Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/339 E. 2022/127 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI : 1-
VEKİLİ :

DAVALI : 2-
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 22/06/2020 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Konya . İcra Müdürlüğünün …, … ve … esas sayılı dosyalarında toplam değeri 650.000,00TL olan toplam 13 adet bonoya ilişkin başlatılan icra takiplerine karşı yapılan itiraza ilişkin Konya . İcra Hukuk Mahkemesi’nin …, … ve … esas sayılı dosyalarında takibin iptaline kararları verildiğini, mahkeme kararının temyiz edildiğini, Yargıtay ilgili dairesince mahkeme kararlarının kaldırılarak takibin devamına kararı verildiğini, icra müdürlüğünce bir kısım gayrimenkul ve araçların satışının yapıldığını, diğer gayrimenkul ve araçların da satış aşamasında olduğunu, müvekkilinin davalı şirketlerle herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, dolayısıyla herhangi bir borcunun bulunmadığını, senetlerin davalı şirketlerin elinde olmasının hukuki bir dayanağı olamayacağını, icra takibine konu senetlerin müvekkil elindeyken tahsil amacıyla bankaya verildiğini ancak senetlerin ödenmemesi ve protesto olması nedeniyle banka tarafından senetlerin müvekkile iade edildiğini daha sonra hukuki olmayan yollardan davalıların eline geçtiğini, protesto edildiğine ilişkin kaşeden sonra davalıların senetleri cirolandığını, davalıların kötü niyetli hareket ederek müvekkilinin zararına hareket ederek sebepsiz zenginleşmeyi amaçladıklarını, icra yoluyla satılan gayrimenkul ve araçlardan davalıların 723.029,19TL tahsilat yaptıklarını ve satış aşamasında olan gayrimenkuller ve araçların değerleri ile birlikte senet bedelinin çok üzerinde bedeller ödeyen müvekkilinin ileride telafisi mümkün olmayan zararlara maruz kaldığını beyanla öncelikle tedbir kararı verilerek icra takiplerinin durdurulmasına, icra dosyalarındaki tahsilatların ödenmemesine ve … ili, … ilçesi, … mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tescilinin yapılmamasına karar verilmesini, icra takiplerinden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takiplerin iptaline, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kadıyla davalılara ödenen 723.029,19TL’nin faiziyle birlikte istirdadına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 22/09/2020 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; davaya konu senetlerin müvekkil elindeyken tahsili için bankaya verildiğini, ödenmemesi ve protesto çekilmesi nedeniyle banka tarafından iade edilen senetlerin hukuki olmayan yollardan davalılar eline geçtiğini, protestodan sonra davalılar tarafından yapılan cironun alacağın temliki hükümlerini doğurduğunu, davalıların TBK’na göre alacağın temliki hükümlerince temlik iradesi bulunmadığını, bu aşamada kambiyo hükümlerinin uygulanamayacağını genel hükümlerin uygulanması gerektiğini, tarafların ticari ilişkilerinin bulunmadığının ticari defterlerinin incelenmesi ile ortaya çıkacağını beyanla talepleri gibi davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 23/09/2020 havale tarihli talep açıklama dilekçesinde özetle; menfi tespit yönünden müvekkillerinin 680.349,35TL dava değeri olarak davalılara borçlu olmadığının tespitini, 597.395,53TL istirdat dava değeri olduğunu, menfi tespit ve istirdat davalarında ayrı ayrı harç yatırlamayacağından dava açılırken sehven 750.000,00TL üzerinden harç yatırılmış olup eksik harç ikamesine gerek kalmadığını beyan etmiştir.
CEVAP:
Davalı … … Tic. Ltd. Şti. vekili mahkememize vermiş olduğu 28/08/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya ve takibe konu senetlerde müvekkilinin yetkili hamil olduğunu, davacının ise müracaat borçlusu olduğunu, kambiyo senetlerinin ticari defterlere işlenme zorunluluğunun olmadığını, davalının taraflar arasındaki ticari ilişki olmadığı iddiasını ispat etmekle yükümlü olduğunu, davacının tanık dinletilmesi talebine muvafakatlarının olmadığını, davacının senetlerdeki müvekkil imzasının sahte ya da yetkili olmayan kişilerce atıldığı iddiasını ve sebepsiz zenginleşme iddiasını da kabul etmediklerini, davaya konu senetlere ilişkin davacı tarafın şikayeti üzerine açılan Konya C. Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, açılan davanın da haksız olduğunu beyanla davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Tic. Ltd. Şti. vekili mahkememize vermiş olduğu 23/10/2020 havale tarihli ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin dilekçelerinde taraflar arasında ticari ilişki olmadığını senetlerin kambiyo senetleri olmadığını iddia etmiş ise de icra takiplerinin kambiyo senetlerine mahsus başlatıldığını, davacını takiplerin iptali için İcra Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu davaların sonuçsuz kaldığını ve böylelikle müvekkilinin yetkili hamil ve alacaklı olduğunun açıkça ortaya konulduğunu, savcılık soruşturmasında da kovuşturmaya yer olmadığına kararı verildiğini ve kararın kesinleştiğini, davacını iddialarını ispat etmekle yükümlü olduğunu beyanla talepleri gibi davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … … Tic. A.Ş.’nin usulüne uygun yapılan tebligata rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmadaki beyanlarında davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER :
Mahkememizce taraf vekillerinin bildirmiş olduğu deliller toplanmış, Konya . İcra Müdürlüğünün …, … ve … esas sayılı dosyaları, Konya . İcra Hukuk Mahkemesi’nin …, … ve … esas sayılı dosyaları, Konya C. Başsavcılığının …, … ve … soruşturma sayılı dosyaları celp edilip incelenmiş, Konya 13. ve 14. noterliklerine müzekkere yazılarak davaya konu bonolara basılan noterlik kaşeleri ve bonolara ilişkin bilgi ve belgeler celp edilmiş, İş Bankası Zafer Sanayi Şubesi ve Zafer Şubesine müzekkereler yazılarak davaya konu bonolara ilişkin bilgi ve belgeler celp edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, bonoya dayalı olarak başlatılan icra takiplerinde borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dava dilekçesindeki istirdat talepleri, iş bu dosyadan tefrik edilerek, Mahkememiz … Esas sayılı dosyası üzerinden neticeye bağlanmıştır. Davacı vekili, 23/09/2020 tarihli dilekçesi ile, dava konusu icra dosyalarında talep ettikleri menfi tespit tutarını 680.349,35 TL olarak dosyaya bildirmiştir. Bu bebeple davaya, bahse konu dava değeri üzerinden menfi tespit davası olarak devam edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirketler arasında icra takibine konu senetlerden dolayı herhangi bir ilişki bulunmadığını, davalıların müvekkiline zarar vermek kastı ile hareket ettiklerini, müvekkilinin davalılara borcunun bulunmadığını, davalıların sebepsiz zenginleştiğini ileri sürmüştür. Davalılar ise, senetlerin meşru hamilleri olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dava konusu bonolardaki ciranta imzalarının davacıya ait olduğu konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davalıların bonoları iktisaplarında kötü niyetli olup olmadıkları, bonolardan dolayı davacının davalılara bir borcu olup olmadığı noktasındadır.
Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalıdadır. Fakat davacı (borçlu), davalının mevcut olduğunu iddia ettiği hukuki ilişkiyi sadece inkâr ediyor ise, hukuki ilişkinin hiç doğmadığını ileri sürerse, hukuki ilişkinin varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı HMK m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6). Alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunun iddia edilmesi, alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunun ileri sürülmesi durumunda, ispat yükü davacı borçluya düşer.
Öte yandan, senede karşı ileri sürülen hukuki işlemlerin HMK madde 200’deki düzenleme uyarınca senetle ispatı zorunludur. HMK 201. maddesi gereği; senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı savunma olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler, HMK’nın 203. maddesindeki istisna kapsamında kalmadığı sürece HMK 200. maddedeki ispat sınırının altında olsa dahi ancak senet (kesin delil) ile ispat edilebilir.
6102 sayılı TTK.nun 778. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 687/1. maddesinde; “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmü düzenlenmiştir.
Belirtilen kanun hükmü uyarınca davaya konu bonoların davalılar tarafından kötü niyetle ya da ağır kusurla iktisap edildiği davacı tarafından ispatlanmalıdır. Davacı, davalıların kendi aralarında ve ayrıca kendisi ile davalılar arasında ticari bir ilişkinin bulunmadığını ve davalıların birlikte hareket ettiklerini iddia etmiştir. Ancak hamil ile lehtar arasında ticari ticari ilişkinin bulunmaması kötüniyetli iktisap olgusunun ispatı için yeterli değildir. Zira davalılar bonolarda bulunan ciro silsilesi nedeniyle yetkili hamil olup, davalılar bonoların edinme sebebini ispatlama yükü altında değildir.(Yargıtay . Hukuk Dairesi … E. … K.)
Öte yandan kambiyo senetleri sebepten soyut olup, senedi elinde bulunduran kişiden ayrıca alacağın sebebini ispat etmesi beklenemez. İspat yükü, senedin elinden rızası dışında çıktığını veya senedin bedelsiz olduğunu iddia eden taraftadır.
Davalıların da aralarında bulunduğu şüpheliler hakkında dava konusu senetlere ilişkin olarak dolandırıcılık, sahtecilik, bedelsiz senedi kullanma suçlarından yapılan soruşturma neticesinde Konya C. Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında takipsizlik kararı verildiği ve takipsizlik kararının kesinleştiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının, yukarıda açıklanan ispat koşulları çerçevesinde davasını ispatlayamadığı, soruşturma dosyalarının takipsizlikle neticelendiği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu icra takipleri teminat yatırılmak suretiyle fiilen durdurulmadığından davalılar yararına tazminata hükmedilmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Yasal şartları oluşmadığından davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Peşin alınan 12.808,13TL harçtan alınması gereken 80,70TL harcın mahsubu ile fazla alınan 12.727,43TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-Davalı … … Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan 7,80TL vekalet harcı yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı … … Tic. Ltd. Şti.’ne verilmesine,
5-Davalı … … Tic. A.Ş. tarafından yapılan 7,80TL vekalet harcı yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı … … Tic. A.Ş.’ye verilmesine,
6-Davalılar … … Tic. Ltd. Şti.ve … … Tic. A.Ş. vekilleri yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 51.067,47TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … … Tic. Ltd. Şti.ve … … Tic. A.Ş.’ye verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı … şirket vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince (2) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/02/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …