konya . Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği, bozma kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı 12/10/2022 tarihli kararı ile, yine davalı şirketin konkordato projesinin tasdikine karar verildiği, söz konusu bu karara karşı da temyiz kanun yoluna başvurulduğu ve dosyanın mahkememizin karar tarihi itibariyle halen temyiz incelemesinde olduğu, kararın kesinleşmediği anlaşılmıştır.
İş bu dava, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı 04/12/2019 tarihli kararı ile tasdik edilen davalı şirketin konkordato projesine yöneliktir. Ne var ki, yukarıda belirtildiği üzere sözü edilen mahkeme kararı Yargıtay tarafından bozulmakla, dava konusu edilen konkordato projesinin bir hükmünün kalmadığı anlaşılmıştır. Bu haliyle davanın konusuz kaldığı neticesine varılmış ve dava tarihindeki haklılık durumunun tespiti açısından yargılamaya devam edilmiştir.
Konkordato davasında, konkordato komiseri tarafından alacaklılardan kesin mühlet tarihi itibariyle alacaklarını konkordato komiserine bildirmeleri istenilerek bu hususun alacaklılara ilan ve tebliğ edildiği, davacı banka tarafından da 1.544.007,00TL’lik nakit ve 305.703,92TL (32.000,00TL+44.384,90 EUR) gayri nakit olmak üzere toplam 1.849.710,92 TL alacak bildirimi yapıldığı, bu alacağın 581.828,48TL’lik kısmının kabul edildiği, 1.267.882,44 TL’lik kısmının ihtilaflı hale geldiği anlaşılmıştır.
Yargıtay HGK’nun 22/11/2018 gün ve … E. … K. ve Yargıtay . HD’nin 06.10.2015 gün ve … E. … K. sayılı emsal içtihatlarında belirtildiği üzere, alacağın bir banka (kredi) alacağı alması halinde asıl alacak (anapara) hesap edilirken, kredinin ödenmeyen kısmı ile bu kısma temerrüt tarihine kadar işletilecek akdi faiz ve akdi faizin BMSV’sinin toplamının asıl alacak olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Konkordato projesinde asıl alacağa faiz işletilmesi kabul edilmemiş veya asıl alacak rehinli alacak niteliğinde değil ise, yukarıdaki yöntemle belirlenen banka asıl alacağına, 2004 s. İİK’nın 294/3. maddesi gereğince, temerrüt (veya en geç kesin mühlet) tarihinden itibaren temerrüt faizi de yürütülemeyeceği, ödenmeyen kredi alacağına akdi faiz yürütülmesinin de, temerrüt tarihi kesin mühletten önce ise temerrüt tarihine kadar, temerrüt kesin mühletten sonra ise en geç kesin mühlet tarihine kadar mümkün olduğu sonucuna varılmış, bilirkişilerden de bu yöntemle hesap yapılması istenilmiştir.
Dosya kapsamına uygun görülerek ve heyet halinde düzenlenmesi göz önünde bulundurularak hükme esas alınan ve yetersiz görülen 1. bilirkişi heyeti raporuna karşı üstünlük tanınan 12/12/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda ; “…23.01.2019 Kesin mühlet tarihi itibariyle tespit edilen adi alacak anapara borcunun 1.633.399,55 TL hesap edildiği, davacı alacaklı bankanın borçlu firmanın … E dosyasında takip edilen Konkordato dava süreci içerisinde, yetkili Komiserlikçe çıkılan alacak bildirim ilanına istinaden Komiserliğe süresinde 1.544.007,00 TL.lik nakit ve 305.703,92 TL.(32.000,00 TL.* 44.384,90 EUR) gayri nakit olmak üzere toplamda 1.849.710,92 TL alacak bildiriminde bulunduğu,
Davalı alacaklı bankanın yaptığı alacak bildiriminde rehin yada ipotek bildiriminde bulunulmadığı, dolayısıyla da alacağı için adi ve imtiyazlı alacak olarak ayrıca bir tasnif yapmadığı, bu rakamın konkordato alacak listesinde 581.828,48 TL sinin kabul edildiği, dosyada alacağın tamamının adi alacak olarak kaydedildiği,
Heyetimiz tarafından davacı bankanın kesin mühlet tarihi itibariyle alacağı olarak belirlenen rakamının 1.633.399,55 TL hesap edildiği ve bunun ödeme planındaki alacaktan 1.051.571,07TL daha fazla olduğu…
…Banka kayıtları incelemesinde 23.01.2019 kesin mühlet tarihi itibariyle gayri nakit risk olarak davalı … Tic, Ltd. Şti.’nin uhdesinde olan ve ibraz edilmemesi halinde bankanın ödemekle yükümlü olduğu banka sorumluluk bedelinin 28.800,00 TL. olduğu,
5941 sayılı Kanun uyarınca muhatap bankanın ibraz eden düzenleyici dışında hamile süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için ödeme yapmakla yükümlü olduğu tutarlar hakkında 12 Ocak 2019 Tarih ve 30653 numaralı Resmi Gazete’ de yayınlanan Tebliğ ile 28 Ocak 2019’tan itibaren yürülüğe girecek banka sorumluluk bedelinin 2.030.-TL olduğu ve davalı bankanın 28.01.2019 tarihinde 11 adet çek için artan sorumluluk bedeli olan 4.730,00 TL. (11*430(2.030,00-1.600,00)) ilave gayrinakit risk girişi yaptığı ve davalı … Tic. Ltd. Şti.nin çek depo bedelinin 33.530,00 TL.ye yükseldiği, 19.11.2019 kat tarihi itibariyle çek depo bedeli için talep edilen tutarın 6 adet çek tutarı 12.180,00 TL (6*2.030,00 TL.) olduğu,…
…Davacı tarafın davalıdan alacağına ilişkin olarak bir rehninin veya ipoteğinin ya da imtiyazlı bir alacağının bulunmadığı, her iki davalı yönünden alacağın adi alacak niteliğinde olduğu…” tespit edilmiştir.
Buna göre, kesin mühlet tarihi itibariyle, davacı tarafın davalıdan alacağının 1.633.399,55 TL olduğu, konkordato projesinde 581.828,48TL’lik kısmının kabul edilmesi nedeniyle 1.051.571,07TL daha alacağın bulunduğu sonucuna varılmış ve bu bedeller üzerinden davacının davasının kısmen kabul, kısmen reddinin gerektiği anlaşılmıştır.
Davanın konusuz kalması sebebiyle yukarıda açıklanan dava tarihindeki haklılık durumu gözetilerek yargılama giderleri hesaplanmış ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ GEREKLİ İSE DE; KONUSUZ KALAN DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin haklılık oranına göre hesaplanan (1.051.571,07/1.267.882,44) 1.094,80TL’sinin davalıdan, 225,20TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Peşin alınan 50,40TL ve yargılama sırasında alınan 31.504,03TL tamamlama harcı toplamı olan 31.554,43TL harçtan Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90TL harcın mahsubu ile fazla alınan 31.374,53TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40TL başvuru harcı ve 179,90TL karar ilam harcı toplamı olan 234,30TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 7,80TL vekalet harcı, 2.200,00TL bilirkişi ücretleri ve 88,50TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.296,30TL yargılama giderinin haklılık oranına göre hesaplanan (1.051.571,07/1.267.882,44) 1.904,53TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarfedilen 7,80TL vekalet harcı yargılama giderinin haklılık oranına göre hesaplanan (216.311,37/1.267.882,44) 1,33TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 132.125,69TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 33.283,59TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince (2) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.04/01/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip ..