Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/159 E. 2022/187 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇE YAZIM TARİHİ:

Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili …’ın borçlusu olduğu iddia edilen 25.12.2018 vade tarihli 130.000,00 TL tutarındaki bononun borcu ödenmediği gerekçesiyle müvekkili aleyhine Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, takibe ilişkin ödeme emrinin 28/02/2019 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, takibe konu senet üzerindeki ciroda bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzayı açıkça reddettiklerini, ayrıca müvekkilinin böyle bir borcu olmadığını, bononun sahte olarak düzenlendiğini, müvekkiline ait imza ile senet üzerindeki imza arasında bariz fark bulunduğunu, bu nedenlerle bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığından dava aşamasında evrak üzerinden yapılacak inceleme sonrası alacaklıya tebliğinin beklenmeksizin teminatsız olarak durdurulmasını, davanın kabulü ile davacı (borçlu) …’ın icra takibi yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, müvekkili yönünden Konya . İcra Müdürlüğü … Esas sayılı icra takibinin iptaline karar verilmesini, kötüniyetli alacaklının takip konusu alacağın asgari %20’den aşağı olmamak üzere tazminatına ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davacı borçlu hakkında takip başlatıldığını, bononun sahte olarak düzenlendiğini, imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek, mahkemenize başvuruda bulunduğunu, davacının davasının yersiz ve hukuki mesnetten uzak olup reddinin gerektiğini, davacı borçlu aleyhine Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, takibin itirazsız kesinleştiğini, borçlunun imzaya yönelik bir itirazda bulunmadığını, yalnızca borcunun olmadığını bildirdiğini, müvekkilinin iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, takip konusu bononun yetkili ve meşru hamili olduğunu, davacı ile aralarında birebir bir ticari ilişki bulunmadığını, müvekkilinin bonodaki imzanın davacıya ait olup olmadığını bilmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, davacılar aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ
Taraflar arasında görülmekte olan davanın T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe dayanak 27/10/2018 Keşide Tarihli 25/12/2018 Ödeme Tarihli 130.000,00 TL tutarlı bono altındaki keşideci imzasının davacıya ait olmadığı iddiasına dayalı menfi tespit davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise yukarıda detayı verilen bono altındaki imzanın davacıya ait olup olmadığı, bu bono yönüyle davacının davalıya herhangi bir borcu olup olmadığı hususlarında olduğu anlaşılmıştır.
II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI
1.T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/06/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır.
Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (… : İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233 ).
Ayrıca, adi senette borçlu olarak gözüken kimse, senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığının ve dolayısıyla, senet borçlusu konumunda bulunmadığının tespiti amacıyla, cebri icra tehdidi ile karşı karşıya ise, icra takibinin yapılmasından önce; süresi içinde ödeme emrine karşı imzaya itirazda bulunmayı ihmâl etmiş ve takip kesinleşmişse, takibe başlanılmasından sonraki evrede sahtelik davası açabilir, böyle bir sahtelik davası hukukî niteliği itibariyle İİK’nın 72. maddesinde düzenlenmiş olan menfi tespit davasıdır ( … : Medenî Usul Hukuku, C.1, Ankara 2016, s. 844-845).
Gerek doktrinde ve gerekse de uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekârlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”,“senedin zamanaşımına uğramış bulunması” gibi def’iler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir.
Bu nedenledir ki, borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde sahtekârlık (tahrifat) iddiası mutlak def’idir ve mahkemece bu iddia incelenmelidir.” denilmiştir.
2.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/10/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mahkemece, alınan ATK raporu ile bahse konu mezkur bonolardaki imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı … yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalı … alınmasına, 23/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.” denilmiştir.
3.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 15/05/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Mahkemece, benimsenen ATK raporu ile bahse konu bonodaki imzanın davacının eli ürünü olduğunu gösterir yeterlilik ve nitelikte bulgunun saptanamadığının belirlendiği, bu şekilde davacının iddiasını ispatladığı,davalının takip açmakta kötü niyetli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne,asıl alacağın % 20’si olan oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 15/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.” denilmiştir.
4.T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 16/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında;
“Borçlunun istinaf nedenleri bakımından yapılan incelemede; İİK madde 170 ‘de, her ne kadar itirazın kabulüne karar vermesi hâlinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilmesine karar verilmesi yönünde düzenleme bulunmakta ise de davalı takip alacaklısı ile borçlu lehtar ciranta arasında yüz yüzelik bulunmadığından alacaklı aleyhine para cezası ve tazminata hükmedilmemiş olmasında bir isabetsizlik görülmediğinden borçlunun istinaf başvurusunun da esastan reddi gerekmiştir. ” denilmiştir.
5.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 30/03/2021 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında;
“Kötü niyet tazminatı, takibe girişmekte kötü niyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir. Anılan yasa hükmüne göre, alacaklının tazminata mahkum edilebilmesi, takibin kötü niyetle yapılmış olması koşuluna bağlanmıştır ve bu hususun borçlu tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Öğreti ve Yargıtay uygulamalarına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklı kötü niyetli kabul edilmelidir. Açıklanan bu yasal durum ve ilke çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde, tüm dosya kapsamına göre kötü niyetin varlığını açıkça ortaya koyacak bir yöne rastlanmadığı gibi, davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu da kanıtlanabilmiş değildir. Mahkemenin gerekçesinde belirtilen “alacağın likit olduğu” yönündeki kriter, kötü niyet tazminatı için değil, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için belirlenen bir ölçüttür. Hal böyle olunca, davalının kötü niyet tazminatı talebi hakkında red kararı verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan yazılı gerekçeyle kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.” denilmiştir.
III.DEĞERLENDİRME VE NETİCE
Davaya dayanak T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde özetle; Takip alacaklısının … olduğu, takip borçlusunun … olduğu, takip dayanağının 27/10/2018 Keşide Tarihli 25/12/2018 Ödeme Tarihli 130.000,00 TL tutarlı bono olduğu anlaşılmıştır.
Takip dayanağı 27/10/2018 Keşide Tarihli 25/12/2018 Ödeme Tarihli 130.000,00 TL tutarlı bononun incelenmesinde özetle; Keşidesinin davacı … olduğu, lehdarının ve ilk cirantasının … Tic. Ltd. Şti olduğu ve dava konusu senedin ciro edilmek yoluyla davalıya intikal ettiği görülmüştür.
Her ne kadar davalı tarafından cevap dilekçesinde davaya konu bono yönüyle yapılan takibin itiraz edilmeksizin kesinleştiği ve davalının iyiniyetli 3. Kişi olarak senedi iktisap ettiğinden bahisle davanın reddi talep edilmiş ise de yukarıda detayı verilen .T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/06/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlunun, ödeme emrine itiraz etmemiş olmasının menfi tespit davası açmasına engel teşkil etmediği ve “imzanın sahte olması” yönüyle yapılan definin senedin hükümsüzlüğüne yönelik olması sebebiyle her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’ilerden olması karşısında işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Mahkememizce usulüne uygun olarak davacının ıslak imzalı belgeleri ilgili kurumlardan temin edilmiş, Mahkememizce usulüne uygun olarak imza ve yazı örnekleri alınarak davaya konu bono altındaki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosya içerisinde yer alan T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 19/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda Tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; İnceleme konusu senette … adına atılı imzalar ile …’ın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği rapor edilmiştir. Detayı verilen bilirkişi raporunun ayrıntılı gerekçeli ve yöntemine uygun olmuş olması ve aynı zamanda ilgili bilirkişi raporunda kullanılan teknik yöntemler ve optik aletler ile yukarıda izah edilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 23/10/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı ile T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 15/05/2018 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı da nazara alınarak davalı vekilinin yeniden rapor aldırılmasının yargılamaya bir yenilik katmayacağı anlaşılmakla davalı vekilinin bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiş ve ATK raporu hükme esas alınmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar, bilirkişi raporu, icra dosyası, Yüksek Mahkeme ilamları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davalı tarafından davacı hakkında T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında 27/10/2018 Keşide Tarihli 25/12/2018 Ödeme Tarihli 130.000,00 TL tutarlı bono yönüyle icra takibine geçildiği, davacı tarafından senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasıyla eldeki menfi tespit davasını açtığı, Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatlarında ifade edildiği üzere imza sahteciliğinin senedin hükümsüzlüğüne ilişkin olması sebebiyle mutlak defilerden olduğu ve herkese karşı ileri sürülebildiği, Mahkememizce usulüne uygun olarak davacının ıslak imzalı belgeleri ilgili kurumlardan temin edildiği yine Mahkememizce usulüne uygun olarak davacının imza ve yazı örnekleri alınarak davaya konu bono altındaki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda bilirkişi raporu aldırılmadığı, T.C. Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 19/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu senette … adına atılı imzalar ile …’ın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediğinin rapor edildiği anlaşılmakla davanın davasının kabulüne karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı tarafından kötüniyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de detayı yukarıda verilen T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 16/12/2021 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamında da ifade edildiği üzere davalı takip alacaklısı ile borçlu/keşideci arasında yüz yüzelik bulunmadığından ve dahi detayı yukarıda verilen T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 30/03/2021 Tarih ve … Esas-… Karar Sayılı İlamında ifade edildiği üzere davacı/borçlu tarafından, davalı/alacaklının takibinde kötüniyetli olduğu ispat olunamadığından bu yöndeki talebinin reddine karar verilerek Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
2-Davacının, T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında, takibe dayanak 27/10/2018 Keşide Tarihli 25/12/2018 Ödeme Tarihli 130.000,00 TL tutarlı bono yönüyle, alacak aslı ile faiz ve feriyle birlikte davalı(takip alacaklısı) …’ya borçlu olmadığının TESPİTİ ile icra takibinin İPTALİNE,
3-2004 Sayılı Kanunun 72/5. Maddesi gereğince dava takip borçlusu lehine neticelendiğinden T.C. Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takiplerinin DERHAL DURDURULMASINA, bu hususta ilgili icra müdürlüklerine MÜZEKKERE YAZILMASINA,
4-Karar Kesinleştiğinde; 2004 Sayılı Kanunun 74/5. Maddesi gereğince münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra dosyalarının eski hale İADE EDİLMESİNE, bu hususta bu hususta ilgili icra müdürlüklerine MÜZEKKERE YAZILMASINA,
5-Takipte davalı(alacaklının) kötüniyet şartlarının ispat olunamadığı anlaşılmakla yasal şartların oluşmaması nazara alınarak 2004 Sayılı Kanunun 72/5 maddesi gereğince davacının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
6-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 8.880,30 TL karar ve ilam harcından dava açılırken alınan 2.220,08 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 6.660,22 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
7-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
8-Davacı tarafından karşılanan 44,40 TL başvuru harcı, 2.220,08 TL peşin harcı ve 6,40TL vekalet suret harcı olmak üzere toplam 2.270,88‬TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından karşılanan 208,75 TL posta ve tebligat giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
10-Davalının yapmış olduğu yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 16.300,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
12-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak İADESİNE,
DAİR; Taraf vekillerinini yüzüne karşı, kararın 7201 Sayılı Kanununun 11. Maddesi gereğince taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinden istinaf kanun yoluna müracaat etme hakları açık olmak üzere Türk Milleti adına verilen karar duruşma tutanağına geçirilerek açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/03/2022

Katip … Hakim …