Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/108 E. 2021/661 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO:
KARAR NO:
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ:
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … idaresindeki … plaka sayılı otomobili ile … plaka sayılı sürücüsü … olan aracın çarpışması sonucu davacı müvekkilinin ağır yaralandığını, kaza akabinde Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırıldığını, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, müvekkilinin bu kaza sonucu ağır kafa travması geçirdiğini, bu tarihten sonra Türk Medeni Kanunu’nun 405 ve devamı maddeleri gereğince Konya . Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı kararı ile kısıtlandığını, eşi …’in vasi olarak atandığını, müvekkilinin kaza nedeniyle büyük maddi kayıplarının olduğunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi gereğince davalı … şirketine müracaatta bulunulduğunu, bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, şimdilik 50,00-TL sürekli maluliyet, 50,00-TL geçiçi işgörememezlik, 50,00-TL bakım-bakıcı gideri, 50,00-TL faturalandırılan/faturalandırılamayan tedavi giderleri olmak üzere toplam 200,00-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazanın 03/08/2013 tarihinde gerçekleştiğini, haksız fiillerden doğan tazminat alacaklarının, zarar sorumlusunun öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde ileri sürülmesi gerektiğini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, dava dilekçesinde bahsi geçen 03/08/2013 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkete 22.02.2013-2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numarası ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçe nedeniyle sorumluluğunun kişi başına 250.000,00-TL olduğunu, ATK’dan kusur raporu alınması gerektiğini, dosyada belirtilen engelli sağlık kurulu raporu ile söz konusu kaza arasında illiyet bağı bulunmadığını, davacının trafik kazası sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının ve varsa oranının belirlenmesini talep ettiklerini, geçici iş görmezlik, tedavi ve bakıcı gideri tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Huzurda açılan dava; cismani zarar nedeniyle açılan maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı tarafından sigortalanan dava dışı sürücünün sevk ve idaresindeki araç ile davacının sevk ve idaresindeki aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanması nedeniyle maddi tazminat talebi hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, kazaya karışan araçlara ait trafik kayıtları ve belgeler, sigorta şirketine ait poliçe ve hasar dosyaları, sosyal ekonomik durum araştırması, SGK kayıtları, hastane belgeleri, Konya CBS 2013/38106 Soruşturma dosyası ve tüm belgeler celbedilmiştir.
Mahkememizce tarafların kusur durumunun belirlenmesi için dosya Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek rapor alınmıştır. Sunulan raporda; davacı sürücü …’in %75 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sigortalı araç sürücü Hidayet Tetik’in ise %25 oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir. Sunulan işbu kusur raporunun Trafik Kazası Tespit Tutanağı ile de uyumlu olduğu anlaşılmıştır.
Akabinde dosya maluliyet raporu için Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Adli Tıp A.B.D.’na gönderilmiş olup sunulan rapora göre; Davacının kalıcı sakatlığının ( Sürekli iş göremezlik ) %76 oranında olduğu, iyileşme süresinin 18 ayı bulacağı, bu sürenin geçici iş göremezlik süresi olarak değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca bu 18 aylık sürenin ilk 6 ayında davacının başkasının yardımına ihtiyaç duyacağı ve faturalandırılamayan kaçınılmaz tedavi giderlerinin ise 9.000,00-TL olduğu belirlenmiştir.
Davalı vekilinin itirazları ve kazadan önceki davacının durumunun da nazara alınması suretiyle tekrar Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Adli Tıp A.B.D.’dan ek rapor alınmıştır. Sunulan 13/04/2021 tarihli raporda özetle; Şahıs adına daha öncesinde düzenlenen raporda değişiklik yapılmadığı, alınan anamneze göre şahsın bahsi geçen kazadan bir süre sonra karbonmonoksit zehirlenmesi nedeniyle acil servise başvurusunun olduğu, yakınlarından alınan anamneze göre bunlar dışında herhangi bir kaza durumunun olmadığı, karbonmonoksit zehirlenmesi öncesinde organik kişilik bozukluğu vs nedeniyle engelli sağlık kurulu raporu bulunduğu, anlaşılmakla öncesinde verilen maluliyet raporunun ve oranının değişmediği ifade edilmiştir.
Maluliyet raporu sonrası dosya hesap yönünden aktüerya bilirkişisine verilmiş, bilirkişi raporunu dosyaya ibraz etmiştir. Raporda; geçici iş göremezlik zararının 4.027,71-TL, sürekli iş göremezlik zararının 119.616,80-TL, bakıcı giderinin 1.545,49-TL ve kaçınılmaz tedavi giderinin 2.250,00-TL olduğu belirlenmiştir.
Akabinde davacı vekili 20/11/2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile talebini hesap raporunda belirlenen şekilde artırarak geçici iş göremezlik zararını 4.027,71-TL, sürekli iş göremezlik zararını 119.616,80-TL, bakıcı giderini 1.545,49-TL ve kaçınılmaz tedavi giderini 2.250,00-TL olmak üzere toplam 127.440,00-TL’ye iblağ etmiştir.
25.02.2011 tarihinde 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” yürürlüğe girmiştir.
Bu Kanunun 59. maddesi ve geçici 1.maddesi ile trafik kazaları sebebiyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin, sosyal güvenceleri olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı ve yine bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre; 6111 Sayılı Kanun gereği yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonra meydana gelen tüm trafik kazaları nedeni ile sunulan belgeli sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacaktır. Bu nedenle davacının dava konusu tedavi giderlerinden belgeli/faturalı sağlık giderlerinin tümünden Sosyal Güvenlik Kurumu, belgesiz/paramedikal giderlerden ise aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sorumludur. Yargıtay . Hukuk Dairesinin emsal ilamlarında da aynı hususta benzer mahiyette değerlendirmelerde bulunulmuştur. Dolayısı ile davalılar belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi giderlerinden ve de NEÜ Üniversitesi Adli Tıp Kurumu raporu ile bakıcıya ihtiyaç olduğunun belirlenmesi neticesi bakıcıya ödenmesi gereken bedellerden sorumlu olacaktır.
Cismani zarara uğrayan kişi; yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik (Maluliyet) zararını isteyebilecektir. Geçici iş göremezlik zararı olarak belirlenen sürenin sonundan başlayarak muhtemel yaşam tablosuna göre belirlenecek süre için maluliyet zararı hesabı yapılmaktadır. Maluliyet hali “gelişen durum” olarak kabul edilmektedir. Kişinin maluliyet olmadan önceki işinde çalışmaya devam etmesi bu zararın olmadığına işaret etmez, maluliyetten kasıt EFOR KAYBIDIR. Alınan Necmetttin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi ATK raporu ile davacı …’in % 76 oranında MALÜL olduğu, iyileşme süresinin 18 ayı bulacağı belirlenmiştir.
Davacı vekili kaza tarihinden itibaren avans faizi talebinde bulunmuştur. Ancak davalı … bakımından temerrüt 2918 Sayılı KTK’nın 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü olarak belirlenmiştir. Dolayısı ile temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir. Sigortalı araç kamyonet olup ticari amaçlı kullanıldığından dolayı dolayı da avans faizine hükmetmek gerekmiştir.
Davalı vekili zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de;
Zamanaşımı itirazı yönünden ise 2918 sayılı KTK’nun 109/1. maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler için, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Maddenin 2. fıkrasında “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğarsa” ifadesi ile kanun koyucu, taraf ayrımı yapmaksızın (davacı, davalı veya dava dışı 3. kişi) fiil cezayı gerektiriyor ise uzamış ceza zamanaşımının uygulanacağını benimsemiştir. 2918 sayılı Kanun’un anılan madde hükmünde gözden kaçırılmaması gereken husus, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; bunun dışında fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır. Dahası söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlular (örneğin işleten, sigortacısı) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür. (HGK’nun 05.06.2015 tarih, … , … sayılı kararı).
Davaya konu edilen olayda davacının yaralandığı görülmektedir. Kaza tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı TCK’ya göre zamanaşımı süresi 8 yıldır. Davaya konu trafik kazası 03/08/2013 tarihinde meydana gelmiş, eldeki dava ise 22/04/2019 tarihinde açılmıştır. Dolayısı ile uzamış ceza zamanaşımı süresi davamızda geçmemiştir.
Yine Türk Borçlar Kanunu’nun zamanaşımının düzenlendiği 72. Maddesinde ise;
MADDE 72- “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” Hükmünü amirdir. Bu nedenle yaralanmalı trafik kazasından sebep ceza kanununda öngörülen uzamış ceza zamanaşımı süreleri geçmemiş bulunduğundan dolayı bu itirazın da reddi gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; Davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada, 03/08/2013 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kaza sebebiyle müvekkili …’in tedavi ve iyileşme süresinde uğradığı bakıcı gideri zararı, SGK tarafından karşılanmayın ve fatura edilemeyen kaçınılmaz tedavi giderinden doğan zararı, geçici ve sürekli iş göremezlik zararının tazmini talep edilmiş olup, mahkememizce toplanan deliller alınan bilirkişi raporuna göre geçici iş göremezlik zararının 4.027,71-TL, sürekli iş göremezlik zararının 119.616,80-TL, bakıcı giderinin 1.545,49-TL ve kaçınılmaz tedavi giderinin 2.250,00-TL olduğu ve toplam maddi zararın 127.440,00-TL olduğu anlaşılmış olup, davacı vekilinin talep artırım dilekçesi de nazara alınmak suretiyle davacı yanın maddi tazminat davasının kabulüne dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının talep arttırım dilekçeside nazara alınmak suretiyle KABULÜ İLE;
1-)4.027,71-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 119.616,80-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.545,49-TL bakıcı gideri ve 2.250,00- TL tedavi gideri olmak üzere toplam 127.440,00-TL tazminatın davalının sorumluluğu poliçe limitiyle sınırlı olmak kayıt ve şartı ve temerrüt tarihi olan 13/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 8.705,43-TL karar ve ilam harcından, dava açılırken alınan 44,40-TL peşin harç ile yargılama sırasında alınan 450,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 494,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 8.211,03 -TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 44,40-TL peşin harç, 6,40-TL vekalet suret harcı, 450,00-TL ıslah harcı, 1.480,00-TL NEÜ Adli Tıp Faturası, 323,00-TL Adli tıp gideri, 245,50-TL bilirkişi ücreti, 261,50-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.855,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davalı tarafından sarfedilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-)Davacı vekili yararına AAÜT’ye göre hesaplanan 16.056,80-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, mazereti reddedilen davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi.16/12/2021

Katip … Hakim …