Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/314 E. 2023/12 K. 04.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/01/2020 tarih, … esas, … karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verildiği, kararın 25/02/2020 tarihinde kesinleştiği ve dosyanın 27/05/2020 tarihinde mahkememize tevzi edilerek yukarıda yazılı esasa kaydedildiği anlaşılmış olup mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacı vekili Konya . Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 22/01/2020 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin konkordato talebinde bulunduğunu, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile 3 aylık geçici mühlet kararı verildiğini ve bir kısım tedbirlere hükmedildiğini, sonrasında 06/02/219 tarihi itibariyle bir yıllık kesin mühlet kararı verildiğini, 01/10/2019 tarihinde alacaklılar toplantısı yapıldığını, konkordato komiseri tarafından hazırlanan raporda müvekkilinin alacağının 192.052,58TL olarak gösterildiğini ve faizsiz 12 ay ödemesiz dönem olmak üzere 50 ay eşit taksit halinde ödenmesine yönelik düzenlenen rapora müvekkilinin ret oyu kullandığını, hazırlanan raporun mahkemece tasdikine karar verildiğini, mahkemece tasdik edilen projede tespit edilen miktar ile müvekkilini alacağının farklı olduğunu, davalı şirketin müvekkil bankaya borcunun 1.541.670,22TL iken müvekkil bankanın karar tarihi itibariyle ana para alacağının 192.052,58TL olarak gösterildiğini, bu alacağın müvekkili bankanın kamu bankası olup ileride vazgeçilebilecek bir alacak türü olmadığını, İİK’nun 308/b maddesi gereğince asıl alacak ile tasdik edilen projede tespit edilen alacak arasındaki farkın giderilmesi için iş bu davanın açıldığını beyanla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla müvekkilinin alacağının 1.541.670,22TL olarak tespiti ile kabul edilen alacak düşüldükten sonra kalan 1.349.617,64TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 17/06/2020 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; iş bu davanın konkordato dosyasına bakan Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, bu nedenle dosyanın ilgili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini, konkordato dosyasında verilen tasdik kararının 03/01/2020 tarihinde basın ilan kurumunda ilan edildiğini, İİK’nun 308/b maddesi uyarınca dava açma süresinin ilan tarihinden itibaren bir ay olduğunu, alacaklarının farklı olduğunu beyan eden davacının proje sırasında miktara itiraz etmediğini, bu nedenle dava açma hakkının bulunmadığını, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, açılan davanın usule aykırı olduğunu, komiser raporuna itiraz etmeyen davacının açmış olduğu bu davanın bu nedenlerle reddine karar verilmesi gerektiğini, yine konkordatodan etkilenen adı alacaklıların adi alacaklarının ana para kısmı hariç, faiz ve diğer bütün ferilerinden feragat etmiş sayılmalarına karar verildiğini, davacı tarafın bu yöndeki taleplerinin de reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin tasdik edilen konkordato projesindeki miktar dışında davacı bankaya borcunun bulunmadığını, davacının talep ettiği fark bedelini ispat etmesi gerektiğini beyanla açılan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davacı banka şubesinden davaya konu tüm bilgi ve belgeler celp edilmiş, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiş bankacı ve konkordato komiserliğinde ehil muhasebeci bilirkişi heyetinden raporlar alınmıştır.
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 22/09/2022 havale tarihli feragat dilekçesinde özetle; davalı tarafla anlaşma sağlandığını, anlaşma dolayısıyla vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin herhangi bir taleplerinin olmadığını beyan etmiş, duruşmadaki beyanında da taleplerini tekrarla dava konusu borcun ödenmesiyle birlikte davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir.
Davalı vekili duruşmadaki beyanında; davanın konusuz kaldığını, davacı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını, dava öncesinde başvurulan ve yargılama harçlarından sayılan arabuluculuk ücretinin de kendilerince ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
Dava, konkordato yargılaması sırasında çekişmeli hale gelen alacak miktarının konkordato nisabına dahil edilmesi, davasıdır.
Taraf vekilleri bizzat hazır oldukları 04/01/2023 tarihli duruşmada, dava konusu borcun ödenmesi sebebiyle davanın konusuz kaldığını ve dava taraflarının birbirlerinden herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmişler ve bu beyanlarını imzaları ile tasdik etmişlerdir.
Dava taraflarının beyanları karşısında borcun ödenmesi sebebiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur. .
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KONUSUZ KALAN DAVANIN ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davalının beyanı dikkate alınarak davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken (davacı banka harçtan muaf olduğundan dava başında alınamayan) 179,90TL başvuru harcı ve 179,90TL karar ilam harcı toplamı 359,80TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Talep edilmediğinden davacı ve davalı yararına yargılama gideri ile vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince (2) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.04/01/2023

Başkan Üye Üye Katip