Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/320 E. 2023/304 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : … Esas
KARAR NO : …

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında verilen 11/02/2016 tarihli ara karar ile davalı … Döküm …. Ltd. Şti.yönünden dosyanın tefrik edildiği ve mahkemenin … esasına kaydedildiği, aynı mahkemenin 12/05/2016 tarih … esas, … karar sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verildiği, kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay .Hukuk Dairesinin 23/10/2019 tarihli kararı ile yetkisizlik kararını onanmasına karar verildiği, yetkisizlik kararının 23/10/2019 tarihinde kesinleştiği ve dosyanın mahkememize tevzi edilerek 08/06/2020 tarihinde yukarıda yazılı esas kaydedildiği anlaşılmış olup dosyanın yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacı vekili İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 10/07/2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin (münfesih … Sigorta A.Ş.) … nolu Yangın Sigorta Poliçesi ile sigortalı dava dışı … Ticaret Ltd. Şti.’ne ait hidroelektrik santrali içerisindeki pano odası, üniteler ve içerisindeki muhtelif cins ve miktardaki emtiaların, 10/07/2013 tarihinde drenaj hattı üzerinde bulunan drenaj vanasının patlaması/kırılması neticesinde meydana gelen su baskını sonucu hasar aldığını, hasarın meydana geliş nedeninin tespit edildiğini, raporda belirtildiği üzere vananın malzeme ve imalat hatası nedeniyle kırılmış olduğunun tespit edildiğini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili tarafından 26/07/2013 tarihinde yapılan 360.000,00TL, 27/8/2013 tarihinde yapılan 300.000,00TL, 22/04/2014 tarihinde yapılan 566.181,21TL, 29/4/2014 tarihinde yapılan 63.819,87TL ve 19/06/2014 tarihinde yapılan 659.539,47TL olmak üzere toplam yapılan 1.949.540,55TL ödemeden davalılar … ….. Ltd. Şti. ve …. Ltd. Şti.’nin sorumlu olduğu miktar olan 1.799.561,27TL’nin rücuen tazminat alacağının ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 28/08/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmakla görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olması sebebiyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesini, görev hususunda karar verildikten sonra davaya bakmakla yetkili mahkemelerin Konya Mahkemeleri olması sebebiyle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili Konya Mahkemelerine gönderilmesini, haksız ve hukuka aykırı olan davanın öncelikle zamanaşımı yönünden usulden reddini, esasa girilmesi halinde öncelikle hasara neden olduğu iddia edilen vanaların müvekkili şirket tarafından üretilmiş olduğu iddialarını kabul etmediklerini, davacı sigorta şirketi ve diğer davalı … şirketi ile müvekkili şirketinin herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, vananın ürün kodunun tespit edilerek müvekkil tarafından üretilip üretilmediğini araştırılması gerektiğini, hasarla ilgili müvekkilinin hangi vasıfla sorumluluğunun olduğunun anlaşılamadığını, hasarın meydana gelmesinde tarafların kusur oranlarının ve sorumluluklarının mahkememizce tespit edilmesini, hasara sebebiyet verdiği iddia edilen vananın değerinin yaklaşık 1.000,00TL iken, müvekkili şirketten yaklaşık 2.000.000,00TL talep edilmesinin hakkaniyet ile bağdaşmayacağını, hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, davacının tanık dinletme taleplerine muvafakatlarının olmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacının üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce Amasya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … d.iş sayılı dosyası, İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, ilgili vergi dairelerinden davalı şirketin ve dava dışı … şirketinin BA-BS formları celp edilmiş, Türk Marka ve Patent Kurumuna müzekkere yazılarak davalı şirket adında kayıtlı tüm marka ve patentlere ilişkin bilgi ve belgeler celp edilmiş ayrıca Nesil Vana isminde bir marka olup olmadığı varsa hangi firmaya tescilli olduğunun tespiti istenilmiş, davalı şirketin, dava dışı … şirketinin ve dava dışı … şirketinin ticari defter ve kayıtları üzerinde SMMM bilirkişilerinden raporlar alınmıştır.
İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/02/2023 tarih, … esas … karar kararı ile; davanın kabulüne, 1.799.561,27TL tazminatın davalı … …. Ltd. Şti.’nden tahsili ile davacı … Sigorta A.Ş ne verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Ankara . Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat sayılı dosyası aracılığıyla dava dışı … … Ltd. Şti.’nin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu SMMM bilirkişisi tarafından mahkememize sunulan 01/08/2022 havale tarihli raporda; davalı şirket ile dava dışı … …. Ltd. Şirketinin 2010-2011-2012-2013 yıllarında ticari bir ilişkinin alım/satım olmadığı, dava dışı … Ltd. Şti. ile ilgili muhasebe kayıtlarında 120 Alıcılar, 120.500 Muhtelif Alıcılar ile 320 Satıcılar, 320.500 Muhtelif Satıcılar Hesap kodu ile takip edildiği, düzenlenen faturaların incelenmesinde dava dışı … Ltd. Şti.’ne düzenlenen fatura muhteviyatında Nesil Marka Drenaj Vanası alım-satımına ilişkin ticari defter kayıtlarına rastlanılmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu SMMM bilirkişisi tarafından mahkememize sunulan 04/10/2022 havale tarihli raporda; dosyaya mübrez belge, bilgi, davacı ticari defterleri ile sınırlı denetim boyutunda yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde, davalının 2010, 2011, 2012, 2013 yıllarına ait incelenen yevmiye defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığı, ilgili yıllara ait yevmiye defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, kebir ve envanter defterlerinin ibraz edilmediği, mali yönden yapılan incelemelerde, davalı şirket ticari defterlerine göre (2010, 2011, 2012, 2013 yılları) dava dışı … Ltd Şti arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı, dosyaya münderecatındaki dava dışı … ve davalı … Döküm’e ait BA/BS formlarına göre; 2010, 2011, 2012, 2013 yıllarında alım satıma dayalı bir ticari ilişki olmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu SMMM bilirkişisi tarafından mahkememize sunulan 22/02/2023 havale tarihli ek raporda; HMK’nun 222. maddesine göre davalı şirketin ticari defterlerinin delil niteliği bulunmadığı, bunun yanında da davalı şirketin Gelir İdaresi’ne beyan etmiş olduğu BA/BS formlarında dava dışı …. Ltd Şti firmasına ait beyan edilmiş bir fatura bulunamadığı, dosyaya sunulu 01.08.2022 tarihli Mehmet Dilsiz tarafından dava dışı … Ltd Şti’nin ticari defterlerine göre, davalı … Döküm ile ticari ilişkisinin bulunmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat sayılı dosyası aracılığıyla dava dışı … … A.Ş.’nin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu SMMM bilirkişisi tarafından mahkememize sunulan 14/03/2023 tarihli raporda; İncelenebilen 2010 ve 2013 yıllarına ait defter ve belgeler de Davalı firma … TİCARET LTDTİ. ile dava dışı … TİCARET A.Ş. (Eski unvan …….LTD.ŞTİ.) arasında mal alış verişine ilişkin fatura veya fatura yerine geçen herhangi bir belge tespit edilememiş, mal alış verişine istinaden ödeme veya tahsilat işlemine dair herhangi bir evraka rastlanmamıştır. Yapılan tespitlere istinaden aralarında herhangi bir ticari ilişkinin mevcut olmadığı, Zayi kabul edilip inceleme ve tespit yapılamayan 2011 ve 2012 yıllarına ait defter ve belgeler ile ilgili olarak ticari ilişki olup olmadığının tespitinin yapılamadığı bildirilmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
Dava; sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalı şirkete yapılan ödemenin, davalı şirketten rücusu istemine ilişkindir.
Dava, İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına kayıtla davalılar … …. Ltd. Şti. ve … Döküm … Ltd. Şti. aleyhine açılmış ise de, adı geçen mahkemece davalı … Döküm … Ltd. Şti. yönünden dosyanın tefrik edildiği ve sonrasında 12/05/2016 tarih ve … esas … karar sayılı yetkisizlik kararı verildiği, yetkisizlik kararının kesinleşmesi üzerine ve süresinde yapılan başvuru ile dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği, eksik kalan başvuru harcı ve peşin karar karcının davacı tarafa tamamlatıldığı anlaşılmıştır.
Dava tarafları arasında, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı … … Ltd. Şti. namına sigorta poliçesi düzenlendiği, poliçenin yürürlükte olduğu 10/07/2013 tarihinde meydana gelen hasar sebebiyle, dava dışı sigortalı şirkete zarar ödemesinin yapıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki ihtilaf, hasarın oluşmasına dava dilekçesinde bahsi geçen direnaj vanasının sebebiyet verip vermediği, direnaj vanasının davalı şirketin üretimi olup olmadığı, üretimden kaynaklı olarak davalı şirketin bir sorumluluğunun olup olmadığı noktasındadır.
Gerek 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun da gerekse 6102 sayılı Ticaret Kanunun da satıcı dışında üretici ve ithalatcının sorumluluğunu doğrudan düzenleyen bir madde bulunmamaktadır. Ne var ki Yargıtay içtihatlarında aralarında sözleşme bulunmasa da TBK’nun 49.maddesi uyarınca yapımcının imal ettiği malda saptanan yapım bozukluğu, montaj hatası nedeni ile o malı alan, kullanan herkese karşı sorumlu olacağı üretim ve montaj hatası nedeniyle haksız biçimde zarara uğrayan kişilerin objektif nitelikte bu zararlarının yapımcı tarafından giderilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … Esas, … Karar Sayılı Kararı: “davalı arasında bir sözleşme ilişkisi olmamakla birlikte; öğreti ve uygulamaya göre yapımcının (imalatçının) sözleşme dışı sorumlu tutulabilmesi mümkündür. Yapımcının sorumluluğuna ilişkin özel bir kanun maddesi olmamakla birlikte bu sorumluluk BK m.41/1 çerçevesinde değerlendirilebilir. Kusurlu bir malı piyasaya süren yapımcı tehlike yaratmış demektir ve bu tehlikenin gerçekleşmesini önlemek için gerekli önlemleri almamışsa, zararın gerçekleşmesi halinde bunu tazmin ile yükümlü olur. Bu sebeple davacının, zararının tazminini, davalıdan talep hakkı vardır.” şeklindedir.
İş bu dosyanın tefrik edildiği İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında aldırılan ve usul ekonomisi gereği dosyamız arasına alınıp taraflara tebliğ edilen teknik bilirkişi raporlarında, üzerinde “nesil” ibaresi bulunan drenaj vanasının dava konusu hasara sebep olduğu tespitleri yapılmıştır. Davacı sigorta şirketinin zarar ödemesine sebep olan hasarın, davalının üretimi olan bir üründen kaynaklanması halinde yukarıda yer verilen içtihatta vurgulandığı üzere haksız fiil hükümlerine göre davalıya sorumluluk atfedilebileceği kuşkusuzdur.
Davalı şirket vekili tarafından aşamalarda sunulan dilekçelerde hasarın meydana gelmesine sebep olduğu ileri sürülen direnaj vanasının kendi imalatları olmadığı, bu anlamda taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini savunulmuştur.
Mahkememizce öncelikle davalı tarafın bu savunması üzerinde durulması gerekmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-d maddesinde açıkça düzenlendiği üzere taraf ve dava ehliyeti dava şartlarındandır. Bu düzenlemeye göre husumet ya da başka bir anlatımla taraf sıfatı dava şartları arasında sayılmamıştır. Taraf sıfatının özelliği, tıpkı dava şartı gibi davanın esastan görülüp karara bağlanabilmesi için, varlığı ya da yokluğu hâkim tarafından davanın her aşamasında re’sen (kendiliğinden) gözetilen ve taraflarca noksanlığı davanın her aşamasında ileri sürülen nitelikte olmasıdır.
Taraf sıfatı, bir başka ifadeyle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini; davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti; davalı sıfatı da pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyorsa o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının belirlenmesinde olduğu gibi maddi hukuka göre tespit edilir.
Sıfat dava şartı değil, itirazdır. Zira bir kimsenin hak sahibi veya borçlu olup olmadığı ancak davanın esası incelendikten sonra tespit edilebilir ve bu durumda dava ret veya kabul ile sonuçlanır. Diğer bir ifadeyle bir davada taraflardan birinin, aktif ya da pasif husumet ehliyetinin (davacı veya davalı sıfatının) olmadığı belirlenirse, artık uyuşmazlığın esastan çözülmesine geçilmeden, davanın sıfat yokluğundan reddi gerekir. Sıfat, ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen ilk itiraz ya da davalı tarafından ortaya konulması gereken def’i niteliğinde olmadığından, davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece resen nazara alınması gerekli hukuki bir durumdur. (Hukuk Genel Kurulunun 02.11.2022 tarihli ve … Esas, … Karar sayılı kararı).
Mahkememizce, davalı şirketin husumet itirazlarına matuf olarak davalı şirketin, dava dışı sigortalı … …. Ltd. Şti.’nin, direnaj hattının kurulumunu gerçekleştiren dava dışı yüklenici … …. Ltd. Şti.’nin ticari defterleri üzerinde muhasebe uzmanı bilirkişilere inceleme yaptırılarak davalı şirketle dava dışı şirketler arasında bir vana alışverişi olup olmadığı tetkik ettirilmiştir. Dosyaya sunulu raporlarda taraflar arasında bir mal alışverişi olmadığına dair tespit ve kanaatler bildirilmiştir. Dosyamız arasına kazandırılan İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası için düzenlenen raporlarda da hasara sebep olan vananın kesin suretle davalı şirketin üretimi sayılmasının mümkün olmadığı, vananın fason (yan sanayi) üretim olabileceği tespitleri yapılmıştır. Her ne kadar davalı şirket adına “nesil” adında bir drenaj vanası markası tescili bulunmakta ise de bu durum tek başına vananın davalının üretimi olduğuna ispata elverişli değildir. Kaldı ki dava dışı … şirketi tarafından drenaj vanasının dava dışı … şirketi tarafından temin edilerek kurulumunun gerçekleştirildiği, dava dışı … şirketi tarafından ise davalı … Döküm şirketi ile aralarında bir alışverişin olmadığı hususları dosyamıza bildirilmiştir. Dava dışı … şirketinden de aynı ödemenin rücusunun talep edilmesi ve İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında aleyhine hüküm verilmesi dikkate alındığında … şirketinin dosyaya sunduğu dilekçesi ve defter kayıtları bu anlamda önem arz etmektedir. Davada ispat yükü davacı taraf üzerinde olup, davacı, hasarın davalının üretimi olan vanadan kaynaklandığını ispat yükümlüdür. Ki böylelikle haksız faili olarak davalıdan rücu talebinde bulunulabilsin. Dosya kapsamında toplanan deliller itibariyle hasara sebep olan vananın davalının üretimi olduğu sabit görülmediğinden husumet eksikliğinden davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN HUSUMET EKSİKLİĞİNDEN REDDİNE,
2-Yargılama sırasında alınan 30.732,01TL harçtan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90TL harcın mahsubu ile 30.552,11TL artan karar harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı vekili yararına AAÜT’nin 7/2.maddesine göre hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalanın karar kesinleştiğinde ilgili taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince (2) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/05/2023

Başkan Üye Üye Katip