Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/441 E. 2022/584 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : … – …
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Olay günü olan 04.07.2018 tarihinde davalı … şirketi tarafından KTK Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası … poliçe numarası ile sigortalanan … plakalı araç sürücü … sevk ve idaresinde … Caddesini kullanarak … Sk. İstikametinden … Sk. istikametine doğru giderken müvekkilinin bisikletle seyahat ettiği esnada aracın sol ön kısmı ile bisikletli müvekkiline çarpması sonucu müvekkilin ağır şekilde yaralanmasına neden olduğunu, kaza sonrası hastaneye kaldırılan müvekkilinin genel adli muayene sonrası hayati tehlikesi olduğunu, kemik fraktürü olduğunu, basit tıbbi müdahale ile giderilemez şeklinde rapor düzenlendiğini, müvekkilinin kaza sonrası 04.07.2018 – 07.07.2018 tarihleri arasında hastanede yattığını ve epikriz raporunda ayrıntılı açıklanan bir dizi operasyon geçirdiğini, müvekkilinin haksız fiilin gerçekleştiği anda ilk okul öğrencisi olduğunu, kaza sonrası bir dizi ameliyat geçirdiğini, bu müdahaleler süresince 3 gün Konya Eğitim Araştırma Hastanesin’de yatış yaptıktan sonra evinde tedavisinin devam ettiğini, müvekkilinin kaza nedeniyle 90 gün kadar yatılı vaziyette kaldığını, eğitimine devam edemediğini, müvekkilinin kaza sonrası 3 gün hastanede yatmasından sonra yaklaşık 90 gün de evde yatar vaziyette bacağında bulunan kırıkların iyileşmesi için beklediğini, müvekkilinin annesinin müvekkilininin bakımını yaptığını, bu nedenlerle müvekkilinin kaza neticesinde uğradığı her bir kalem zarar için fazlaya dair haklarını saklı tutarak şimdilik, Sürekli İş Görmezlik yönünden 10,00 TL (Belirsiz alacak olarak), Geçici İş Görmezlik yönünden 10,00 TL (Belirsiz alacak olarak), bakıcı Gideri yönünden 10,00 TL (Belirsiz alacak olarak) her bir kalem alacak için kaza tarihinden itibaren işleyecek gecikme faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesine, fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı tarafın 03.04.2019 tarihinde meydana gelen kaza sonucu bisiklet sürücüsü …’nın bedensel zarara uğradığını iddia ederek … plakalı sigortalı aracın 25.10.2017 – 25.10.2018 vadeli, … numaralı KTK ZMSS Poliçesine istinaden şimdilik 10-TL sürekli, 10-TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 10-TL geçici bakıcı giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ettiğini, tazminat hesaplamasının yapılabilmesi için ibrazı zorunlu olan evrakların taraflarına iletilmemesi nedeniyle geçerli bir başvurudan söz edilemeyeğinden işbu davanın usulden reddinin gerektiğini, zarar miktarının tespit edilebilmesi için mevzuatta zorunlu kılınan belgelerin ibrazının gerektiğini, müvekkili şirketin kendisine yöneltilen tüm taleplere olumlu dönüş yapmış olmasına rağmen huzurdaki davanın ikame edildiğini, müvekkili şirketin iyi niyetli çabalarının sonuçsuz bırakıldığını, her halükârda “malulıyet tazmınatına” ilışkın tazmınat hesabının ZMMS Sıgortası Genel Şartları A.5/c maddesı ve ekınde yer alan esaslara göre yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı ve geçici bakıcı gideri trafik poliçesi teminatı dışında olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki taraflı iddiaları kabul etmediklerini beyan ettiklerini, davacının faiz başlangıcına ilişkin istemlerinin yerinde olmadığını, bu nedenlerle davacının müvekkili şirkete eksik evrak ile müracaat ettiğini, bu hususta usulüne uygun bir başvurudan söz etmenin mümkün olmadığının dikkate alınarak işbu davanın usulden reddini, her durumda maluliyet tazminatı hesabının ZMS sigortası genel şartları esaslarına göre yapılmasını, her durumda sorumluluğa esas kusur oranlarının tespit edilebilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesini, geçici iş göremezliğe ve bakıcı giderine ilişkin istemlerin, poliçe teminatı kapsamında yer almadığı dikkate alınarak reddini, her durumda müvekkili şirketin yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamasını talep etmiştir.
Davacı vekilinin 13/06/2022 tarihli dava değeri artırım dilekçesi ile özetle; Bilirkişi tarafından 14.03.2022 düzenleme tarihli rapor ile müvekkili davacının alacağının tespit edildiğini, bu aşamada müvekkilinin belirsiz olan alacağının belirli hale geldiğini, 10 TL üzerinden belirledikleri geçici iş göremezlik tazminatı taleplerini 4.811,21 TL arttırarak toplam 4.821,21 TL olarak, kaza tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasını, 10 TL üzerinden belirledikleri kalıcı iş göremezlik tazminatı taleplerini 32.146,02 TL arttırarak toplam 32.156,02 TL olarak, kaza tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuklarını, 10 TL üzerinden belirledikleri bakıcı gideri tazminatı taleplerini 2.425,40 TL arttırarak toplam 2.435,40 TL olarak kaza tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ve dava dilekçesindeki sair hususların bakı kalmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın 04/07/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının uğradığını iddia ettiği sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri maddi zararlarının tazmini talepli açılan maddi tazminat davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise 04/07/2018 tarihinde meydana gelen kazada davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsüne atfı mümkün bir kusur olup olmadığı, davacının uğradığını iddia ettiği bir maddi zararı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalıdan tahsilini talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.Mahkememizin, T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi yargı çevresinde olması sebebiyle, davacının cismani zararlarının tespiti noktasında T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 20/10/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı emsal alınmış, ilgili ilamda ise;
“Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan hükümlere göre ,haksız fiil tarihi 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği (ancak Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığı bu dönem için de yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uygulanacak) hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Kökleşmiş Yargıtay . HD uygulaması ve içtihatlarına göre maluliyet raporlarının düzenlenmesinde haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik ve yasa hükümlerine göre değerlendirme yapılması gerekmektedir.(Nitekim Yargıtay HD nin … esas … karar … esas … karar sayılı ilamları)” denilmiştir.
2.T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 04/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
,” Mahkemece her ne kadar davacı yönünden 9 aylık geçici iş göremezlik süresine göre hesap edilen tazminattan da davalı sigortacının sorumluluğuna karar verilmiş ise de, kaza tarihinde çalışma yaşında olmayan davacı için yaşanan kaza ile geçici iş göremezlik zararının oluştuğundan bahsedilemez. Bu nedenle davacı Mehmet Yavuz’un geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken,yazılı olduğu biçimde geçici iş göremezlik zararına da hükmedilmesi doğru görülmemiştir.” denilmiştir. (Benzer yönde bkz. T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 08/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı)
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.KUSUR AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; 04/07/2018 Tarihli Kaza Tespit Tutanağında yer alan tespitler ile Mahkememizce aldırılan T.C. Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 07/04/2021 Tarihli Kusur Raporunda yer alan tespitlerin birbiriyle örtüşmesi, ilgili ATK raporunun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yönetime uygun olarak hazırlandığına kanaat edilmekle, kazanın meydana gelmesinde davacının %70, dava dışı sigortalı araç sürücüsünün %30 oranında kusurlu olduğu bildirilen ATK raporu hükme esas alınmıştır.
2.MALULİYET RAPORU AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Mahkememizce davacının tedavisine ilişkin tüm tıbbi bilgi ve belgeler dosyamıza kazandırılarak yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 20/10/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde sağlık kurulu raporu aldırılması için hastaneye sevki sağlanmış, T.C. Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin 05/01/2022 tarihli Heyet Raporunda özetle; 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre yapılan değerlendirmede davacının sürekli maluliyet oranının %4.2 oranında olduğu, iyileşme(geçici iş göremezlik) süresinin 10 aya kadar uzayabileceği, bu sürenin 4 aylık zarfında bakıcıya ihtiyacı olduğu ve SGK tarafından karşılanmayan, belgeye bağlanamayan zorunlu tedavi giderinin ise 5.000,00 TL olduğu rapor edilmiş, bilirkişi raporunda gerekçeli ve yöntemine uygun değerlendirme yapıldığına kanaat edilmekle hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
3.AKTÜERYA RAPORU: Yukarıda detayı verilen ve hükme esas alınan bilirkişi raporları ve T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 20/10/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı doğrultusunda davacının muhtemel yaşam süresi PMF-1931 tablosu esas alınarak aktüerya bilirkişisinden hesap raporu aldırılmış, 14/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda davacının sürekli iş göremezlik maddi zararının 32.156,02 TL, bakıcı gideri maddi zararının 2.435,40 TL, geçici iş göremezlik maddi zararının 4.821,21 TL ve SGK tarafından karşılanmayan, belgeye bağlanamayan zorunlu tedavi giderinin ise 1.500,00 TL olduğu rapor edilmiş, ilgili raporun sürekli iş göremezlik maddi zararı hesabı ile bakıcı gideri maddi zarar hesabının gerekçeli ve yöntemine uygun değerlendirme yapıldığına kanaat edilmekle hükme esas alınmasına, SGK gideri yönüyle dava açılmaması ve geçici iş göremezlik maddi zararı yönüyle yukarıda detayı verilen T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 04/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 08/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı gereğince kaza tarihinde 11 yaşında olan davacının çalışma yaşında olmaması sebebiyle hükme esas alınmamasına karar verilmiştir.
4.MÜTERAFİK KUSUR AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/01/2022 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı gereğince müterafik kusur değerlendirmesinin defi olmaması sebebiyle Mahkememizce resen değerlendirmesi yapılmıştır.
04/07/2018 tarihli kaza tespit tutanağının incelenmesinde davacının bisiklet sürücüsü olduğu, kaza esnasında başında “kaskının” bulunmadığı ve yaralanmasının başında meydana geldiği anlaşılmıştır.
16 Ağustos 2022’de yayımlanan Resmi Gazete ile Karayolları Trafik Yönetmeliğinde yapılan değişiklik ile birlikte bisiklet sürücülerine de bu tarihten sonra kask ve geceleri reflektörlü aksesuar takma zorunluluğu getirilmiştir. Lakin değişiklik tarihinden önce bisiklet sürücülerinin kanunen “kask takma” yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bu sebeple yönetmelik değişikliğinden önce meydana gelen kazalarda kask takma yükümlülüğü bulunmayan bisiklet sürücülerine kanunun yüklemediği bir sorumluluğu yükleyerek kask takmamasını zararın doğumu ya da artmasına yol açan davranış olarak kusur izafe etmek hukukun temel prensipleri ile örtüşmeyecektir. Bu durumu bir örnek ile izah etmek gerekir ise Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatları gereğince emniyet kemeri takılmasının kanunen zorunlu olduğu hallerde kemer takılmaması durumunda yaralanmanın niteliğine göre müterafik kusur indirimi yapılması gündeme gelecektir. LAKİN; Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 150/2-b-1 maddesi gereğince yerleşim yeri içinde ticari amaçla yolcu taşımacılığı yapan M2 ve M3 sınıfı minibüs ve otobüsler (umum servis araçları hariç) ile dolmuş otomobillerindeki yolcuların emniyet kemeri takma zorunluluğunun bulunmamaktadır. Bu sebeple bu gibi hallerde emniyet kemeri takılmaması müterafik kusur olarak değerlendirilmemelidir. ZİRA Kanun gereğince bahsi geçen araçlar ayakta yolcu alabilecekleri için ayakta yolcu olarak seyahat eden birinin emniyet kemeri takması da düşünülemeyecektir. Bir başka örnek ile açıklama yapmak gerekir ise; Kazanın meydana geldiği tarihte bisiklet sürücülerinin olmadığı gibi yayaların da yolda yürüdükleri esnada kafalarına kask takmak gibi kanuni bir yükümlülükleri yoktur, bu sebeple meydana gelen yaralanmalarda başlarına kask takmadıkları için nasıl ki yayalarda müterafik kusur indirimi yapılmıyor ise böyle bir kanuni yükümlülüğü bulunmayan bisiklet sürücülerine de müterafik kusur indirimi yapılmaması gerekmektedir. Yapılan açıklamalar çerçevesinde her ne kadar kaza esnasında davacıda kask mevcut değil ise de ve yaralanması başında meydana gelmiş ise de yukarıda izah edilen sebeplerden dolayı kaza tarihi itibariyle Karayolları Trafik Yönetmeliği gereğince davacının “kask takma” yükümlülüğü bulunmadığından müterafik kusur indirimi yapılmamıştır.
5.NETİCE
Yukarıda yapılan açıklamalar, hükme esas alınan bilirkişi raporları, emsal alınan Yüksek Mahkeme ilamları, kurumlardan gelen müzekkere cevapları, kolluk araştırması, sigorta poliçesi ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 04/07/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde davacının %70, dava dışı sigortalı araç sürücüsünün ise %30 oranında kusur olduğu, meydana gelen kaza neticesinde T.C. Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre hazırlanan 05/01/2022 tarihli Heyet Raporunda davacının sürekli maluliyet oranının %4.2 oranında olduğu, iyileşme(geçici iş göremezlik) süresinin 10 aya kadar uzayabileceği, bu sürenin 4 aylık zarfında bakıcıya ihtiyacı olduğu ve SGK tarafından karşılanmayan, belgeye bağlanamayan zorunlu tedavi giderinin ise 5.000,00 TL olduğunun rapor edildiği, 14/03/2022 tarihli hesap bilirkişi raporunda davacının sürekli iş göremezlik maddi zararının 32.156,02 TL, bakıcı gideri maddi zararının 2.435,40 TL olduğu anlaşılmakla davasının bu tutarlar üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş, geçici iş göremezlik maddi zararı yönüyle yukarıda detayı verilen T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 04/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 08/12/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı gereğince kaza tarihinde 11 yaşında olan davacının çalışma yaşında olmaması sebebiyle geçici iş göremezlik maddi zararı olmayacağından bu tutar yönüyle açılan davasının reddine karar verilmiş, her ne kadar bilirkişi raporunda hesaplanmış ise de davacının dava dilekçesinin netice ve talep kısmında SGK tarafından karşılanmayan, zorunlu, belgeye bağlanamayan tedavi gideri maddi zararı yönüyle açmış olduğu bir davası bulunmadığından bu talep yönüyle bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
a) Davacının 04/07/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle mahrum kaldığı 32.156,02 TL sürekli iş göremezlik maddi zararının davalı …den kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 24/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili DAVACIYA VERİLMESİNE,
b) Davacının 04/07/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle mahrum kaldığı 2.435,40 TL bakıcı gideri maddi zararının davalı …den kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 24/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili DAVACIYA VERİLMESİNE,
c)Davacının dava dilekçesinin netice ve talep kısmında SGK tarafından karşılanmayan, zorunlu, belgeye bağlanamayan tedavi gideri maddi zararı yönüyle açmış olduğu bir davası bulunmadığından BU TALEP YÖNÜYLE BİR KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
ç)Davacının geçici iş göremezlik maddi zararı bulunmadığından bu yöndeki talebinin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.362,94 TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 54,40 TL peşin harç ve 135,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 189,40TL harcın mahsubu ile bakiye 2.173,54 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinden davanın haklılık oranına göre (34.591,42/39.412,63) hesaplanan 1.158,53 TL nin davalıdan, 161,47 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40TL başvuru harcı, 54,40TL peşin harç, 135,00 TL tamamlama harcı ve 7,80TL vekalet suret harcı olmak üzere toplam ‬251,6‬0TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 307,10 TL posta-tebligat gideri, 750,00TL bilirkişi ücreti, 723,00TL Adli Tıp Raporu fatura gideri ve 1.596,00 TL hastane raporu gideri olmak üzere toplam ‬3.376,10 TL yargılama giderinin davanın haklılık oranına göre (34.591,42/39.412,63) hesaplanan 2.963,11TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 4.821,21TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR;Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/10/2022

Katip … Hakim …