Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/411 E. 2022/321 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR: 1-
2-
3-
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacılar vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile özetle; 25/03/2018 tarihinde … nın sevk ve idaresinde olan … plakalı aracın … istikametinden … istikametine doğru seyir halindeyken müvekkili … ın sevk ve idaresinde olan ve … istikametinden Konya istikametine doğru seyretmekte olan … plakalı araca çarptığını, kaza sonucunda iki kişinin öldüğünü, iki kişinin de ağır şekilde yaralandığını, bunun akabinde iddianame düzenlendiğini ve Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar numaralı dosya ile yargılama yapıldığını, bu yargılama sonucunda … nın asli kusurlu olduğu için 6 sene hapis cezasına mahkum edildiğini, kararın kesinleştiğini, … Adli Tıp Grubu Trafik İhtisas Dairesinin … sayılı raporunda meydana gelen kazada sanık … nın asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, aynı raporda … ın kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, ölen … ın annesi ve babasının desteğinden yoksun kaldığını, bu bağlamda başvurulan sigora şirketince 39.528 TL miktarında ödeme yapıldığını, ancak bu ödemenin yetersiz olduğunu, bu nedenle destekten yoksun kalan davacılara sigorta şirketinin yetersiz ödemesine ilişkin ibranamenin iptalinin gerektiğini, maddi tazminat tutarlarının olay tarihindeki sigorta limiti aşılmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek faizi ile taraflarına yapılan ödeme mahsup edildikten sonra destekten yoksun kalanlara ödenmesi gerektiğini, kazada zarar gören müvekkili … için beden gücü kaybı, geçici iş göremezlik zararları, tedavi ve iyileşme giderleri, ekonomik geleceğinin sarsılmasından kaynaklı 8.000,00 TL kazada yaralanan müvekkili … için iş görememezlik, tedavi ve bakım giderleri 1.000,00TL, destekten yoksun kalan müvekkilleri … ve … için eksik ödenen destekten yoksun kalma tazminatı 1.000,00TL taleplerini içerdiğini, bu nedenlerle trafik kazasında ölüm nedeniyle destekten yoksun kalan davacılara, sigorta şirketinin yetersiz ödemesine ilişkin ibranamenin maddi tazminat tutarlarının olay tarihindeki sigorta limitleri aşılmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekilinin 06/01/2020 tarihli sulh dilekçesi ile özetle; Davalı şirketin … ile ilgili taraflarına ödeme yaptığını ve dava da … açısından bir talepleri kalmadığını, sadece … yönünden ödeme yapıldığını mahkememize bildirmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ekli meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın 25/03/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde hayatını kaybeden …’ın anne ve babası tarafından açılan destekten yoksun kalma tazminatı ile aynı kazada yaralanan … ve …’ın uğramış olduğu bakıcı gideri ve SGK tarafından karşılanmayan zorunlu giderlerine ilişkin olarak açmış olduğu tazminat davasıdır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.Mahkememizin, T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi yargı çevresinde olması sebebiyle, davacının cismani zararlarının tespiti noktasında T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 20/10/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı emsal alınmış, ilgili ilamda ise;
“AYM iptal gerkçesinde vurgulandığı üzere aynı kaza ile ilgili olmak üzere işleten ve fiili yapan kişiye yönelik açılan dava ile sigortanın davalı olması durumunda uygulanacak Yönetmelik ve hesaplama tablolarındaki farklılık sorumlular arasında eşitsizliğe ve idarenin tek taraflı olarak düzenleyici olan işlemlerin sonucunda sorumlu olacak tazminat miktarlarında farklılık oluşturacaktır.
Bu halde Aym’ce verilen iptal kararı sonrası düzenlenecek maluliyet raporlarında 01/06/2015 tarihinden itibaren uygulanan genel şartların bu halde genel şartlarla belirlenen özürlülük ölçütü yönetmeliği ile engelliler yönetmeliğinin uygulanma imkanı kalmadığından ;
Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan hükümlere göre ,haksız fiil tarihi 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği (ancak Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığı bu dönem için de yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uygulanacak) hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Kökleşmiş Yargıtay . HD uygulaması ve içtihatlarına göre maluliyet raporlarının düzenlenmesinde haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik ve yasa hükümlerine göre değerlendirme yapılması gerekmektedir.(Nitekim Yargıtay HD nin … esas … karar … esas … karar sayılı ilamları)” denilmiştir.
Emsal alınan ilam gereğince; davacının maluliyet oranının tespiti Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği (ancak Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığı bu dönem için de yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uygulanacak) hükümlerine tespit edilmiş, tarafların Muhtemel Yaşam Süresi; Population Masculine Et – Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak belirlenmiş, muhtemel gelirinin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi ile belirlenecek peşin değeri esas alınıp işleyecek dönem zararı hesaplanmıştır.
2.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12/02/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nda (BK) yer bulmayan ibra sözleşmeleri 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda (TBK) açıkça düzenlenmiş olup, bu Kanun’un “İbra” başlıklı 132’nci maddesi, “Borcu doğuran işlem kanunen veya taraflarca belli bir şekle bağlı tutulmuş olsa bile borç, tarafların şekle bağlı olmaksızın yapacakları ibra sözleşmesiyle tamamen veya kısmen ortadan kaldırılabilir.” hükmünü içermektedir….
Bu maddeye göre ibra sözleşmelerinin geçerli olması için yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibranameler kesin olarak hükümsüz olacaktır.
Gerçek anlamda ibranameden söz edebilmek için tazmin edilecek miktar ile buna karşılık alınan meblağ arasında açık oransızlığın bulunmaması koşuldur. Başka bir anlatımla, açık oransızlığın bulunduğu durumlarda anılan belge ibraname değil, ancak makbuz niteliğindedir. Bu yön ise, ibranamenin verildiği tarih göz önünde tutularak zarar görenin gerçek zararının uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanması suretiyle belirleneceği hukuksal gerçeği ortadadır.
Yeri gelmişken açık oransızlık (açık nispetsizlik- fahiş fark) kavramını da açıklamak gerekmektedir.
İsviçre Federal Mahkemesine göre açık oransızlık, karşılıklı edimler arasında “göze çarpan aşırı bir fark” anlamına gelir. Normal bir kimsenin hayat, bilgi ve görgüsüne göre, edimler arasında olağanüstü ve aşırı bir farkın bulunması durumunda açık oransızlığın oluştuğu kabul edilir.
Açık oransızlık, edimler arasında bir misline yakın, bir misli veya daha fazla fark bulunmasıdır.
Gerçek anlamda bir ibranameden söz edebilmek için tanzim edilecek tutar ile buna karşılık alınacak tutar arasında açık bir oransızlığın bulunmaması gerekir.
Açık oransızlığın bulunduğu durumda belge ibraname değil, ancak makbuz niteliğindedir. Bu nedenle sigortalı işçi veya hak sahipleri tarafından verilen ibranamenin gerçek ibra veya kısmi ödemeyi içeren makbuz niteliğinde olup olmadığının saptanması önem taşır.
Bunun için hesap bilirkişisinden alınacak raporla ibranamenin verildiği tarihteki veriler esas alınarak sigortalının gerçek zararı tespit edilmeli, böylece işverence tazmin edilmesi ( somut olayda sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmıştır) gerekli tutar ile buna karşılık ibranameyle alınan tutar arasında açık oransızlık bulunup bulunmadığı değerlendirilmelidir.” denilmiştir.
III.HÜKME ESAS ALINAN BİLİRKİŞİ RAPORLARI
A.KUSUR RAPORU
Dosya içerisinde yer alan 25/10/2021 tarihli kusur raporunda dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plakalı araç sürücüsü …’nın asli ve %100 oranında tam kusurlu olduğu rapor edilmiş, ilgili raporun ceza mahkemesi dosyasında yer alan T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 12/10/2018 tarihli kusur raporu ile birbirini destekler mahiyette olması, bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olduğundan hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
B.AKTÜERYA RAPORU
Yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 20/10/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı emsal ilamı ve mahkememizce hükme esas alınan kusur raporu çerçevesinde davacılar … ve … açısından sigorta şirketi tarafından dava öncesinde yapılan ödemeler de güncellenmek suretiyle yapılan değerlendirmede davacıların talep edebileceği bir maddi zararlarının olmadığı, davalı sigorta şirketi tarafından zararlarının karşılandığı rapor edilmiş, bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun olduğundan hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
IV.DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
A.TEFRİK EDİLEN DOSYA DAVACISI … YÖNÜYLE YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
Mahkememizin 19/01/2021 Tarihli duruşmasının 2 nolu ara kararı gereğince davacı … yönüyle davasının bu dosyada tefrikine karar verildiği, tefrik neticesinde Mahkememizin … Esas-… Karar sayılı ilamıyla bu davacı yönününden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, taraflar arasındaki protokol gereğince davacının ilgili dosyadan davacı yönüyle feragat etmesi sebebiyle mahkememizin 22/04/2021 tarihli ek karar gereğince Kerem yönüyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmakla, adı geçenin bu dosyada taraf sıfatının kalmadığı anlaşılmıştır.
B.DAVACI … AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
6100 Sayılı Kanunumuzun “Feragat” başlıklı 307/1. Maddesinde; “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir” denilmiştir.
Adı geçen kanunumuzun “Feragat ve Kabulün Şekli” başlıklı 309. Maddesinde; “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” amir hükmü yer almaktadır.
Adı geçen kanunumuzun “Feragat ve Kabulün Zamanı” başlıklı 310/1. Maddesinde; “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.
” denilmiştir.
Adı geçen kanunumuzun “Feragatın Kabul ve Sonuçları Başlıklı” 311/1. Maddesinde; “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” denilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı vekilinin 07/01/2020 tarihli dilekçesi ve Mahkememizin 03/02/2022 tarihli duruşmasında alınan beyanında bu davacı yönüyle davalarından ve tüm taleplerinden feragat ettiklerini yazılı ve sözlü olarak beyan ettiği, bu hususa ilişkin açıklamalarının duruşma zaptına geçirildiği, davacı vekilinin dosyaya ibraz etmiş olduğu vekaletnamesinde davadan feragata ilişkin olarak ayrıca ve açıkça yetkilendirildiği, feragatın muhakeme devam ederken süresinde yapıldığı, kayıtsız ve şartsız olduğu anlaşılmakla 6100 Sayılı Kanunun 311/1 maddesi gereğince davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
C.DAVACILAR … VE … AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, bilirkişi raporları, Yüksek Mahkeme içtihatları, hasar dosyası, davalı sigorta şirketi tarafından dava öncesinde yapılan ödemeler ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Dosya içerisinde yer alan 25/10/2021 tarihli kusur raporunda dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plakalı araç sürücüsü …’nın asli ve %100 oranında tam kusurlu olduğunun rapor edildiği, yukarıda detayı verilen T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 20/10/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı emsal ilamı ve mahkememizce hükme esas alınan kusur raporu çerçevesinde davacılar … ve … açısından sigorta şirketi tarafından dava öncesinde yapılan ödemeler de güncellenmek suretiyle yapılan değerlendirmede davacıların talep edebileceği bir maddi zararlarının olmadığı, davalı sigorta şirketi tarafından zararlarının karşılandığının anlaşıldığı görülmekle T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12/02/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da emsal alınarak davacıların davalarının ayrı ayrı reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı …’ın davasının 6100 sayılı HMK m. 311/1 maddesi gereğince FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı …’in davasının REDDİNE,
3-Davacı …’in davasının REDDİNE,
4-Peşin alınan 170,78 TL harçtan alınması gereken 80,70 TL harcın mahsubu ile kalan ‬ 90,08TL harcın kararımız kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine,
5-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacılar tarafından sarfedilen yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
7-Davacı … adına açılan dava nedeniyle talep edilmediğinden karşılıklı olarak vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davalı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 500,00TL vekalet ücretinin davacı …’den, 500,00TL vekalet ücretinin …’den alınarak davalıya verilmesine,
9-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı.
10/05/2022

Katip Hakim