Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/110 E. 2021/468 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ:
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat Davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkili aleyhine Konya .İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile 07/10/2013 tarihinde Örnek 7 Genel Haciz Yoluyla icra takibi yapıldığını, davacı müvekkilinin ödeme emrinin tebliğinden sonra, davalı alacaklı …’u telefonla arayarak kendisine borcu olmadığı halde neden takip yapıldığını sorduğunda, davalı-alacaklı, “yanlışlıkla diğer borçlularla birlikte, senin dosyanda avukata gitti” dediğini “ben hemen dosyanı geri çekiyorum” diyerek telefonu kapattığını, daha sonrasında davalı-alacaklının icra işlemlerine devam ettiğini, aradan uzun zaman geçtikten sonra, icra takibine devam ettiğini ve 2018 yılında müvekkiline ait gayrimenkulün satılarak, paraya çevrilmesi sonucu alacağını tahsil ettiğini, Konya .İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasından yapılan takipte müvekkiline ait olan …ve …plakalı araçlara 2012 yılı ve 2013 yıllarına ait sigorta ve kasko poliçelerinin ödenmediğinden bahisle icra takibi yapıldığını, davacı müvekkiline ait …plakalı araç 14/05/2012 yılında …A.Ş, 14/05/2013 yılında …A.Ş., 14/05/2014 yılında da …A.Ş’den …plakalı araç, 24/05/2013 tarihinde …A.Ş, 24/05/2014 tarihinde …A.Ş’ den, davalı …tarafından sigorta işlemleri-poliçeleri yapıldığını, davacının, 16/10/2012 tarihinde; …ili, …Fabrikası önünde ve 04/09/2014 tarihinde …ili, …ilçesinde trafik kazası yaptığını, kaza sonrasında davalı tarafından sigorta şirketlerine verilen yazıda davacı müvekkilinin geçmiş yıllara ait borcu olmadığının belirtildiğini, bunun sonucunda müvekkilinin …Bankası ve …Bankasında olan hesaplarına hasar tazminatı ödemelerinin gerçekleştirildiğini, sigorta şirketlerinde borcu olmadığına dair yazının mevcut olduğunu, davalıya borcu olmadığı halde, davalı tarafından oyalanmak suretiyle aradan 5 yıl geçtikten sonra müvekkiline ait evin satılmak suretiyle, müvekkilinden haksız yere para tahsil edildiğini, evin satılması sonucu, müvekkilinin ailesi ile arasının açıldığını, müvekkilinin evi icradan ihale ile alan kişiden tekrar almak için ciddi derecede fark ödemesi ve tapu devri işlemi için de masraflar yapıldığını, müvekkilinin borçlu olmadığı halde cebri icra sonunda ödediği 17.074,96-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte istirdadına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yıllardır birçok sigorta şirketinin acentesi olarak faaliyet gösterdiğini, müşterilerine ait araçların sigorta ve kasko poliçelerini tanzim ettiğini, sigorta acente işlerinde iki tip çalışma şeklinin olduğunu, birincisinde müşteri ödemesini direk poliçenin düzenlendiği sigorta şirketine bizzat öderken, diğer şekilde poliçenin bedeli sigorta acentesi tarafından sigorta şirketine ödendiğini ve sigorta şirketinin poliçeden kaynaklı alacağının kapatıldığını, bu alacağın müşteri tarafından poliçeyi düzenleyen acenteye ödendiğini, davacı tarafın da müvekkilinin müşterileri arasında olduğunu, müvekkilinin davacının araçlarının muhtelif yıllarda poliçelerini tanzim ettiğini, bedellerini kendi hesabından sigorta şirketine ödediğini, üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, bir kısım alacağını tahsil ettiğini, ancak davacı tarafın müvekkilinin sigorta şirketlerine ödediği bedelin kalan bakiye kısmını ödemekten kaçındığını, bunun üzerine müvekkili tarafından davacı aleyhine bakiye alacağını tahsil amacı ile icra takibi başlatıldığını, davacıya karşı müvekkili tarafından yapılan icra takibinin 2013 yılına ait olup söz konusu icra dosyasından yapılan tüm işlemlerin (ödeme emri, kıymet takdiri, satış ilanı vs) davacı tarafa tebliğ yapılarak ilerlediğini, davacı tarafın bugüne kadar herhangi bir şekilde icra dosyasından yapılan işlemlere ve borca itiraz etmediğini, davacının söz konusu poliçelerin bedelinin ödenmesi ile ilgili herhangi bir belge ibraz etmediğini, müvekkiline kalan bakiye ödemesinin yapılmadığını, davacının davasının esastan reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Davalı yana ödenmek zorunda kalınan bedelin istirdadı davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının Konya . İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına ödemek zorunda kalındığını iddia ettiği bedelin istirdadı hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, sigorta poliçeleri, Konya . İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ve tüm belgeler celbedilmiş ve ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi ve ayrıca sigorta bilirkişisi katılımı ile heyet raporu alınmıştır.
Yargılama aşamasında davacı tanığı … dinlenilmiş olup tanık beyanında özetle; Davacı …’nun köylüsü olduğunu, …tırı olup tır şoförü olarak çalıştığını, …un ise sigortacı olduğunu, davacının davalı …tırına ait kasko ve sigorta işlemlerini yaptırdığını, sonrasında …kasko ve sigorta parasını …’nun ödemediğini iddia ettiğini, tarihini tam olarak hatırlamadığı bir zamanda ikisini Konya’da kamyon garajında otururken gördüğünü, …’na sorduğunda borcunu ödediğini söylediğini, bu borcun kasko sigorta borcu olduğunu düşündüğünü, …ne kadar para verdiğini ise bilmediğini, eğer Habib’in eski kasko sigorta borcunu ödememiş olsaydı …, yeni kasko sigorta işlemini yapmayacağını beyan etmiştir.
Dosya sigorta bilirkişisine verilerek rapor alınmıştır. Raporda özetle; Sigorta şirketlerinin sigorta acentelerine sigorta poliçesi düzenleme ile sigorta poliçesi düzenleme ve prim tahsil etme yetkileri olmak üzere yetki verdiklerini, sigorta poliçesi düzenleme ve prim tahsil etme yetkileri verilen sigorta acentesinin, hem poliçeyi düzenleyip sigortalıya teslim ettiğini hem de primleri tahsil ettiğini, sigortalıların sigorta primlerini çeşitli yöntemlerle ödeyebildiklerini, sigortalının direkt sigorta acentesine veya acentenin banka hesabına ödeme yapabildiğini, bu yöntemle tahsil edilen primi acentenin belli dönemlerde sigorta şirketine ödediğini, ya da sigorta şirketinin banka hesabına ödeme yaparak ya da kredi kartı talimatı vererek sigortalının ödemeyi yapabildiğini, yalnızca sigorta poliçesi düzenleme yetkisi verilen acentenin ise sadece poliçeyi düzenleyip sigortalıya vermekte olup prim tahsil etmeye karışmadığını, acentelerin anlaşmalar çerçevesinde sigortacıdan prim aldıklarını ve gelirlerinin bu komisyonlardan oluştuğunu, sigorta primlerinin tahsili hususunda farklı yöntemler olduğunu, bunların kredi kartıyla tahsilat, nakit tahsilat, eft ya da havale yoluyla olabileceğini, sigortalının poliçe sayısı ve prim tutarlarının büyüklüğüne göre açık hesap tabir edilen uygulamaların da olduğunu, huzurdaki davaya konu icra takibinde cari hesap ilişkisinin konu edildiğini, davacıya yapılan poliçelere göre 4.800,00-TL’nin davacı yanca ödendiğini, ödenmeyen borcun ise 7.477,25-TL olduğunu ve bunun icra takibine konulduğunu, davacı yanca primlerin ödendiğine ilişkin olarak dosyaya herhangi bir dekont, makbuz, kredi kartı ekstresi vs.nin ibraz edilmediğini, bu nedenle poliçelerin varlığını kabul eden davacının prim tutarlarını ödemesi gerektiğini, sigorta şirketleri tarafından dosyaya sunulan yanıtlara göre prim borçlarının davalı sigorta acentesi tarafından sigorta şirketlerine ödendiğini ve bu nedenle poliçelerin yürürlüğü girdiğini ve davacıya ait hasar bedellerinin ödemesinin yapıldığını, aynı zamanda sigortalıların prim borcu olmasına rağmen acentelerin prim borcu olmadığına dair yazı vererek prim borcunu üstlendiklerini ve hasar ödemelerinin yapılmasını sağladıklarını, yapılan tespitlere göre davacı sigortalının iddiasını kanıtlayamadığı ifade edilmiştir.
Davalı defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesi sunulan SMMM raporuna göre de davalı tarafça kaşeli olarak dosyaya sunulan müşteri ekstrasına göre davalının davacı adına 12.277,25-TL’lik poliçe düzenlediği, karşılığında ise 4.800,00-TL tahsil ettiği, davalının davacıdan takip tarihi itibarı ile 7.477,25-TL alacaklı olduğu, davaya konu poliçelerin davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı ifade edilmiştir.
Dosya beyan ve itirazlar doğrultusunda bu defa ayrı ayrı rapor sunan sigorta bilirkişisi ile SMMM bilirkişisine heyet halinde değerlendirme yaparak rapor sunmaları için tevdi edilmiş olup sunulan raporda; Sigorta poliçelerinin davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, sebebinin ise ana sigorta bayiinin muhasebe kayıtlarına dahil edildiği, acente tarafından bu nedenle kayıt etmenin imkansız olduğu, muhasebe usul ve esaslarının buna izin vermediği, acentenin sadece aldığı komisyonlara yönelik fatura düzenlediğini ve bunu kayıtlarına intikal ettirebileceğini, komisyon faturasından da kimlere poliçe düzenlendiğinin tespitinin yapılamasının imkansız olduğunu, kasko, yangın vs. gibi isteğe bağlı olarak düzenlenen sigorta poliçelerinin yürürlüğü girmesi ve hasar durumunda tazminat ödenebilmesi için sigorta priminin peşin ödenmesi esaslı olarak poliçe düzenlenmişse primin tamamının, sigorta priminin taksitli ödenmesi esaslı olarak poliçe düzenlenmişse primin ilk taksidinin ödenmesi gerekmekte olduğunu, sigortacılık sektörü uygulamalarında bazen acentelerin primleri sigortalıdan tahsil etmeseler de sigortalıların adına ödeme yaptıklarını, bu durumda primlerin sigorta şirketleri hesabına intikal ettiğini, acentelerin daha sonra sigortalıdan primleri tahsil ettiğini, sigortalıya tazminat ödemesi yapılmasının sigortalının prim borcu olmadığı anlamına gelmeyeceğini ifade etmişlerdir.
Davada dinlenen davacı tanığının beyanları soyut anlatımlardan ibaret olup, davacının davalıya ödeme yapması ve ne kadarlık bir ödemede bulunduğu hususunda somut ve gerçekçi bir anlatıma dayanmaması, tahmine dayalı olması öte yandan ödeme iddiasının miktar itibarı ile de tanıkla kanıtlanmasının mümkün olmaması nedeniyle anlatımlar mahkememizce dikkate alınmamıştır.
Yapılan yargılama ve alınan raporlar neticesinde dosya kül halinde değerlendirildiğinde davacı yanca davalıya bakiye prim borcunun ödendiği husunun ispatlanamadığı, bu hususta dekont, yazılı belge, kredi kartı ektresi gibi bir belgenin de mevcut olmadığı, sırf davacı tarafa sigorta poliçelerinin yürürlükte olduğu dönemde hasar bedellerinin ödenmiş olmasının primlerin de ödenmiş olması manasına gelmeyeceği, alınan raporlara göre sigorta poliçelerinin davalı defterlerinde olmamasının muhasebe uygulamalarına göre imkansız olduğu, bu kayıtların ana sigorta bayiinin kayıtlarında olması gerektiği hususları nazara alındığında ispatlanamayan davanın reddine yönelik olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacının davasının REDDİNE,
2-)Peşin alınan 291,60-TL harçtan alınması gereken 59,30-TL harcın mahsubu ile fazla alınan 232,30-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-)Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-)Taraflarca yatırılan ve dosyada arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi.07/10/2021

Katip … Hakim …