Emsal Mahkeme Kararı Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/104 E. 2022/673 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARAR YAZMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ili, … /… ilçesi 2016 Yılı … – … Mahalleleri Kanalizasyon İnşaatı İşinin 12.07.2016 tarihinde en uygun teklifi veren … Müh.Müt.-… İnş. Tic. A. Ş. İş ortaklığına 6.490.000,00 TL sözleşme bedeli ile ihale edildiğini, davalı yüklenici ile ihaleye ilişkin sözleşmenin 03.08.2016 tarihinde imzalandığını, yüklenicinin imzalanan sözleşme ile ihale kapsamındaki taahhüdünün tümünü, işyeri teslim tarihinden itibaren 320 gün içinde tamamlayarak geçici kabule hazır hale getirmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, yükleniciye yer tesliminin 09.08.2016 tarihinde yapıldığını ve işin tamamlanması için 320 gün süre verildiğini, ancak davalı yüklenicinin işi, sözleşme programına uygun olarak yürütmediğini, işin bir kısmını tamamladığını, kalan kısımları tamamlamadan işi durdurduğunu, işin kalan kısımlarını tamamlaması ve sözleşmedeki iş programına uygun olarak işi bitirmesi için yükleniciye, 27.03.2017 tarih ve … sayılı, 20.04.2017 tarih ve … sayılı, 17.05.2017 tarih ve … sayılı, 06.06.2017 tarih ve … sayılı, 14.06.2017 tarih ve … sayılı, 05.07.2017 tarih ve … sayılı ikaz yazıları gönderildiğini, bu ikaz yazılarına rağmen, işte aksamaların devam ettiğini, işin tamamlanması yönünde herhangi bir çalışma yapılmadığını, yüklenicinin en son 13.06.2017 tarihinde işi komple durdurduğunu, kontrol için 16.06.2017, 21.06.2017 ve 30.06.2017 tarihlerinde iş mahalline giden görevli ekiplerinin çalışmaların durdurulduğunu tespit edip tutanak altına aldıklarını, 05.09.2017 tarihinde Genel Müdürlük Makamının oluru ile görevli ekibin mahalline giderek ve inceleme yaparak durum tespit tutanağı düzenlediğini, yükleniciye Konya .Noterliğinden 23.06.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini ve davalıya 07/07/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, işbu ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmenin 25.maddesinde de belirtildiği üzere; Yüklenicinin taahhüdünü ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya iş programının aksatılması gibi sözleşmeye aykırı davranışlar ile işin süresinde bitirilmemesi hallerinde ihale dokümanında belirlenen oranda gecikme cezasının uygulanarak ve en az 10 gün süreli ve nedenleri açıkça belirtilen ihtara rağmen aynı halin devam etmesi durumunda ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kesin teminat ve varsa ek teminatların gelir kaydedileceği ve sözleşmenin feshedilerek genel hükümlere göre tasfiye edileceğinin ihtar edildiğini, ancak buna rağmen bir netice alınamadığını, bunun üzerine Koski Yönetim Kurulunun, 02.08.2017 tarih ve 2017/107 sayılı kararı ile taraflar arasındaki sözleşmenin feshedildiğini ve bu durumun davalıya tebliğ edildiğini, davalının iş programına uymaması ve işin yapımını durdurması gibi kusurlu ve sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle sözleşmenin feshedilmesi sebebiyle, işin kalan kısımlarının ikmali için yeniden ihaleye çıkıldığını, …-… Mahalleleri Kanalizasyon İnşaatı İkmal İşi 3.388.524,00 TL sözleşme bedeli ile … -… Hizmetleri firmasına ihale edildiğini, feshedilen ihale ile ikmal ihalesi arasında, sözleşme birim fiyatlarındaki artıştan dolayı ciddi bir fark oluştuğunu, ikinci ihalenin ilan giderleri de dahil olmak üzere sözleşmenin feshi ve yeniden yapılan ihale nedeniyle tespit edilecek her türlü zarar ve ziyana karşılık şimdilik 60.000,00-TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı yanlara usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş olup davalılar davaya cevap vermemişler, ancak davalılar vekili yargılamada açılan davanın reddini talep etmiştir.
ÇEKİŞMELİ HUSUSLAR, TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Sözleşmenin feshi ve yeniden yapılan ihale nedeniyle oluşan zararın tazmini davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın … ili, … /… ilçesi 2016 Yılı … – … Mahalleleri Kanalizasyon İnşaatı İşinin 12.07.2016 tarihinde en uygun teklifi veren davalılara yapılması ve fakat işin eksik yapılması ve uyarılara rağmen tamamlanmaması nedeniyle sözleşmenin feshi ve yeniden yapılan ihale nedeniyle tespit edilecek her türlü zarar ve ziyanın davacı yanca davalılardan tazmini talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, feshedilen ihale dosyası, sözleşme, teknik şartname, yazışmalar, teklifler, Konya . Noterliğinin 23/06/2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi, Koski Yönetim Kurulunun, 02.08.2017 tarih ve … sayılı ihale ve sözleşmenin feshine ilişkin kararı, … sayılı …/… inşaat ikmal işi ihalesi ve eklerine ilişkin belgeler, … sayılı ikmal ihalesi ilan gideri faturası ve tüm belgeler celbedilmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmak suretiyle dosyanın içerisinde emekli Sayıştay Denetçisi de olan 3 kişilik bilirkişi heyetine verilmek suretiyle rapor alınmasına karar verilmiştir.
Sunulan 01/09/2020 tarihli raporda özetle; “Yargıtay yerleşik kararlarında, haklı fesih durumunda menfi zararın nasıl hesaplanacağı açık şekilde izah edilmektedir. Örneğin Yargıtay . H.D. ‘nin … E., … K. sayılı kararında aynen; “ …. Yapılacak iş; davacının menfi zararının kalan iş yönünden, ilk ihalede en iyi ikinci teklifteki miktar ile makul süre içerisinde aynı koşullar ve yöntemle yapılan ya da yapılması gereken ikinci ihaledeki bedel arasındaki fark olarak hesaplanması gerektiği ….” hususu hüküm altına alınmıştır. Sözleşme 02.08.2017 tarihinde feshedilmiştir. Fesih durum tespit işlemleri 05.09.2017 tarihinde tamamlanmıştır. Devam eden dönem içerisinde işin kesin hesabının çıkartıldığı anlaşılmaktadır. Bu aşamadan sonra idare ikmal ihalesi için karar alıp ihaleye çıktığı, 19.03.2018 tarihine kadar isteklilerin tekliflerini kabul ettiği, 02.04.2018 tarihinde ihaleyi yaptığı görülmektedir. İdarenin, yukarıda bahse konu edilen emsal Yargıtay Kararına uygun olarak makul sürede kalan işin açık ihalesini gerçekleştirdiği kanaatine varılmıştır. Yine her iki ihalenin de teklif birim fiyatla yapıldığı belirgindir. Dolayısıyla her iki ihalenin de aynı şekille yapıldığı görülmektedir. Bu durumda davacının menfi zararını, ilk ihalede en iyi ikinci tutarla, davalı yükleniciye ödenen tutar (fesih kesin hakediş tutarı) ile makul süre içerisinde aynı koşullar ve yöntemle yapılan ikinci (ikmal) ihaledeki bedel toplamının arasındaki fark oluşturmaktadır. Yapılan hesaplamaya göre de davacının herhangi bir zararının olmadığı anlaşılmıştır.” şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Akabinde işbu rapora yapılan itirazlar üzerine bu defa davacı vekilinin itirazları da nazara alınmak suretiyle bir ihale uzmanı bilirkişi ile iki emekli sayıştay denetçisinden oluşan (daha önce raporda yer alan emekli Sayıştay denetçisi bilirkişi haricinde) 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdii ile iddia ve savunmalar, davacı itirazları, dosyaya sunulan tüm bilgi ve belgeler, ihaleye ilişkin dökümanlar, özenle tetkik edilmek suretiyle davacının davalılardan talep edebileceği alacak var ise bunun da hesabının yapılarak rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiştir.
Sunulan 09/04/2021 tarihli heyet raporunda özetle; Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere dosyada mevcut 01.09.2020 tarihli Bilirkişi Kurulu Raporu ve davacı İdare vekilinin 30,10.2020 tarihli Bilirkişi Kurulu Raporuna itiraz dilekçesi incelenip değerlendirildiğinde 01.09.2020 tarihli Bilirkişi Kurulu Raporunda yapılan hesaplamanın takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere TBK’nın 125.maddesi ve emsal Yargıtay İlamlarına göre yapıldığı ve farklı bir sonuca ulaşılamadığı, dolayısıyla davacı idarenin dava konusu sözleşmenin feshi nedeniyle uğramış olduğu herhangi bir menfi zararının bulunmadığına ilişkin görüş ve kanaatiyle raporun tanzim edildiği ifade edilmiştir.
İşbu rapor sonrasında da talimatla Ankara .ATM … talimat sayılı dosyasından rapor alınmış olup 01/06/2022 raporda özetle; Daha önce düzenlenmiş olan üç rapordan farklı bir sonuca ulaşılamadığı, değerlendirmelerine katıldıkları diğer raporlara göre iş miktarının revize edildiği, iş miktarında artış ve azalışlar olmasının davalı yüklenici lehinde bir durum oluşturduğu, bu nedenle davacının iki ihale arasında uğramış olduğu herhangi bir menfi zararın olmadığı, dosya kapsamında yer alan 01.09.2020 tarihli bilirkişi kurul raporu ve 09.04.2021 tarihli raporda yer alan mukayeseli hesapta esas alınan metrajlara göre işin tamamının değerlendirmesi kanaatiyle, yapılan incelemenin taraflarınca da uygun görüldüğü, dava konusu sözleşmenin feshinden kaynaklanan menfi zarar oluşmadığından davacının menfi zarar talep edemeyeceği sonucuna varıldığı ifade edilmiştir.
Davacı yan vekili tarafından açılan işbu davada … ili, …/… ilçesi 2016 Yılı …-… Mahalleleri Kanalizasyon İnşaatı İşinin 12.07.2016 tarihinde en uygun teklifi veren davalılara yapılması ve fakat işin eksik yapılması ve uyarılara rağmen tamamlanmaması nedeniyle sözleşmenin feshi ve yeniden yapılan ihale nedeniyle tespit edilecek her türlü zarar ve ziyanın davalılardan tazmini talep edilmiş olup, dosyaya alınan her üç heyet raporda da davacının işbu ihalenin feshinden sebep menfi bir zararının yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre oluşmamış olduğu belirlenmiş, raporlarda da ifade edildiği üzere bu meyanda davacının menfi zarar talep edemeyeceği vurgulanmış, raporların birbirini teyit etmesi ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle davacının ispatlanamayan davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davalılar dava öncesi arabuluculuk görüşmelerine katılmamıştır.
6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunu MADDE 18/A- (Ek:6/12/2018-7155/23 md.) (11) fıkrası; “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.” Hükmünü amirdir.
Dolayısı ile dava reddedilmesine rağmen yargılama giderlerinden davalılar sorumlu tutulmuş ve ayrıca davalılar yararına vekalet ücretine de hükmedilmemiştir. Nitekim İzmir . HD.nin … E., … K. Sayılı ve 23/11/2022 tarihli ilamında da aynı hususlar dile getirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede dosya kül halinde incelendiğinde; her ne kadar davacı vekili tarafından Konya ili, …/… ilçesi 2016 Yılı …-… Mahalleleri Kanalizasyon İnşaatı İşinin 12.07.2016 tarihinde en uygun teklifi veren davalılara yapılması ve fakat işin eksik yapılması ve uyarılara rağmen tamamlanmaması nedeniyle sözleşmenin feshi ve yeniden yapılan ihale nedeniyle tespit edilecek her türlü zarar ve ziyanın davalılardan tahsili talep edilmiş ise de dosya kapsamı, alınan raporlar, rapordaki değerlendirmelerin kadri marufunda olması ve mahkememizce de aynı kanaatin paylaşılması nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacının davasının REDDİNE
2-)Peşin alınan 1.024,65-TL harçtan alınması gereken 80,70-TL’nin mahsubu ile fazla alınan 943,95-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin 11.fıkrası gereğince arabuluculuk görüşmelerine katılmayan taraf yargılama giderlerinden sorumlu olacağından; davacı tarafından sarfedilen 80,70-TL peşin harç, 44,40-TL başvurma harcı, 8,40-TL vekalet harcı, 806,90-TL posta ve tebligat gideri ile 6.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.440,40-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-)Davalılar tarafından sarfedilen 15,60-TL vekalet harcı giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-)Davalılar arabuluculuk ilk oturumuna katılmadığından 6325 sayılı Kanun 18/A-11 maddesi gereğince davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-)Arabuluculuk ücreti ödenmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-)Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 10/11/2022

Katip Hakim