Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/343 E. 2022/275 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalılar aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı ile müvekkili banka arasında 02.08.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye dayanarak davalıya … nolu, … nolu, … nolu, … nolu, … nolu, … nolu ve … nolu ticari krediler verildiğini, ödemelerin vadesinde yapılmaması sebebi ile davalıya ihtarname gönderildiğini, ihtarname tarihi itibariyle hesaplarının kat edildiğini, -… no.lu krediye ait toplam borcun 1.460,63 TL, -… no.lu krediye ait toplam borcun 5.078,71 TL, … no.lu krediye ait toplam borcun 1.726,72 TL, -… no.lu krediye ait kat toplam borcun 214,14 TL, -… no.lu krediye ait toplam borcun 25.094,31 TL, … no.lu krediye ait toplam borcun 127,11 TL … no.lu krediye ait toplam borcun 14.517,55 TL olduğunun ihtar edildiğini, gayrinakdi kredilerden … nolu çek kredisi için 9.600,00 TL gayrinakdi risk tutarının olduğu ihtar edildiğini, ihtarnameye rağmen davalı tarafından herhangi bir ödemede bulunulmadığını, bunun üzerine taraflarınca davalı aleyhine . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının süresi içinde itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkili hakkında Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine vaki borca, faize ve oranına ve tüm ferilerine itirazları üzerine davacı tarafından açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının usule ve yasaya aykırı olduğundan davanın reddini talep ettiklerini, müvekkiline tebliğ edilen ödeme emrinde yer alan faiz ve oranının fahiş olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte bankalarca TCMB’ye bildirilen ve kredilere uygulanan ortalama faiz oranının 20,08 olduğunu, bankanın faiz talebinin yasal olmamak ile birlikte hakkaniyete de aykırı olduğunu, asıl borcu kabul etmedikleri gibi faizleri ve faiz oranlarını da kabul etmemekle birlikte icra takip dosyasına yaptıkları itirazları yinelediklerini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere müvekkili hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının reddini, takibin haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın ticari nitelikteki genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borcun ödenmediği iddiasıyla davacı tarafından davalılar hakkında başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise icra takibine konu kredi sözleşmesinden kaynaklı olarak davalıların herhangi bir borcu olup olmadığı, var ise miktarının ne olduğu hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“İcra ve İflas Kanununun 67. maddesinin birinci fıkrasında; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmü yer almaktadır.
Anılan yasa maddesinde de açıkça belirtildiği gibi; itirazın iptali davası açmak için öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre borçlunun itirazının alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlar. Bunun dışında bir yol (harici öğrenme v.s) öngörülmemiştir. Nitekim, aynı Kanun’un 62/2. madde ve fıkra hükmünde de, itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiştir.
Somut olayda; itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği bildirildiğine göre, mahkemece davacı alacaklıya tebliğ yapılmadığından 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı gözetilip, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/11/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“5411 sayılı Bankalar Kanunu’nda “gayri nakdi kredi” kavramı tanımlanmamıştır. Ancak, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca; muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması hâlinde yasal sorumluluk miktarına kadar ödeme yapmak; çekin karşılığının kısmen bulunması durumunda ise, kalan meblağı tamamlamakla yükümlüdür. Aynı maddede ödeme yükümlülüğü ile ilgili bu hususun, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmünde olduğu açıklanmıştır. Bu ödeme külfeti, sözü edilen Kanun gereğince bankalara yükletilmiş olduğundan, borçlunun bankadaki mevduatının bankaca müşterisine verilen her çek yaprağı için yasal sorumluluk miktarı ile sınırlı olarak banka lehine rehinli olduğunun kabulü zorunludur. Banka ile müşterisi arasında yapılan teminat mektubu veya çek hesabı açma sözleşmelerinde banka lehine risk gerçekleşmeden teminat mektubu bedeli veya karşılıksız çek bedelinden bankanın ödemek zorunda kalacağı meblağın depo edilmesini isteme yetkisi, söz konusu alacağın mevcut olduğunu göstermediği gibi, istenebilir olduğunu da göstermez (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun, 27.12.2017 tarih, … E., … K. sayılı kararı).
Tüm bu açıklamalardan ve yasal düzenlemelerden ortaya çıkan sonuç, kefaletin verildiği anda borcun belirli ya da belirlenebilir olması gerektiği, kefalet sözleşmelerindeki belirlilik ilkesi uyarınca kefil olunan açısından belirli yani ferdileştirilmiş bir borcun varlığının arandığı, kefilin yalnızca kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile bağlı olduğu, Çek Kanununun ödeme yükümlülüğü maddesi uyarınca, hesap sahibi ile banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayrinakdî kredi sözleşmesi hükmünde bulunduğu, henüz risk gerçekleşmeden alacağın mevcudiyetinden de söz edilemeyeceği, belirsiz alacak için kefalet sözleşmesi kurulamayacağı, bu nedenle çek depo bedelinden hesap sahibinin sorumluluğunun bulunduğu ancak kredi sözleşmesini imzalayan müteselsil kefilin risk altındaki çek yaprakları nedeniyle bankanın Çek Kanunu uyarınca ödemesi gereken asgari miktarlarla ilgili olarak depo talebinden sorumlu olabilmesi için kredi sözleşmesinde bu yönde açık bir hüküm bulunması gerektiğidir. Eldeki kredi sözleşmesinde ise depo talebinin müteselsil kefilleri de kapsayıp kapsamayacağı hususunda açık bir hüküm bulunmamaktadır.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 07/04/2016 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı ilamında;
“Davacı vekili, davalı banka ile dava dışı … arasında 22/10/2004 tarihinde 40.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin bu sözleşmeyi müşterek müteselsil kefil sıfatıyla bizzat imzaladığını, daha sonra aynı sözleşmeye ek 24/05/2006 tarihinde 60.000,00 TL sözleşme limitinin artırıldığını, bu kredi sözleşmesinin de müvekkili tarafından imza edildiğini, davalı banka ile dava dışı kredi borçlusu … arasında 24/08/2008 tarihinde kredi limitinin 150.000,00 TL daha artırıldığını, müvekkilinin bu sözleşmede imzasının olmadığını, asıl borçlu ile banka arasında 10/11/2009 tarihli ikinci bir genel kredi sözleşmesi imzalandığını, bu kredi sözleşmesinde müvekkilinin kefaletinin bulunmadığını, yeni kredi sözleşmesi ile dava dışı … davalı Banka’dan 200.000 TL daha kredi kullandığını, kredi borçlarının vadesinde ödenmemesi üzerine davalı Banka tarafından asıl borçluya ait olan hesapların kat edildiğini, bunun üzerine davalı Banka’nın 05/08/2010 tarihli … yevmiye nosu ile müvekkiline hesap kat ihtarı göndererek 24/09/2008 ve 10/11/2009 tarihli kredi sözleşmesinin ödenmesinin istendiğini, bu sözleşmelerde müvekkilinin imzasının olmadığını, müvekkilinin cebri icra baskısı altında borcu kabul etmeyerek hesap kat ihtarında talep edilen 98.036,85 TL’nin 91.563,00 TL’sini ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek 91.300,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 90.967,38 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalı Banka’dan tahsiline dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 22/11/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde; davacı bankanın, dava dışı asıl kredi borçlusu … Ltd. Şti. ile diğer davalı müteselsil kefil … Kadıköy . Noterliğinin 12.07.2012 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide etmiş olduğu, davalı … , Kredi Sözleşmesinde belirtilen adresine gönderilen kat ihtarının, 12.07.2012 tarihinde, “taşınmış olduğu anlaşılmış olup ilgili mahalle muhtarlığında kaydı olmadığından iade” şerhiyle merciine iade olduğu, kefil açısından temerrütün 12.07.2012 tarihinde oluştuğu ve temerrüt tarihinden takip tarihine kadar olan süre için isabetli şekilde faiz hesaplanmış olup, 20/06/2012 tarihinde … … Şubesine ait 825.020 USD tutarında 11/10/2012 keşide tarihli çek söz konusu kredi borcuna teminat olarak verilerek davacı banka tarafından 11/10/2012 tarihinde o günkü kur üzerinden TL’ye çevrildiği ve dava dışı asıl borçlunun takip hesabından mahsup edildiği anlaşılmakla, sözleşme ve sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu uyarınca kat tarihinin kefil açısından temerrütün oluştuğu tarih olduğundan, davacı kredi sözleşmesi hükümlerine göre usulüne uygun şekilde hesabı kat etmiş olup, kat ihtarına rağmen kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle davacı icra tabine girişmekte haklı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4.399,67 TL. temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Davaya dayanak T.C. Konya . İcra müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde özetle; Taraflar arasında akdedilen Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve ödenmeyen kredi borçlarından dolayı(14.240,00 TL takip öncesi tahsilat borçtan düşülmek suretiyle) asıl alacak, akdi faiz, temerrüt faizi, MSMV ve KKDF toplamı olmak üzere 46.292,90 TL alacak tutarı üzerinden ilamsız icra takibine başlanıldığı, davalı asil ve müteselsil kefil tarafından yasal süre içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, davalılar(borçlular) tarafından yapılan itirazların alacaklıya tebliğ edilmediği ve yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı çerçevesinde eldeki itirazın iptali davasının hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
2.Mahkememizce yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/11/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 07/04/2016 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı ilamı çerçevesinde bilirkişiye davacı bankanın kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi de verilerek Davacı banka ile davalılar arasında imzalanan ve T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına dayanak Kredi Sözleşmesi, Temel Bankacılık Sözleşmesi, Ticari Kredi Kartı Sözleşmelerinin tarih ve bilgileri ayrıntılı olarak rapora işlenerek davalıların herhangi bir borcu olup olmadığı, var ise miktarı (işlemiş faiz ve ferileri dahil) hususunda dosyanın bir Bankacılık İşlemleri, Banka Muhasebesi, Finansmanı Ve Mali Analizi alanında uzman bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir.
3.Dosya içerisinde yer alan 23/03/2019 Tarihli Bilirkişi Raporunun incelenmesinde özetle; 02/08/2018 Tarihinde davalı … Ltd. Şti ile davacı banka arasında 200.000,00 TL limitli genel kredi taahhütnamesinin imzalandığı, ilgili sözleşmede davalı İbrahim Söylemez’in 200.000,00 TL limitle müşterek ve müteselsil kefil olduğu, bu sözleşme gereğince davalı şirkete 02/08/2017 ve 10/10/2017 tarihlerinde kredilerin kullandırıldığı, davalıların T.C. Beşiktaş . Noterliğinin 02/11/2018 Tarih ve … yevmiye nolu kat ihtarnamesi ile 04/11/2018 tarihinde temerrüde düştüğü, davalılar tarafından takip öncesinde yapılan 14.240,00 TL takip öncesi tahsilat düşüldüğünde davacı bankanın ana para, faiz ve ferileri olmak üzere toplam 48.312,43 TL tutarında alacaklı olduğu lakin icra takibinin asıl alacak, faiz ve ferileri olmak üzere toplamda 46.292,90 TL tutarı üzerinden icra takibine geçtiği, taleple bağlı kalınarak davacının takip tarihi itibariyle davalılardan toplamda 46.292,90 TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
4.Yukarıda yapılan açıklamalar, Yüksek Mahkeme içtihatları, icra takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile davacı tarafından davalılar hakkında, taraflar arasında akdedilen Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve ödenmeyen kredi borçlarından dolayı(14.240,00 TL takip öncesi tahsilat borçtan düşülmek suretiyle) asıl alacak, akdi faiz, temerrüt faizi, MSMV ve KKDF toplamı olmak üzere 46.292,90 TL alacak tutarı üzerinden ilamsız icra takibine başlanıldığı, davalı asil ve müteselsil kefil tarafından yasal süre içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, Mahkememizce yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06/11/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 07/04/2016 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı ilamı çerçevesinde bilirkişiye davacı bankanın kayıtları üzerinde yerinde inceleme yetkisi de verilerek Davacı banka ile davalılar arasında imzalanan ve T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına dayanak Kredi Sözleşmesi, Temel Bankacılık Sözleşmesi, Ticari Kredi Kartı Sözleşmelerinin tarih ve bilgileri ayrıntılı olarak rapora işlenerek davalıların herhangi bir borcu olup olmadığı, var ise miktarı (işlemiş faiz ve ferileri dahil) hususunda dosyanın bir Bankacılık İşlemleri, Banka Muhasebesi, Finansmanı Ve Mali Analizi alanında uzman bilirkişiye tevdiine karar verildiği, dosya içerisinde yer alan 23/03/2019 Tarihli Bilirkişi Raporunda 02/08/2018 Tarihinde davalı … Ltd. Şti ile davacı banka arasında 200.000,00 TL limitli genel kredi taahhütnamesinin imzalandığı, ilgili sözleşmede davalı … 200.000,00 TL limitle müşterek ve müteselsil kefil olduğu, bu sözleşme gereğince davalı şirkete 02/08/2017 ve 10/10/2017 tarihlerinde kredilerin kullandırıldığı, davalıların T.C. Beşiktaş . Noterliğinin 02/11/2018 Tarih ve … yevmiye nolu kat ihtarnamesi ile 04/11/2018 tarihinde temerrüde düştüğü, davalılar tarafından takip öncesinde yapılan 14.240,00 TL takip öncesi tahsilat düşüldüğünde davacı bankanın ana para, faiz ve ferileri olmak üzere toplam 48.312,43 TL tutarında alacaklı olduğu lakin icra takibinin asıl alacak, faiz ve ferileri olmak üzere toplamda 46.292,90 TL tutarı üzerinden icra takibine geçtiği, taleple bağlı kalınarak davacının takip tarihi itibariyle davalılardan toplamda 46.292,90 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalılar(borçlular) tarafından asıl alacak, işlemiş faiz ve ferileri yönünden yapılan itirazın iptaline, takibin kaldığı devamına karar verilmiştir.
5.Dava konusu borcun likit olması, davalılar(borçluların) takibe itirazlarında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 4.858,77 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ ile T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalılar(borçlular) tarafından asıl alacak, işlemiş faiz ve ferileri yönünden yapılan itirazın İPTALİNE, takibin kaldığı DEVAMINA,
2-Davalılar(borçluların) takibe itirazlarında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 4.858,77 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.162,27 TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 559,11 TL peşin harç ve icra müdürlüğüne yatırılan 231,46TL harcın toplamı 790,57TL harcın mahsubu ile bakiye 2.371,70TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Harçlar Kanunun 29. maddesi gereğince davacı alacaklının icra müdürlüğüne yatırdığı binde beş tahsil harcı mahkeme harçlarına mahsup edildiğinden bu hususun icra müdürlüğünce resen dikkate alınmasına,
4-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından karşılanan 54,40 TL başvuru harcı, 559,11 TL peşin harç, 231,46 TL icra harcı, 7,80TL vekalet suret harcı, 126,00TL posta ve tebligat gideri, 485,00 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 2.235,97TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 6.818,08 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı davalı … Danışmanlıgın yokluğunda, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/04/2022

Katip Hakim