Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/399 E. 2021/705 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALILAR : 1-
: 2-
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava üzerine Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/10/2018 tarih … Esas … karar sayılı görevsizlik kararı ve HMK nun 20. maddesindeki iki haftalık yasal süresi içinde başvuruda bulunulması üzerine dava dosyası kararda görevli gösterilen mahkememize gönderilmekle, dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle,
TALEP:
Davacı vekili Konya . Asliye Hukuk Mahkemesine ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde; davalıların … A.Ş.’ne ait toplam 1160 adet hisse senedine sahip olduklarını iddia ederek ortaklık ilişkisine istinaden Federal Almanya Cumhuriyeti Stuttgart Asliye Hukuk Mahkemesine müracaat ettiklerini ve alacak davası ikame ettiklerini ve ilgili mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucunda 20 O 300/04 nolu karar ile davalıların yedindeki hisse senetlerinin iadesine karar verilmeksizin 46.409,96 Euro’nun yanı sıra 12/03/1999 tarihinden itibaren işleyen yıllık %5 faizi ile birlikte ödenmesine müvekkil şirket aleyhine karar verildiğini ve davalıların ilgili ilamın tenfizi amacıyla Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile tenfiz davası ikame ettiğini ve mahkemece tenfiz kararı verildiğini ve kararın onanması ile birlikte davalıların vekilinin hesabına toplam 92.125,55 Euro karşılığı olarak müvekkili tarafından 272.112,00 TL ödeme yapıldığını ancak davacıya ait toplamda 1160 adet hisse senedine sahip olma karşılığında ödediklerini iddia ettiği bedeli yabancı mahkeme ve tenfiz kararı ile müvekkilinden geri almalarına rağmen hisse senetlerinin yedinde bulunması nedeni ile davacı müvekkili şirket ile arasındaki ortaklık ilişkisinin kendisine bahşettiği hakları kullanmaya da devam etme imkanına sahip olmaları nedeniyle Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas … karar sayılı ilamı ile verilen tenfiz kararının davalıların sebepsiz zenginleşmesine neden olduğunu bu nedenle müvekkilinin uğramış olduğu zararların bir kısmını gidermek adına davalıların yedinde bulunan hisse senetlerinin davacı şirkete bedelsiz olarak aynen iadesine, senetlerin iadesinin mümkün olmaması halinde ise hisse senetlerinin dava tarihideki borsa değeri olan 10.440,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş ve taraf teşkili sağlanmıştır.
CEVAP:
Davalılar vekili ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesinde; davanın geçerli olduğu varsayılan davacının hakkı olduğunu iddia ettiği hisse senetlerinin iadesine ilişkin olduğunu, davalı şirketin hisse senetlerinin satımına ilişkin bir davada Ticaret Mahkemelerinin görevli olacağını bu nedenle davanın görev yönünden ayrıca eldeki davanın hukuki dayanaktan yoksun olmasından dolayı ise esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Konya . Asliye Hukuk Mahkemesince taraf vekillerinin bildirdikleri deliller toplanmış, dosya Konya . Asliye Hukuk Mahkemesince bilirkişiye tevdi edilmiş ve aldırılan 12/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda; geçersiz sözleşme ile taraflar aldıkları aynı anda ve karşılıklı olarak sebepsiz iktisap kurallarına göre bir birbirlerine iade ile yükümlüdür kuralı gereği bu dosya davalısının da elinde bulunduğu iddia edilen davacı şirkete ait 3 tertip … seri numaralı 400’lük, 3 tertip … seri numaralı 400’lük, 4 tertip … seri numaralı 300’lük, 4 tertip … seri numaralı 30’lık ve 4 tertip … seri numaralı 20’lik olmak üzere … adet hisse senedini davacı şirkete iade etmesi gerektiği bildirilmiştir.
Mahkememizce talimat yazılarak İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesinden davalı vekilinin itirazlarını karşılar şekilde bilirkişi raporu aldırılmış, davacının pay defterleri incelenerek dosya kıymetler ve borsa uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek itirazları karşılar şekilde rapor aldırılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Dava, sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayalı olarak bedelsiz kalan hisse senetlerinin iadesi, mümkün olmaması halinde borsa değerlerinin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
II.HÜKME ESAS ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMI
T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/02/2020 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
“Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından kesin hüküm olarak ileri sürülen karardaki davacı ile davalının aynı konumda taraf oldukları, her iki davanın davacının davalıya yüksek oranda kar payı dağıtılacağı ve yapılan sermaye yatırımlarının geri ödemesinin üç ay içerisinde gerçekleştirileceği taahhüt edilen ve istendiği halde ödenmediği belirtilen alacak istemine ilişkin olduğu, bu şekilde Federal Almanya Cumhuriyeti Stuttgart Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.05.2011 tarih … kesinleşmiş kararının kesin hüküm vasıflarına sahip olduğu, her ne kadar dava açıldığı tarihte henüz tanınmamış bir karar söz konusu ise de, MÖHUK 59. maddesi gereğince yabancı ilamların kesin hüküm veya kesin delil etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade edeceği nazara alındığında, davacı tarafından işbu dava açılmadan önce aynı konuda aynı sebeplere dayanılarak davalıya karşı dava açıldığı ve yabancı mahkemece davanın reddine karar verildiği gerekçeleriyle davanın HMK 114/1.i delaleti ile aynı yasanın 115/2. maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 08/10/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
“Bu durumda, mahkemece; davalı tarafa ödenen ikramiyenin, olayın özelliği dikkate alınarak Kocaeli Vergi Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren talep edilebileceği gözetilerek davalının zamanaşımı def’inin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. ” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunumuzun “Zamanaşımı” başlıklı 82/1. Maddesinde; “Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.” amir kanun hükmü yer almaktadır.
5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunun “Kesin Hüküm ve Kesin Delil” başlıklı 59/1 maddesinde; “Yabancı ilâmın kesin hüküm veya kesin delil etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder.” amir hükmü yer almaktadır.
Dosya içerisinde yer alan Stuttgart Asliye Hukuk Mahkemesinin … dosya numaralı 02/12/2005 Tarihli kararının 15/06/2006 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
İlgili yabancı mahkeme ilamının T.C. Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/03/2013 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamıyla tenfizine karar verildiği, ilgili kararın ise T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/06/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamıyla onanarak aynı tarihte kesinleştiği görülmektedir.
Davalılar vekili yasal süresi içerisinde zamanaşımı definde bulunmuştur.
Dosyamız içerisinde yer alan Tevzii Formunun incelenmesinde eldeki davanın 06/07/2017 tarihinde açıldığı görülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, Yüksek Mahkeme ilamları, ilgili mahkeme kararları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Dava, sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayalı olarak bedelsiz kalan hisse senetlerinin iadesi, mümkün olmaması halinde borsa değerlerinin, ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Gerek 5718 Sayılı Kanunun 59/1 gerekse de T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/02/2020 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamından açıkça anlaşıldığı üzere Stuttgart Asliye Hukuk Mahkemesinin … dosya numaralı 02/12/2005 Tarihli kararı, ilgili kararın kesinleştiği 15/06/2006 tarihinden itibaren(Türk Mahkemelerince verilen tenfiz kararının kesinleştiği tarih dikkate alınmaksızın) hüküm ve sonuçlarını doğuracaktır.
Yine gerek 6098 Sayılı Kanunun 82/1 gerekse de T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 08/10/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamından anlaşıldığı üzere Stuttgart Asliye Hukuk Mahkemesinin … dosya numaralı 02/12/2005 Tarihli kararının 15/06/2006 tarihinde kesinleştiği andan itibaren tüzel kişi tacir olan davacı tarafından bedelsiz kalan hisse senetleri yönüyle geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarih olarak kabulü gerekmektedir. Nitekim davacı, yabancı mahkeme ilamının yargılamasında taraf olarak bulunmaktadır. Bu nedenle davacının bedelsiz kalan hisse senetleri yönüyle istem hakkını 15/06/2006 tarihinden itibaren 2 yıllık ve her halde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde talep etmesi gerekmektedir. Davalılar yasal süresi içerisinde vermiş oldukları cevap dilekçelerinde zamanaşımı definde bulunmuşlardır. Dosyamız içerisinde yer alan Tevzii Formunun incelenmesinde eldeki davanın 06/07/2017 tarihinde açıldığı anlaşılmakla davacının 6098 Sayılı Kanunun 82/1 maddesi gereğince 2 ve 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde istemde bulunmadığı görülmekle Davacının davasının zamanmaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi yönünde Mahkememizde vicdani kanaat hasıl olmuştur.
Her ne kadar bir an için zamanaşımı süresinin davacının, yabancı mahkeme ilamı gereğince verilen ve Türkiye’de tenfiz edilen kararda kararlaştırılan bedelin ödenmesi tarihinden itibaren işlemeye başlayabileceği düşünülebilir ise de; Davacı, 6102 Sayılı Kanunun 16/1 maddesi gereğince özel hukuk tüzel kişisi tacir olup adı geçen kanunun 18/2 maddesi gereğince ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmekle mükelleftir. Yine davacı, Stuttgart Asliye Hukuk Mahkemesinin … dosyasında taraf olup, yargılamadan haberdar olmakla birlikte söz konusu karar T.C. Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin 05/03/2013 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamıyla tenfiz edilmiş ve Yüksek Mahkemenin incelemesinden geçerek kesinleşmiştir. T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 08/10/2019 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamından anlaşıldığı üzere Stuttgart Asliye Hukuk Mahkemesinin … dosya numaralı 02/12/2005 Tarihli kararının 15/06/2006 tarihinde kesinleştiği andan itibaren tüzel kişi tacir olan davacı tarafından bedelsiz kalan hisse senetleri yönüyle geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihtir. BU NEDENLE; davacının, kesinleşen mahkeme ilamına rağmen ödeme süresini ötelemek suretiyle aleyhine işlemeye başlayan zamanaşımı sürelerini uzatması ve buradan lehine menfaat temin etmesinin kabul edilmesi 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunumuzun 2. Maddesinde düzenlenen borçların yerine getirilmesinde dürüst davranma ilkesiyle bağdaşmayacaktır. Bir hakkın kötüye kullanılmasının hukuk düzenince korunması mümkün olmadığından zamanaşımı süresinin 5718 Sayılı Kanunun 59/1 maddesindeki açık düzenleme karşısında Stuttgart Asliye Hukuk Mahkemesinin … dosya numaralı 02/12/2005 Tarihli kararının kesinleştiği tarih olan 15/06/2006 tarihi kabul edilerek zamanaşımı süresi bu tarihten itibaren işletilmiş ve Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi 6100 Sayılı Kanunun 294/4 maddesi gereğince hüküm sonucunun tefhiminden başlayarak 1 aylık yasal süre içerisinde dosyasına eklenmek üzere;
1-)Davacının davasının zamanmaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-)Peşin alınan 178,29-TL harçdan 59,30-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 118,99-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-)Konya .Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas … karar sayılı görevsizlik kararı uyarınca AAÜT’ye göre hesaplanan 2.180,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-)Davalının yaptığı yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-)Davacı tarafından yatırılan ve dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
8-)6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.23.12.2021

Katip Hakim