Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/442 E. 2021/573 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ:
KARAR YAZMA TARİHİ:
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’ın 29.06.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle 30.06.2017 tarihinde ölen oğlu …’ın desteğinden yoksunluğu nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiklerini, sigortalayan şirket nezdinde 30.03.2017-30.03.2018 başlangıç-bitiş tarihli …poliçe no’lu zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile kayıtlı bulunan sigortalı …’ın işleteni ve maliki olduğu …plaka sayılı araç, …sevk ve idaresinde, 29.06.2017 günü, saat 17:05 sıralarında müteveffa …’ın kullandığı …plaka sayılı motosikletle çarpışması sonucu …’ın ölümüne neden olduğunu, kaza sonrasında düzenlenen 29.06.2017 tarihli kaza tespit tutanağından ve 25.12.2017 tarihli Çumra Asliye Ceza Mh. …Esas sayılı dosyasından alınan rapordan da anlaşılacağı üzere, sigortalının işleteni bulunduğu aracın sürücüsünün 1.derece (asli kusurlu), desteğin 2.derece (tali kusurlu) olduğunun rapor edildiğini, tahkikat sonucunda müvekkilinin yoksun kaldığı desteğin kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik 2.500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan 30.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 29.06.2017 günü saat 17:05 sıralarında … adına kayıtlı, …sevk ve idaresindeki …plakalı aracın, …’ın kullandığı …plakalı motosiklet ile çarpışması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, ertesi gün 30.06.2017 tarihinde …’ın tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybettiğini, …sevk ve idaresindeki …plakalı …marka …model aracın kendisi adına kayıtlı bulunan … ile; 30.03.2017 – 30.03.2018 tarihli ve …no.lu “Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi”ni ve araç plakasının eklendiği 01.08.2017-30.03.2018 tarihli Zeyilnameyi düzenlediklerini, bu poliçe kapsamında sakatlanma ve ölüm için kişi başı 330.000,00-TL, kaza başı 3.300.000,00-TL teminat limiti belirlendiğini, Müvekkil Şirket’in sorumluluğunun her halükarda bu limitler ile sınırlı olduğunu, işbu davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, davanın usulden reddinin gerektiğini, maddi zarara ilişkin trafik sigortacısı olarak müvekkili şirket’in sorumluluğunun yalnızca sigortalı aracın kusuru oranı ile sınırlı olduğunu, ilgili kazada müteveffanın kask kullanmaması hem kendisini, hem de trafiğin güvenliğini tehlikeye atması anlamına geldiğini, kask kullanması halinde belki de basit bir yaralanma ile kazayı atlatabileceğini, müteveffanın kazada mevcut bulunan kusuru oransal olarak da belirlenmesinin gerektiğini, açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Eldeki dava, davacının oğlu müteveffa …’ın trafik kazası sonucu ölümü nedeniyle uğradığı maddi ( Destekten Yoksun Kalma Tazminatı ) zararların davalıdan tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalıya sigortalı …’ın malik ve işleten olduğu …plakalı aracın …idaresinde 29/06/2017 tarihinde …yolu üzerinde hatalı U dönüşü yapması neticesi …’ın kullandığı …plakalı motosiklete çarpması ve motosiklet sürücüsü …’ın vefatı nedeniyle davacının ölen oğlu …’ın desteğinden yoksun kalması nedeniyle davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceği hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmış, Çumra Asliye Ceza Mahkemesinin …E., sayılı dosyası, SGK kayıtları, tarafların sosyal ekonomik durum araştırmaları, araç tescil belgeleri, poliçe ve hasar dosyası, hastane kayıtları ve tüm belgeler celbedilmiştir.
Mahkememizce alınan Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi kusur raporuna göre müteveffa motosiklet sürücüsü …’ın %25 oranında kusurlu, davalıya sigortalı aracın dava dışı sürücüsü …ise %75 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir. Sunulan rapor ceza dosyasında alınan rapor ile de örtüşmektedir.
Kusur raporu sonrası dosya aktüerya bilirkişisine verilerek rapor alınmıştır. Aktüerya raporunda özetle; Müteveffanın annesi …’ın 81.669,01-TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği belirlenmiştir.
Davacı vekili aktüerya raporu sonrasında 15/10/2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile talebini rapora göre artırmış ve davacının 81.669,00-TL olarak hesaplanmış destekten yoksun kalma tazminatı alacağının haksız fiil tarihi olan 30.06.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davadan önce davacı yanca davalıya 24/07/2020 tarihinde başvuru yapılmış olup, bu süreye 8 iş günlük sürenin ilavesi ile 06/08/2020 tarihinde temerrüt gerçekleşmiştir.
Davacı yan avans faizi talebinde bulunmuş ise de sigortalı araç hususi kullanıma özgü olduğundan dolayı yasal faize hükmetmek gerekmiştir.
Davalı vekili zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de;
Zamanaşımı itirazı yönünden ise 2918 sayılı KTK’nun 109/1. maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler için, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Maddenin 2. fıkrasında “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğarsa” ifadesi ile kanun koyucu, taraf ayrımı yapmaksızın (davacı, davalı veya dava dışı 3. kişi) fiil cezayı gerektiriyor ise uzamış ceza zamanaşımının uygulanacağını benimsemiştir. 2918 sayılı Kanun’un anılan madde hükmünde gözden kaçırılmaması gereken husus, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; bunun dışında fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır. Dahası söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular (örneğin işleten, sigortacısı) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür. (HGK’nun 05.06.2015 tarih, 2014/17-2198, 2015/1495 sayılı kararı).
Davaya konu edilen olayda davacının oğlu …’ın öldüğü görülmektedir. Kaza tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı TCK’ya göre zamanaşımı süresi 15 yıldır. Davaya konu trafik kazası 29/06/2017 tarihinde meydana gelmiş, eldeki dava ise 28/08/2020 tarihinde açılmıştır. Dolayısı ile uzamış ceza zamanaşımı süresi davamızda geçmemiştir.
Yine Türk Borçlar Kanunu’nun zamanaşımının düzenlendiği 72. maddesi,
MADDE 72- “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” Hükmünü amirdir. Bu nedenle ölümlü trafik kazasından sebep ceza kanununda öngörülen uzamış ceza zamanaşımı süreleri geçmemiş bulunduğundan bu itirazın da reddi gerekmiştir.
T.B.K. 53/3. Maddesi gereği destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınanlardan oluşan zarardır. Destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Ölen ile destekten yoksun kalanlar arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı yeterlidir. Dolayısı ile davacının müteveffanın desteğine ihtiyaç duyduğu hususu aşikardır.
Dosya kül halinde değerlendirildiğinde davacı tarafça davalıdan ölen oğlu …’dan sebep destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunulmuş olup dosyada alınan kusur raporu, aktüerya raporu, ceza dosyasındaki raporlar ve tüm dosyadaki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde davacı vekilinin talep artırım dilekçesi de nazara alınmak suretiyle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının talep artırım dilekçesi de nazara alınmak suretiyle KABULÜNE;
1-)81.669,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalının sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ve temerrüt tarihi olan 06/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.578,81-TL karar ve ilam harcından, dava açılırken alınan 54,40-TL peşin harç ile yargılama sırasında alınan 271,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 325,40-TL nin mahsubu ile bakiye 5.253,41-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 54,40-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet suret harcı, 271,00-TL ıslah harcı, 700,00-TL bilirkişi ücreti, 723,00-TL Adli tıp gideri, 154,25-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.964,85-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 11.416,97-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, mazereti reddedilen davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 18/11/2021

Katip … Hakim …