Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/520 E. 2023/354 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 23/10/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin imalatçısı davalı şirket ve dava dışı Niğsac şirketi olan süt sağım ünitesi ve aparatlarını satın aldığını ve süt ünitesinin 20/12/2017 tarihinde müvekkilinin besi çiftliğine kurulduğunu, alınan süt ünitesinin iki yıl garantili olduğunu, ünitenin çalışmaya başlamasıyla sık sık arızalar olduğunu ve 19 defa imalatçı tarafından teknik servis gönderilmek suretiyle arızalara müdahale edildiğini ancak arızaların giderilemediğini, her defasında bir daha arıza olmayacağının söylendiğini ancak sonrasında yine arızalar olduğunu, zamanında süt sağılamadığı için 12 ineğin telef olduğunu, bunun dışında ölen ineklerinde mevcut olup ölüm sebeplerine ilişkin henüz muayene raporlarının gelmediğini, ünite arızası nedeniyle sistemin zaman zaman fazla yem bıraktığını ve hayvanların tüm yemi yemek suretiyle fazla yem yemesi nedeniyle hastalandıklarını, tedavileri için kullanılan ilaçlar nedeniyle de hayvanların zarar gördüğünü, arızalar nedeniyle telef olan hayvanlarla birlikte süt üretiminin de düştüğünü, bu nedenle de maddi zararlarının olduğunu, müvekkilinin hayvanlarının hastalanması nedeniyle de sektörde itibarının zedelendiğini, tüm çabalarına rağmen arızanın giderilemediğini, davalı tarafça da müvekkilinin zararlarının karşılanmadığını, defalarca servis gelip arızaların giderilmesi için çaba sarfedilmiş ise de bir türlü kalıcı çözüm bulunamadığını beyanla davalı taraftan satın alınan süt ünitesinin ayıpsız yenisi ile değiştirilmesine; fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması ve ileride arttırılmak kaydıyla şimdilik 1.000,00TL’si cihaz ve aparat bedeli, 1.000,00TL’si telef olan 12 adet inek bedeli, 1.000,00TL’si fazla yem nedeniyle telef olan diğer hayvanların bedeli, 1.000,00TL’si üretim düşüklüğünden doğan zarar bedeli ve 1.000,00TL’si gübre çukurunun taşınmazından doğan zarar bedeli olmak üzere toplam 5.000,00TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 12/02/2020 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın ayıptan sorumlu olduğunu, sorumlu olmadıkları yönündeki savunmalarını kabul etmediklerini, kaldı ki servis hizmeti verdiklerini, arızayla ilgili defalarca servisin geldiğini, aksini iddia etmelerinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, arıza olur olmaz hemen haber verilerek ayıp ihbarının yapıldığını, buna ilişkin ihtarnamelerin mevcut olup dosyaya sunulduğunu, davalı tarafın bu yöndeki iddialarının yerinde olmadığını, zamanaşımı itirazlarının da haksız olup kabul edilemez olduğunu, talep edilen zarar kalemlerinde abartılı bir durumun söz konusu olmadığını beyanla talepleri gibi davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 22/11/2022 havale tarihli bedel arttırım dilekçesinde özetle; yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere ayıplı olduğu tespit edilen cihaz ve ekipmanlarının ayıpsız misli ile değiştirilmesi bu mümkün olmazsa bu cihaz ve ekipmanların dava tarihindeki değeri olan 370.135,59TL’nin davalıdan tahsiline; diğer tazminat kalemlerinden telef olan 12 adet inek bedelini 144.000.00TL’ye, fazla yem nedeniyle telef olan diğer hayvanların bedelini 24.150,00TL’ye, üretim düşüklüğü, kazanç kaybı, buzağı zararı, yem tutarından doğan zarar bedelini 63.250,00TL’ye yükselttiklerini, gübre çukurunun taşınmasına ilişkin zararlarının hesaplanamaması nedeniyle bu zarar kalemi yönünden bu aşamada arttırım yapılmadığını beyanla talepleri gibi davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 13/11/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında akdedilmiş bir satış sözleşmesinin bulunmadığını, ayıptan söz edebilmek için taraflar arasında sözleşme mevcut olması gerektiğini, ünitenin alımına ilişkin ödendiği iddia edilen faturanın da müvekkili ile ilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin bu faturanın da tarafı olmadığını, davacı tarafın müvekkili şirkete ödemiş olduğu bir bedelin olmadığını dolayısıyla bir hak iddia edilemeyeceğini, davacı tarafın iddialarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, bu nedenle öncelikle davanın husumet eksikliği dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde bahsedilen ve sunulan servis formlarının bakım ve onarımla ilgili olup satış sözleşmesi olarak ileri sürülemeyeceğini, davacının iddia ettiği gibi taraflar arasında sözleşme olduğu kabul edilse bile satın alının malın ayıplı çıkmasına ilişkin TTK’nun ilgili maddelerinin açık olduğunu, hak düşürücü süreler içinde ayıba ilişkin bildirimde bulunulmadığını, zamaanaşımı defilerinin de olduğunu, davanın zamanaşımı nedeniyle de reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın tazminat talep ettiği kalemlere ilişkin müvekkiline bir kusur atfedilemeyeceğini, müvekkilinin bu hususlarda bir sorumluluğunun olmadığını, tanık dinlenilmesine muvafakatlarının olmadığını beyanla talepleri gibi davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Mahkememizce, Niğde Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla mahallinde keşif yapılarak makine mühendisi ve veteriner hekim bilirkişi heyetinden raporlar alınmış, Niğde İl Tarım Müdürlüğünden davaya konu edilen küpe numaraları bildirilen büyükbaş hayvanların kayıtları, ölüm ve muayene raporlarına ilişkin bilgi ve belgeler, Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesinden süt sağım sistemine ilişkin deney raporları, Niğde ve Ereğli Sosyal Güvenlik Kurumlarından davaya konu edilen süt sağım ünitesi ve ekipmanlarının alımına dair düzenlenen sözleşmeye ilişkin bilgi ve belgeler, TARSİM Genel Müdürlüğünden davaya konu 23 adet hayvanın sigortalılık durumuna ilişkin bilgi ve belgeler, Niğde ili … İlçe Belediye Başkanlığından davaya konu olayda gübre çukurunun taşması sonucu oluşan zararın hesaplanabilmesi için; yapı kullanım izin belgesi, yapı ruhsatı ve projedeki gübre çukurunun metreküp olarak hesap bilgilerine ilişkin bilgi ve belgeler celp edilmiş, mahkememizce davacı tanıklarından …, … ve …’ın; Niğde . Asliye Hukuk Mahkemesinin … talimat dosyası aracılığıyla davacı tanıklarından … ve …’un yeniden beyanları alınmış, Ödemiş . Asliye Hukuk Mahkemesinin … talimat dosyası aracılığıyla davacı tanıklarından …’in beyanı alınmış, mahkememizce veteriner hekim, makine mühendisi ve hesap uzmanı bilirkişi heyetinden raporlar alınmıştır.
Veteriner hekim, makine mühendisi ve hesap uzmanı bilirkişi heyetince mahkememize sunulan:
-27/04/2021 havale tarihli raporda özetle; Makinelerin ayıplı olduğu, ilgili ayıpların kullanıcıdan kaynaklanmadığı üretim ve kurulum kaynaklı olduğu, kullanımla ortaya çıkacağından izli ayıp niteliğinde olduğu, ayıplı makinelerin KDV hariç bedelinin 299.000,00 TL olduğu, telef olan hayvanlardan makine ekipmanından kaynaklı olduğu dosyadan anlaşılan 7 adet hayvan için en düşük 70.000,00TL, en yüksek 84.000,00TL olarak hayvan bedelinin hesaplandığı, hastalık ve tedavi giderleri, üretim düşüklüğü zararı, gübre çukurunun taşınmasından doğan zararlara ilişkin yeterli bilgi ve belge ile somut veri bulunmadığından bu hususlarda hesaplama yapılamadığı kanaatleri bildirilmiştir.
-26/04/2022 havale tarihli ek raporda özetle; 12 hayvan için azamı 66.600,00TL, 23 hayvan içinse azamı olarak 108.400,00TL’lik zarar olabileceği, ayıplı makinelerin KDV hariç bedelinin 299.000,00 TL olduğu kanaatleri bildirilmiştir.
-08/05/2023 havale tarihli ek raporda özetle; makinenin ilk kurulumunda arızalı olmadığı sistemin faal olarak çalıştığı deney raporuyla bu hususun sabit olduğu ancak arızaların ayıpların zamanla kullanımla ortaya çıktığından gizli ayıp niteliğinde olduğu, kullanıcı hatası olmadığı, ayıbın kurulan süt sağım sisteminin kendisinden kaynaklı olduğu kanaatleri bildirilmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
Dava, ayıplı mal imalatından kaynaklı zararların tazmini davasıdır.
Dava tarafları arasında, imalatçısının davalı şirket olduğu süt sağım ünitesi ve aparatlarının 20/12/2017 tarihinde davacı şirketin besi çiftliğine kurulduğu, ünitenin çalışmaya başlamasıyla sık sık arızalar meydana geldiği ve davalı imalatçı şirket tarafından teknik servis gönderilmek suretiyle arızaların giderilmeye çalışıldığı, konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf, iş bu davada davalı şirkete husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği, davacının taleplerinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, dava konusu süt sağım ünitesinde meydana gelen arızaların ünitenin imalatından kaynaklı olup olmadığı, davacının uğradığı zararın tür ve miktar itibariyle ne olduğu ve bu zararların davalıdan tazmin edilip edilemeyeceği noktasındadır.
Gerek 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda gerekse de 6102 sayılı Ticaret Kanunu’nda satıcı dışında üretici veya ithalatcının sorumluluğunu doğrudan düzenleyen bir madde bulunmamaktadır. Ne var ki Yargıtay içtihatlarında aralarında sözleşme bulunmasa da TBK’nun 49. Maddesi (BK 41) uyarınca yapımcının imal ettiği malda saptanan yapım bozukluğu, montaj hatası nedeni ile o malı alan, kullanan herkese karşı sorumlu olacağı üretim ve montaj hatası nedeniyle haksız biçimde zarara uğrayan kişilerin objektif nitelikte bu zararlarının yapımcı tarafından giderilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … Esas, … Karar Sayılı Kararı: “davalı arasında bir sözleşme ilişkisi olmamakla birlikte; öğreti ve uygulamaya göre yapımcının (imalatçının) sözleşme dışı sorumlu tutulabilmesi mümkündür. Yapımcının sorumluluğuna ilişkin özel bir kanun maddesi olmamakla birlikte bu sorumluluk BK m.41/1 çerçevesinde değerlendirilebilir. Kusurlu bir malı piyasaya süren yapımcı tehlike yaratmış demektir ve bu tehlikenin gerçekleşmesini önlemek için gerekli önlemleri almamışsa, zararın gerçekleşmesi halinde bunu tazmin ile yükümlü olur. Bu sebeple davacının, zararının tazminini, davalıdan talep hakkı vardır.” şeklindedir.
Yukarıda yer verilen HGK kararında işaret edildiği üzere, imalatçının ürünü ayıplı üretmesi veya monte etmesi halinde sözleşme dışı kusur (haksız fiil) sorumluluğu bulunduğundan iş bu davada davalı şirkete husumet yöneltilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır. Bununla birlikte eldeki davanın, zararın ortaya çıkmasından itibaren henüz iki yıl içinde açılması sebebiyle davada zamanaşımı dolmamıştır. Öte yandan cihazlardaki ayıbın gizli ayıp niteliğinde olması ve birçok kez ardı sıra aynı arızalardan kaynaklı olarak servis çağrılması dikkate alındığında davacının ayıp bildirimlerini gereği gibi yaptığı anlaşılmıştır. Bu itibarla davalı şirketin bu hususlara yönelik savunmaları yerinde görülmemiştir.
Dinlenen tanık beyanları, Mahkememizce kısmen benimsenen ikinci bilirkişi heyeti kök ve ek rapor içerikleri ile dosya kapsamındaki tüm ve bilgi ve belgelerden varılan kanaate göre; davaya konu olan süt sağım ünitesi ve aparatlarının henüz garanti süresi dolmamışken birçok kez arıza yaptığı ve kurulumundan sonraki iki yıl içerisinde davacı şirketin ihbarı üzerine davalı şirket bünyesindeki teknik servis marifetiyle 19 kez arıza giderimi yapıldığı, buna karşılık ünitedeki sorunların giderilemediği ve arızaların kronik hale geldiği, arızalara ünitenin tasarım ve üretim aşamasındaki hataların sebep olduğu ve arızaların makinelerin kullanımıyla sonradan açığa çıktığı dikkate alındığında gizli ayıp niteliğinde olduğu, buradan hareketle dosya kapsamındaki ikinci bilirkişi heyetinin ek raporunda tespit ettiği üzere, davacı şirketin, dava konusu ünite ve ekipmanlarının dava tarihindeki toplam bedeli olan 370.135, 59 TL tutarında zarara uğradığı ve bu zararın kusurlu imalatçı davalıdan tazmininin gerektiği vicdani kanısına varılmıştır. Her ne kadar davacı şirketin birincil talebi, dava konusu ünite ve ekipmanlarının ayıpsız misli ile değişimi ise de, ayıpsız misli ile değişim, satım sözleşmelerinde yasa gereği alıcıya tanınan bir hak olduğundan ve dava tarafları arasındaki hukuki ilişki alım satım ilişkisi olmadığından davacının zararının para olarak gideriminin gerektiği anlaşılmıştır.
Diğer taraftan davacı vekili, dava konusu ünite ve ekipmanların misli ile değişimi talebi ile birlikte, davacı şirketin besi çiftliğindeki ineklerde hastalık ve ölümler meydana geldiğini ileri sürerek ölen ineklerin bedelini, hastalıkları sürecindeki tedavi masraflarını, üretim düşüklüğünden kaynaklı zararları ve ayrıca gübre çukurunun taşmasından kaynaklı zararlarının da tazminini talep etmiş ise de, öncelikle ifade etmek gerekirse gübre çukuru taşmasından kaynaklı zarara yönelik olarak davacının iddialarını destekler dosya kapsamında delil bulunmadığı, inek hastalık ve ölümlerine yönelik olarak ise; Mahkememizce yazılan talimat üzerine Niğde . Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla keşfen yapılan inceleme sonucunda düzenlenen veteriner hekim bilirkişinin 22/06/2020 tarihli raporunda tespit edildiği üzere, davacıya ait besi çiftliğinin ineklerin yaşamı için uygun halde olmadığı, bağlama sistemlerindeki tertipsizlik ve bağlandıkları yerin boyutları ve çukurluğu ile hayvan boyutları uyumsuz olduğundan ineklerin yatıp kalkmaları için elverişli ortamın bulunmadığı, besi çiftliğinde hayvan refahı ilkelerinin hiçe sayıldığı ve ineklerin adeta ahır pisliği birikintisi içerisinde yaşamaya mahkum edildiği, bu şartlar altında hayvanların hem verimlerinin düştüğü hem de çeşitli hayvan hastalıklarının baş gösterdiği, bu itibarla davacının talebinde geçen hayvan ölümü, hastalıkları veya verim düşüklüğü zararlarının başlı başına dava konusu sağım ünitesinden kaynaklandığının davacı tarafça kanıtlanamadığı, sözün özü davacının talep ettiği bu zararlar ile dava konusu makine ve ekipmanlarının üretimindeki kusur arasındaki illiyet bağının kurulamadığı, bir an için, davacının ileri sürdüğü zarar kalemlerinin doğmasına dava konusu sağım ünitesinin bir nebze etki ettiği değerlendirilecek olsa bile, davacının zararın doğmasına kendi hal ve hareketiyle sebep olduğu, basiretli tacir olarak davranma yükümlülüğünü ihlal ederek söz konusu zarar ve ziyanların doğmasına ağır kusuruyla sebep olduğu, hiç kimsenin başlı başına kendi kusuruyla sebep olduğu zararın tazminini başkasından isteyemeyecek olması ilkesi gündeme gelecek olup, davacının cihaz ve ekipman bedeli dışındaki sair talep ve iddialarının ispatlanamadığı sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE, davacının ayıpsız misli ile değişim talebi yerinde bulunmadığından, bunun yerine 370.135,59TL tazminatın dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının fazlaya dair sair taleplerinin REDDİNE,
3-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin haklılık oranına göre hesaplanan (370.135,59/602.535,59) 810.87TL’lik kısmının davalıdan, 509,13TL’lik kısmının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 25.283,96TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 85,39TL ve yargılama sırasında alınan 10.204,42TL ıslah harcı toplamı olan 10.289,81TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 14.994,15TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40TL başvuru harcı, 85,39TL peşin harç ve 10.204,42TL ıslah harcı toplamı olan 10.334,21TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 6,40TL vekalet harcı, 314,00TL keşif harçları, 1.850,00TL bilirkişi ücretleri ve 585,50TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.755,90TL yargılama giderinin haklılık oranına göre hesaplanan (370.135,59/602.535,59) 1.692,94TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından sarfedilen 6,40TL vekalet harcı yargılama giderinin haklılık oranına göre hesaplanan (232.400,00/602.535,59) 2,47TL’lik kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 54.818,98TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 35.536,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince (2) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/05/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …