Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/347 E. 2022/478 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVA : İtrazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
TALEP :
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 06/08/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalılar arasında yapılan genel kredi sözleşmesi düzenlendiğini, davalı …’ın asıl borçlu, diğer davalı …’ın da kefil olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine müvekkili banka tarafından noter ihtarı ile borcun ödenmesi ihtar edilmiş, noter ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine müvekkilinin alacağının tahsili için Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini, itiraz üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, yapılan itirazın borcun sürüncemede bırakılmasına yönelik olup mesnetsiz ve kötü niyetli bir itiraz olduğunu beyanla icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalıların %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, alacağa takip tarihinden itibaren en yüksek ticari avans faizi uygulanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılara usulüne uygun yapılan tebligatlara rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunmadıkları anlaşıldı.
Davalılar vekili mahkememize vermiş olduğu 12/04/2022 havale tarihli beyan dilekçesinde özetle; alınan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, 300.000,00TL’lik yapılan çek ödemesinin borçtan düşülmediğini, bilirkişi tarafından tespit edilen asıl borç miktarının hatalı olduğunu, yeniden bilirkişi raporu alınmasını, aksi kanaat olursa davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … duruşmadaki beyanında; dava konusu kredi borcuna ilişkin olarak davacı bankaya 300.000,00TL bedelli çek verdiğini, yapmış olduğu bu ödemenin borçtan düşülmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN NİTELİĞİ, DELİLLER, DEĞERLENDİRİLME VE GEREKÇE :
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan nakdi alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı borçlular tarafından icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesi 7 günlük yasal süresinde olup; itirazın iptali davası da bir yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
İcra takibinin dayanağı olan genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde, davacı banka ile davalı … arasında düzenlendiği ve davalı …’ın kredi sözleşmesinin müşterek ve müteselsil kefili olduğu görülmektedir.
Davalılar icra dosyasına ayrı ayrı sundukları itiraz dilekçelerinde kredi sözleşmesinde adlarına atfen atılmış imzaları açıkça inkar etmedikleri, borç miktarına ve ferilerine ettikleri, yargılama sırasında da borcun ödendiğini ileri sürdükleri anlaşılmıştır. Bu itibarla davada, icra takibine konu borcun miktarı, ödenip ödenmediği konularında anlaşmazlık olduğu kanaatine varılmıştır.
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre; “Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” İspat yükü kenar başlıklı HMK’nın 190. maddesine göre; “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Belirtilen yasa hükümleri karşısında, alacağın tahsili için girişilen icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında kural olarak ispat yükü davacı alacaklıya aittir. Bununla birlikte itirazın iptali davasında davalı borçlunun ödeme savunmasında bulunması ya da borcu ortadan kaldıran diğer itirazları ileri sürmesi halinde ispat yükü yer değiştirecek ve davalıya geçecektir. Buradan hareketle iş bu davada ispat yükünün borcun ödendiğini ileri süren davalılarda olduğu neticesine varılmıştır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, davalı …’ın kefaletinin Türk Borçlar Kanunu’nun 584. maddesinde belirtilen koşulları sağladığı ve taraflar arasında geçerli bir kefalet ilişkinin kurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tayin edilen bankacı bilirkişinin düzenlediği ve hükme esas alınan 05/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda tespit ettiği üzere, davacı banka ile davalı … arasında genel kredi sözleşmesi düzenlendiği ve davalı …’ın kredi sözleşmesinin müşterek- müteselsil kefili olduğu, kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan bir takım nakdi ticari kredilerin ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek davalı borçlulara noter ihtarnamesi gönderildiği, ihtarnamenin davalı …’a 03/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede belirtilen 3 günlük süre sonrasında ismi anılan davalının 07/07/2018 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, davalı …’a ise öncesinde geçerli bir tebliğ işlemi yapılamadığından kendisi açısından temerrüdün icra takip tarihi olan 26/07/2018 tarihinde gerçekleştiği, buna rağmen davalıların borcun tamamını karşılayan bir ödeme yapmadığı, davalı …’ın takip tarihi itibariyle davacı bankaya 352.910,58TL asıl alacak, 36.618,87TL işlemiş faiz, 1.830,94TL BSMV olmak üzere toplam 391.360,39TL; davalı …’ın ise takip tarihi itibariyle davacı bankaya 427.180,39TL asıl alacak, 6.522,45TL işlemiş faiz, 326,12TL BSMV olmak üzere toplam 434.028,96TL borcunun bulunduğu anlaşılmakla takibin belirtilen miktarlar üzerinden ödeme emrinde doğru olarak belirtilen faiz ve ferileri ile devamına karar vermek gerekmiştir.
Takip konusu alacak likit (belirlenebilir) nitelikte olduğundan ve mahkememizde ulaşılan kanaate göre davalıların yapmış olduğu itirazın haksız olduğu sonucuna varıldığından kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVALI … YÖNÜNDEN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; Adı geçen davalının dava konusu Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibe 352.910,58TL asıl alacak, 36.618,87TL işlemiş faiz, 1.830,94TL BSMV olmak üzere toplam 391.360,39TL alacak ve bu alacağa ödeme emrinde belirtilen faiz ve ferileri ile devam olunmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-DAVALI … YÖNÜNDEN DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; Adı geçen davalının dava konusu Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibe 427.180,39TL asıl alacak, 6.522,45TL işlemiş faiz, 326,12TL BSMV olmak üzere toplam 434.028,96TL alacak ve bu alacağa ödeme emrinde belirtilen faiz ve ferileri ile devam olunmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Kabul edilen asıl alacağın %20’si olan 85.436,08TL icra inkar tazminatının (davalı …’ın sorumluluğu 70.582,12TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalıların süresinde kötü niyet tazminatı talebinde bulunmaması sebebiyle bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin haklılık oranına göre hesaplanan (434.028,96/455.316,64) 1.258.29TL’sinin davalılardan, (davalı …’ın 391.360,39/434.028,96 oranında 1.258,29TL’sinden diğer davalı ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalı …’ın tamamından sorumlu olduğuna,) 61,71TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 29.648,52TL karar ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 5.499,09TL ve icra dairesine yatırılan 2.276,58TL harç toplamı olan 7.775,67TL harcın mahsubu ile bakiye 21.872,85TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına, (davalı …’ın 391.360,39/434.028,96 oranında 19.722,57TL’sinden diğer davalı ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalı …’ın tamamından sorumlu olduğuna,)
-Harçlar Kanunun 29. maddesi gereğince davacı alacaklının icra müdürlüğüne yatırdığı binde beş tahsil harcı mahkeme harçlarına mahsup edildiğinden bu hususun icra müdürlüğünce resen dikkate alınmasına,
7-Davacı tarafından yapılan 44,40TL başvuru harcı, 6,40TL vekalet suret harcı, 5.499,09TL peşin harç ve 2.276,58TL icra dairesine yatırılan harç olmak üzere toplam 7.826,47TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (davalı …’ın 391.360,39/434.028,96 oranında 7.057,06TL’sinden diğer davalı ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalı …’ın tamamından sorumlu olduğuna,)
8-Davacı tarafından sarfedilen 1.450,00TL bilirkişi ücreti ve 346,70TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.796,70TL yargılama giderinin haklılık oranına göre hesaplanan (434.028,96/455.316,64) 1.712,70TL’lik kısmının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, (davalı …’ın 391.360,39/434.028,96 oranında 1.544,33TL’sinden diğer davalı ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalı …’ın tamamından sorumlu olduğuna,) kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı vekili yararına AAÜT’ye hesaplanan 38.751,45TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, (davalı …’ın 391.360,39/434.028,96 oranında 34.941,87TL’sinden diğer davalı ile birlikte sorumlu olduğuna, diğer davalı …’ın tamamından sorumlu olduğuna,)
10-Davalılar vekili yararına AAÜT’ye hesaplanan 9.114,31TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince (2) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere ve oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/07/2022

Başkan Üye Üye Katip