Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/491 E. 2022/261 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

MAHKEMEMİZİN KÖK DAVA … ESAS YÖNÜNDEN:
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :

BİRLEŞEN KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … E.
SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN:
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Mahkememizin … Esas sayılı dosyasından verilen 09/11/2017 tarih ve … sayılı kararın, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 11/09/2020 tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilamıyla kaldırılmasına karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiş olmakla, mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 31/07/2012 vadeli 2.500,00 TL bedelli, 31/08/2012 vadeli 2.500,00 TL bedelli, 15/09/2012 vadeli 3.500,00 TL bedelli, 31/09/2012 vadeli 3.500,00 TL bedelli 4 adet bonodan dolayı Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz yoluyla takip başlatıldığını, takibin halen devam ettiğini, bu 4 adet senetteki imzalar müvekkiline ait olmaması nedeniyle takibin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesinde de bu imzaların müvekkiline ait olmadığının ortaya çıkacağını, takibin devamı telafisi güç ve imkansız zararlar doğuracağından alacaklı kişinin müvekkili hakkında işlem yapmaması için takibin ve haciz işleminin durdurulmasını, davalarının kabulüne takip talebindeki 12.000,00 TL asıl alacağın 340,00 TL %17,75 işlemiş faizin 464,00 TL protesto masrafının 36,00 %3 komisyonun müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, kambiyo senedine ilişkin takibin ve ödeme emrinin iptalini, müvekkilinin malvarlığına konulan hacizlerin kaldırılmasını, haksız takip nedeniyle kötü niyetli davalının % 40’tan aşağı olmamak üzere taraflarına tazminat ödenmesini, dava masrafları ile vekalet ücretinin davalının üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Her ne kadar davacının sahtecilik iddiası olsa da dava dilekçesi ekinde herhangi bir delil ve mahkemede kanaat uyandıracak tatbike medar imza örneklerini ihtiva eden bir belge sunmadığını, dosyada sahteciliğe yönelik davacının soyut iddiasından başka bir delilin bulunmadığını, davanın İİK’nın 72 maddesine göre açılmış bedelsizliğe dayalı bir menfi tespit davası olarak kabul edilerek ihtiyati tedbir talebinin icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi yönünden değiştirilmesini ve bu bağlamda teminatın alacağın %115 miktarına çıkartılmasına karar verilmesini, davalı şirketin cam işleme sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğu yanında yüzlerce işçi çalıştırdığını, şirketin kaydının davacı adına kayıtlı olduğu fakat fiilen eşi … ve babasının işlettiğini, müvekkilinden muhtelif tarihlerde cam eşyası satın aldığını, bu alışverişte fiilen işi idare eden … ve … ile muhatap olduklarını, bu kişiler ile takibe konu bonolardan önce pek çok bono düzenlendiğini ve ödendiğini, son dönemlerde bonoların ödenmediğini protesto olduğunu, borcu yapılandırmak için satış sorumluları … ve … davacının işletmesine gittiğini, … ve … ile görüşülerek eski bonoların iade edildiğini, davaya konu bonolar ile birlikte Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu 31/04/2012 vadeli 2.000,00 TL, 15/05/2012 vadeli 2.000,00 TL, 15/06/2012 vadeli 2.000,00 TL bonoların davacının babası tarafından imzalanıp daha sonra davacının evine gidilerek … ve … kapının önünde dururken davacının eşi … tarafından davacıya imzalattırıldığını, evde davacı ve eşinden başka kimse olmadığı için atılan imzanın davacının eli ürünü olduğunun sabit olduğunu, bu nedenle davacının alacağının %20’si oranında tazminata mahkum edilmesini talep ettiklerini, bonodaki imzalar davacının eli ürünü çıkmaz ise evin içerisinde girdikten sonra davacının eşi … tarafından imzalanıp davacı imzalamış gibi bonoların teslim edildiği, imzaların önce benimsenip daha sonra inkar edildiği kabul edilerek ilgili icra dosyası celp edilerek imza incelemesi bu dosyaya konu bonoların da gönderilmesini eğer ki imzaların aynı olduğu tespit edilirse önceki benimsenen imzalar nedeniyle eldeki davanın reddine karar verilmesini, davacının eşine yazılı ve şifai yetki verip verilmediğinin sorulmasını, babasının ve eşinin ticari temsilci olduğu belirlenirse eşi … attığı imzalar davacıyı bağlayacağını, imzaların benimsenmesi ve ticari temsilci savunmaları kabul edilmezse veya ispat edilemez ise dahi M.K. 2 çerçevesinde davanın reddedilmesini, … eşi ile fikir ve işbirliği içerisinde hile ve desise hile dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını işlediğinin sabit olduğunu, ayrıca tarafların ticari ilişkide olmaları bonoların alınma süreci açıkça davalı şirketin takipte haksız ağır kusurlu ve kötü niyetli olmadığından davanın kabulü halinde dahi tazminata hükmedilmemesini talep ettiklerini, yasal süre içerisinde arz ettikleri itirazlarının kabulü tedbirin nevi ve teminat miktarının değiştirilmesini, yasal süre içerisinde arz ettikleri cevaplarının kabulü ile haksız ve mesnetsiz davanın reddini davacının % 20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili mahkememiz dosyası ile birleşen Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasına vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili hakkında Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 31.04.2012 vadeli 2.000,00-TL bedelli, 15.05.2012 vadeli 2.000,00-TL bedelli, 15.06.2012 vadeli 2.000,00-TL bedelli üç adet bonodan dolayı Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yoluyla takip başlatıldığını, söz konusu takipte müvekkili adına kayıtlı olan; … ili … İlçesi … Köyü … parselli … nolu bağımsız bölüm satış ilanı yapıldığını ve ilk satışın 25.02.2014 tarihi saat 14.00 ile 14.10 arası, ikinci satış tarihininde 25.03.2014 tarihi saat 14.00 ile 14.10 arasında yapılacağının ilan edildiğini, bu taşınmaza 190.000,00-TL kıymet taktiri yapıldığını, dosyada yürütülen işlemlerin acilen durdurulmasını da gerektirecek bir durum söz konusu olduğunu, takibin haksızlık ve hukuka aykırılık taşıdığını, takip konusu olan üç adet senet altındaki imzalar müvekkile ait olmadığını, yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda da senetlerin altındaki imzaların müvekkile ait olmadığının ortaya çıkacağını, daha önce de davalı tarafça müvekkiline ait olmayan imzaların bulunduğu senetler ile takip başlatıldığını, bu takiplere karşı dava açtıklarını, 31.07.2012 vadeli 2.500,00-TL bedelli, 31.08.2012 vadeli 2.500,00-TL bedelli, 15.09.2012 vadeli 3.500,00-TL bedelli, 31.09.2012 vadeli 3.500,00-TL bedelli dört adet sahte imzalı bonolardan dolayı Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yoluyla takibe Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile Menfi Tespit davası açtıklarını, 15.10.2012 vadeli 3.500,00-TL bedelli, 31.10.2012 vadeli 3.500,00-TL bedelli, 15.11.2012 vadeli 3.500,00-TL bedelli, 31.11.2012 vadeli 3.500,00-TL bedelli, 15.12.2012 vadeli 3.500,00-TL bedelli, 31.12.2012 vadeli 3.500,00-TL bedelli altı adet sahte imzalı bonolardan dolayı Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yoluyla takibe Konya . İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile imza itirazında bulunarak dava açtıklarını, davalının takip konusu senetlerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını bildiği halde, tamamen kötü niyetli olarak müvekkiline ait taşınmazı satmak üzere olduğunu, icra dosyasından 190.000,00-TL kıymet takdir edilen taşınmazın değerinin daha yüksek olduğunu, icra takibinin durdurulmasında davalının hiç bir zararının olmayacağını, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından bu zamana kadar haberlerinin olmadığını, müvekkiline ait taşınmazın satış işlemlerinin Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yapıldığını düşündüklerini, bu takip dosyasına karşı açtıkları Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına hitaben yazdıkları dilekçelerde de bu hususun açıkça anlaşılacağını, bu nedenlerle öncelikle ilerde telafisi güç ve imkansız zararlar doğuracağından müvekkili hakkındaki icra takibi hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, satışın teminatsız veya mahkememizin uygun göreceği bir teminat karşılığında durdurulmasını,davanın kabulünü, icra takibindeki senetlerden ötürü borçlu olmadıklarının tespitini, müvekkilinin malvarlığına konulan hacizlerin kaldırılmasını, kötü niyetli davalının %20’ den aşağı olmamak üzere taraflarına tazminat ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalının üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememiz dosyası ile birleşen Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasına cevap vermemiş, ancak birleşen dosyada verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiği 19/01/2015 tarihli davanın esasına ilişkin yazılı beyanlarında; davaya konu bonolardaki imzanın davacı …’e ait olduğunu, müvekkili şirketin cam işleme sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğunu, yanında yüzlerce işçi çalıştırdığını, cam işleme sektöründe ülkenin en önde gelen birkaç firmasından olduğunu, bu bağlamda davacı …’in kayden adına olan ancak fiilen eşi … ve babasının bonolardaki diğer borçlu … tarafından idare edilen … Ticaret adlı ticari işletmesi adına müvekkili şirketten muhtelif tarihlerde cam eşyası satın aldığını, bu ticari alışverişlerde davacı adına fiilen işi idare eden İsmet ve Köksal ile muhatap olunduğunu, bu kişilerce takibi konu bonolardan önce pek çok bono düzenlendiğini ve ödendiğini, ticari ilişki devam ederken son dönemlerde bonoların ödenmediğini ve protesto olduğunu, bonolardaki imzaların davalının eli ürünü çıkmaması halinde eşi Köksal tarafından imzalanmış olabileceğini, bu imzaların davacıyı bağlayacağını, imzaların benimsenmesi ve ticari temsilci savunmaları kabul edilmezse veya ispat edilemez ise dahi M.K. 2 çerçevesinde davanın reddedilmesini, Köksal’ın eşi ile fikir ve işbirliği içerisinde hile ve desise hile dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını işlediğinin sabit olduğunu, ayrıca tarafların ticari ilişkide olmaları bonoların alınma süreci açıkça davalı şirketin takipte haksız ağır kusurlu ve kötü niyetli olmadığından davanın kabulü halinde dahi tazminata hükmedilmemesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davaların; Esas davanın, T.C. Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 31/07/2012 vadeli 2.500,00 TL bedelli, 31/08/2012 vadeli 2.500,00 TL bedelli, 15/09/2012 vadeli 3.500,00 TL bedelli, 31/09/2012 vadeli 3.500,00 TL bedelli 4 adet bonodan dolayı davalı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, bu 4 adet senetteki imzaların keşideci/davacıya ait olmaması nedeniyle açılan menfi tespit davası olduğu,
Birleşen T.C. Konya . Asliye Ticaret Mahkeme’sinin … Esas … Karar sayılı dosyasında; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 31.04.2012 vadeli 2.000,00-TL bedelli, 15.05.2012 vadeli 2.000,00-TL bedelli, 15.06.2012 vadeli 2.000,00 TL bedelli üç adet bonodan dolayı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlattığını, takip konusu olan üç adet senet altındaki imzaların keşideci/davacıya ait olmaması nedeniyle açılan menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME ESAS ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/06/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır.
Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (… : İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233 ).
Ayrıca, adi senette borçlu olarak gözüken kimse, senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığının ve dolayısıyla, senet borçlusu konumunda bulunmadığının tespiti amacıyla, cebri icra tehdidi ile karşı karşıya ise, icra takibinin yapılmasından önce; süresi içinde ödeme emrine karşı imzaya itirazda bulunmayı ihmâl etmiş ve takip kesinleşmişse, takibe başlanılmasından sonraki evrede sahtelik davası açabilir, böyle bir sahtelik davası hukukî niteliği itibariyle İİK’nın 72. maddesinde düzenlenmiş olan menfi tespit davasıdır ( … : Medenî Usul Hukuku, C.1, Ankara 2016, s. 844-845).
Gerek doktrinde ve gerekse de uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekârlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”,“senedin zamanaşımına uğramış bulunması” gibi def’iler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir.
Bu nedenledir ki, borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde sahtekârlık (tahrifat) iddiası mutlak def’idir ve mahkemece bu iddia incelenmelidir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 16/06/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava, İİK’nın 72. maddesi uyarınca sahtecilik iddiasına dayalı olarak açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra Adli Tıp Kurumu tarafından alınan raporda, 31.10.2006 tanzim tarihli senetle ilgili hiç bir inceleme yapılmamış ancak diğer senetlerdeki imzanın kuvvetle muhtemel davacıya ait olduğu belirtilmiştir. Hazırlık soruşturması ve Ağır Ceza mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda ise senetlerdeki imzanın davacıya ait olmadığı belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece alınan raporla, ceza dosyasında alınan raporlar arasında çelişki oluşmuştur. Mahkemece yapılacak iş Osmaniye .Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının kesinleşip kesinleşmediğinin beklenilmesine, şayet Ağır Ceza Mahkemesinin kararı kesinleşmiş ise çelişkinin giderilmesi için TBK’nın 74. maddesi kapsamında değerlendirilmesine, kesinleşmemiş ise çelişkinin giderilmesi için 3 kişilik Grafoloji ve Sahtecilik konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden eksik incelemeye dayalı hükmün bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
3.T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 11/09/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde söz konusu bonolar altındaki imzaların müvekkiline ait olmadığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulduğu ifade edilmiş olup, dosya kapsamında bulunan Ankara . İcra Müdürlüğü’nün yazılarından dava konusu bonolar ile ilgili olarak Konya CBS’nin … soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma yapıldığı anlaşılmış olup, mahkemece anılan dosya getirilip incelenmemiştir.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmakta olup davacı yanca söz konusu raporlar arasında çelişki bulunduğu ve bu çelişkinin giderilmesi için yeni bir rapor alınması yönünde 24.06.2017 tarihli itiraz dilekçesi ile itirazda bulunulduğu, ancak mahkemece çelişki giderilmeksizin ve ceza dosyası getirtilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece icra hukuk mahkemesince alınan rapor esas alınarak hüküm tesis edilmesi de hatalı olmuştur.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19/04/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
” İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından, ödeme emrine (süresi içinde) itiraz etmiş takip borçlusuna karşı itirazın kendisine (varsa vekiline tebliği) tarihinden itibaren bir yıl içinde açılabilir. Bir yıllık süre içinde açılan dava, teknik anlamda bir itirazın iptali davasıdır ve ancak böyle bir davada borçlu icra inkar tazminatına mahkum edilebilir (… s.263). O halde 6352 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden önce yapılmış olan icra takipleri üzerine açılan ve açılacak olan itirazın iptali davalarında icra inkar tazminatı asgari %40 olarak, 6352 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden sonra yapılan icra takipleri üzerine açılacak itirazın iptali davalarında ise icra inkar tazminatı asgari %20 olarak uygulanmalıdır.” denilmiştir.
5. T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 16/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Borçlunun istinaf nedenleri bakımından yapılan incelemede; İİK madde 170 ‘de, her ne kadar itirazın kabulüne karar vermesi hâlinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilmesine karar verilmesi yönünde düzenleme bulunmakta ise de davalı takip alacaklısı ile borçlu lehtar ciranta arasında yüz yüzelik bulunmadığından alacaklı aleyhine para cezası ve tazminata hükmedilmemiş olmasında bir isabetsizlik görülmediğinden borçlunun istinaf başvurusunun da esastan reddi gerekmiştir. ” denilmiştir.
6.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 04/11/2013 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava konusu senette davacı keşideci, davalı ise lehdar durumunda olup arada başka bir ciranta bulunmadığına göre davalının keşideci imzasının davacıya ait olmadığını bilebilecek durumda olduğunun ve bu nedenle takibinde kötüniyetli sayılacağının kabulü gerekir. O halde mahkemece İİK 72/5 maddesi uyarınca davacı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi dava kabul edildiği halde nisbi karar ve ilam harcı yerine maktu karar ve ilam harcına hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Taraflar arasında görülmekte olan davaların; T.C. Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 31/07/2012 vadeli 2.500,00 TL bedelli, 31/08/2012 vadeli 2.500,00 TL bedelli, 15/09/2012 vadeli 3.500,00 TL bedelli, 31/09/2012 vadeli 3.500,00 TL bedelli 4 adet bono ile T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 31.04.2012 vadeli 2.000,00-TL bedelli, 15.05.2012 vadeli 2.000,00-TL bedelli, 15.06.2012 vadeli 2.000,00 TL bedelli üç adet bonodan dolayı senet üzerinde yer alan imzaların keşideci/davacıya ait olmaması nedeniyle açılan menfi tespit davası olduğu, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/06/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamından anlaşıldığı üzere gerek doktrinde ve gerekse de uygulamada “imzanın sahte olması” definin senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup sahtekârlık (tahrifat) iddiasının mutlak def’idir olması sebebiyle mahkememizce incelenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
2.Yukarıda detayı verilen T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 11/09/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde ilgili soruşturma dosyasının bir sureti dosyamız arasına alınmış ve yine dava konusu senet asılları dosyamız arasına alınarak yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 16/06/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı doğrultusunda dosya içerisinde yer alan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için 3 kişilik Grafoloji ve Sahtecilik konusunda uzman bilirkişilerden davacı keşidecinin imza ve yazı örnekleri de aldırılarak imzaların davacıya ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
3. Dosya içerisinde yer alan ve alanında uzman Adli Belge İnceleme, Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanı bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 17/11/2021 Tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Dosya içerisinde yer alan T.C. Adalet Bakanlığı ATK Fizik İhtisas Dairesinin 27/11/2013 Tarih ve … Sayılı Raporu, 24/10/2014 Tarih ve … sayılı raporu, 13/06/2016 Tarih ve … sayılı raporu, 02/11/2016 Tarih ve … sayılı raporu, Merkez Jandarma Kriminal Laboratuvarı Amirliğince düzenlenen 09/03/2017 Tarih ve … sayılı raporu ve 31/05/2017 Tarih ve … sayılı rapor karşılaştırılarak Lup, stereo kameralı(EMS-30 S) mikroskop imza ölçüm aletleri beyaz ışık ve değişik açılarda verilen ışık ışınları, yüksek çözünürlü scanner tarayıcı bilgisayar analiz programları kullanılarak grafolojik, grafometrik ve kaligrafik esaslar dahilinde yapılan mukayese ve inceleme neticesinde dava konusu senetler altında bulunan imzaların davacı …’in el ürünü olmadığı rapor edilmiş ve önceki raporlar arasındaki çelişki giderilmek suretiyle kati rapor aldırılmıştır.
4.Yukarıda yapılan açıklamalar, bilirkişi raporu, icra dosyası, Yüksek Mahkeme ilamları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davalı tarafından davacı hakkında T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe dayanak 19/09/2011 Keşide Tarihli, 31/07/2012 Ödeme Tarihli, 2.500,00 TL bedelli, 19/09/2011 Keşide Tarihli, 31/08/2012 Ödeme Tarihli, 2.500,00 TL bedelli, 19/09/2011 Keşide Tarihli, 15/09/2012 Ödeme Tarihli, 3.500,00 TL bedelli, 19/09/2011 Keşide Tarihli, 31/09/2012 Ödeme Tarihli, 3.500,00 TL bedelli 4 adet bono yönüyle, T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe dayanak 19/09/2011 Keşide Tarihli, 31/04/2012 Ödeme Tarihli, 2.000,00 TL bedelli, 19/09/2011 Keşide Tarihli, 15/05/2012 Ödeme Tarihli, 2.000,00 TL bedelli, 19/09/2011 Keşide Tarihli, 15/06/2012 Ödeme Tarihli, 2.000,00 TL bedelli 3 adet bono yönüyle icra takibine geçildiği, davacı tarafından senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasıyla eldeki menfi tespit davasını açtığı, Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatlarında ifade edildiği üzere imza sahteciliğinin senedin hükümsüzlüğüne ilişkin olması sebebiyle mutlak defilerden olduğu ve herkese karşı ileri sürülebildiği, Mahkememizce usulüne uygun olarak davacının ıslak imzalı belgeleri ilgili kurumlardan temin edildiği yine Mahkememizce usulüne uygun olarak davacının imza ve yazı örnekleri alınarak davaya konu bonolar altındaki imzanın davacıya ait olup olmadığı ve dosya içerisinde yer alan bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesi hususunda bilirkişi raporu aldırıldığı, dosya içerisinde yer alan ve alanında uzman Adli Belge İnceleme, Grafoloji ve Sahtecilik Uzmanı bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen 17/11/2021 Tarihli bilirkişi heyet raporunda lup, stereo kameralı(EMS-30 S) mikroskop imza ölçüm aletleri beyaz ışık ve değişik açılarda verilen ışık ışınları, yüksek çözünürlü scanner tarayıcı bilgisayar analiz programları kullanılarak grafolojik, grafometrik ve kaligrafik esaslar dahilinde yapılan mukayese ve inceleme neticesinde dava konusu senetler altında bulunan imzaların davacı …’in el ürünü olmadığının rapor edildiği ve önceki raporlar arasındaki çelişki giderilmek suretiyle kati rapor aldırıldığı davacının esas ve birleşen davasının kabulüne karar verilmiştir.
5.Yukarıda detayı verilen T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 16/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 04/11/2013 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı emsal alınarak; Davaya konu bonoların keşidecisinin davacı, takibe koyan lehdarı ve hamilinin ise davalı olması, taraflar arasında yüz yüzelik bulunması, bono ilişkisi sebebiyle taraflar arasında başka bir ciranta bulunmadığı ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 18/2 maddesi gereğince basiretli tacir olan davalının, dava konusu senetler üzerindeki imzanın davacıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olması karşısında takipte davalı(alacaklının) haksız, ağır kusurlu ve kötüniyetli olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 72/5. Maddesi gereğince Mahkememizin kabulü ve menfi tespit davası sonucu tespit edilen miktar üzerinden %20 oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
6.Her ne kadar davacı vekili 03/04/2022 tarihli dilekçesinde davalının %40’dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiş ise de davacının birleşen dava dilekçesinde %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı talep ettiği, esas davaya konu dava dilekçesinde ise %40’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatı talep ettiği, iddianın genişletilmesi yasağı ve yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19/04/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile davaya konu T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının takip tarihinin 18/09/2012, T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının takip tarihinin 08/11/2012 olması karşısında %20 oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I.ESAS DAVA YÖNÜYLE YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
2-Davacının, T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe dayanak 19/09/2011 Keşide Tarihli, 31/07/2012 Ödeme Tarihli, 2.500,00 TL bedelli, 19/09/2011 Keşide Tarihli, 31/08/2012 Ödeme Tarihli, 2.500,00 TL bedelli, 19/09/2011 Keşide Tarihli, 15/09/2012 Ödeme Tarihli, 3.500,00 TL bedelli, 19/09/2011 Keşide Tarihli, 31/09/2012 Ödeme Tarihli, 3.500,00 TL bedelli 4 adet bono yönüyle alacak aslı ile faiz ve feriyle birlikte (takip alacaklısı)davalıya borçlu olmadığının TESPİTİ ile icra takibinin davacı yönüyle İPTALİNE,
3-2004 Sayılı Kanunun 72/5. Maddesi gereğince dava takip borçlusu lehine neticelendiğinden T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takiplerinin DERHAL DURDURULMASINA, bu hususta ilgili icra müdürlüklerine MÜZEKKERE YAZILMASINA,
4-Karar Kesinleştiğinde; 2004 Sayılı Kanunun 72/5. Maddesi gereğince münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra dosyalarının eski hale İADE EDİLMESİNE, bu hususta bu hususta ilgili icra müdürlüklerine MÜZEKKERE YAZILMASINA,
5-Takipte davalı(alacaklının) haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 72/5. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve menfi tespit davası sonucu tespit edilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 2.400,00 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Kök dava yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 819,72 TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 178,20 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 641,52TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Kök dava yönünden davacı tarafından karşılanan 21,15 TL başvuru harcı, 178,20 TL peşin harcı ve 3,30TL vekalet suret harcı olmak üzere toplam ‬202,65TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Kök dava yönünden davacı tarafından karşılanan 937,80TL posta ve tebligat gideri, 85,70TL istinaf kanun yoluna başvurma gideri, 3.342,00TL talimat ve bilirkişi kurulu ücreti gideri olmak üzere toplam 4.365,5‬0TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
10-Kök dava nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
II.BİRLEŞEN DAVA YÖNÜYLE YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE
1-Davacının davasının KABULÜNE,
2-Davacının, T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe dayanak 19/09/2011 Keşide Tarihli, 31/04/2012 Ödeme Tarihli, 2.000,00 TL bedelli, 19/09/2011 Keşide Tarihli, 15/05/2012 Ödeme Tarihli, 2.000,00 TL bedelli, 19/09/2011 Keşide Tarihli, 15/06/2012 Ödeme Tarihli, 2.000,00 TL bedelli 3 adet bono yönüyle alacak aslı ile faiz ve feriyle birlikte (takip alacaklısı)davalıya borçlu olmadığının TESPİTİ ile icra takibinin davacı yönüyle İPTALİNE,
3-2004 Sayılı Kanunun 72/5. Maddesi gereğince dava takip borçlusu lehine neticelendiğinden T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takiplerinin DERHAL DURDURULMASINA, bu hususta ilgili icra müdürlüklerine MÜZEKKERE YAZILMASINA,
4-Karar Kesinleştiğinde; 2004 Sayılı Kanunun 72/5. Maddesi gereğince münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra dosyalarının eski hale İADE EDİLMESİNE, bu hususta bu hususta ilgili icra müdürlüklerine MÜZEKKERE YAZILMASINA,
5-Takipte davalı(alacaklının) haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 72/5. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve menfi tespit davası sonucu tespit edilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 1.200,00 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Birleşen dava yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 409,86 TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 102,50 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 307,36TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Birleşen dava yönünden davacı tarafından karşılanan 25,20TL başvuru harcı, 102,50TL peşin harcı ve 3,80TL vekalet suret harcı olmak üzere toplam ‬131,50TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Birleşen dava yönünden davacı tarafından karşılanan 85,70TL istinaf kanuun yoluna başvurma harcı ile 91,51TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 177,21TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
10-Birleşen dava nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
IV-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.07/04/2022

Katip … Hakim …