Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/416 E. 2022/165 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ:
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ile davalı/borçlu firma arasında iki ayrı faturadan dolayı Konya . İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, yapılan icra takibine davalı tarafından yapılan itiraz sonucunda takibin durdurulduğunu, müvekkili firma tarafından davalıya yapılan işler ve teslim edilen malzemeler ile alakalı kesilen faturaların, davalı firmaya gönderilmesine rağmen, davalı firma tarafından, faturaların gerçek değerini yansıtmadığı gerekçesi ile 15.11.2019 tarihli dilekçe ile iade edildiğini, takibe konu faturaların Konya . Noterliğinin 27.11.2019 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ekinde davalı firmaya gönderildiğini ve fatura bedellerinin 7 gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiğini, davalı firma tarafından Konya . Noterliğinin 09.12.2019 tarih ve … yevmiye sayılı cevabi ihtarname ile; yapılan işin ve malzemelerin abartılı fiyatlandırıldığından bahisle faturaları kabul etmediklerini ve iade ettiklerini beyan ettiklerini, müvekkili tarafından verilen hizmet ve malzemeler neticesinde kesilen fatura içeriğine davalı tarafça itiraz edilmediğini, fatura bedelinin abartılı olduğundan bahisle, bedeli ödemekten kaçındığını, dilekçe ekinde sunulan Servis-Ürün Teslim ve Abone Takip Sözleşmesi formlarından da anlaşılacağı üzere faturaya konu malzeme ve yapılan işlerin 06.04.2019 tarihinde yapıldığını, sistemin takibinin ise 2019 yılı aralık ayı sonuna kadar devam ettiğini, bu durum karşısında tacir sıfatı bulunan davalının yapılan işin pazarlığını yapmaksızın, işin yapımına ve hizmet alınmasına izin vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalı tarafça takibe konu olan alacak miktarı ve içeriği bilmesine rağmen kötü niyetli olarak takibe ve borca itiraz ettiğini, açılan davanın kabulü ile davalının haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile Konya . İcra Dairesinin … E. sayılı takibin harca esas miktar üzerinden devamına, davalının kötü niyetli itirazı sebebiyle %20 den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından davacı şirket yetkilisinin belirttiği hesaba ödeme yapıldığını, müvekkili şirket ile davacı arasında 2019 yılı nisan ayında güvenlik sistemi için görüşmeler yapıldığını ve güvenlik sistemine ilişkin yapılan keşif sonucunda davacı şirket yetkilisi, ücretin 500-700 $ arasında olacağını söylediğini, taraflar arasında yapılan fiyat değerlendirmesi üzerine; davacı şirket yetkilisi … , yetkilisi olduğu bir diğer şirket olan … Ltd. Şti. hesabına para aktarımı yapılmasını talep ettiğini, dolayısıyla müvekkilinin ödemeyi bu şirket hesabına yaptığını ve … yapılan ödeme hakkında bilgilendirdiğini, davacının müvekkili şirket’e 06.11.2019 tarih ve … seri nolu ve … seri nolu faturaları gönderdiğini, ancak faturaların muhteviyatına ilişkin hususların sorunlu olması nedeniyle taraflarınca süresi içinde itiraz edildiğini, daha sonra 27.11.2019 tarihinde davacı tarafın faturalarının ödemesine ilişkin ihtarname gönderdiğini ancak 09.12.2019 tarihinde ihtarnameye cevap vererek ücretlerin fahiş fiyat üzerinden faturalandırıldığının ifade edildiğini, faturanın düzenleyenin lehine delil olarak kullanılabilmesi için muhatabın fatura içeriğine 8 gün içinde itiraz etmemiş olmasının gerektiğini, ancak müvekkili şirketin fatura içeriğinde malın ve işin maliyetinin fazla fiyat üzerinden hesaplanması nedeniyle faturanın içeriğine itiraz ettiğini, dolayısıyla davacı lehine faturanın kullanılmasının mümkün olmadığını, bu durumda faturayı düzenleyen davacı şirketin, iddia ettiği hususları kendisinin ispat etmek zorunda olduğunu, itiraz edilmiş faturanın delil niteliği ortadan kalktığından, tacirin başka vasıtaları kullanarak hem faturanın gerçeği yansıttığını hem de iddialarının doğru olduğunu ispatlamasının gerektiğini, davacı açıkça kötü niyetli hareket ederek hem fahiş fiyat üzerinden faturalandırdığı borcu talep ettiğini, hem de şirket yetkilisinin belirttiği hesaba para gönderilmesine rağmen sebepsiz zenginleşme niyetiyle hareket ettiğini, açılan davanın reddi ile kötü niyetli icra takibine girişen davacı taraf aleyhine %40’dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İtirazın iptali davası olup, İ.İ.K.’nun 67. maddesi gereğince yasal bir yıllık süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının Konya . İcra Müdürlğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalinin gerekip gerekmediği ve davacının takipteki kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğünün … E. takip dosyası incelenmek üzere celbedilmiş, taraflarca çekilen ihtarname ve cevabi ihtarnameler, ticari defter ve kayıtlar, takibe konu faturalar ve tüm belgeler dosya arasına alınmıştır.
Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının yapılan incelenmesinde; Davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu aleyhine yapılan ilamsız takip olduğu, borçlunun süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Taraflara aralarındaki ticari ilişki nedeniyle ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup, ticari defterler bildirilmiş, davacı defterleri de incelenmek suretiyle SMMM bilirkişisi, sözleşmeler konusunda uzman bilirkişi, güvenlik sistemleri hususundan anlayan uzman bilirkişi heyetine dosya tevdi edilerek rapor alınmıştır.
Sunulan raporda özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari alışverişin olduğu, icra takibine konu olan 06.11.2019 tarihli 12.579,33-TL’lik fatura ile yine aynı tarihli 3.075,81-TL’lik faturanın davacı şirketin ticari defterlerinde davalı şirket borçlandırılmak suretiyle veresiye satış olarak kayıtlı olduğu, bu iki fatura bedeli olan 15.655,14-TL’ye karşılık 10.12.2019 tarihinde … Bankası’na bu bedelin gönderilmiş olduğu şeklinde kayıtların görüldüğü, davacı şirketin ticari defterlerinde açık cari hesap şeklinde takip edilen kayıtlar sonucunda takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten herhangi bir alacağının görünmediğinin (bakiyenin -0- olduğu) tespit edildiği, ayrıca 06.11.2019 tarih 012917 nolu faturada belirtilen ürünlerin fatura tarihi itibari ile yapılmış olan piyasa araştırmaları neticesinde ürünlerin satış fiyatlarının serbest piyasa ekonomisi uygulaması, kurulum yaparak satış yapan firma ile hizmet alan firma arasındaki servis ve teknik destek hizmetleri konusunda yapılan anlaşma ve satış yapan firmanın uyguladığı kar marjı politikalarında farklılıklar olabildiği değerlendirilerek yapılan araştırma neticesinde ortaya çıkan ortalama fiyatın 6.665,82-TL olduğu, davacının ise 12.579,33-TL fatura tahakkuk ettirdiği, 06.11.2019 tarih … nolu faturada belirtilen ürünler için ise yapılan araştırma neticesinde ortaya çıkan ortalama fiyatın 2.454,40-TL olduğu, davacının ise 3.075,81-TL fatura tahakkuk ettirdiği ifade edilmiştir.
Öte yandan davacı yanca çekilen ihtarname sonrasında verilen süre içerisinde 10.12.2019 tarihinde icra takibine konu edilen iki adet fatura bedelinin tamamı olan 15.655,14-TL’nin icra takibinden önce davalı yanca ödendiği, davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve delil kabiliyetini haiz olduğu beyan edilmiştir.
Akabinde davalı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış olup sunulan raporda özetle; Davalı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, ancak yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yasal süresinden sonra yapıldığı, davaya konu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı ve yine bu faturalardan sebep herhangi bir ödemenin de yapılmadığı ifade edilmiştir.
Böylelikle alacağını ispatlayamayan davacı vekiline dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmış bulunduğu hatırlatılmış ve davalı şirket yetkilisi … talimatla yaptırılan yemininde davacı tarafa ödeme yapıldığına ve davacı şirkete herhangi bir borçlarının bulunmadığına ilişkin olarak yemini eda etmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. Maddesi; MADDE 222 – (1) “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” hükmünü amirdir.
Yine belirtmek gerekir ki; HUMK’daki ve HMK’daki yazılı belge ile (ki belge kişinin kendi aleyhine olarak kendisi tarafından düzenlenir) ispat ilkesinin yegâne istisnasının tacirlerin basireti ilkesinin sonucu olan ticari defterler olduğu asla nazardan kaçırılmamalıdır.
Tacir basiretlidir, defterlerinde sadece ve sadece gerçekler yazılıdır. Defter delilini delil yapan tacirle ilgili basiret ilkesidir. Basiret ilkesi olmasaydı, defter delili diye bir delil olmazdı. Tacir basiretlidir, tacir basireti gereği her işi gibi defterlerini de yasalara göre tutar, silahların denkliği ilkesi önemli bir ilkedir, ticari defterler hasmın defterlerine hasretme durumu hariç, her iki tacirinde ticari işletmesi ile ilgili davalarda delil olabilir.
Yine HMK’nın 222 ve devamı maddelerine göre defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için uyuşmazlığın ticari işten kaynaklanması, uyuşmazlığın tacirler arasında çıkmış olması, ticari defterlerdeki kayıtların birbirini doğrulaması, ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması gerekir. Davaya bu açıklamalar ışığında da bakıldığında yukarıda izahı yapılan hususlar muvacehesinde davacı tarafın ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yaptırılmış olduğu, defterlerin muhasebe usul ve esaslarına uygun olarak tutulduğu, kapanış tasdiklerinin de olduğu bu haliyle defterlerinin leh ve aleyhe delil kabiliyetini haiz bulunduğu anlaşılmıştır. Ancak davacı taraf defterlerine göre davacının takip konusu iki adet fatura bedelini takip tarihinden önce tahsil ettiği anlaşılmıştır.
Davalı taraf davacı aleyhine %40’dan az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinde; Madde 67 – (Değişik: 18/2/1965-538/37 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Hükmünü amirdir. Dolayısı ile takip tarihinden evvel ödenen iki adet fatura nedeniyle davacı taraf işbu davayı açmış olduğundan dolayı aleyhine tazminata hükmetmek gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede, davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazların iptali, takibin devamı ve % 20 tazminat talep edilmiş olup, alınan raporlar ve dosya kül halinde değerlendirildiğinde, davacı tarafın usulüne uygun olarak tutulan defterlerine göre takip ve dolayısı ile davaya konu iki adet faturayı tahsil ettiğinin anlaşıldığı, davalı defterlerine göre ise faturaların kayıtlı bulunmadığı, talimatla yemini eda ettirilen davalı şirket yetkilisinin yeminine göre de davacı yana herhangi bir borcunun olmadığını ifade etmesi karşısında davacı yanca davaya konu alacak ispat edemediğinden dolayı ispat edilemeyen davanın reddine yönelik olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacının davasının REDDİNE
2-)Davalı vekilinin talebi yerinde görülmekle 3.148,78-TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-)Peşin alınan 190,15-TL harçtan alınması gereken 80,70-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 109,45-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
4-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-)Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalanın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 03/03/2021

Katip … Hakim …