Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/46 E. 2023/55 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Konya . İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını ve borçluya ödeme emri tebliğ edildiğini, borçlunun borcu bulunmadığı gerekçesiyle borcun tamamına ve ferilerine itiraz ettiğini, borçlunun itirazı nedeniyle icra takibinin durdurulduğunu, ancak borçlunun itirazının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğundan iptal edilmesi gerektiğini, bu nedenle borçluya karşı dava açtıklarını, taraflar arasında devam eden bir ticari ilişki söz konusu olduğunu, bu ticari ilişki çerçevesinde 59.480,63 TL cari hesap bakiyesi tahsil edilemediğini, taraflar arasındaki ticari defter ve kayıtların incelenmesi halinde bu durumun açık bir şekilde ortaya çıkacağını, bu sebeple her iki tarafın da ticari defterlerinin incelenmesini talep ettiklerini, davalı şirketin itirazında kendilerinin müvekkili şirkete herhangi bir borcu olmadığını bu sebeple borca ve ferilerine itiraz ettiklerini belirttiklerini, ancak müvekkili firma tarafından düzenlenen ve davalıya gönderilen fatura bedelleri tahsil edilemediğinden borcun sona erdirilmediğini, işbu sebeple alacaklarının devam etmekte olduğunu, bu nedenlerle davalı-borçlu tarafından yapılan işbu haksız ve mesnetsiz itirazın iptalini, icra takibinin devamını, davalı-borçlunun %20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı şirketin yapmış olduğu takibin mesnetten uzak olduğunu, müvekkili davalının böyle bir borcu bulunmadığını, davacı şirket ile davalı şirket arasında yoğun bir ticari ilişki bulunduğunu ve tarafların cari hesap borç ilişkisi içerisinde olduklarını, dolayısıyla müvekkiline isnat edilerek düzenlenen faturaların tahsil edilememesi iddiasının tarafların ticari kayıt defterleri incelendiğinde mesnetsiz olduğunun açıkça görüleceğini, davalı tarafından yapılan ödemede ödemenin hangi işlemden mahsup edileceği beyan edilmediği ve taraflar arasında işbu alacakların da içinde bulunduğu süregelen bir cari hesap ilişkisi bulunduğundan davaya konu edilen alacağın olağan olarak davacının cari hesapta yer alan alacaklarına mahsuben yapıldığını, bu hususun ticari kayıtlar ve defterler incelendiğinde açıkça ortaya çıkacağını, bu kayıtların incelenmesi sonucu davacının müvekkili şirket aleyhine başlatmış olduğu takibin haksız ve mesnetsiz olduğunu, dolayısıyla taraflar arasındaki ticari ilişki ve cari hesap ilişkisi gözetildiğinde hayatın olağan akışında davacının davaya konu ettiği alacağın belli veya belirlenebilir olması ve buna yönelik ödeme yapılıp yapılmadığının ispatının davacıya düştüğünü, bu nedenlerle yapılan haksız icra takibinin iptal edilmesini, davacının ikame etmiş olduğu mesnetsiz ve haksız işbu davanın kötü niyetli olarak ikame edildiğinin tespiti ile dava değerinin %20’si oranından az olmamak kaydı ile tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 17/02/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile özetle; Bilirkişi tarafından 41.554,88 TL bedelli fatura kaydının davalı kayıtlarına olmadığının belirtildiğini, davalı tarafın ise faturalara konu malların teslim edilmiş olduğunun ispatı gerektiğini öne sürdüğünü, gelinen noktada davalı tarafın özel siparişi üzerine davalı için özel olarak yurt dışından getirtilen 41.554,88 TL’lik faturaya konu edilen malzemeye karşın alacağın tahsil edilememesi sebebiyle mağdur olan müvekkili olduğunu, davalı kayıtlarında bulunmayan toplam 43.899,18 TL tutarında faturanın kabulünü talep ettiklerini, müvekkil şirkete ait ticari defter ve kayıtların sahibi lehine delil teşkil eder nitelikte olduğunu, müvekkilinin usulüne uygun tutulmuş defter kayıtlarına karşın davalı tarafın kendisi tarafından ikrar edildiği üzere hatalı ve yanlış tutulan defter kayıtlarının davalının maillerinde yer alan ekstreler ile çelişen defter kayıtlarının dikkate alınabilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle müvekkilinin toplam 59.480,63 TL alacağı olduğunun açıkça ortada olduğunu, bu nedenle ıslah taleplerinin kabulüne, dava dışı … Yapı Malzemeleri şirketine müzekkere yazılmasını, haklı davalarının kabulüne, itirazın iptalini, karşı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın açık cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davacı yanca başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali davası olduğu,
Taraflar arasındaki ihtilafın ise icra takibine konu açık cari hesaptan kaynaklı olarak davacının davalıdan bir alacağı olup olmadığı, var ise miktarı ve davalıdan tahsilini talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda; itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği bildirildiğine göre, mahkemece davacı alacaklıya tebliğ yapılmadığından 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı gözetilip, itirazın iptali davasının süresinde açıldığı kabul edilerek, işin esası hakkında yapılacak yargılama sonucunda, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28/03/2018 Tarih ve … -… Esas-… Karar sayılı ilamında;
“6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 89. maddesine göre iki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme cari hesap sözleşmesi olarak tanımlanmıştır. Aynı maddede cari hesap sözleşmelerinin yazılı yapılmadıkça geçerli olmayacağı belirtilmiştir. Buna göre, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadıkça TTK’ nın cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamayacaktır.
Açık hesap ilişkisi ise önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıklarından, bu ilişkiye TTK’ daki cari hesaba ilişkin hükümleri uygulanamaz.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 04/07/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava, taşıma ücretinin tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere davacının alacağının miktarı konusunda taraf defterleri arasındaki farkın davacı defterlerine kaydedilen fakat davalı defterlerinde bulunmayan 11 adet faturadan kaynaklandığı, davacının bu faturaların davalıya tebliğ edildiğini kanıtladığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davalı taraf icra takibine konu faturalardaki hizmetin yapılmadığını savunmuş olup, bu durumda hizmetin verildiğini ispat külfeti davacıdadır. Davacı tarafından takibe dayanak faturaların davalıya tebliğ edilmiş olması mahkemenin kabulünün aksine tek başına hizmetin verildiğinin delili olamaz. Faturaya mülga TTK’nın 23. maddesi gereğince süresi içinde itiraz edilmemesi, sadece faturaya yazılması zorunlu olan unsurların, örneğin malın fiyatı ve adedi gibi hususların kesinleşmesi sonucunu doğurur. O halde, mahkemece ispat yükünün davacı üzerinde bulunduğu gözetilerek davacıya dava konusu faturalarda bahsi geçen hizmetleri verdiğine dair delillerini ibraz etmesi için süre verilmesi, sunulması halinde bu delillerin değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
4.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 12/09/2012 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava, davacı tarafından yerine getirilen taşıma nedeniyle bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olup, mahkemece davacının alacağını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacının iddia ettiği alacağa ilişkin faturaların kendi defterlerinde kayıtlı olduğu gibi, açık fatura niteliğindeki bu faturaların davalı defterlerinde de kayıtlı olduğu yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile sabittir. Bu durumda davacının davalıdan fatura miktarı kadar alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece bu borcun davalı tarafından ödenip ödenmediği tartışılmadan, alacağın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
5.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/09/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Dava, taraflar arasında mal alım sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. TTK’nın 1530.maddesi mal tedarik sözleşmesine ilişkin olup olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. İcra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizine hükmedilmesi TBK’nın 117.maddesi koşullarına bağlı olup icra takip tarihinden önce davalıya temerrüt ihtarı gönderilmesi gerekir. Taraflar arasında da sözleşme ile ödeme günü kararlaştırılmadığı için davacı alacaklı icra takip tarihinden önceki dönem için temerrüt faizi talebinde bulunamaz.” denilmiştir.
6.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 28/03/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“İstinaf Mahkemesince, alacağın yargılamayı gerektirdiği ve likit olmadığı gerekçesiyle davacının icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş ise de dava konusu takip fatura ve cari hesap alacağından kaynaklandığından likit niteliktedir. Bu nedenle yasal olmayan gerekçe ile icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönden davacı yararına bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
7.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 13/01/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Somut olayda, faturanın davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edildiğini kanıtlama yükümlülüğü davacı tarafta olup, davacının bu hususu kanıtlaması halinde, bu kez, TTK’nın 21/2. maddesinde yazılı 8 günlük yasal süre içerisinde faturaya itiraz ve iade ettiğini kanıtlama yükümlülüğü ise, davalı tarafa aittir. TTK’nın 21/2. maddesi uyarınca tebliğe rağmen faturayı süresinde itiraz ve iade etmeyerek, ticari defterlerine borç kaydeden tacir, fatura münderecatını aynen kabul etmiş ve faturayı gönderen taraf, faturaya dayalı bu alacağının varlığını 6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85. madde hükümleri (HMK m. 222) uyarınca ispatlamış olur.” denilmiştir.
8.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 20/11/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“HMK’nın 145. maddesi “Taraflar, Kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremezler. Ancak bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme o delilin sonradan gösterilmesine izin verebilir.” hükmünü haizdir. Bu durumda, mahkemece, HMK’nın 145. maddesi gözetilerek davacı tarafından sonradan sunulan 25.12.2008 tarihli sözleşmenin delil olarak kabul edilip edilemeyeceği tartışılıp sunucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, 25.12.2008 tarihli sözleşmenin delil olma niteliği ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
1.DAVAYA DAYANAK İCRA DOSYASI VE HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Davaya dayanak T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde takip alacaklısının … Ltd. Lti, takip borçlusunun … Ltd. Şti, takibin alacak aslı 59.480,63 TL, takip öncesi işlemiş faiz 13.682,58 TL olmak üzere toplam 73.163,21 TL olduğu, tabip dayanağının 01/01/2016 tarihli cari hesap alacağı olarak gösterildiği, borçlu tarafından yasal süre içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin 09/01/2019 tarihinde durduğu, borçlu itirazının alacaklıya tebliğ edilmediği, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 21/06/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında eldeki itirazın iptali davasının hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
2.TARAFLARIN TİCARİ DEFTERLERİNİN İNCELENMESİ VE UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ; Taraflar arasındaki ticari ilişkinin yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28/03/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alındığında açık hesap ilişkisi olduğu, bu çerçevede Mahkememizce taraflarca bildirilen deliller toplanmış ve akabinde tarafların ticari defter ve belgeleri Ticari İşletme ve Şirketler Muhasebesi alanında uzman bilirkişi marifetiyle inceletilmiştir.
a-Davacının Ticari Defterlerin İncelenmesi; 07/12/2020 Tarihli bilirkişi raporunda davacının ticari defter ve belgelerinin muhasebe usul ve esaslarına uygun olarak tutulduğu, davacı lehine delil olma vasfını taşıdığı, açık cari hesap ilişkisi çerçevesinde ticari ilişkinin incelenmesinde davacının 01/01/2015 yılından devreden bakiye alacağının 245.187,12 TL olduğu, davacı tarafından düzenlenen faturalar toplamının 442.976,96 TL olduğu, davalı tarafından iade edilen fatura toplamının 60.860,76 TL olduğu, davalı tarafından yapılan ödeme tutarının 568.499,59 TL olduğu, yapılan mahsup neticesinde davacının kendi defter ve belgelerine göre davalıdan 58.803,73 TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
b-Davalının Ticari Defterlerin İncelenmesi; 19/02/2021 Tarihli bilirkişi raporunda davalının tutulması zorunlu defterlerden 2015, 2016, 2017 yıllarına ait Envanter ve Defteri Kebir-i ibraz etmediği, bahsi geçen yıllara Yevmiye Defterini ibraz ettiği, 2018 yılı Yevmiye, Envanter ve Defteri Kebir-i ibraz ettiği, davalı şirketin kendi kayıtlarına göre davacı yana borcu bulunmadığı LAKİN davalının defterlerindeki ödeme kayıtlarının somut bir belgeye dayanmadığı, tarafların 2014 yılından 2015 yılına devreden bakiyelerinde 676,09 TL fark olduğu, davalı şirketin 2015 yılı kayıtlarında iade faturalarının düşülmesi ile kalan toplam fatura bedelinin 338.217,02 TL olduğu, davacı şirket kayıtlarında ise 382.116,20 TL olduğu, davalı şirket kayıtlarında yer almayan fatura fark tutarının 43.899,18 TL olduğu, bu faturaların tesliminin kabul edilmesi halinde davalının 59.479,82 TL borçlu olduğu, kabul edilmemesi halinde ise 15.580,64 TL borçlu olduğu rapor edilmiştir.
c-Tarafların Ticari Defter ve Belgelerindeki Farkın Sebebi Açısından Yapılan Değerlendirmede; Tarafların ticari defter ve belgelerindeki farkın neden ve hangi faturalardan kaynaklandığının tespiti amacıyla 31/05/2021 Tarihli bilirkişi raporunda davalının ticari defter ve belgelerinde yer alan ödemelerin somut bir belgeye dayanmadığı, davalının ödeme tutarlarının davacının ticari defter ve belgelerinde kabul edilen ödeme tutarı olan 568.499,59 TL olduğunun kabulü gerektiği, tarafların ticari defterlerindeki farkın 10/06/2015 Tarih ve … seri numaralı 118,00 TL bedelli, 11/07/2015 Tarih ve … seri numaralı 2.226,33 TL bedelli ve 15/08/2015 Tarih ve … seri numaralı 41.554,88 TL bedelli olmak üzere bu 3 faturadan kaynaklandığı, bu faturaların davacı defterlerinde yer almasına rağmen davalı defterlerinde yer almadığı, bu faturaların tesliminin kabul edilmesi halinde davalının 59.479,82 TL borçlu olduğu, kabul edilmemesi halinde ise 15.580,64 TL borçlu olduğu, davacı yanca sunulan mail içeriği nazara alındığında mail içerisinde sipariş edilen ürünlerin bir kısmının 15/08/2015 Tarih ve 41.554,88 TL tutarlı fatura ile faturalandırıldığı rapor edilmiştir.
d-Kayıtlı Bulunmayan Faturalar Açısından Yapılan Değerlendirmede; Yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 04/07/2014 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak davacının ticari defterlerinde yer alan ancak davalının ticari defterlerinde bulunmayan 10/06/2015 Tarih ve … 1 seri numaralı 118,00 TL bedelli, 11/07/2015 Tarih ve … seri numaralı 2.226,33 TL bedelli ve 15/08/2015 Tarih ve … seri numaralı 41.554,88 TL bedelli olmak üzere bu 3 faturadan kaynakla ürünlerin teslim edildiğinin ispat külfetinin davacı üzerinde olduğu, yine yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 12/09/2012 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak bu faturalara konu ürünlerin teslim edildiğinin ispat edilmesi halinde fatura bedellerinin ödendiğinin ispat yükünün de davalı üzerinde olduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
3.İHTİLAFA KONUSU FATURALARDA YER ALAN ÜRÜNLERİN TESLİM EDİLİP EDİLMEDİĞİ HUSUSUNDA YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE; Davacı tarafından yargılama esnasında 10/06/2015 Tarih ve … seri numaralı 118,00 TL bedelli, 11/07/2015 Tarih ve … seri numaralı 2.226,33 TL bedelli ve 15/08/2015 Tarih ve … seri numaralı 41.554,88 TL bedelli olmak üzere bu 3 faturanın davalı yanca dava dışı … Bankasına kendisi tarafından ibraz edildiği, bu sebeple ilgili bankaya müzekkere yazılarak ihtilafa konu faturaların davalı tarafından ibraz edilip edilmediğinin sorulması talep olunmuş, dosya içerisinde yer alan müzekkere cevabının incelenmesinde davalının kendi ticari defterlerinde yer almayan ve teslimini kabul etmediği ürünlere ilişkin olarak davacı yanca düzenlenen faturaları, kendisine ait ilgili bankada yer alan hesabına ibraz ettiği ve davacı tarafından tanzim edilen 11/07/2015 Tarih ve … seri numaralı fatura ile 15/08/2015 Tarih ve … seri numaralı faturaların davalı tarafından bankaya ibraz edildiği lakin 10/06/2015 Tarih ve … seri numaralı faturanın bulunmadığı anlaşılmıştır. İlgili banka cevapları nazara alındığında 11/07/2015 Tarih ve … seri numaralı 2.226,33 TL bedelli ve 15/08/2015 Tarih ve … seri numaralı 41.554,88 TL bedelli faturalara konu ürünlerin davalıya teslim edildiği Mahkememizce kabul edilmiş lakin gelen yazı cevaplarında yer almayan 10/06/2015 Tarih ve … seri numaralı 118,00 TL bedelli fatura yönüyle malın teslim edilip edilmediği hususunda davacı yana yemin delili hakkı hatırlatılmıştır. Davacının yemin deliline başvurması üzerine davalı şirket yetkilisine usulüne uygun olarak davetiye çıkarılmış, davalı şirket yetkilisi Mahkememizin 24/01/2023 tarihli duruşmasında 10/06/2015 Tarih ve … seri numaralı 118,00 TL bedelli fatura yönüyle yemin etmeyeceğini ifade etmek suretiyle davacının iddialarını kabul etmiş sayılmış, dolayısıyla davalının ticari defterlerinde yer almayan bu faturalara konu ürünlerin davacı yanca davalıya teslim edildiği Mahkememizce kabul edilmiştir.
4.NETİCE; Yukarıda yapılan açıklamalar, bilirkişi raporları, icra dosyası, Yüksek Mahkeme ilamları, banka kayıtları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı ile davalı arasında açık cari hesap ilişkisi olduğu, bu çerçevede taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, ticari ilişki çerçevesinde fatura kesildiği, davacı tarafından açık cari hesap alacağından kaynaklı olarak T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile alacak aslı 59.480,63 TL, takip öncesi işlemiş faiz 13.682,58 TL olmak üzere toplam 73.163,21 TL üzerinden ilamsız icra takibine geçildiği, borçlu tarafından yasal süre içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin 09/01/2019 tarihinde durduğu ve eldeki davanın açıldığı, yukarıda detayı verilen 07/12/2020 Tarih, 19/02/2021 Tarih ve 31/05/2021 Tarihli bilirkişi raporlarından anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki ticari defter ve belgelerindeki farkın davacının ticari defterlerinde yer alan ancak davalının ticari defterlerinde bulunmayan 10/06/2015 Tarih ve … seri numaralı 118,00 TL bedelli, 11/07/2015 Tarih ve … seri numaralı 2.226,33 TL bedelli ve 15/08/2015 Tarih ve … seri numaralı 41.554,88 TL bedelli faturalardan kaynaklandığı, bu faturaların tesliminin kabul edilmesi halinde davalının 59.479,82 TL borçlu olduğu, kabul edilmemesi halinde ise 15.580,64 TL borçlu olduğu olduğunun rapor edildiği, ilgili bankadan gelen yazı cevabı da nazara alındığında davalının kendisine ait ilgili bankada yer alan hesabına 11/07/2015 Tarih ve … seri numaralı fatura ile 15/08/2015 Tarih ve … seri numaralı faturaları ibraz ettiği lakin 10/06/2015 Tarih ve … seri numaralı faturanın ibraz edildiği, bu fatura yönüyle yöneltilen yeminin davalı yanca eda edilmediği bu sebeple davalının ticari defterlerinde yer almayan tüm bu faturalara konu ürünlerin davacı yanca davalıya teslim edildiği anlaşılmakla davacının davasının kısmen kabulü ile alacak aslı yönünden takibinin 59.479,82 TL üzerinden devamına karar verilmiştir. Her ne kadar davacı yanca takip öncesi işlemiş faiz talep edilmiş ise de yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 18/09/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak davalının takip öncesinde temerrüde düşürülmediği değerlendirilmekle asıl alacağa takip tarihi olan 27/12/2018 tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına karar verilmiştir. Yine yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 28/03/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak dava konusu takibin fatura ve açık cari hesap alacağından kaynaklandığından likit nitelikte olması ve davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 11.895,96 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
5.DAVALI YANIN BİR KISIM SAVUNMALARININ DEĞERLENDİRİLMESİNDE;
a-Davalının Kendi Muhasebe Kayıtlarında 24.721,68 TL İade Faturasının Yanlışlıkla Nakit Tahsilat Olarak İşlenmesinden Dolayı Yöneltmiş Olduğu Yemin Açısından Yapılan Değerlendirmede; Her ne kadar davalı kendi ticari defter ve belgelerinde yer alan muhasebe kayıtlarındaki 24.721,68 TL iade faturasının yanlışlıkla nakit tahsilat olarak kayıtlara işlenmesi sebebiyle davacıya bu hususta yemin yöneltmiş ve davalı şirket yetkilisi yemin için T.C. Ankara . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasının 02/11/2021 tarihli duruşmasına gelmeyerek yemini eda etmekten kaçınmış ise de; Yukarıda detayı verilen davalının ticari defter ve belgelerinin incelenmesini içerir 19/02/2021 Tarihli bilirkişi raporunda davalının tutulması zorunlu defterlerden 2015, 2016, 2017 yıllarına ait Envanter ve Defteri Kebir-i ibraz etmediği, davalının defterlerindeki ödeme kayıtlarının somut bir belgeye dayanmadığı, davalı yanca yapılan ödemelere ilişkin davacının kendi ticari defter ve belgelerinde yer alan kayıtların hükme ve raporlara esas alınması, bir başka ifade ile davalının kendi defterlerinde yer alan ödeme kayıtlarının hükme ve raporlara esas alınmaması karşısında davalının yöneltmiş olduğu bu yeminin hukuki sonuç doğurmayacağına kanaat edilmekle bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
b-Davalının Dava Dışı Banka İle Murabaha Yaptığı ve Fatura Konusu Ürünlerin Kendisine Teslim Edilmediği Yönündeki Savunması Açısından Yapılan Değerlendirmede; Her ne kadar davalı dava dışı bankaya ibraz etmiş olduğu faturaların murabaha işlemi sebebiyle yapıldığı ve bu sebeple faturaları ibraz etmesinin hukuki sonuç doğurmayacağını, yine davacının fatura konusu ürünlerin teslim edilmediği yönünde beyanının banka cevabi kayıtlarında yer aldığı yönünde savunmada bulunmuş ise de, banka yazı cevapları içerisinde yer alan ve davalının de imzasının yer aldığı ödeme talebinde ürünlerin avans ödemesi akabinde 30/09/2015 tarihine kadar tesliminin gerçekleşeceğinin bildirildiği, bu sebeple davacıya avans ödemesi yapılması hususunda davalının bankaya talimat verdiği, tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesinde bu faturalar yönüyle herhangi bir iade faturası düzenlenmediği, yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 13/01/2015 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak davalının ihtilaflı faturaları dava dışı bankaya ibraz ederek avans ödemesi yapılmasını talep etmesi, avans ödemesi akabinde ürünlerin 30/09/2015 tarihine kadar teslim edileceğinin bildirilmesi, talimat akabinde ürünlerin teslim edilmediğini savunmasına rağmen davalının herhangi bir iade faturası da düzenlememesi karşısında davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
c-Davacının Yasal Süre Dışında Dava Dilekçesinde Dayanmadığı Banka Kayıtlarına Delil Olarak Dayanmasına Muvafakat Etmedikleri Savunması Açısından Yapılan Değerlendirmede; Her ne kadar davalı tarafından, davacının taraflar arasındaki ihtilaflı faturaların davalı tarafından dava dışı bankaya ibraz edildiğini öğrenmeleri sebebiyle dava dilekçesinde dayanmadığı bu delil yönünden araştırma yapılmasını talep etmiş ve davalı yanca bu hususa muvafakat edilmemiş ise de; Yukarıda detayı verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 20/11/2017 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak 6100 Sayılı Kanunun 145/1 maddesi amir hükmü nazara alınarak ispat yükü üzerinde bulunan davacının ticari defter ve belgelerin incelenmesi sonrasında ortaya çıkan faturaya konu ürünlerin teslimine dayanak davalıya ait banka kayıtlarına delil olarak dayanmasının yargılamayı geciktirme amacı taşımadığı ve aynı zamanda ticari defter ve belgelerin incelenmesi akabinde bu durumun ortaya çıkması sebebiyle zamanında ileri sürülememesinin davacının kusurundan kaynaklanmadığı anlaşılmakla davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
d-Reddolunan Kısım Yönüyle Kötüniyet Tazminatı Talebi Açısından Yapılan Değerlendirmede; Her ne kadar Mahkememizce davacının davası kısmen kabul edilmiş ve davalı tarafından yasal süre içerisinde kötüniyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de davacının reddolunan alacak aslı kısmı ve takip öncesi işlemiş faiz açısından takibe geçmesinde kötüniyetli olduğu dosya kapsamında yer alan delillerden ispat edilemediğinden davalının bu yöndeki talebinin reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
a) T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı(borçlu) tarafından asıl alacak yönünden yapılan itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin asıl alacak olan 59.479,82 TL üzerinden DEVAMINA, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
b) Asıl alacağa takip tarihi olan 27/12/2018 tarihinden itibaren ticari avans faiz UYGULANMASINA, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-a-Davalı(borçlunun) takibe itirazında haksız olduğu anlaşılmakla 2004 Sayılı Kanunun 67/2. Maddesi gereğince; T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında Mahkememizin kabulü ve itirazın iptali davası sonucu tespit edilen asıl borç miktarı üzerinden %20 oranında hesaplanan 11.895,96 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
b-Davacı alacaklının icra takibinde kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden reddedilen miktar yönüyle davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.063,07TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.249,45TL harcın mahsubu ile 2.813,62TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından karşılanan 44,40TL başvuru harcı, 1.249,45TL peşin harç olmak üzere toplam ‬‬1.293,85‬TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davanın haklılık oranına göre (59.479,82/73.163,21) hesaplanan 1.073,13TL nin davalıdan, 246,87TL nin ise davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına.
5-Davacı tarafından karşılanan 257,75TL posta ve tebligat gideri, 1.150,00TL bilirkişi ücreti gideri ve 6,40TL vekalet harcı olmak üzere üzere toplam 1.414,15TL ‘den davanın haklılık oranına göre (59.479,82/73.163,21) hesaplanan 1.149,67TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlasının davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından karşılanan 6,40TL vekalet harcının davanın haklılık oranına göre (13.683,39/73163,21) hesaplanan 1,20TL’nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, fazlasının davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.516,77 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 9.200,00‬ TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Davacı vekilinin , davalı şirket yetkilisinin ve vekilinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.
24/01/2023

Katip Hakim