Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/450 E. 2022/240 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ:

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27.09.2011 tarihinde, davalı …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile … Caddesi istikametinden … Sokağı takiben seyir halindeyken, müvekkil … sevk ve idaresindeki motosiklete çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, geçici ve kalıcı işgöremezliğe maruz kaldığını, bakım ihtiyacı olduğunu, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacı müvekkilin hiçbir kusurunun bulunmadığını, dava konusu trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle … nolu Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi uyarınca davalı ….’nin teminatı kapsamında olduğunu, davalı …’in ise kaza tarihi itibariyle araç sahibi/işleteni ve sürücüsü olduğunu, davacı müvekkilinin dava konusu trafik kazası nedeniyle ağır şekilde yaralandığını, beyin kanaması ve kafa travması geçirdiğini, kafatasında ve bacağında kırıklar başta olmak üzere vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar, ezilme ve yaralanmalar meydana geldiğini, hastanede yatarak tedavi gördüğünü ve cerrahi operasyonlar geçirdiğini, müvekkilin geçici ve kalıcı işgöremezliğe maruz kalması ve bakım ihtiyacının doğması nedeniyle uğramış olduğu maddi zararların tazmini için gerekli bilgi ve belgelerle birlikte davalı ….’ye başvuruda bulunulduğunu, başvuru dilekçesi ve eklerinin 28.05.2019 tarihinde ….’ye tebliğ edildiğini, başvuru neticesinde davalı şirket nezdinde … nolu hasar dosyası oluşturulduğunu, yasal süre içerisinde herhangi bir ödeme yapılmadığını, herhangi bir cevap verilmediğini ve başvurunun sonuçsuz kaldığını, davalı …’in, … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle araç sahibi/işleteni ve sürücüsü olduğundan müvekkili Haldün Gündüzlap’in ağır şekilde yaralanması, geçici ve kalıcı işgöremezliğe maruz kalması ve bakım ihtiyacının doğması nedeniyle uğramış olduğu maddi zararların tazmininden …. ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkilin kaza sonrasında maruz kaldığı yaralanmalar, tedavi edilemeyen kalıcı sakatlığa sebebiyet veren, günlük ihtiyaçları ile öz bakımını dahi karşılayamaz hale gelmesine sebep olan bir maluliyet hali oluştuğunu, İhtiyati Tedbir/İhtiyati Haciz talep ettiklerini, sürekli işgöremezlik tazminatı olarak şimdilik 4.800,00-TL, geçici işgöremezlik tazminatı olarak şimdilik 100,00-TL, bakıcı gideri tazminatı olarak şimdilik 100,00-TL olmak üzere toplam şimdilik 5.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 27.09.2011 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi birlikte davalılar …. ve …’ten müşreteken ve müteselsilen tahsili ile dava konusu trafik kazasında yaralanması nedeniyle uğradığı manevi zararların tazmini amacıyla 75.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27.09.2011 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı …’ten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sorumluluğunun karayolları trafik kanunu’nun 85/1. ve trafik poliçesi genel şartlarının 1. maddesi gereğince sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili …. nezdinde … numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile 05.07.2011/2012 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti ile (ölüm-s.sakatlık şahıs başına 200.000,00 TL) sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, kazaya sebep olan olayda öncelikle kusur durumunun net ve kesin olarak tespitinin gerektiğini, sigortalının araç sürücüsüne raci kusur ve zararı kanıtlanması gerektiğini, zararın kanıtlanamaması halinde müvekkili şirketin sorumluluğunun olmadığını, sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğu gözönüne alınarak öncelikle davacı tarafından müvekkil şirket sigortalısı araç sürücüsünün kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, davacının sürekli sakatlık durumu Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden alınacak rapor ile ispatlanmasının gerektiğini ve maluliyetin tespiti halinde tazminat hesabı aktüer sıfatına sahip bilirkişi tarafından yapılmasının gerektiğini, kalıcı maluliyetin belirlenebilmesi için kaza tarihinden itibaren 18 aylık sürenin geçmiş olmasının gerektiğini, geçici iş göremezlik zararları, bakıcı ve tedavi giderleri müvekkili şirketin sorumluluğu olmadığından davacı yanın bu yöndeki taleplerinin de reddinin gerektiğini, bu husustaki sorumluluğun Sosyal Güvenlik Kurumuna ait olduğunu, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Arabuluculuk faaliyeti kapsamında kendisine herhangi bir tebligat yapılmadığını, kendisinin sürece dahil edilmediğini, işbu davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiğini,belirsiz alacak davası açılamayacağını, hukuki yarar yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, davacı başından maruz kaldığı travmaya bağlı olarak olası herhangi bir komplikasyon göz önünde bulundurularak sağlık görevlileri tarafından dört – beş gün hastane ortamında müşahade altında tutulduğunu ve ardından da taburcu edildiğini, ayrıca davacı tarafın kalıcı işgörmezlik ile ilgili zarar iddialarını kanıtlar herhangi bir tibbi belgenin dava dilekçe ekinde ibraz edemediğini, soyut ve afaki olarak iş görmezlik ile ilgili talepte bulunduğunu ve manevi tazminat belirlediğini, bu sebeplerden ötürü işbu davanın iyiniyetli değil kötüniyetli olarak açıldığını, ayrıca kolluğun düzenlemiş olduğu olay yeri inceleme tutanağından da anlaşılacağı üzere davalı söz konusu müşahede döneminin ardından kusurun kendisinde olduğunu bilerek kendisinden herhangi bir şekilde şikayetçi olmadığını cezai soruşturma evresinde kusurun kendisine ait olduğunu bilerek davalının kendisinden şikayetçi olmasa da kabul anlamına gelmemek kaydıyla işbu davaya esas iddia edilen zararın orlaya çıkmasında olay yerinde ikaz, sinyalizasyon, aydınlatma ve levhalamalar mevcut olmamasına rağmen, kurallara tam olarak riayet ederek sokak kesişiminde trafiği kontrol maksadı ile idare ettiğini, araç ile sabit vaziyette durur iken, davacı kullandığı motorsiklet ile kendisinin içinde bulunduğu araca çarptığını, iddia edilen zararın ortaya çıkmasında kusurunun bulunmadığı, hatta illiyet bağını kesecek şekilde davacı tarafın kusurlarının mevcut olduğunu, işbu davanın açılış şekli ve yapılan taleplerde somut belgelere dayanmaksızın mahkemenin yanıltılmaya çalışıldığını, karşı taraftan yararlanmaya/menfaat temin etmeye yönelik kötüniyetin mütalaa edilmesi sebebi ile de davacı tarafın belirsiz alacak davası açmakta hukuki bir yararının olmadığı gibi “İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz” taleplerinin reddedilmesinin de hukuka ve hakkaniyet uygun olacağını, haksız ve dayanaksız olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; cismani zarar nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 27/09/2011 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazası nedeniyle davacının davalılardan maddi ve manevi tazminat talebi hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, trafik kayıtları ve belgeler, sigorta şirketine ait poliçe ve hasar dosyaları, sosyal ekonomik durum araştırması, SGK kayıtları, hastane belgeleri, Konya CBS … sor sayılı dosyası ve tüm belgeler celbedilmiştir.
Dosya tarafların kusur durumunun belirlenmesi için İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığına gönderilerek rapor alınmıştır. Sunulan 28/09/2020 tarihli rapor iki ihtimalli olarak sunulmuş olup raporda özetle;
1. Durumda;
Kazanın, mahalde aydınlatmanın bulunduğu sırada meydana geldiğinin kabulü halinde;
A)-Davacı sürücü …’in, %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu,
B)-Davalı sürücü …’in, %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu,
2. Durumda ise;
Kazanın, mahalde aydınlatmanın bulunmadığı sırada meydana geldiğinin kabulü halinde;
A)-Davacı sürücü …’in, %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu,
B)- Davalı sürücü …’in, kusursuz olduğu ifade edilmiştir.
İşbu rapora yapılan itirazlar üzerine dosya bu defa tarafların kusur durumunun yeniden belirlenmesi için Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığına gönderilerek rapor alınmıştır. Sunulan 18/12/2020 tarihli raporda da az yukarıda ifade edilen İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığınca yapılan değerlendirme gibi iki ihtimalli değerlendirme yapılmış ve aynı sonuçlara varılarak rapor tanzim edilmiştir.
En son sunulan rapor sonrasında bu defa Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak dosyaya sunulan raporlar, kaza tespit tutanağı, dosyadaki beyan ve itirazlar, davacı vekilinin en son sunulan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ve ekindeki belgeler ve tüm dosya kapsamına göre dosyanın Karayolları Fen Heyetinden teşekkül edecek 3 kişilik bilirkişi kuruluna tevdi ile tarafların kusurlarının oransal olarak da tespiti suretiyle rapor alınmasına karar verilmiş olup sunulan 18/02/2021 tarihli raporda ise; Davalı ….’ne sigortalı aracın davalı sürücüsü …’in %70 oranında kusurlu, davacı sürücü Haldun Gündüzalp’in ise %30 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Akabinde dosya maluliyet raporu için Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Adli Tıp A.B.D.’na gönderilmiş olup sunulan rapora göre; Davacının kalıcı sakatlığının ( Sürekli iş göremezlik ) % 22,2 oranında olduğu, iyileşme süresinin 9 ayı bulacağı, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca bu 9 aylık sürenin 3 ayında davacının başkasının yardımına ihtiyaç duyacağı, öte yandan motosiklet kazalarında kask ve koruyucu ekipman (dizlik vs.) kullanmalarının, baş boyun ve alt ekstremite yaralanmalarında koruyucu görev üstlendiği, bu koruyucu ekipmanların kullanılmamasının baş, boyun ve alt ekstremite bölgelerindeki yaralanmaları arttırdığı, davaya konu kazada kask, koruyucu ekipman kullanılmamasının kafa bölgesindeki yaralanmanın ağırlık derecesini arttırmış olabileceği ifade edilmiştir.
Maluliyet raporu sonrası aktüerya bilirkişisinden tazminat hesap raporu alınmıştır. Sunulan 14/02/2022 tarihli raporda özetle; Davacının 27.09.2011 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle uğradığı zarar;
– Sürekli iş göremezlik maddi zararı 290.661,02-TL
– Geçici iş göremezlik maddi zararı 4.324,70-TL
– Bakıcı gideri maddi zararı 1.757,70-TL olarak hesaplanmıştır. Ayrıca 2011 yılı KTK ZMS Sigorta Poliçesinin şahıs başı Sakatlanma ve Ölüm Teminat Limitinin 200.000,00-TL, şahıs başı Sağlık Giderleri Teminat Limitinin ise 200.000,00-TL olduğu ifade edilmiştir.
Aktüerya raporu sonrasında davacı vekili taleplerini 18/02/2022 tarihli dilekçe ile tazminat raporundaki belirlenen oranda artırmıştır.
Davalı sigortacı vekili yetki ve görev itirazında bulunmuş ise de yetki itirazının HMK 16. madde gereği reddine, ayrıca görev itirazının da mahkememiz görevli olduğundan dolayı reddine karar verilmiştir.
25.02.2011 tarihinde 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” yürürlüğe girmiştir.
Bu Kanunun 59. maddesi ve geçici 1.maddesi ile trafik kazaları sebebiyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin, sosyal güvenceleri olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı ve yine bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre; 6111 Sayılı Kanun gereği yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonra meydana gelen tüm trafik kazaları nedeni ile sunulan belgeli sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacaktır. Bu nedenle davacının dava konusu tedavi giderlerinden belgeli/faturalı sağlık giderlerinin tümünden Sosyal Güvenlik Kurumu, belgesiz/paramedikal giderlerden ise aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sorumludur. Yargıtay . Hukuk Dairesinin emsal ilamlarında da aynı hususta benzer mahiyette değerlendirmelerde bulunulmuştur. Dolayısı ile davalılar NEÜ Üniversitesi Adli Tıp Kurumu raporu ile bakıcıya ihtiyaç olduğunun belirlenmesi neticesi bakıcıya ödenmesi gereken bedellerden de sorumlu olacaktır.
Cismani zarara uğrayan kişi; yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik (Maluliyet) zararını isteyebilecektir. Geçici iş göremezlik zararı olarak belirlenen sürenin sonundan başlayarak muhtemel yaşam tablosuna göre belirlenecek süre için maluliyet zararı hesabı yapılmaktadır. Maluliyet hali “gelişen durum” olarak kabul edilmektedir. Kişinin maluliyet olmadan önceki işinde çalışmaya devam etmesi bu zararın olmadığına işaret etmez, maluliyetten kasıt EFOR KAYBIDIR. Alınan Necmetttin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi ATK raporu ile davacının % 22,2 oranında MALÜL olduğu, iyileşme süresinin 9 ayı bulacağı belirlenmiştir.
Davacı vekili temerrüt tarihinden itibaren faizi talebinde bulunmuştur. Ancak davalı … şirketi bakımından temerrüt 2918 Sayılı KTK’nın 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü olarak belirlenmiştir. Dolayısı ile davacı yanca eksik belgelerin tamamlanıp davalıya tekrar başvurunun yapılıp tebliğ edildiği 23/08/2019 tarihine 8 iş günlük sürenin ilavesi suretiyle 05/09/2019 tarihinde temerrüt gerçekleşmiş ve bu tarihten itibaren sigortalı araç da hususi araç olduğundan dolayı yasal faize hükmedilmiştir.
Yargıtay . H.D.nin … E., … K. Sayılı ve 26/11/2019 tarihli ilamında da görüleceği üzere; “Kazada yaralanan kişi, maluliyetinin oluşması halinde oluşacak sürekli iş göremezlik zararını bedeni zararlar klozundan, bakıcı gideri, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik zararlarını ise tedavi giderleri klozundan karşılanmak üzere sigorta şirketinden talep edebilir.” hükmü gereğince davacı vekilinin sürekli iş göremezlik zararı bedeni zararlar klozundan, bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik zararları ise tedavi giderleri klozu limitinden değerlendirilerek hüküm kurulmuştur.
Kask ve koruyucu ekipman kullanılmaması durumunda müterafik kusur indirimi yapılıp yapılmayacağı hususuna gelince ise; Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Adli Tıp A.B.D. Raporunda bu hususunda irdelenmesi talep edilmiş olup raporda; motosiklet kazalarında kask ve koruyucu ekipman (dizlik vs.) kullanmalarının, baş boyun ve alt ekstremite yaralanmalarında koruyucu görev üstlendiği, bu koruyucu ekipmanların kullanılmamasının baş, boyun ve alt ekstremite bölgelerindeki yaralanmaları arttırdığı, davaya konu kazada kask, koruyucu ekipman kullanılmamasının kafa bölgesindeki yaralanmanın ağırlık derecesini arttırmış olabileceğinin ifade edilmesi nedeniyle, aktüerya bilirkişisi tarafından hesaplanan ve dolayısı ile davacı yanca artırılan bedellerden %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak bu şekilde karar vermek gerekmiş ve ayrıca yapılan bu indirim sebebiyle de davacı aleyhine herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücretine emsal yargı kararları mucibince hükmedilmemiştir.
Davacı vekili davalılardan …’ten manevi tazminat talebinde de bulunmuştur.
Şahsi menfaatleri ihlal edilen kimseye ihlalin ve kusurun özel ağırlığının haklı kılması halinde hakimin manevi tazminat olarak verilmesine hükmedeceği para miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nesafetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde buyurulmuştur. Ödettirilecek para miktarı ise aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Manevi tazminatın miktarını tayin etme de hükmedilecek miktarın uğranılan zararla orantılı, duyulan acıyı hafifletecek nitelikte olması gerekir. Takdir edilecek manevi tazminat hakkaniyete uygun olmalıdır.
Tazminatın sınırı onun amacına uygun olarak belirlenmelidir.Manevi tazminatın takdiri yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilmeli, manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Davacının meydana gelen kazada manevi olarak zarar gördüğü bir gerçektir. Yukarıda açıklanan ilkeler konulduktan sonra, davacının meydana gelen kaza nedeniyle duyduğu ızdırap, acı ve elem nedeniyle tarafların kusur durumu, maluliyet oranı, olayın meydana geliş şekli ve yine tarafların sosyal ve ekonomik durumları da dikkate alınarak hakkaniyet gereği davacı için 40.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği yönünde mahkememizde kanaat oluşmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; Davacı vekilince davalılar aleyhine açılan işbu davada, 27/09/2011 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazası nedeniyle davacının davalılardan maddi ve manevi tazminat talep ettiği, alınan aktüerya hesap raporuna göre davacının sürekli iş göremezlik maddi zararı olarak 290.661,02-TL, geçici iş göremezlik maddi zararı olarak 4.324,70-TL, bakıcı gideri maddi zararı olarak ise 1.757,70-TL talep edebileceği belirlenmiş, ancak bu bedellerden az yukarıda açıklanan nedenlerle %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerekeceği ve dolayısı ile hükümde bahsi geçen bedellerden %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak ve yine sigorta şirketi bakımından sürekli iş göremezlik zararı bedeni zararlar klozundan, bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik zararları ise tedavi giderleri klozundan karşılanmak üzere ve sigorta limiti de nazara alınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının talep arttırım dilekçesi de nazara alınmak suretiyle KISMEN KABULÜ İLE;
1-)232.528,82-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 3.459,76-TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 1.406,16-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 237.394,74-TL tazminatın davalı … şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ve tazminatların sürekli iş göremezlik tazminatı 200.000,00-TL, geçici iş göremezlik tazminatı 3.459,76-TL ve bakıcı gideri 1.406,16-TL sinden olmak üzere toplam 204.865,92-TL sinden sorumlu olması kaydı ile sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 05/09/2019 tarihinden, diğer davalı bakımından ise kaza tarihi olan 27/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 40.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-)Alınması gereken 18.948,83-TL harçtan peşin olarak alınan 273,24-TL harç ile 997,00-TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 17.678,59-TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına, ( davalı … şirketinin 204.865,92/277.394,74 oranında 13.056,27-TL’den diger davalı ile birlikte sorumlu olduğuna, davalı …’in tamamından sorumlu olduğuna, )
4-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin haklılık oranına (336.743,42/371.743,42) göre hesaplanan 1.195,72-TL’nin davalılardan, 124,28-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, ( davalı … şirketinin 204.865,92/277.394,74 oranında ) 883,08-TL’den diger davalı ile birlikte sorumlu olduğuna, davalı …’in tamamından sorumlu olduğuna, )
5-)Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 273,24-TL peşin harç, 6,40-TL vekalet harcı, 997,00-TL tamamlama harcı toplamı 1.321,04-TL’nin davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, (davalı … şirketinin 204.865,92/277.394,74 oranında 975,63-TL’den diger davalı ile birlikte sorumlu olduğuna, davalı …’in tamamından sorumlu olduğuna, )
6-)Davacı tarafından yapılan 578,40-TL posta ve tebligat gideri, 646,00-TL adli tıp gideri, 2.200,00-TL bilirkişi gideri, 1.150,00-TL NEÜ ATK gideri olmak üzere toplam 4.574,40-TL’nin haklılık oranına (336.743,42/371.743,42) göre hesaplanan 4.143,71-TL’nin davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, (davalı … şirketinin 204.865,92/277.394,74 oranında ) 3.060,28-TL’den diger davalı ile birlikte sorumlu olduğuna, davalı …’in tamamından sorumlu olduğuna, )
7-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden maddi tazminat yönünden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne göre hesaplanan 25.067,63-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, ( Davalı … şirketinin 22.790,61-TL den sorumlu olduğuna)
8-)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne göre hesaplanan 6.000,00-TL vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine,
9-)Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bölümün karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair;davacı vekili ile davalı …’in yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 31/03/2022

Katip … Hakim …