Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/22 E. 2023/335 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında personel taşıma hususunda 27.06.2019 tarihli dilekçe ekinde sunulan hizmet sözleşmesinin imzalandığını, tarafların sözleşmenin süresini 1 yıl olarak belirlediğini, sözleşmenin 27.06.019 – 27.06.2020 tarihleri arasında geçerli olduğunu, sözleşmenin sona erme tarihinden itibaren 15 gün önce yazılı olarak haber verilmediği takdirde sözleşmenin otomatik olarak bir yıl daha uzayacağının kararlaştırıldığını, tarafların sözleşmenin sona ermesiyle ilgili 16. Maddesinde ” tarafların sözleşmeyi fesih ettiğini gerekçeli ve yazılı olarak bir ay önceden” bildirilmesi gerektiğinin şarta bağlandığını, müvekkili şirketin sözleşmeden doğan sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirdiği halde davalı tarafın sözleşmeyi hiçbir gerekçe sunmadan sona erdirdiğini müvekkiline telefon aracılığıyla bildirdiğini, müvekkilinin de bunun ancak yazılı yapılabileceğini söylemesi üzerine davalı tarafın sunmuş oldukları mail ile iş bu sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini, davalı tarafın 13/12/2019 tarihli mailinde hiçbir gerekçe sunmadığını, feshin haksız olduğunu, haksız fesih nedeni ile müvekkili şirketin 7 aylık kar kaybına uğradığını, müvekkili şirketin sözleşmede kararlaştırıldığı üzere davalı şirketin personel taşımacılığını yerine getirmek için şoför istihdam ettiğini, ayrıca bir servis aracı da bu iş için ayrıldığını, sözleşmenin 5. maddesi gereğince davalı tarafından müvekkili şirkete aylık ödenmesi kararlaştırılan taşıma hizmeti bedelinin günlük 175,00 TL + KDV ve buna ek olarak servis sayısında artış olduğunda servis başına ücret kadar fazla ücret ödenmesinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin davalı tarafça 13/12/2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere fesih edildiğini, davalı şirketin personel taşımacılığı işi için müvekkili şirkette istihdam edilen çalışanın ve bir yıl için davalı şirketin hizmetine ayrılan servis aracının da boşta kaldığını, ayrınca müvekkili şirketin davalı şirkete aylık kesmiş olduğu fatura tutarı olan 4.336,50-TL’nin ise beklenen kazanç kaybı olduğunu, dolayısı ile sözleşme sonuna kadar yani toplam 7 ay için müvekkili şirketin uğramış olduğu kazanç kaybının 4.336,50 x 7 = 30.355,50 TL olduğunu, bu nedenlerle sözleşmenin haksız feshinden dolayı uğranılan kazanç kaybı, masraf ve manevi tazminatın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL’nin davalı yandan alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 27/06/2019 tarihinde “Personel Taşıma Sözleşmesi” başlıklı sözleşme imzalandığını, sözleşme içeriğine göre davacı tarafın sözleşmede belirtilen şartlar dahilinde personel taşıma işini yapacağını, davalı tarafın ise her taşıma yaptığı gün için 175,00-TL+ KDV olarak ödemede bulunacağını, sözleşmenin imzalanmasından sonra yaz dönemi olması sebebiyle düzenli yapılan işçi taşıma işinin kış döneminin başlaması ve okulların açılması ile birlikte her gün başka bir servis şoförünün gelmesi, aracın sürekli gecikmeli hizmet vermesi sebebiyle sekteye uğradığını, bu durumun davalı şirkete şifahi olarak bildirildiğini, her defasında düzeltileceğinin beyan edildiğini, ancak olumlu bir cevap alınmadığını, taraflar arasında yapılan şifahi görüşmeler neticesinde sözleşmenin feshine karar verildiğini, bu durumun mail olarak davacı şirkete bildirildiğini, davacı şirket tarafından maile cevap verilmediğini, sözleşmenin davacı tarafın edimlerini yerine getirmediğinden bahisle haklı sebeple fesih edildiğini Konya . Noterliği’nin 02/01/2020 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacı tarafa bildirildiğini, davacının 30.355,50-TL kazanç kaybının olduğunu beyan etmesine rağmen harca esas değer olarak 1.000,00-TL gösterildiğini, dava dilekçesinde alacak miktarının net olarak bildirildiğini, huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olmadığını, davacı tarafından uğranılan zararlara ilişkin herhangi bir delil ibraz etmediğini, sözleşmeye göre günlük ödemesi kararlaştırılan 175,00-TL’nin tahsis edilecek aracın yakıt gideri, tahsis edilecek aracın yıpranma ve bakım giderleri, tahsis edilecek aracı kullanan şoförün maaş ve ek giderlerinin mevcut olduğunu, davacının kullanmadığı araç sebebiyle yaptığı, yapmadığı masrafları talep etmesinin hukuka ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; Taraflar arasında akdedilen taşıma sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle uğranılan kazanç kaybı, masraf ve manevi zararların tazmini davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Taraflar arasında düzenlenen ve taraflarca itiraz edilmeyen 27/06/2019 tarihli “Personel Taşıma Sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin feshinden dolayı davacının davalıdan kazanç kaybı, masraf ve manevi tazminat hakkının olup olmadığı var ise ne miktarda olduğu hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraflarca bildirilen deliller toplanmış, taraflar arasında düzenlenen “Personel Taşıma Sözleşmesi” başlıklı sözleşme, davacı ve davalı şirketlerin mail yazışmaları, hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağı, … plaka sayılı aracın 27/06/2019-13/12/2019 tarihleri arasındaki kontak raporları, … plaka sayılı araca ilişkin trafik kayıtları ve belgeler, … 2019 yılına ait SGK hizmet dökümleri, ihtarnameler, faturalar ile ilgili tüm bilgi ve belgeler dosya arasına alınmıştır.
Davacı vekili 27/08/2020 tarihli somutlaştırma dilekçesinde özetle; Dava dilekçelerinin sonuç bölümünde belirtmiş oldukları 1.000,00-TL’nin 500,00-TL’sinin kazanç kaybı, 500,00-TL’sinin ise manevi tazminata ilişkin olduğu ifade edilmiş, ayrıca davalı şirkete o yıl için tahsis edilen … Plaka nolu aracın 27/06/2019-13/12/2019 tarihleri arasındaki kontak raporlarının araç takip sistemi olan … AŞ’den temin edilmesi talep etmiştir.
Taraf vekillerinin bildirmiş oldukları tanıklar dinlenilmiş, her iki yan tanıkları da tanıklık yaptıkları taraf lehine beyanda bulunmuştur.
Davacı ve davalı tanıkları dinlenildikten sonra dosyanın tarafların iddia ve savunmaları, taraflar arasında düzenlenen sözleşme, tanık beyanları ve dosya arasında bulunan tüm bilgi ve belgeler de nazara alınmak suretiyle taşıma işleri hususunda uzman bilirkişi tarafından davacının taraflar arasında düzenlenen sözleşmeden feshinden dolayı herhangi bir zararının oluş oluşmadığı hususunda rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 13/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Davalının 27/06/2019-27/06/2020 tarihleri arasını kapsayan sözleşme içeriğinin 16. Maddesine istinaden soyut ifadelerle sözleşmeyi fesih etmiş olduğundan yasal olarak objektif (bilgi, belge, kayıt, tutanak, resim video vs gibi) bir veriye dayanmadan tek taraflı fesih etmesinin yasal hükümlere uygun olmadığını, (fesih sebeplerini belirtir iddiaların dosya içeriğinde ispat edilmediğinden) sözleşmenin tek taraflı fesih edilmesiyle davacının 10.810,04-TL zararının oluştuğu rapor edilmiştir.
Davalının bilirkişi kök raporuna itirazının değerlendirilmesi için dosya daha önce rapor sunan … tevdi edilerek ek rapor tanzim edilmesi istenilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda; Davalı vekilinin 13/09/2022 tarihli itiraz dilekçesi içeriğinde haftanın 6 günü değil beş günü çalışıldığı, tatil günlerinin düşülmediği, belirtilmiş olsa da davalı iş yeri ile davacı arasında geçmişe yönelik olarak (27/06/2019 tarihinden-Aralık 2019) aylık taşıma puantajı- tutanağı olmadığından iş yerinin personel taşıma ve çalışma düzeni-rejimi hakkında bilgi mukayesi yapılabilmesinin mümkün olmadığından 13/09/2022 tarihli kök raporunda belirtmiş olduğu görüş ve kanaatinde olduğu rapor edilmiştir.
Akabinde davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı sunmuş olduğu itiraz dilekçesi, davacı yanca sunulan 30/11/2019 tarihli faturadaki çalışılan günlerde nazara alınmak suretiyle bilirkişiden yeniden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda; Sözleşmenin tek taraflı fesih edilmesiyle davacının bu defa davalıdan 5.346,00-TL talep edebileceği rapor edilmiştir.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporlarına davalı vekili itirazda bulunmasına rağmen, davacı vekilince herhangi bir beyanda bulunmamıştır.
H.M.K’nın 281.maddesi hükmüne göre, yargılama sırasında yanlardan birinin bilirkişi raporuna itiraz etmemesi, itiraz eden taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturur.( Emsal Konya BAM . HD… E., … K. sayılı 09/04/2019 tarihli ilamı ) Böyle bir durumda önceki rapor itirazda bulunmayan yönünden kesinleşeceğinden itiraz eden taraf lehine oluşan usuli kazanılmış hak gereği son alınan rapor aleyhine olursa ilk rapor nazara alınır. Başka bir ifade ile de itiraz etmeyen bakımından ilk rapor kesinleştiğinden dolayı rapora itiraz etmeyenin aleyhine sonuç doğuracaktır. Dolayısı ile en son sunulan ek rapora da itiraz edilmediğinden dolayı rapor davacı aleyhine sonuç doğuracaktır.
Davacı vekili işbu davada haksız fesih nedeniyle ayrıca manevi tazminat talebinde de bulunmuştur.
Konya BAM . HD’nin … E., … K. Sayılı ve 08/07/2021 tarihli ilamında da ifade edildiği üzere;
“Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (TBK 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (TBK 57). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile TBK’nın 58. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nun 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında TBK’nun 58. maddesi uygulanır. TMK’nın 24. ve TBK’nın 58. maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir.(YARGITAY . Hukuk Dairesi … E … K, … E … K, … E … K )
Somut olayda, davacının eşya zararının oluşması manevi tazminat istemesini haklı kılmaz. İlk derece mahkemesi tarafından manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi yerindedir.” şeklinde karar verilmiştir. Dolayısı ile huzurdaki davada da davacı vekili sözleşmenin haksız feshinden dolayı manevi tazminat talep etmiş ise de, olayda manevi tazminat talep şartları davacı bakımından oluşmamış ve dahi davacının manevi tazminat talep hakkı ve bu talebini haklı kılacak olgular da ispatlanamamıştır. Bu nedenle manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde davacı yan vekili tarafından davalı aleyhine açılan taraflar arasında imzalan 27/06/2019 tarihli “Personel Taşıma Sözleşmesi” başlıklı sözleşmenin feshinden dolayı davacının davalıdan kazanç kaybı, masraf ve manevi tazminat talepli işbu davada, tanık beyanları, dosyadaki tüm bilgi ve belgeler ve alınan raporlar birlikte değerlendirildiğinde, sözleşmenin davalı yanca haksız olarak feshedildiği kanaati hasıl olmuş, sözleşmenin feshinden sebep son sunulan ek rapor mucibince davacının davalıdan 5.346,00-TL talep edebileceği anlaşılmış, manevi tazminat talebinin ise şartları oluşmadığından dolayı mesmu görülmemekle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının ıslah dilekçesi de nazara alınmak suretiyle;
1-)5.346,00-TL kazanç kaybının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)500,00-TL manevi tazminat talebinin REDDİNE,
3-)Alınması gereken 365,19-TL harçtan, peşin olarak mahkememize yatırılan 54,40-TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 75,00-TL olmak üzere toplam 129,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 235,79-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davanın haklılık oranına (5.346,00/5.846,00) göre 1.207,10-TL’sinin davalıdan alınarak, 112,90-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından karşılanan 54,40-TL başvurma harcı, 54,40-TL peşin harç ve 75,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 183,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından karşılanan 700,00-TL bilirkişi ücreti, 7,80-TL vekalet harcı ve 242,70-TL yazışma ve tebligat gideri olmak üzere toplam 950,50-TL yargılama giderinin davanın haklılık oranına (5.346,00/5.846,00) göre 869,21-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-)Davalı tarafından karşılanan 7,80-TL vekalet harcı ve 80,00-TL tanıklık ücreti olmak üzere toplam 87,80-TL yargılama giderinin davanın haklılık oranına (500,00/5.846,00) göre 7,51-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.346,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-)Dosyada artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair; mazereti kabul edilen davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi.11/05/2023

Katip Hakim