Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/474 E. 2021/512 K. 28.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ:
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …, bankaların nitelikleri gereği güven kurumları olmalarına ve yıllardır çalıştığı banka olan …A.Ş.’nin de internet bankacılığı ile ilgili gerekli güvenlik tedbirlerini aldığına inanarak, mesleğini icra ederken elde ettiği kazanımlarını ve gelirlerini …A.Ş. …Şubesi’nde değerlendirdiğini, ancak 22.10.2018 tarihinde …bulunan …IBAN numaralı hesabından bilgisi ve izni dışında 12.500,00-TL’nin başka bir hesaba EFT yapıldığını öğrendiğini ve bütün girişimlerine rağmen söz konusu meblağın kendisine iade edilmemesi nedeniyle bu davayı açtığını, müvekkilinin hesabından internet bankacılığı kullanılarak ve dolandırıcılık yoluyla, hiç tanımadığı, hiçbir ticari veya özel ilişkisinin bulunmadığı …adlı şahsın …Bankası A.Ş. …IBAN numaralı hesabına müvekkilin bilgisi ve izni dışında 22.10.2018 tarihinde 12.500,00-TL aktarıldığını, söz konusu EFT işleminin kendisi tarafından yapılmadığını bildirdiğini ve 25.10.2018 tarihinde de Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’na …Haz. numaralı dosya ile şikayetçi olduğunu, 04.01.2019 tarihinde Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yetkisizlik Kararı verilerek dosyanın Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiğini, ardından Mersin . Asliye Ceza Mahkemesi’nde …Esas numaralı dosya ile dava açıldığını ve halen derdest olduğunu, hesabında bilgisi dışında gerçekleşen işlem nedeniyle mağdur olan, bu güne kadar başvurduğu yollardan olumlu bir sonuç alamayan müvekkilin mağduriyetinden, objektif özen yükümlülüğü nedeniyle davalı …A.Ş. …Şubesi ve müvekkile ait paranın hesabına aktarılması ile sebepsiz zenginleşen …müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davalı bankanın, hesaplarda meydana gelebilecek herhangi bir dolandırıcılığı ve hesap sahiplerinin bilgisi dışında gerçekleşecek bütün para akışlarını engellemekle yükümlü olduğunu, bu yükümlülüğün izah edildiği üzere kanundan kaynaklanan bir yükümlülük olup, bankanın kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın sorumluluğuna gidilebileceğini, açılan davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı bankaya usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı Bankanın Genel Müdürlüğü’nün Esentepe, Şişli, İstanbul adresinde olup yetkili mahkemenin İstanbul Çağlayan mahkemeleri olduğunu, taraflar arasında imzalanan Temel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi’nin “Son Hükümler” başlıklı 7. maddesinin (e) bendinde bu sözleşme ve ekleri ile bağlantılı olarak ortaya çıkabilecek doğacak her türlü anlaşmazlıklarda İstanbul Çağlayan Mahkemelerinin ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun hüküm altına alındığını, davacı tarafça iş bu sözleşmenin hiçbir ihtirazı kayıt koyulmadan imzalandığını, dava konusu işlemlerden faydalanan, lehine çıkar elde eden taraf veya taraflara karşı huzurdaki davanın ve taleplerin yöneltilmesinin gerektiğini, paranın kime aktarıldığının belli olup, işbu kişiye karşı taleplerin yöneltilmesinin gerektiğini, davacının zarara uğradığını iddia ektiği miktarların müvekkili Banka nezdinde olmadığını, dava konusu işlemlerin mobil bankacılık yolu ile gerçekleştirildiğini, dolayısıyla sadece davacının bilgisi dahilinde gerçekleştirilebilecek işlemlere davacının itirazının geçersiz olduğunu, davacının mobildeniz/internet şifresini kasıtlı olarak 3.şahıslara vererek 3.şahıslar ile işbirliği içinde olabileceği ya da işlemlerin kendi isteği ile yapıldığı ve davalı bankadan haksız kazanç elde etme çabası içinde olabileceğinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini, tüm bu nedenlerle haksız ve dayanaksız olan davanın usul ve esastan reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …TK 21. maddeye göre tebligat yapılmış, ancak davaya cevap vermemiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davalı banka nezdinde açılmış olan hesapta bulunan paranın davacının bilgisi ve izni dışında internet yolu ile yapılan işlemler sonucu çekilmesi suretiyle uğranılan zararın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının bilgisi dışında internet bankacılığı yoluyla 22/10/2018 tarihinde hesabından çekildiğini iddia ettiği 12.500,00-TL bedeli davalılardan talep edip edemeyeceği hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, davalı bankanın ilgili şubesine müzekkere yazılarak, davacıya ait hesaba dair tüm hesap hareketleri getirtilmiş, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …soruşturma sayılı dosyası, Mersin . Asliye Ceza Mahkemesinin …E. Sayılı dosyası incelenmiş, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda rapor tanzimi için davalı bankanın ilgili şubesinde inceleme yetkisi de verilerek bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Alınan bilirkişi raporunda özetle; Bankanın güvenlik ve inceleme sorumluluklarını yerine getirdiğini ispat edemediğinden dolayı sorumlu bulunduğu, ancak davalı bankadan istenecek bir kısım belgeler mucibince bilişimci bilirkişi tarafından da inceleme yaptırılması gerektiği beyan edilmiştir.
Bilişim uzmanı bilirkişi raporunda ise özetle; Davacının hesabından bilgisi dahilinde olmayan işlemin ve tutarın EFT şeklinde gerçekleştirilmesinin 2 sebepten kaynaklı olabileceği, hesaba erişim şifresinin 3. kişilerle paylaşımından dolayı veya bilgisayar yazılımı kullanılarak kişisel bilgilere erişim şeklinde davacının internet şubesi girişi ele geçirilerek ilgili alanlara erişerek EFT işleminin gerçekleştirilebilmesi, hesap sahibi kişinin bilgileri doğru girilmiş fakat sms doğrulama işlemi aktif olduğu halde yapılmadan parolayla giriş yapılmış olabileceği, ek güvenlik uygulaması olan sms doğrulama sisteminin aktif olmasına rağmen bu adımın geçilmiş olabileceği, oysa güvenlik adımında sisteme erişime izin verilmemesi gerektiği, parolaın 3. kişilerin eline geçmiş olabileceği, giriş başarılı fakat sms doğrulama başarısız olduğu halde hesaba erişilmiş ve işlem yapılmış olabileceği ifade edilmiştir.
Akabinde taraf vekillerinin son sunulan bilişim uzmanı bilirkişi raporuna yaptıkları beyanlar ve itirazlar, bilişim uzmanı bilirkişi raporu, daha önce bankacı bilirkişi tarafından sunulan rapor ve tüm dosya kapsamına göre dosyanın daha evvel rapor sunan bankacı bilirkişiye verilerek ek rapor alınmasına karar verilmiş olup sunulan raporda özetle; Davalı bankanın dava konusu işlemlerle ilgili olarak uyarıcı güvenlik mesajı göndermediği, davacının mağduriyetine sebep verdiği, davacı yanca itiraza konu edilen işlemlerin bankanın internet mobil şube aracılığı ile yapıldığı, bankanın bilgi işlem sisteminde oluşan zaafiyet nedeniyle kötüniyetli 3. Kişi tarafından 22/10/2018 tarihinde internet ve mobil bankacılık girişi yapıldığı, yapılan işlemlerle ilgili olarak davacının zararının 12.500,00-TL olduğu, davalı bankanın güvenlik ve inceleme sorumluluklarını yerine getirdiğini ispat edemediğinden dolayı sorumlu bulunduğu ifade edilmiştir.
Yargıtay . Hukuk Dairesinin 02.02.2010 tarih ve …E., …K. Sayılı ilamı ve başkaca emsal yüksek yargı ilamlarında da görüleceği üzere; Bankalar kendilerine yatırılan paraları mudilere istendiğinde veya belli bir vadede ayni veya misli olarak iade etmekle yükümlüdür (4491 sayılı Yasa ile değişik 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 10/4 ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 61.maddesi). Bu tanımlamaya göre, mevduat ödünç ile usulsüz tevdi sözleşmelerinin niteliklerini taşıyan kendine özgü bir sözleşmedir. BK’nun 306 ve 307. maddeleri uyarınca ödünç alan, akdin sonunda ödünç verilen parayı eğer kararlaştırılmışsa faizi ile iadeye mecburdur. Aynı Yasa’nın 372/1. maddesi uyarınca usulsüz tevdide paranın nef’i ve hasarı mutlak şekilde saklayana geçtiği için ayrıca açıklamaya gerek kalmadan saklayan bu parayı kendi yararına kullanabilir. Bu açıdan değerlendirildiğinde, usulsüz işlemle çekilen paralar aslında doğrudan doğruya bankanın zararı niteliğinde olup, mevduat sahibinin bankaya karşı alacağı aynen devam etmektedir. Usulsüz işlemlerin gerçekleşmesinde ispatlandığı takdirde mevduat sahibinin müterafık kusurundan söz edilebilir ve banka bu kusur oranı üzerinden hesap sahibinin alacağından mahsup talebinde bulunabilir. Davacıya ait para, davalı bankaya karşı gerçekleştirilen sahtecilik işlemi ile hesaptan bir başka hesaba havale edilmiş olup, bu durum davalı bankayı aldığı mevduatı iade etme yükümlülüğünden kurtarmayacağı gibi, ispat yükü kendisinde olan davalı banka davacıya vermiş olduğu şifre ve parolanın davacının kusuru ile ele geçirildiğini de kanıtlayamamıştır. Davalı bankanın internet bankacılığında kendisinin ve müşterilerinin güvenliğini sağlayacak güvenlik enstrümanlarının kullanılmasını zorunlu kılmayıp, somut olayda davacının insiyatifine bırakması zararın doğmasında başlıca etken olup, davalı bankanın zarardan sorumlu olduğu açıktır. şeklinde bankalarının sorumluluğu hususuna vurgu yapılmıştır.
Öte yandan davalı banka vekili yetki itirazında bulunarak taraflar arasında imzalanan Temel Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi’nin “Son Hükümler” başlıklı 7. maddesinin (e) bendinde bu sözleşme ve ekleri ile bağlantılı olarak ortaya çıkabilecek doğacak her türlü anlaşmazlıklarda İstanbul Çağlayan Mahkemelerinin ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun hüküm altına alındığını, bu nedenle İstanbul Çağlayan Mahkemelerinin ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu itirazında bulunmuş ise de davacı tacir olmadığından dolayı yapılan yetki sözleşmesi geçerli değildir. Yine davalı banka vekili davalı Bankanın Genel Müdürlüğü’nün Esentepe, Şişli, İstanbul adresinde olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Çağlayan mahkemeleri olduğunu belirtmiş ise de, sözleşmeden kaynaklanan davalarda 6100 sayılı HMK MADDE 10- (1) Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. Hükmü ile MADDE 14- (1) Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. hükmü nazara alındığında gerek sözleşmenin ifa yeri gerekse davalı bankanın …A.Ş. …Şubesi de ( Konya ) açılan davada yetkili olduğundan dolayı yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davacının bilgisi dışında internet bankacılığı yoluyla 22/10/2018 tarihinde hesabından çekilen 12.500,00-TL’lik bedele ilişkin olarak davalı bankanın dava konusu işlemlerle ilgili olarak uyarıcı güvenlik mesajı göndermediği, davacının mağduriyetine sebep verdiği, davacı yanca itiraza konu edilen işlemlerin bankanın internet mobil şube aracılığı ile yapıldığı, bankanın bilgi işlem sisteminde oluşan zaafiyet nedeniyle kötüniyetli 3. kişi tarafından 22/10/2018 tarihinde internet ve mobil bankacılık girişi yapılarak paranın hesaba geçirildiği, davacının şifre ve parolasının davacının kusuru ile ele geçirildiğinin davalı bankaca ispatlanamadığı, internet bankacılığı yolu ile banka hesabındaki paranın mudinin izni dışında 3.kişilere aktarılması halinde gerekli güvenlik tedbirlerini alamayan bankanın bu bedeli tazminle yükümlü olduğu, Bankalarda Bilgi Sistemleri Yönetiminde Esas Alınacak İlkelere İlişkin Tebliğ hükümlerine ve yukarıda zikredilen Yüksek Yargı Kararlarına göre de davacının uğradığı toplam 12.500,00-TL zararın işlemin gerçekleştiği 22/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KABULÜNE,
1-)12.500,00-TL alacağın 22/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 853,88-TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 213,47-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 640,41-TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 6,40-TL vekalet suret harcı, 213,47-TL peşin harç, 1.250,00-TL bilirkişi ücreti, 343,10-TL posta-tebliğat gideri olmak üzere toplam 1.857,37-TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacı vekili yararına AAÜT’ne göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-)Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı banka vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi.28/10/2021

Katip Hakim