Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/418 E. 2022/241 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN:
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ:

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01.07.2015 günü dava dışı sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet üzerinde yolcu konumunda bulunan çocuk …’nın yaralanması neticesinde işbu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, işbu kazada kazazede çocuk …’nın yolcu konumunda bulunup kazazede çocuğun ayağının seyir halinde iken motosikletin zincir-teker aksamı arasına sıkışması neticesinde yaralandığını, işbu kazaya ilişkin kolluk kuvvetleri tarafından tutulmuş bir kaza tespit tutanağı bulunmadığını, kazaya ilişkin yargılamanın yapıldığı ve kesinleşmiş olan Ermenek Asliye Ceza Mahkemesinin … E., … K. Sayılı dosyasının bulunduğunu, dosyada alınmış kusur bilirkişisi raporu olduğunu, kazanın meydana gelmesinde kazazede çocuğun kusursuz olduğunu, tek taraflı kazanın meydana gelmesinde motosiklet sürücüsü kusurlu olduğundan davalının tam sorumlu olduğunu, kaza neticesi kazazede çocukta kalıcı sakatlık olduğunu, NEÜ Adi Tıp ABD Başkanlığınca alınan kazaya bağlı olarak 03.08.2013 Tarih ve 28727 Sayılı Maluliyet Tespit İşlemleri yönetmeliği hükümlerine göre tanzim edilen raporda % 7,2, 30.03.2013 Tarih ve 28603 sayılı Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre tanzim edilen raporda %9 oranında kalıcı sakatlık
oranı olduğu, kazadan kaynaklı 3 aylık iyileşme süresi olacağı, kazazedenin bu sürede bir
başkasının bakımına muhtaç olacağı ve ayrıca 1.500,00-TL SGK’ca karşılanmayan harici
tedavi gideri zararı olacağının tespit edildiğini, kazadan ötürü kazazede çocuğun özel gereksinimi olduğu tespitinin de yeraldığını, çocuğun … doğumlu olup kaza tarihinde … yaşında olduğunu, işbu kaza nedeniyle davalıya ilk olarak 13/05/2019 tarihinde başvurulduğunu ve başvuru neticesinde hasar dosyası açıldığını ve 18/06/2019 tarihinde 18.267,00-TL ödeme yapıldığını, ancak yetersiz olması nedeniyle davalıya ek ödeme yapılması için ikinci başvurunun yapıldığını ancak olumsuz cevap alındığını, işbu kaza neticesinde sigorta poliçesinde ölümlü/yaralamalı trafik kazalarında kişi başına belirtilen riziko bedeli dâhilinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatının, 50,00-TL geçici iş göremezlik tazminatının, 50,00-TL bakıcı gideri tazminatının, 50,00-TL SGK’ca karşılanmayan tedavi gideri tazminatının davalının temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının usulüne uygun bir bavurusunun bulunmadığını, davacı tarafça Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuruda bulunulduğunu, bu başvurunun davacının usulüne uygun olarak müvekkili … başvurusu olmadığından reddedildiğini, davacının başvuru sırasında lüzumlu belgeleri müvekkiline sunmaması nedeniyle ortada hukuken usulüne uygun herhangi bir başvuru bulunmadığı için KTK’nın md.97/1 “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. ” hükmünün gereklerinin yerine getirilmediğini ve dava şartının gerçekleşmediğini, davacının iddia ettiği zararın trafik kazasından kaynaklanmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının tüm zararının müvekkili … tarafından giderildiğini, davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin mesuliyetinin kusur oranı ve teminat limitleriyle sınırlı olduğunu, daha önceden davacıya aynı zarar nedeniyle zarar sorumluları, müvekkili ve SGK dahil üçüncü kişiler tarafından ödenen tazminat ödemelerinin de belirlenmesi durumunda bu ödemeler davacının uğradığı zararı tamamen karşılıyorsa davanın reddine karar verilmesini, aksi takdirde ise bu ödemelerin güncellenerek tespit edilen zarar tutarından tenzil edilmesi gerektiğini, davaların diğer sorumlulara ihbarı gerektiğini, müvekkilinin … ’nın sorumluluğu kusur oranı ile sınırlı olduğundan müvekkilinin mesuliyeti hasebi ile davacı tarafça ileri sürülen kusurlu halleri ve kusur oranını kabul etmediklerini, olayda mevcut olan hatır taşımasının görmezden gelinmemesi gerektiğini, davacının yolcu taşımaya elverişli olmayan bir araca binerek taşınması, onun zarara rıza gösterdiğini, davacının babasının davacıyı zarar tehlikesine maruz bırakarak taşıması onun aile hukuku yükümlülüklerine aykırı hareket ettiğinin de kanıtı olduğunu, geçici iş göremezlik zararı, geçici bakıcı gideri, rapor /cenaze ve defin / ulaşım / yemek giderlerinin tazmini yönündeki taleplerin 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren zmms genel şartları uyarınca teminat dışında olduğunu, müvekkiline usulüne uygun bir başvuru yapılmadığı için müvekkilinin dava tarihinden önce temerrüde düştüğü yönündeki davacı taraf iddialarının asılsız olduğunu, açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; cismani zarar nedeniyle açılan maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 01/07/2015 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklette yolcu olarak bulunan davacının ayağının motosiklet zinciri ile teker aksama arasına sıkışıp yaralanması nedeniyle davalıdan maddi tazminat talep edip edemeyeceği hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, trafik kayıtları ve belgeler, sigorta şirketine ait poliçe ve hasar dosyaları, ödeme dekontları, sosyal ekonomik durum araştırması, SGK kayıtları, hastane belgeleri, Ermenek Asliye Ceza Mahkemesinin … E., … K. Sayılı dosyası, Sigorta Tahkim Komisyonunun … , K…. ve 23/12/2019 tarihli kararı ve tüm belgeler celbedilmiştir.
Davacının yaralandığı motosikletin silindir hacminin gelen belgelerden … cc olduğu görülmüş, bu haliyle 50 cc’nin üzerinde olması nedeniyle davalının sorumluluğu söz konusu olmaktadır.
Dosya adli trafik bilirkişisine verilerek kusur raporu alınmıştır. Sunulan 21/02/2021 tarihli kusur raporunda özetle; … plakalı Motosiklet Sürücüsü …’nin bu kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK nun Madde-65/1-A (Taşıma sınırını üstünde yolcu alınması yasaktır.), Madde-66/C (Bisiklet, motorlu bisiklet ve sepetsiz motosiklet sürücülerinin, sürücü arkasında yeterli bir oturma yeri olmadıkça başka kişileri bindirmeleri yasaktır) Ayrıca Karayolları Trafik Yönetmeliği?’ nin 136/5 maddesinde yer alan (Sürücü arkasında yeterli oturma yeri olsa bile bir kişiden fazlasının taşınması yasaktır.) Kurallarını ihlal ettiği, yolcular … ve … ise bu kazada her hangi bir kural ihlalinde bulunmadıkları ifade edilmiştir. Sunulan raporun ceza dosyasına sunulan rapor ile de uyumlu olduğu anlaşılmıştır.
Akabinde dosya maluliyet raporu için Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Adli Tıp A.B.D.’na gönderilmiş olup sunulan rapora göre; Davacının kalıcı sakatlığının ( Sürekli iş göremezlik ) % 14,3 oranında olduğu, iyileşme süresinin 3 ayı bulacağı, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca bu 3 aylık sürede davacının başkasının yardımına ihtiyaç duyacağı ve faturalandırılamayan kaçınılmaz tedavi giderlerinin ise 1.500,00-TL olduğu belirlenmiştir.
Maluliyet raporu sonrası aktüerya bilirkişisinden tazminat hesap raporu alınmıştır. Sunulan 13/10/2021 tarihli raporda özetle; Hesaplamada davacıya kusur verilmemiş ve dava dışı motosiklet sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek davacı …’nın 01.07.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle uğradığı zararın
– Sürekli iş göremezlik bakiye maddi zararı 279.763,43-TL
– Bakıcı gideri maddi zararı 3.820,50-TL
– Tedavi gideri maddi zararı 1.500,00-TL olarak hesaplanmış ve
Davalı … sorumlu olduğu ZMMS Poliçesi bakiye teminat limitlerinin
– Sakatlanma ve Ölüm Klozu Bakiye Teminat Limiti 271.733,00-TL
– Sağlık Gideri Klozu Bakiye Teminat Limiti 290.000,00-TL olduğu ifade edilmiştir.
Sunulan raporda geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanmamış olup, davacı vekilinin geçici iş göremezlik talebi de bulunduğundan dolayı yaralanan kişi çocuk da olsa emsal yargı kararlarına göre geçici iş göremezlik tazminatı talep edilebileceğinden dolayı dosyanın daha evvel rapor sunan aktüerya bilirkişisine tevdii ile davacının geçici iş göremezlik tazminatı yönünden de hesaplama yapılması hususunda ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Sunulan 05/01/2022 tarihli raporda özetle; Hesaplamada davacıya kusur verilmemiş ve dava dışı motosiklet sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek davacı …’nın 01.07.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle uğradığı zararın
– Sürekli iş göremezlik bakiye maddi zararı 434.637,37-TL
– Bakıcı gideri maddi zararı 3.820,50-TL
– Geçici iş göremezlik maddi zararı 2.731,29-TL
– Tedavi gideri maddi zararı 1.500,00-TL olarak hesaplanmış ve
Davalı … sorumlu olduğu ZMMS Poliçesi bakiye teminat limitlerinin
– Sakatlanma ve Ölüm Klozu Bakiye Teminat Limiti 271.733,00-TL
– Sağlık Gideri Klozu Bakiye Teminat Limiti 290.000,00-TL olduğu ifade edilmiştir.
Aktüerya ek raporu sonrasında davacı vekili 26/01/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile bidayetteki bakiye sürekli iş göremezlik tazminatını 271.683,00 TL (271.733,00 TL – 50,00 TL) artırarak 271.733,00 TL’ye, Geçici iş göremezlik tazminatını 2.681,29 TL (2.731,29 TL – 50,00 TL) artırarak 2.731,29 TL’ye Bakıcı gideri tazminatını 3.770,50 TL (3.820,50 TL – 50,00 TL) artırarak 3.820,50 TL ‘ye SGK’ca karşılanmayan harici tedavi gideri tazminatını 1.450,00 TL (1.500,00 TL – 50,00 TL) artırarak 1.500,00 TL’ye iblağ etmiştir.
25.02.2011 tarihinde 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” yürürlüğe girmiştir.
Bu Kanunun 59. maddesi ve geçici 1.maddesi ile trafik kazaları sebebiyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin, sosyal güvenceleri olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı ve yine bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre; 6111 Sayılı Kanun gereği yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonra meydana gelen tüm trafik kazaları nedeni ile sunulan belgeli sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacaktır. Bu nedenle davacının dava konusu tedavi giderlerinden belgeli/faturalı sağlık giderlerinin tümünden Sosyal Güvenlik Kurumu, belgesiz/paramedikal giderlerden ise aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sorumludur. Yargıtay . Hukuk Dairesinin emsal ilamlarında da aynı hususta benzer mahiyette değerlendirmelerde bulunulmuştur. Dolayısı ile davalılar belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi giderlerinden ve de NEÜ Üniversitesi Adli Tıp Kurumu raporu ile bakıcıya ihtiyaç olduğunun belirlenmesi neticesi bakıcıya ödenmesi gereken bedellerden sorumlu olacaktır.
Cismani zarara uğrayan kişi; yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik (Maluliyet) zararını isteyebilecektir. Geçici iş göremezlik zararı olarak belirlenen sürenin sonundan başlayarak muhtemel yaşam tablosuna göre belirlenecek süre için maluliyet zararı hesabı yapılmaktadır. Maluliyet hali “gelişen durum” olarak kabul edilmektedir. Kişinin maluliyet olmadan önceki işinde çalışmaya devam etmesi bu zararın olmadığına işaret etmez, maluliyetten kasıt EFOR KAYBIDIR. Alınan Necmetttin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi ATK raporu ile davacının % 14,3 oranında MALÜL olduğu, iyileşme süresinin 3 ayı bulacağı belirlenmiştir.
Davacı vekili temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi talebinde bulunmuştur. Ancak davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt 2918 Sayılı KTK’nın 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü olarak belirlenmiştir. Dolayısı ile davacı yanca eksik ödeme nedeniyle davalıya ikinci başvurunun yapılıp tebliğ edildiği 25/03/2020 tarihine 8 iş günlük sürenin ilavesi suretiyle 07/04/2020 tarihinde temerrüt gerçekleşmiş ve bu tarihten itibaren faize hükmedilmiştir.
Davalı vekili zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de;
Zamanaşımı itirazı yönünden ise 2918 sayılı KTK’nun 109/1. maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler için, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Maddenin 2. fıkrasında “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğarsa” ifadesi ile kanun koyucu, taraf ayrımı yapmaksızın (davacı, davalı veya dava dışı 3. kişi) fiil cezayı gerektiriyor ise uzamış ceza zamanaşımının uygulanacağını benimsemiştir. 2918 sayılı Kanun’un anılan madde hükmünde gözden kaçırılmaması gereken husus, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; bunun dışında fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır. Dahası söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular (örneğin işleten, sigortacısı) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür. (HGK’nun 05.06.2015 tarih, … , … sayılı kararı).
Davaya konu edilen olayda davacının yaralandığı görülmektedir. Kaza tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı TCK’ya göre zamanaşımı süresi 8 yıldır. Davaya konu trafik kazası 01/07/2015 tarihinde meydana gelmiş, eldeki dava ise 06/08/2020 tarihinde açılmıştır. Dolayısı ile uzamış ceza zamanaşımı süresi davamızda geçmemiştir.
Yine Türk Borçlar Kanunu’nun zamanaşımının düzenlendiği 72. Maddesinde ise;
MADDE 72- “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” Hükmünü amirdir. Bu nedenle yaralanmalı trafik kazasından sebep ceza kanununda öngörülen uzamış ceza zamanaşımı süreleri geçmemiş bulunduğundan dolayı bu itirazın da reddi gerekmiştir.
Öte yandan yetersiz olduğu belirtilen ilk ödeme 18/06/2019 tarihinde yapılmış olup, bu tarihten itibaren davanın açıldığı tarih itibarı ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 111. Maddesi uyarınca dava tarihi olan 06/08/2020 tarihi itibarı ile 2 yıllık süre de geçmemiştir.
Yargıtay . H.D.nin … E., … K. Sayılı ve 26/11/2019 tarihli ilamında da görüleceği üzere; “Kazada yaralanan kişi, maluliyetinin oluşması halinde oluşacak sürekli iş göremezlik zararını bedeni zararlar klozundan, bakıcı gideri, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik zararlarını ise tedavi giderleri klozundan karşılanmak üzere sigorta şirketinden talep edebilir.” hükmü gereğince davacı vekilinin sürekli iş göremezlik zararının bakiye kalan kısmı bedeni zararlar klozundan, bakıcı gideri, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik zararları ise tedavi giderleri klozu limitinden değerlendirilerek hüküm kurulmuştur.
Davalı vekilinin hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği yönündeki itirazına gelince; Ceza dosyasındaki ifade ve belgelere göre mutazarrır davacı ve babasının Ermenek İlçesine gitmek için dava dışı motosikleti kullanan …’den ricada bulundukları ve buna istinaden …’nin davacı ve babasını motosiklete aldığı anlaşılmıştır. Dolayısı ile davacı ve babasının menfaatine olarak taşıma olayı gerçekleştiğinden dolayı, aktüerya bilirkişisi tarafından hesaplanan ve dolayısı ile ıslah edilen bedellerden %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak bu şekilde karar vermek gerekmiş ve ayrıca yapılan bu indirim sebebiyle de davacı aleyhine herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücretine emsal yargı kararları mucibince hükmedilmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; Davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada, 01/07/2015 tarihinde dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklette yolcu olarak bulunan davacının ayağının motosiklet zinciri ile teker aksama arasına sıkışıp yaralanması nedeniyle davalıdan maddi tazminat talep ettiği, alınan raporlara göre belirlenen ve ıslah dilekçesi ile artırılınan tazminat tutarından %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmak suretiyle aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının ıslah dilekçesi de nazara alınmak suretiyle KISMEN KABULÜ İLE;
1-)217.386,40-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 2.185,03-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 3.056,40-TL bakıcı gideri ve 1.200,00-TL faturalandırılamayan tedavi gideri olmak üzere toplam 223.827,83-TL tazminatın davalının sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ve temerrüt tarihi olan 07/04/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-)Alınması gereken 15.289,68-TL harçtan peşin alınan 54,40-TL harç ile ıslah harcı olarak alınan 955,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 14.280,28-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet suret harcı, 54,40-TL peşin harç, 955,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.071,60-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 24.117,95-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından sarfedilen 308,50-TL posta – tebligat gideri, 1.446,60-TL NEÜ ATK faturası, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.955,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-)Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 31/03/2022

Katip Hakim