Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/380 E. 2021/583 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ:
KARAR YAZMA TARİHİ:
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında veresiye akaryakıt alımı konusunda mutabakat olduğunu, 33 Adet veresiye fişine göre, …plakalı araç için 2018 yılında 2.112,76 lt prodiesel; 862,16 lt eurodiesel ; 557,57 lt motorinin davalı-borçluya satıldığını, aynı zamanda davalı tarafından kendi işinde kullanılan kepçe ve tanker için toplamda 389,60 lt eurodiesel ve 1.207,42 lt prodiesel ve motorin olmak üzere yakıt alındığını, söz konusu bu yakıt bedellerine ilişkin davalı tarafından müvekkili şirkete veresiye fişi imzalandığını, fakat bedellerinin ödenmediğini, bunun üzerine Konya İcra Dairesinin …E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun icra takibine itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının haksız ve kötüniyetli itirazı neticesinde duran Konya . İcra Dairesi’nin …E. sayılı dosyana yapılan itirazın iptali ile takibinin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, ancak davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İtirazın iptali davası olup, İ.İ.K.’nun 67. maddesi gereğince yasal bir yıllık süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının Konya . İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptalinin gerekip gerekmediği ve davacının takipteki kadar davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Konya . İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasının yapılan incelenmesinde; Davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu hakkında yapılan ilamsız takip olduğu, borçlunun süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyası incelenmek üzere celbedilmiş, ticari defter ve kayıtlar ve tüm belgeler dosya arasına alınmıştır.
Taraflara aralarındaki ticari ilişki nedeniyle defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup, davalı taraf defterlerini ibraz etmemiş, davacı tarafça sunulan defterler üzerinde yapılan inceleme sonucu aşağıda izah edilen rapor ibraz edilmiştir. Sunulan raporda özetle;
Davacı …Şti.’nin incelemesi yapılan 2018-2019 yılı defterlerinin açılış tasdiklerinin süresi içinde yapıldığı, kapanış tasdiklerinin notere görüldü ibaresi ile yaptırıldığı, ticari defterlerin birbiri ile örtüştüğü, TTK ve VUK hükümlerine uygun tutulduğu kendi lehine delil olarak kullanabileceğinin ifade edildiği,
…Şti.’nin ticari defterlerinde nihai anlamda yapılan incelemede ticari ilişkinin 05.02.2018 tarihinde başladığı, birçok satışın perakende (Z.Satış Raporu – Pompa Yazar Kasa Fişi) olduğu, bunun yanı sıra faturalı satış kayıtlarının da bulunduğu, toplamda 2018 yılında 165.367,67-TL’lik satış kaydının bulunduğu, 72.950,00-TL’lik tahsilat kaydının bulunduğu, 2018 yıl sonu itibari ile davacı firmanın davalı …’tan 92.417,67-TL alacağı bulunduğu, 2019 yılı ticari defterlerinde 2018 yılında devreden 92.417,67-TL davalıdan alacak kaydından başka hareket olmadığı, takip tarihi olan 14.11.2019 tarihi itibari ile 92.417,67-TL davacının davalıdan alacaklı olarak kayıtlı olduğu, ancak icra takibinde talep edilen asıl talep miktarının 34.263,87-TL olduğu beyan edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. Maddesi; MADDE 222 – (1) “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır. ” hükmünü amirdir.
Yine belirtmek gerekir ki; HUMK’daki ve HMK’daki yazılı belge ile (ki belge kişinin kendi aleyhine olarak kendisi tarafından düzenlenir) ispat ilkesinin yegâne istisnasının tacirlerin basireti ilkesinin sonucu olan ticari defterler olduğu asla nazardan kaçırılmamalıdır.
Tacir basiretlidir, defterlerinde sadece ve sadece gerçekler yazılıdır. Defter delilini delil yapan tacirle ilgili basiret ilkesidir. Basiret ilkesi olmasaydı, defter delili diye bir delil olmazdı. Tacir basiretlidir, tacir basireti gereği her işi gibi defterlerini de yasalara göre tutar, silahların denkliği ilkesi önemli bir ilkedir, ticari defterler hasmın defterlerine hasretme durumu hariç, her iki tacirinde ticari işletmesi ile ilgili davalarda delil olabilir.
Yine HMK’nın 222 ve devamı maddelerine göre defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için uyuşmazlığın ticari işten kaynaklanması, uyuşmazlığın tacirler arasında çıkmış olması, ticari defterlerdeki kayıtların birbirini doğrulaması, ticari defterlerin kanuna uygun olarak tutulmuş olması gerekir. Davaya bu açıklamalar ışığında da bakıldığında yukarıda izahı yapılan hususlar muvacehesinde davacı tarafın ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yaptırılmış olduğu, defterlerin muhasebe usul ve esaslarına uygun olarak tutulduğu, kapanış tasdiklerinin de olduğu bu haliyle defterlerinin leh ve aleyhe delil kabiliyetini haiz bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili ayrıca dilekçesinde %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinde; Madde 67 – (Değişik: 18/2/1965-538/37 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” Hükmünü amirdir.
İİK.’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının İcra Hakimliğıne başvurmadan, alacağını mahkemede dava ederek, haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun kötü niyetli itiraz etmiş bulunması şart değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra kovuşturmasına itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bunlardan ayrı olarak alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte ve böylede borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir.
Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede, davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada davalının Konya . İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali, takibin devamı ve % 20 icra inkar tazminatı talep edilmiş olup, alınan rapor ve dosya kül halinde değerlendirildiğinde, davacı tarafın defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve delil kabiliyetini haiz bulunduğu, öte yandan davalı tarafın defterlerini ibraz etmediği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan takip tarihi olan 14.11.2019 tarihi itibari ile 92.417,67-TL alacaklı olduğu, ancak icra takibinde talep edilen asıl alacak talep miktarının 34.263,87-TL olduğu, taleple bağlılık kuralı gereği bu miktarın kabulü gerekeceği, takipten önce davalı taraf temerrüde düşürülmediğinden dolayı takip öncesi için istenen işlemiş faiz kaleminin reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
1-)Davalının Konya . İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 34.263,87-TL üzerinden iptali ile takibin devamına, 34.263,87-TL’ye yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-)Kabul edilen miktarın % 20 si olan 6.852,17-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-)Alınması gereken 2.340,56-TL harçtan peşin alınan 451,07-TL harç ve icra dairesine yatırılan 186,74-TL harç olmak üzere toplam 637,81-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.702,75-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin haklılık oranına göre (34.263,87/37.347,62) hesaplanan 1.211,00-TL’sinin davalıdan, 109,00-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.139,58-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet suret harcı, 451,07-TL peşin harç ve icra dairesine yatırılan 186,74-TL harç gideri olmak üzere toplam 700,01-TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davacı tarafından sarfedilen 206,00-TL posta – tebligat gideri, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 906,00 -TL yargılama giderinden haklılık oranına (34.263,87/37.347,62) göre hesaplanan 831,19-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-)Davacı tarafından yatırılan ve dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair;davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 25/11/2021

Katip … Hakim …