Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/543 E. 2022/583 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/543 Esas
KARAR NO : 2022/583

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : 1- … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : 2- … – …
VEKİLLERİ :
DAVALI : 3- … – …
VEKİLİ :
DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalılar aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizde yapılan açık yargılama sonunda, mahkememizin 18/02/2016 tarih … Esas … Karar sayılı kararında belirtilen nedenlerle davanın kabulüne ilişkin temyiz kanun yolu açık olan bu kararımıza karşı davalılar … ve … in temyiz kanun yoluna başvurması üzerine Yargıtay . Hukuk Dairesinin 19/12/2017 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile kararımız bozulmakla, bozma kararına karşı davacı tarafın karar düzeltme kanun yoluna başvurması üzerine yine Yargıtay . Hukuk Dairesinin 30/09/2019 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile karar düzeltme talebi reddedilmekle, dava dosyası mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 1986 yılında kurulduğunu, kuruluşundan itibaren faaliyet alanı olan kimya ve ilaç sanayinde ciddi yatırımlar yaparak hızla büyüdüğünü ve kimya ilaç sektöründe önemli bir pazara sahip olduğunu, davalı …’ın 10.02.2007 tarihinde müvekkili şirketin bir kısım hissesini satın alarak ortak olduğunu, 24.02.2007 tarihinde yönetim kurulu üyeliğine seçildiğini, yönetim kurulunun 17.03.2007 tarih ve 51 sayılı kararı ile birinci dereceden imzaya yetkili yönetim kurulu başkanı … ve yönetim kurulu üyeleri … ile …’dan herhangi ikisinin müştereken 3 yıllığına şirketi temsile yetkili kılındığını, yönetim kurulunun 01.03.2008 tarih ve 58 nolu kararıyla şirketin birinci derecede imzaya yetkili yönetim kurulu … ile …’ın şirketin temsili konusunda münferiden yetkili kılındığını, müvekkili şirketin temsil ve idaresine ilişkin alınan bu kararların şirketin gelir elde etme amacına hizmet eden işlemlerle sınırlı olacağını, davalı …’ın işine gerekli ciddiyet ve önemi vermediğini, bu nedenle yönetim kurulu 2009 Haziran ayında kendi aralarında yaptıkları şifahi görüşme ile davalın hisse bedelleri geri ödenerek yollarını ayırma kararı aldıklarını, davalının 2009 Temmuz ayı itibari ile müvekkili şirket ile fiili anlamda hiçbir bağı kalmadığını, davalı …’ın ayrılık sürecinde müvekkili şirkete zarar vermek kastı ile kötüniyetli girişimlerde bulunduğunu, müvekkili şirkete 14.05.2010 tarihinde Konya . Noterliğinin ihtarnamesi ile davalı …’ın dava konusu solisyonların çözelti ruhsatlarını davalı …’den 30.07.2009 tarihinde devraldığını ve bu solüsyonların üretim ve dağıtımının durdurulması, dağıtılanın toplanmasının ihtar edildiğini, müvekkili şirketin dava konusu 3 adet solüsyon ruhsatının davalı …’dan hukuki yetkilerin kendisinden alınmasından 4 gün önce devredildiğini öğrendiğini, 13.09.2009 tarihinde …’ın tüm hissesini şirkette yönetim kurulu üyesi olan …’ya devrettiğini ve şirkette hiçbir ilişkisi kalmadığını, dava konusu 3 adet solüsyonun bedelinin 10.000,00 TL gibi gerçek bedelinin çok altında bir meblağ karşılığında …’e devredildiğini, dava konusu solüsyonların şirketin en çok üretimi ve pazarlamasını yaptığı ürünler olduğunu, bu üç ürünün devrinin müvekkili şirketin devamlılığına son verecek bir unsur olduğunu, davalı … ve diğer davalılar … ve …’ın kötüniyetli olarak muvazaalı işlem yaptıklarını, solüsyon ruhsatlarını devralan … ve …’ın kimya ve ilaç sektöründe herhangi bir ticari faaliyetinin bulunmadığından bahisle, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile Konya . Noterliğinin 30.07.2009 tarih ve … yevmiye nolu ve 28.10.2009 tarih ve … yevmiye nolu devir işlemlerinin iptalini ve dava konusu ruhsatlarının müvekkili şirkete ait olduğunun tespitini, mümkün olmaması halinde 10.000,00 TL alacağın devir tarihi olan 30.07.2009 tarihinde işleyecek avans faizi ile davalı …’dan tahsilini, dava konusu Setilin Konsantre Solisyon, Zenfekten Solisyon, Povisor Antiseptik çözelti olmak üzere 3 adet solisyonun üretim, pazarlama ve 3. şahıslara devrini önlemeye yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretini davalılar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 20 yıla yakın bir sürede Sandoz isimli bir firmada ilaç satış direktörü olarak çalıştığını, müvekkilinin davacı şirkete 2004 yılında ortak olduğunu ve aynı zamanda müdürü olduğunu, müvekkilinin yöneticiliği sayesinde davacı şirketi mali bunalımlardan kurtardığını, devamını ve giderek yükselmesini sağladığını, dava konusu solüsyonları davacı şirkete müvekkilinin kazandırdığını, ancak bu 3 üründen İtalya’dan satın alınan 2 ürünle ilgili hiçbir üretim yapılmadığını, diğer ürün Povisor Antiseptik Çözelti ile ilgili üretimin ise 2009 yılında başlatıldığını, yani dava konusu ürünlerin davacı şirketin asıl ürünleri olmadığını ve davacı şirketinde devamlılığını teşkil etmediğini, müvekkilinin dava konusu ürünleri yönetim kurulu kararı ile aldığını ve yine yönetim kurulu kararı ile sattığını, ancak kararın yazılı olmadığını, şifahen karar alındığını, müvekkilinin dava konusu ürünleri sattığı tarihte şirkette tam yetkili olduğunu, müvekkiline bu ürünleri satıp maaşını mahsup etmesini yönetim kurulunun söylediğini, ürünlerin satış fiyatının da normal olduğunu, müvekkilinin davacı şirkete hisselerini hiçbir bedel almadan devrettiğini, müvekkilinin kötüniyetli olmadığını, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığından bahisle, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; açılan iş bu davanın mutlak ya da nisbi ticari dava niteliğinde olmadığını, bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davanın müvekkili yönünden husumet nedeni ile reddi gerektiğini, müvekkilinin davaya konu ruhsatları yetkili şirket temsilcisinden satın aldığını, dava konusu ruhsatların devir tarihinde ruhsatları devreden …’ın davacı şirketin yetkili temsilcisi olduğunu ve şirkette yetkisinin tam olduğunu, davacının …’ın yetkisinin kar sağlayıcı işlemlerle sınırlandırıldığı iddiasının yersiz olduğunu, …’ın yetkisinin devirden sonra sona erdiğini, müvekkilinin iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu ve müvekkiline yapılan ruhsat devrinin geçerli olduğunu, davacı şirketin dava konusu 3 adet solüsyonu 6.000,00 TL bedelle satın aldığını, bu nedenle davacınnı muvazaa iddiasının yersiz olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığından bahisle, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili ile ilgili iddialarının doğru olmadığını, müvekkilinin ilgili ürünleri davalı …’den satın aldığını, satın alma işleminde hiçbir muvazaa’nın olmadığını, bu ürünlerin satın alınması için üretici bir firma olmasının şart olmadığını, müvekkilinin bu ürünleri piyasada anlaşacağı ilaç firmalarına üretimini yaptırabileceğini, müvekkilinin ilgili ürünlerin ruhsatlarını 28.10.2009 tarihinde devraldığını ve Konya 9. Noterliğinin 13.05.2010 tarih ve 15024 yevmiye numaralı ihtarı ile davacıyı ürünlerle ilgili ihtar ettiğini, müvekkilinin kötüniyeti ve haksız iktisabının olmadığını, davacının müvekkili ile ilgili iddialarının gerçeği yansıtmadığından bahisle, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Dava; muvazaa iddiasına dayalı devir işlemlerinin iptali ve alacak davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın muvazaa iddiasına dayalı devir işlemlerinin iptali olmazsa alacak davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise davaya konu ruhsatların muvazalı olarak devredilip devredilmediği, solüsyonların devir alındığı bedel ile devredilen bedel arasında açık bir orantısızlık bulunup bulunmadığı hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 02/06/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mahkemenin bedelde muvazaaya ilişkin gerekçesi hakimin özel ve teknik bilgi sahibi olmaması nedeniyle yerinde olmadığı gibi, görüşüne başvurulan bilirkişi heyeti de solüsyon ruhsatlarının değeri ile ilgili net bir bilgi veremeyeceklerini bildirmişlerdir. Mahkeme gerekçesinde yukarıda belirtilen iddialarla ilgili yeterli değerlendirme yapılmamış, sadece davacı şirketin solüsyonları devir aldığı bedel ile devrettiği bedel arasında açık bir orantısızlık bulunmadığı, muvazaa iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu itibarla mahkemece, davaya konu solüsyon ruhsatlarının bedeli ile ilgili uzman bilirkişi heyetinden rapor alınıp davacının diğer tüm iddialarının birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddolunması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
Öte yandan, davacı devir bedelinin şirket hesaplarına intikal ettirilmediğini de ileri sürmüş, iptal talebinin kabul görmemesi halinde fazlaya dair haklarını saklı tutarak devir bedelini de içerecek şekilde 10.000,00 TL’nin tahsilini istemiştir. Mahkemece, bu talep hakkında herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin davanın reddine karar verilmesi de doğru olmayıp hükmün bu yönden de bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 19/12/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
” Dava, davacı şirket adına olan 3 adet ilaç ruhsatının devrine ilişkin sözleşmenin iptali istemine ilişkindir. Dairemiz bozma ilamında, davacı tarafından davanın, muvazaaya dayalı olarak açıldığı, muvazaanın varlığına ilişkin olarak da ilaç ruhsatlarının devir bedelinin düşüklüğü ve Konya . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. … K. sayılı dosyasında görülen davacı şirkete ait “Şiftrap” ibareli markanın devrine ilişkin davaya dayanıldığı belirtilmiştir. Mahkemece uyulan bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ruhsatların, devredildiği tarihteki piyasa rayici konusunda açık bir beyanda bulunulmamış ve bedeli de açık şekilde belirtilmemiştir.
Bu nedenle, devir bedeli olarak gösterilen değer ile gerçek değeri arasında muvazaa iddiasına delil olacak şekilde açık bir nispet farklılığının bulunup bulunulmadığı anlaşılamamaktadır.
Mahkemece, sadece anılan marka davasına dayanılarak, ruhsatların devrinde de muvazaanın varlığının kabulüne karar verilerek, Dairemiz bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Bu durumda, ruhsatların devredildiği tarih itibariyle rayiç bedelinin tespiti için ek rapor veya konusunda uzman yeni bir heyetten rapor alınması ve diğer delillerle birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün temyiz eden davalılar yararına bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.Mahkememizce bozma ilamı doğrultusunda araştırma yapılmış, T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna müzekkere yazılarak 25/10/2007, 30/07/2009, 28/10/2009 tarihlerindeki ruhsat devir/rayiç bedellerinin ve devir işlemlerinin kuruma bildirilip bildirilmediği, söz konusu ürünlerin üretimine hangi tarih aralıklarında devam edildiği ve aynı zamanda dava konusu ruhsatların devredildiği tarih itibariyle rayiç değerlerinin ne kadar olduğu, dava konusu ruhsatlara ilişkin bir bildirim yok ise devir tarihlerine yakın zamanlarda başkaca emsal olabilecek ruhsat devir bedellerinin araştırılarak bildirilmesi istenilmiş, 23/12/2020 ve 28/06/2022 tarihli müzkkere cevaplarında dava konusu ilaç ruhsatlarının rayiç bedelleri, parasal kıymet tespitlerine yardımcı olabilecek veya emsal teşkil edilebilecek herhangi bir veri muhafaza edilmediği bildirilmiştir.
2. Mahkememizce davacı şirkete ilişkin ticari defter ve belgeler alanında uzman bilirkişi marifetiyle incelenmiş, buna ilişkin 07/01/2021 tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmış, ilgili raporda 2007, 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin ticari defter ve belgelerin incelenmesinde dava konusu Setilin Konsatre Solüsyon ve Zenfektol Solüsyona ilişkin herhangi bir üretim ya da satış verisi olmadığı, Povisor Antiseptik Çözeltinin ilk satışının 31/03/2009 tarihinde başladığı ve 30/07/2009 tarihine kadar 102.698,86 TL tutarında satış yapıldığı, bu satışın diğer üretilip satışa sunulan mamullerdeki payının %13,41 olduğu, dava konusu ruhsatların devrine ilişkin herhangi bir kayıt yer almadığı rapor edilmiştir.
3.1 ve 2 nolu ara karardaki eksikliklerin ikmalinden sonra Mahkememizce kök raporu tanzim eden bilirkişi heyetinden 28/07/2020, 15/06/2021 ve 07/02/2022 tarihli ek raporlar aldırılmış, 15/06/2021 ve 07/02/2022 Tarihli Ek Bilirkişi Raporlarında özetle; Davacı şirketin defter kayıtları üzerinden yapılan tespitler ve değerlendirme ile ruhsata bağlı ürün satış toplamı olarak belirlenen 102.698,86 TL2lik satıştan 16.636,22 TL kar elde edilmiş olabileceği, ruhsat devrine konu rayiç değerin şirket tarafından elde edilen kardan daha aşağı olamayacağı gözetildiğinde davaya konu üç ayrı ruhsatın çıkarılması için yapılan 6.000,00 TL’lik giderin de devir bedeline dahil edilmesi gerektiği, üç ruhsatın devir tarihi itibariyle rayiç değerinin minimum 22.636,22 TL tutarında olabileceği rapor edilmiş, T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun 28/06/2022 tarihli müzekkere cevabı ile söz konusu raporun Yüksek Mahkemenin denetimine elverişli, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olduğuna kanaat edilmekle raporun hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
4.Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümler, Yüksek Mahkemenin bozma ilamları, kurum müzekkere cevapları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davalılardan …’ın, davacı şirketteki yetkisinin 04/09/2009 tarihinde sona erdiği, bu tarihten bir gün önce 03/09/2009 tarihinde dava dışı “Şiftrap Markasını” yine dosyamızın diğer davalılarından …’a devrettiği, bu hususun T.C. Konya .Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/02/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında tartışıldığı, T.C. Konya .Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/10/2010 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı dosyasında görülen itirazın iptali davasında … tarafından 13/07/2009 tarihinde davacı şirketten ayrıldığının beyan ve ikrar edildiği yine aynı davada …’ın davacı şirketten 31/07/2009 tarihinde fiilen ayrıldığı T.C. Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı dosyasında yer alan bilirkişi raporunda da tartışılarak mahkemece de kabul gördüğü, davalı …’ın şirketten fiilen ayrıldıktan sonra yetkilerinin sona erdiği 04/09/2009 tarihinden önce yani 30/07/2009 tarihinde davaya konu olan solüsyon ruhsatlarını üç ruhsatın devir tarihi itibariyle rayiç değerinin minimum 22.636,22 TL tutarında olabilecek olmasına karşı dava konusu solüsyonları bu tutarın çok altında ve açık oransızlık olacak biçimde 30/07/2009 tarihinde 10.000,00 TL bedel üzerinden davalı …’e devretmekle muvazaalı işlem yaptığı, kendisine 03/09/2009’da yapılan marka devri de muvazaalı olan ve mahkeme kararıyla kesinleşen davalı …’ın da solüsyon ruhsatlarını davalı …’den devir alırken de iyi niyetli olmadığı kanaatine varıldığından davacının davasının kabulü ile solüsyon devir işlemlerinin muvazaa sebebiyle iptali ile ruhsatların davacıya ait olduğunun tespitine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE; T.C. Konya . Noterliğinin 30/07/2009 Tarih ve … yevmiye nolu, 28/10/2009 Tarih ve … yevmiye nolu devir işlemlerinin muvaza sebebi ile iptali ile dava konusu edilen Sağlık Bakanlığından verilen 12/10/1994 tarih ve 171 Cilt sayılı … KONSANTİRE SOLÜSYON ruhsatı ve Sağılık Bakanlığından verilen 01/05/1990 tarih ve 152 Cilt Sayılı … SOLÜSYON ruhsatı ile Sağlık Bakanlığı İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğünden verilen 13/03/2009 tarih 2009/16 izin numaralı … ANTİSEPTİ ÇÖZELTİ RUHSATI olmak üzere 3 adet kimyasal solüsyon ruhsatının DAVACIYA AİT OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-)Alınması gereken 683,10-TL harçtan, peşin olarak alınan 148,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 534,60-TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yatırılan 17,15TL başvuru harcı, 148,50TL peşin harç, 2,75TL vekalet harcı, 123,60TL temyiz başvuru harcı, 384,90TL keşif harcı, 3.400,00TL bilirkişi ücreti, 1.873,00TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 5.949,90TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, ( davacı tarafından yatırılan 1.000,00TL teminatın zamanaşımı nedeniyle hazineye gelir kaydedildiği anlaşılmakla, davacı tarafından talep edildiğinde iadesi için müzekkere yazılmasına,)
4-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-)6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Yüksek Yargıtay nezdinde temyiz kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/10/2022

Katip … Hakim …