Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/24 E. 2021/698 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 2-
3-
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :

Mahkememizde görülmekte olan Maddi ve Manevi Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) Davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/08/2016 tarihinde sürücü … yönetimindeki … plakalı çekici ve arkasına takılı olan … plakalı dorse ile … mevki istikametinden çevre yolu no: … önüne geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybedip yolun sağına doğru savrularak aracın ön kısmı ile no:… önünde duraklama konumunda olan sürücü … idaresindeki … plakalı kamyonetin arka kısmına çarptıktan sonra, bu araca çarpmanın etkisi ile ileriye doğru savrulup aracın ön kısmı ile yine no: … önünde park halinde bulunan … plakalı otomobilin arka kısmına çarptıktan sonra bu araca çarpmanın etkisi ile ileriye doğru savrulup aracının ön kısmı ile park halinde bulunan … plakalı otomobile çarptıktan sonra bu aracı yolun soluna doğru savurup refüj üzerine çıkarak durması sonucu meydana gelen kazada sürücü … Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/1-B maddesini ihlal ederek müvekkili …’ın beden gücü kaybına uğramasına sebebiyet verdiğini, söz konusu kazaya ilişkin olarak Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyasına ibraz edilen ve Adalet Bakanlığı Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesince hazırlanan 18/06/2018 tarih ve … sayılı raporu göre Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/1-B maddesini ihlal eden sürücü …’nun asli ve tam derecede kusurlu bulunduğunu, kaza anında yaya olan müvekkili …’ın kusurunun söz konusu olmadığını, ceza dosyasından yapılan yargılama neticesinde …’nun cezalandırılmasına karar verildiğini, bu kaza sonucunda müvekkilinin vücudunda hayat fonksiyonlarını ağır (6) derecede etkileyecek şekilde kırıklar meydana geldiğini, kaza sonrası uzun bir tedavi süreci geçirdiğini, beden gücü kaybı oranının % 53 olarak belirlendiğini, kazaya tam kusuru ile sebep olan …’nun kullandığı … plakalı aracın davalı …tarafından … numaralı Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi ile kaza tarihini kapsar şekilde sigortalandığını, işbu sigorta şirketine 31/08/2018 tarihli maddi tazminata ilişkin talepleri içerir ihtarname gönderildiğini, 17/12/2018 tarihinde maddi tazminat olarak 170.607,16-TL ödeme yapıldığını, kalan maddi tazminat için arabuluculuğa başvurulduğunu, müvekkilinin kaza geçirdiği tarihten sonra bir çok hastanede tedavi gördüğünü, halen bakıma muhtaç olduğunu, sürekli iş gücü kaybının olduğunu, bu kaza sonucu uzunca bir süre yatağa mahkum olarak yaşadığını ve bakıma muhtaç kaldığını, maddi ve manevi kayıplar yaşadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla geçici iş göremezlik tazminatı olarak 100,00-TL, sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 800,00-TL, tedavi ve bakım gideri olarak 100,00-TL olmak üzere toplam 1.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, … için 75.000,00, … için 50.000,00-TL ve … için 50.000,00-TL olmak üzere toplam 175.000,00-TL manevi tazminatın ise kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı … Şti. ve …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; 15/08/2016 tarihli kazaya karıştığı belirtilen, … plakalı aracın müvekkili şirkete 29/11/2015-2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 310.000,00-TL olduğunu, başvuruya konu kaza sebebiyle müvekkili sigorta şirketine başvurulması üzerine açılan hasar dosyası altında aktüeryal rapor hazırlandığını, hazırlanan rapor sonucuna göre TRH 2010 tablosuna, %1,8 teknik faiz ve sigortalı araç sürücüsünün %100 kusur oranına istinaden 17/12/2018 tarihinde davacı …’a toplam 170.607,16-TL tazminat ödemesi yapıldığını, hasar aşamasından yapılan ödemenin, poliçe tanzim tarihi itibariyle amir olan Genel Şartlar’a uygun olarak hesaplandığını, bakiye tazminatın söz konusu olmadığını, yapılan bu ödemeler ile müvekkili şirketin sorumluluğunun sona erdiğini, bu nedenle de başvuru sahibinin söz konusu talebinin reddinin gerektiğini, sigorta şirketinin, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, tazminat hesaplamasının aktüer sıfatına sahip bilirkişiler tarafından ZMMS genel şartları çerçevesinde yapılmasının gerektiğini, geçici iş göremezlik, geçici bakıcı ve tedavi gideri tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, davacının yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin reddinin gerektiğini, müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermediğini, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle ve davacıya gerekli ödeme yapılmış olması nedeniyle reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu talebin zamanaşımı nedeniyle reddini talep ettiğini, davanın esasa girilmeksizin usulden reddinin gerektiğini, olayın 15.08.2016 tarihinde gerçekleştiğini, kontrolünde olan … plakalı çekici ve arkasında takılı olan dorse ile 07:30 saatlerinde … yola çıktığını, aynı tarihte 09:00 sularında … şehir merkezinde Meram Tıp Fakültesi ışıklarında kırmızı ışıkta beklediği sırada yeşil ışık yandığında trafik ışıklarından hareket ettiği esnada aracın biranda dengesizleşmesi üzerine direksiyon kontrolünü sağlayamayarak bahsi geçen kazanın meydana geldiğini, 15 yıldır uzun yol şoförlüğü yaparak geçimimi sağladığını, Karayolları Trafik Kanununun 52/1-b maddesi ihlal edildiğinin iddia edildiğini, ancak 15 yıldır geçimini bu meslekten kazandığını, iş bu sebeple ilgili kanun maddesinde belirtildiği üzere her defasında kullandığı aracın/ araçların yük ve teknik özelliklerini bilerek hareket ettiğini, Konya . Asliye Ceza Mahkemesinde alınan raporu kabul etmediğini, yeniden rapor aldırılmasını talep ettiğini, davacıların bahsi geçen taleplerini içerir dava dilekçesinde belirttikleri tazminat tutarlarının hakkaniyet ilkesine aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep ettiğini, davacıların tazminat taleplerinin günümüz şartlarına, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve kazadan sonra meydana gelen maluliyete uygun olmadığını, açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şti. ise yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; cismani zarar nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 15/08/2016 tarihinde sürücü … yönetimindeki … plakalı çekici ve arkasında takılı olan … plakalı dorsenin direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu davacılardan …’ın yaralanması neticesinde davacı …’ın maddi ve manevi tazminat talepleri ile diğer davalıların manevi tazminat talepleri hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, kazaya karışan araçlara ait trafik tescil kayıtları, davacıya ait hasta takip dosyası ve belgeler, sigorta şirketine ait poliçe ve hasar dosyaları, tarafların sosyal ekonomik durumları, SGK kayıtları, kesinleşen Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … E., … K. sayılı dosyası ve tüm belgeler celbedilmiştir.
Kesinleşen ceza dosyasından alınan Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesince hazırlanan raporda; Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/1-B maddesini ihlal eden sürücü …’nun asli ve tam derecede kusurlu bulunduğu, kaza anında yaya olan …’ın ise kusurunun söz konusu olmadığı beyan edilmiştir. Ayrıca işbu raporun kaza tespit tutanağı ile de uyumlu olduğu görülmüştür.
Dosya maluliyet oranlarının kaza tarihindeki mevzuat hükümlerine göre belirlenmesi ve ayrıca bakıma muhtaçlık olup olmadığı hususunda Necmettin Erbakan Üniversitesi Adli Tıp Kurumundan Bilirkişi Hekim Raporu alınmış, gelen raporda özetle; Sürekli maluliyetin % 69 oranında olduğu, iyileşme süresinin 24 ayı bulacağı bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirildiği, bu sürenin 8 ayında bakıcıya ihtiyaç olacağı ve 74.048,99-TL belgelendirilemeyen tedavi masrafının olduğu belirlenmiştir.
Maluliyet raporu sonrası dosya davacı …’ın talep edebileceği tazminat miktarlarının belirlenmesi için aktüerya bilirkişisine verilmiş, bilirkişi raporunu dosyaya ibraz etmiştir. Sunulan 28/09/2021 tarihli raporda özetle; … plakalı çekicinin sürücüsünün % 100 oranında kusurlu kabul edilip buna göre yapılan hesap ve değerlendirmeye göre;
Davacı …’ın 15.08.2016 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle uğradığı geçici iş göremezlik maddi zararının 37.024,94-TL, sürekli iş göremezlik bakiye maddi zararının 306.648,97-TL, bakıcı gideri maddi zararının 13.628,84-TL, tedavi gideri maddi zararının 74.048,99-TL olarak hesaplandığı,
Davalı … şirketinin sorumlu olduğu ZMMS Poliçesi bakiye teminat limitlerinin ise; Sakatlanma ve Ölüm Klozu Bakiye Teminat Limitinin 139.392,84-TL, Tedavi Gideri Klozu Bakiye Teminat Limitinin ise 310.000,00-TL olduğu beyan edilmiştir.
Hesap raporu sonrası davacılar vekili talebini 09/11/2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile artırarak 800,00-TL sürekli iş göremezlik tazminat bedelini 305.848,97-TL arttırmak suretiyle 306.648,97-TL’ye, sürekli iş göremezlik tazminat bedelinin sigorta şirketi yönünden bakiye limit olan 139.392,84-TL ile sınır olmak üzere kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a ödenmesine,
Dava dilekçesinde talep edilen 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminat bedelini 36.924,94-TL arttırmak suretiyle 37.024,94-TL geçici iş göremezlik tazminat bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte sigorta şirketi haricindeki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a ödenmesine,
Dava dilekçesinde talep edilen 100,00-TL tedavi ve bakıcı giderleri bedelini 87.577,83-TL arttırmak suretiyle 87.677,83-TL’ye, tedavi ve bakıcı giderleri bedelinin sigorta şirketi yönünden poliçedeki sağlık gideri teminatından karşılanmak üzere kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a ödenmesine karar verilmesi şeklinde artırmıştır.
6111 Sayılı Kanun gereği yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonra meydana gelen tüm trafik kazaları nedeni ile sunulan belgeli sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacaktır. Bu nedenle davacının dava konusu tedavi giderlerinden belgeli/faturalı sağlık giderlerinin tümünden Sosyal Güvenlik Kurumu, belgesiz/paramedikal giderlerden ise davalı sorumludur. Yargıtay . Hukuk Dairesinin emsal ilamlarında da aynı hususta benzer mahiyette değerlendirmelerde bulunulmuştur. Dolayısı ile davalı belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi giderlerinden ve de bilirkişi hekim raporu ile bakıcıya ihtiyaç olduğunun belirlenmesi neticesi bakıcıya ödenmesi gereken bedellerden ve dahi geçici iş göremezlik bedelinden sorumlu olacaktır.
Cismani zarara uğrayan kişi; yaralanması nedeniyle sürekli iş göremezlik (Maluliyet) zararını isteyebilecektir. Geçici iş göremezlik zararı olarak belirlenen sürenin sonundan başlayarak muhtemel yaşam tablosuna göre belirlenecek süre için maluliyet zararı hesabı yapılmaktadır. Maluliyet hali “gelişen durum” olarak kabul edilmektedir. Kişi maluliyet olmadan önceki işinde çalışmaya devam etmesi bu zararın olmadığına işaret etmez, maluliyetten kasıt EFOR KAYBIDIR. Alınan Adli Tıp Raporuyla davacının %69 oranında MALÜL olduğu, iyileşme süresinin 24 ayı bulacağını belirtmiştir.
Davalı … şirketi bakımından temerrüt olgusu kısmi ödemeyi yaptığı 17/12/2018 tarihi itibarı ile gerçekleşmiş kabul edilmiş ve istenen avans faizinin de yerinde görülmüştür.
Davalılar vekillerince zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de;
Zamanaşımı itirazı yönünden ise 2918 sayılı KTK’nun 109/1. maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler için, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Maddenin 2. fıkrasında “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğarsa” ifadesi ile kanun koyucu, taraf ayrımı yapmaksızın (davacı, davalı veya dava dışı 3. kişi) fiil cezayı gerektiriyor ise uzamış ceza zamanaşımının uygulanacağını benimsemiştir. 2918 sayılı Kanun’un anılan madde hükmünde gözden kaçırılmaması gereken husus, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; bunun dışında fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır. Dahası söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular (örneğin işleten, sigortacısı) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür. (HGK’nun 05.06.2015 tarih, … … sayılı kararı).
Davaya konu edilen olayda davacı …’ın yaralandığı görülmektedir. Kaza tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı TCK’ya göre zamanaşımı süresi 8 yıldır. Davaya konu trafik kazası 15.08.2016 tarihinde meydana gelmiş, eldeki dava ise 10/01/2020 tarihinde açılmıştır. Dolayısı ile uzamış ceza zamanaşımı süresi davamızda geçmemiştir.
Yine Türk Borçlar Kanunu’nun zamanaşımının düzenlendiği 72. maddesi,
MADDE 72- “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” Hükmünü amirdir. Bu nedenle ölümlü trafik kazasından sebep ceza kanununda öngörülen uzamış ceza zamanaşımı süreleri geçmemiş bulunduğundan dolayı bu itirazın reddi gerekmiştir.
Şahsi menfaatleri ihlal edilen kimseye ihlalin ve kusurun özel ağırlığının haklı kılması halinde hakimin manevi tazminat olarak verilmesine hükmedeceği para miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nesafetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde buyurulmuştur. Ödettirilecek para miktarı ise aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminatın miktarını tayin etme de hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır.
Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir.Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Davacıların yakınlarının kaza sonucu ölümüyle aile birliği içinde korunması gereken bağlılığın zarar gördüğü gerçektir,bu ölümle davacılar manevi olarak elem ve ızdırap duymuştur. Yukarıda açıklanan ilkeler konulduktan sonra, davacı …’ın kendisinin ve de eşi ve çocuğunun …’ın yaralanması nedeniyle duyduğu ızdırap, acı ve elem nedeniyle tarafların kusur durumu, olayın meydana geliş şekli ve yine tarafların sosyal ve ekonomik durumları da dikkate alınarak hakkaniyet gereği davacı … için 50.000,00-TL, davacı … için 30.000,00-TL ve davacı … için 30.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 110.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği yönünde mahkememizde kanaat oluşmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde dosya kül halinde değerlendirildiğinde, dosyadaki tüm bilgi ve belgeler, alınan raporlar mucibince açılan davanın talep artırım dilekçesi de nazara alınmak suretiyle maddi tazminat yönünden kabulüne, manevi tazminat bakımından ise taleplerin kısmen kabülüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacı …’ın maddi tazminat davasının talep arttırım dilekçesi de nazara alınmak suretiyle KABULÜ İLE;
1-) 306.648,97-TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı … şirketinin sorumluluğu sakatlanma ve ölüm klozu bakiye poliçe limiti olan 139.392,84-TL’den sorumlu olması kayıt ve şartı ile, 37.024,94-TL geçici iş göremezlik tazminatının ( davalı … şirketi haricindeki diğer davalılardan ), 87.677,83-TL tedavi ve bakıcı giderinin ( sigorta şirketi bakımından tedavi giderleri klozu teminatı kapsamında ) tüm davalılardan sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihi olan 17/12/2018 tarihinden, diğer davalılar bakımından ise kaza tarihi olan 15/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
2-)Davacıların manevi TAZMİNAT TALEPLERİNİN KISMEN KABULÜ İLE;
Davacı … için 50.000,00-TL , Davacı … için 30.000,00-TL ve davacı … için 30.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 110.000,00- TL takdir edilen manevi tazminatın davalılar … Şti. ve …’ndan kaza tarihi olan 15/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile işbu davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 36.979,74-TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 601,13-TL peşin harç ve yargılama sürecinde alınan 1.469,86-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.070,99-TL harcın mahsubu ile bakiye 34.908,75-TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (davalı … şirketinin (227.070,67/541.351,74) oranında 14.642,52-TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğuna, davalılar … ve … Şti.nin tamamından sorumlu olduğuna,)
4-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin haklılık oranına göre (541.351,74/606.351,74) hesaplanan 1.178,50-TL’sinin davalılardan, bakiye 141,50-TL’sinin davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (davalı … şirketinin (227.070,67/541.351,74) oranında 494,32-TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğuna, davalılar … ve … Şti.nin tamamından sorumlu olduğuna,)
5-)Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 601,13-TL peşin harç, 7,80-TL vekalet suret harcı ve 1.469,86 -TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.715,94 -TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, (davalı … şirketinin (227.070,67/541.351,74) oranında 1.139,20-TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğuna, davalılar … ve … Şti.nin tamamından sorumlu olduğuna,)
6-)Davacı tarafından sarfedilen 922,50-TL posta ve tebligat gideri, 600,00-TL bilirkişi ücretleri ve 1.420,00-TL NEÜ. ATK faturası olmak üzere toplam 2.942,50 -TL yargılama giderinin haklılık oranına göre (541.351,74/606.351,74) hesaplanan 2.627,07-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, (davalı … şirketinin (227.070,67/541.351,74) oranında 1.101,93-TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğuna, davalılar … ve … Ltd.Şti.nin tamamından sorumlu olduğuna,)
7-)Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre maddi tazminat talebi yönünden hesaplanan 38.617,59-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı … şirketinin (227.070,67/431.351,74) oranında 20.328,93-TL’den diğer davalılar ile birlikte sorumlu olduğuna, davalılar … ve … Ltd.Şti.nin tamamından sorumlu olduğuna,)
8-)Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 7.300,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Ltd.Şti.den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
9-)Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Ltd.Şti.den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
10-)Davacı … vekili yararına AAÜT’ye göre manevi tazminat talebi yönünden hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Ltd.Şti.den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
11-)Davalı … şirketi vekili yararına dava dilekçesinde talep edilen geçici iş göremezlik yönünden AAÜT’ye göre hesaplanan 100,00-TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalı … şirketine verilmesine,
12-)Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 23/12/2021

Katip … Hakim …