Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/489 E. 2021/440 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ:
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 28/09/2020 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; 15/06/2020 tarihinde müvekkilinin adına kayıtlı …plakalı araç ile …plakalı araç ve bu araca bağlı …plakalı dorsenin çarpışması sonucu meydana gelen kazada müvekkili sürücünün kusuru olmadığını, diğer araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, müvekkilinin aracında maddi hasar oluştuğunu aynı zamanda değer kaybı olduğunu, davalı sigorta şirketine değer kaybına yönelik yapmış oldukları müracatın sonuçsuz kaldığını beyanla davanın kabulü ile mahkememizce bilirkişi marifetiyle tespit edilmek üzere şimdilik 100,00TL değer kaybının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 10/07/2021 havale tarihli ıslah dilekçesinde özetle; dava açılırken 100,00TL olarak talep ettikleri araç değer kaybı taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda arttırarak 7.000,00TL olarak davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 06/01/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde; davaya konu kazadan müvekkili şirketin haberdar olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sorumluluğunun kusur oranları ile sınırlı olduğunu ve mahkememizce kusur oranlarının tespit edilmesini, davaya konu araçta meydana geldiği iddia edilen değer kaybının usul ve esaslara uygun olarak tespit edilmesini, temerrüt tarihinin dava tarihi olduğunu beyanla davanın reddine, davacının değer kaybı talep etme hakkının olup olmadığının tespitine, müvekkilinin yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası sırasında oluşan araç hasarı nedeniyle değer kaybı zararının tazmini istemine ilişkindir.
Davacı vekilince, eldeki davada, davacının aracında meydana gelen hasar nedeniyle, …plakalı çekici ve arkasına bağlı …plakalı dorsenin sigortacısı ….’den; müvekkilinin aracında meydana gelen hasar sonucu ortaya çıkan değer kaybının tazmini talep ve dava edilmiştir.
Mahkememizce taraf vekillerinin bildirdikleri deliller toplanmış, kazaya karışan araçların trafik kayıtları celbedilmiş, davalı sigorta şirketlerine müzekkereler yazılarak, poliçe ve bu poliçe kapsamında müracaat ve ödeme olup olmadığı araştırılmış, Türkiye Reasürans Şirketler Birliğinden kazaya karışan aracın değeri ve Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinden kazaya karışan aracın tramer kayıtları celp edilmiş, mahallinde keşif yapılarak trafik bilirkişisinden kusur raporu ve makine mühendisi bilirkişiden hasar raporu aldırılmıştır.
…plakalı çekicinin davalı sigorta şirketi tarafından …poliçe numaralı 22/11/2019-22/11/2020 tarihli ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesine göre; Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/7/2020 tarihli ve …E, …K sayılı Kararı ile, 2918 sayılı KTK’nın 90/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesine göre; İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesine göre; Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.
2918 sayılı KTK’nın 99. Maddesine göre; Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
Anılan yasal düzenlemelere istinaden bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen trafik kazasında, zarar görenlerin zararından, 2918 sayılı KTK’nın 85. Maddesi ve 2918 sayılı KTK’nın 91. Maddesi uyarınca sigortacı sorumludur.

Davacı, davadan önce zararının ödenmesi talebini davalı sigorta şirketlerine yazılı olarak bildirdiğinden ve bildirimden itibaren 15 günlük ödeme süresi geçtiğinden iş bu davada, 2918 sayılı KTK’nun 97.maddesinde düzenlenen sigortacıya başvurma dava şartının yerine getirildiği, ayrıca davadan önce arabuluculuğa başvurulduğu ve fakat sonuç alınamadığı görülmüştür.
Mahalde icra edilen keşif sonrası düzenlenen rapora göre davacı araç sürücüsü kusursuz olduğu halde davalı şirketin sigortaladığı aracın sürücüsü kazada tam kusurludur. Raporun kazanın oluş şekline ve mahalde yapılan tespitlere uygun olduğu anlaşıldığından hükme esas alınması gerekmiştir. Diğer yandan dava konusu araçta kaza nedeniyle 7.000,00TL tutarında bir değer kaybının olduğu hasar bilirkişisi tarafından tespit edilmiştir. Bu tespit de gerekçeli ve denetlenebilir rapora dayandığından mahkememizce benimsenmiştir. Bu itibarla davacının maddi tazminat davasının ıslah talebi gibi kabulü gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Duruşma sırasında hüküm fırkası yazılırken zuhulen dava ve taleplerle ilgisiz olarak hükmün 1.maddesine bazı ifadeler eklendiği sonradan fark edildiğinden eklenen ifadeler daha sonra yazılacak tahsis kararında düzeltilmek üzere hükmün 1. maddesi duruşmada açıklanan şekilde aynen aşağıda muhafaza edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat DAVASININ KABULÜ İLE, 7.000,00 TL maddi tazminatın davalı şirketin sorumluluğu kaza tarihinde geçerli ilgili poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla 17/08/2020 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 478,17TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 54,40TL peşin harç ve yargılama sırasında alınan 117,80TL ıslah harcı toplamı olan 172,20TL harcın mahsubu ile bakiye 305,97TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40TL başvuru harcı, 54,40TL peşin harç, 7,80TL vekalet suret harcı, 117,80TL ıslah harcı, 419,90TL keşif harcı, 950,00TL bilirkişi ücreti ve 381,60TL posta gideri olmak üzere toplam 1.985,90TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/09/2021

Katip Hakim